Son Olimposlu Kitap Alıntıları – Rick Riordan

“Sana bir iyilik borcum varken ölemezsin,” dedim. “Ne diye hançerle arama girdin?”
“Sen de benim için aynı şeyi yapardın,” dedi.

Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz.

Ve hayatımda ilk kez geriye dönüp bakmadım."

Çünkü umut en iyi ocakta, yuvada beslenir."

Birleşmiş Milletlermiş. Sanki insanoğlu gerçekten birleşebilirmiş gibi."

Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz."

Tarih tekerrürden ibarettir."

Bazen kişinin sahip olabileceği en büyük güç, kabullenme gücüdür.

Dünya yok olmak üzereydi ama benim için önemli olan tek şey Annabeth’in hayatta olmasıydı.

Ve hayatımda ilk kez geriye dönüp bakmadım.

Sanırım mucizeler gerçekten de mümkün.

Bu, okyanusun, Poseidon’un sesiydi.

&”Ama &‘fıstık ezmesi’ diye savaş çığlığı atması ne alaka, anlayamadım.&”

‘’Birleşmiş Milletlermiş. Sanki insanoğlu gerçekten birleşebilirmiş gibi.’’

&”Tabii canım, seni gururlandırmak zaten yapılacak işler listemin ilk başında,&” dedim.

&”Siz titanlar ancak spor çoraplarım kadar ışıltılısınız!&”

&”Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz.&”

Tarih tekerrürden ibarettir.

“Umarım bunlar sadece kötü bir rüyadan ibarettir.”

Doğal ışığa sahip olduğunuz sürece, dilediğiniz her hedefi görmeniz mümkün. "

Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz.

Bazen kişinin sahip olabileceği en büyük güç, kabullenme gücüdür.

Umudun ruhu insanlığı terk etmedi. Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz.

&”Aklında herhangi biri var mı?&”
Ona bakınca gülmemek için kendisini zor tuttuğunu gördüm.
&”Bana gülüyorsun.&” diye sızlandım.
&”Hayır!&”
&”İşimi hiç kolaylaştırmıyorsun.&”
Annabeth bu sefer yüksek sesle gülmeye başladı ve kollarını boynuma doladı. &”Senin için asla ama asla işleri kolaylaştırmayacağım Yosun Kafa,&” dedi. &”Buna alışssan iyi olur.&”

&”Sıradan bir çocuk olmak istedim…&”
&”Ya kızım?&”
&”Onu asla terk edemem&”

&”…Gerçi sen de ölümsüzlüğü reddettin.&”
&”En doğru kararı verdim.&”

Ağbeyim gibiydin Luke ." dedi yavaşça."Ama hayır,seni o şekilde sevmiyordum."

Annabeth savaşmaktan bitap düşmüş;yorgunluktan ölmek üzereyken nasıl oluyordu da Kronos gibi bir titana kafa tutabiliyordu?

Bazen kişinin sahip olabileceği en büyük güç,kabullenme gücüdür.

Yüz üstü bırakılmaktan ,bazı şeylerin geçici olmasından nefret ediyorum.

Birleşmiş Milletlermiş. Sanki insanoğlu gerçekten birleşebilirmiş gibi.

Sen de en az benim kadar dışlanmışsın .

Kin beslemek ölümcül bir zaaf.

&”Beni öldürecekseniz hemen öldürür müsünüz?&”

Melez Tepesi’nden koşmaya başladı. Hemen ardından ben de fırladım.
Ve hayatımda ilk kez geriye dönüp bakmadım.

Dönüp olimposlulara baktım.
Çatlak bir sesle Bir kefene ihtiyacımız var," dedim. "Hermes’in oğlu için…"

Annabeth’in ağzının kenarından kanlar akıyordu. Aile Luke," dedi. "Bana söz vermiştin." Dedi boğuk bir sesle.

Çünkü Umut en iyi ocakta, yuvada beslenir,

Tüm güçler harikulade olmaz. Bazen kişinin sahip olabileceği en büyük güç, kabullenme gücüdür.

Hey çirkin şey! Diye seslendi Annabeth. İçimden umarım bana değil de deve sesleniyordur, diye geçirdim.

Önünden geçtiği her yaratık sanki Nico ölüm saçıyormuş gibi yere yığılıyordu ki aslında bu doğruydu."

Ve hayatımda ilk kez geriye dönüp bakmadım."

SON

Annabeth’ in elindeki hançere ve suratından akan kanlara baktı. "Söz vermiştim," dedi.

" Aile Luke," dedi. "Bana söz vermiştin," dedi boğuk bir sesle."

Bu Olimposlu’un sonu olur. Nihai son."

Pompalı tüfek kullanmayı ne zaman öğrendin? diye sordum.
Annem suratına düşen saçlarını geriye itip "iki saniye önce öğrendim Percy" dedi."

Çünkü umut en iyi ocakta, yuvada beslenir,"

Kıvırcık avucundaki defne fidanını okşuyordu. “ Şey… üçümüzün tekrar bir arada olması çok güzel ” dedi. Baksanıza, eskisi gibi tartışıyoruz. Neredeyse ölmek üzereyiz. Dehşet bir durumdayız. "

Ölmek üzere olan Silena Beauregard’ ın yüzüne baktım."

Clarisse’ nın miğferinden ancak gözlerini görebiliyordum. Ama bir şey tuhafıma gitmişti. Masmavi gözlerinden korku okunuyordu. Clarisse asla korkmazdı. Ve gözleri mavi değildi."

Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz."

Siz titanlar ancak spor çoraplarım kadar ışıltılısınız."

Tarih tekerrürden ibarettir. "

Deniz tanrısı olmayanlar için diyorum: sakın New York Limanı’ na yüzmeye gitmeyin. Yani, su annemin zamanında olduğu kadar pis olmayabilir ama yine de suya girdiğinizde üçüncü bir gözünüz çıkabilir ya da ileride mutant çocuklarınız olabilir."

ve hayatımda ilk kez geriye dönüp bakmadım.

Ben son Olimposluyum. "

Hades denen bu sersem beş para etmez. Keşke doktor ya da avukat tanrılarla evlenseydin dedim ama yooooook, beni dinleyen kim?

Kraliçenin beni koruyacağına emindim. Cesur, güzeller güzeli Persephone beni buradan kurtaracaktı.
Ama kraliçe kayıtsızca omuzlarını silkti. "İyi canım, öyle olsun. Kahvaltıda ne var? Karnım zil çalıyor."

Anlam yalnızca arayınca ortaya çıkar.

Bazen kişinin sahip olabileceği en büyük güç,kabullenme gücüdür.
Hestia

Birleşmiş Milletlermiş. Sanki insanoğlu gerçekten birleşebilirmiş gibi."

Umut kendisine izin verilmedikçe ortadan kaybolmaz."

Birleşmiş milletlermiş. Sanki insanoğlu gerçekten birleşebilirmiş gibi."

Luke promised he’d never let me get hurt. He said we’d be a new family. And it would turn out better than his.

I thought I’d found a place to belong, but it fell apart so fast. I hate it when people let me down. When things are temporary.

I think that is why I want to be an architect. To build things that are permanent.

Hope survives best at the heart, with Hestia guarding it, we won’t be tempted to give up.

Pandora opened this jar. Which contained most of the demons that haunt mankind to this day. Fear, death, hunger, sickness. Only one spirit remained inside. HOPE.

Babam hayretle Percy… Neler oluyor?" dedi.Dönüp Olimposlulara baktım.
Çatlak bir sesle "Bir kefene ihtiyacımız var," dedim. "Hermes’in oğlu için… "

Rachel, binaya girsen iyi olacak." dedim.
"Burada kalmak istiyorum" dedi.
Birden kocaman bir gölge güneşle aramıza girdi. Ejderha sokağın karşısındaki gökdelenin yanından kıvrıla kıvrıla
bize
doğru geliyordu. Tekrar kükrediğinde binlerce pencere tuzla buz oldu.
Rachel cılız bir ses tonuyla "Aslında içeri girsem iyi olacak" dedi.

Kronos, Buradan nefret ediyorum," diye homurdandı.
"Birleşmiş Milletlermiş. Sanki insanoğlu gerçekten birleşebilirmiş gibi. Olimpos’u yok ettikten sonra bana hatırlatın da burayı da yok edeyim."

Aynen öyle. Tabii ki bunları sana söylediğimi inkar edeceğim ama tanrıların kahramanlara ihtiyacı var. Her zaman da
oldu. Yoksa sizin gibi haylazları ne diye yapalım ki?"
"Kendimi çok değerli hissettim," dedim. "Teşekkürler."

Hey, çirkin şey!" diye seslendi Annabeth. İçimden, umarım bana değil de deve sesleniyordur, diye geçirdim.

Prometheus smokininin yakasını silkeledi. Beni anlamalısın Percy," dedi. "Truva Savaşı’nı yeniden yaşıyorsunuz. Tarih tekerrürden ibarettir.Olaylar da tıpkı canavarlar gibi yeniden ortaya çıkıverirler. Büyük bir kuşatma söz konusu. İki ordu var. Ama aradaki tek fark, bu sefer sizlerin şehri koruyor olması. Truva sizsiniz. Truvalılara ne olduğunu biliyorsun, değil mi?"
"Empire State Binası’na tahtadan bir at mı sokmaya çalışacaksınız yani?" dedim. "Bol şans."

Şaşırmış gibi yapıp Demek Orpheus’un Kapısı bu" dedim ama karşımda duran şey gözüme hala kayalık gibi gözüküyordu. "Kapı nasıl açılıyor?"
"Müziğe ihtiyacımız var." dedi Nico. "Şarkı söyleyebilir misin?"
"Şey, yok," dedim. "Kapıyı çekip açsana? Sen Hades’in oğlu değil misin?"
Şarkı söyleyecek olsam kapı açılmaz, bir heyelan meydana gelebilirdi.

Kiminin laneti, diğerlerinden daha iyi görmek.”