İçeriğe geç

Şeytan Kitap Alıntıları – Lev Tolstoy

Lev Tolstoy kitaplarından Şeytan kitap alıntıları sizlerle…

Şeytan Kitap Alıntıları

&“&”

“Her şeye rağmen, askerlik mesleğinde başarıyı olumsuz etkileyen şu çabuk parlama kusurunu giderememişti.”
İnsanların ne düşündüğüne ne kadar az önem atfedilirse Tanrı o kadar güçlü hissediliyordu..
Tanrı’yı bahane ederek insanlar için yaşamışım ben, o ise insanlar için yaşadığını zannederek Tanrı için yaşıyor..
(Tanrı)
Var mı ki O?
Ya dışarıdan kilitlenmiş bir kapıyı çalıp çalıp duruyorsam…
Günaha battıysa ve ondan el çekmek gerekiyorsa, bu dünya, olanca güzelliğiyle bu dünya neden var? Neden yarattın ki insanı günaha sokan şeyleri?
Tanrım! Tanrım!
Neden bana inanç vermiyorsun?
Bir insanın ne denli mutlu olabileceğini ancak şimdi anladım.
Sizsiniz, sensin… beni böyle mutlu eden
Bir güç beni ele geçirdi, tutuyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Ne olur beni kendimden kurtarın. Sizden istediğim bu.
Bütün insanlar akıl hastası sayılmalıdır, en hasta olanlarsa kuşkusuz kendilerinde görmedikleri delilik emarelerini diğer insanlarda görenlerdir..
Eğer sağ gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme atılmasından iyidir..
Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam yüreğinde o kadınla zina etmiş olur.
…ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
Lisa hastalanıp ölebilir. Lisa ölse… evet, bu harika olurdu…
“Beni kendimden kurtarın,”
“Evet, gerçekten de öyle bir serseriyim ki; bir karım var hem de üstelik öylesine iyi bir kadın ve ben, yabancı bir kadının peşinden koşuyorum.”
Yevgeni kapıldıkça kapılıyordu Stepanida’ya. Kadın ona daha önce hiç o kadar çekici gelmemişti.
“Tanrım, Tanrım; ne yapmam gerek? Gerçekten de böyle çöküp gitmem mi gerekiyor? Hiçbir çıkış yolu bulunamaz mı?”
Lisa, her şeyi, insanları, kısacası dünyadaki her şeyi sadece kocasının gözleriyle görüyordu.
Lisa’nın hastalığı, bunlara bağlı olarak evin çekilip çevrilmesinde ortaya çıkan zorluklar ve yetmiyormuş gibi, Lisa’nın hastalanmasıyla birlikte eve damlayan kaynana; bütün bunlar Yevgeni’nin ilk yılını burnundan getirmeye yetecekti.
Gelecekteki hayatım, benim için, zedelemekten her zaman kaçınacağım bir kutsallıktır. Ve geçmişte, bekârlığım sırasında olmuş bitmiş ne varsa, artık toprağa gömüldü.
Evlenmek zorunda olduğunu hissettiği için âşık olmuştu Yevgeni.
Yevgeni’nin niçin bula bula Lisa Anneskaya’yı bulup onu seçtiğini açıklamak zordur; aynen, bir erkeğin niçin bir başka kadını değil de o belli bir kadını seçtiğini açıklamanın güç olması gibi. Bu seçimi belirleyen hem pozitif hem de negatif sayısız neden bulunmaktadır.
Beni kendimden kurtarın.
en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
“Şeytanın ta kendisi o; ete kemiğe bürünmüş şeytan! Ben istemeden beni boyunduruk altına aldı.
her şey hüzünlü, perişan, iç bunaltıcı, melankolik geliyordu.
Evliliği, durumunu düzeltme aracı olarak değerlendirme fikri, ona iyice ters geliyordu.
İnsan, sadece yaşlıların muhafazakâr, gençlerin ise yenilikçi olduklarını sanır. Pek doğru değildir bu.
Şayet Yevgeniy İrtenyev, akıl hastasıysa o zaman herkes aynı durumdadır; en ağır akıl hastası olanlar ise kendilerindeki görmedikleri akıl hastalığının belirtilerini başkalarında gördüklerine inananlardır.
İşte erkekler karılarını ya da sevgililerini böyle zehirliyor ya da öldürüyor. Bir silah al, kadını çağır ve ona sarılmak yerine göğsüne ateş et ve işini bitir. O bir şeytan, tam bir şeytan. İrademe rağmen beni ele geçirdi.
Mutluluklarını tehdit eden, zehirleyen demeyelim, tek şey kıskançlığıydı. Kontrol ettiği ve göstermediği ama sürekli ona acı veren bir kıskançlıktı bu. Nedeni Yevgeniy’i bir başka kadını sevebilme ihtimali değildi – çünkü yeryüzünden ona layık bir kadın yoktu (Kendisi ona layık mıydı bilmiyordu çünkü kendisine hiç sormamıştı.) – bu yüzden hiçbir kadın, onu sev meye cesaret etmemeliydi.
En ağır akıl hastası olanlar ise kendilerindeki görmedikleri akıl hastalığının belirtilerini başkalarında gördüklerine inananlardır.
Beni kendimden kurtarın."
yanlış, dürüstlükten uzak insanlarla birlikte yaşamanın çok zor olduğunu; her şeye tahammülüm vardır da, buna yoktur işte.”
“İçi huzurlu olursa ona hiçbir şeyin zararı dokunamaz,”
İnsan, sadece yaşlıların muhafazakâr, gençlerin ise yenilikçi olduklarını sanır
Gerçekten de, Yevgeni Irtenyev o zamanlar akıl hastası idiyse, bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar, kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
Onu öldürmeli miyim? Sadece iki çıkış yolu var: Ya karım bu dünyadan gitmeli ya da o. Ama dur… Evet, öyle ya: Üçüncü bir yol daha var; kendimi öldürmem."
Beni kendimden kurtarın." dedi.
Kendini suçlu hissediyor, kendini iğrenç, kötü bir insan olarak görüyor ve insanlara kim olduğunu, gerçek yüzünü göstererek kendini cezalandırma ihtiyacı duyuyordu.
Evlenmek zorunda olduğunu hissettiği için âşık olmuştu Yevgeni.
bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
Ona birkez daha sarılsam yeter; arkasından başıma ne gelirse gelsin…
Gelecekteki hayatım, benim için, zedelemekten her zaman kaçınacağım bir kutsallıktır. Ve geçmişte, bekârlığım sırasında olmuş bitmiş ne varsa, artık toprağa gömüldü. Hiçbir zaman herhangi bir yükümlülük altına girmediğim gibi, kimse de kişi olarak benden herhangi bir hak talebinde bulunamaz.
Ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir."
Biricik kusuru, gözlük taka taka illet haline getirdiği miyopluğuydu."
Fakat başına dert olan sağ gözünse, onu söküp al ve kendinden uzağa at; çünkü uzuvlarından birinin yok olması, bütün bedeninin cehenneme atılmasından daha iyidir.
Ya da “şeytan” Aşkın Metafiziği’ndeki o sinsi, hilebaz “iradedir”.
… bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
Hedefe ulaşabilmek demek, canını dişine takarak çalışıp çabalamak demekti.
Yaşamak isteyen, ama bu konuda kafa yormayan, zaten nasıl yaşanması gerektiği konusunda kafa yoracak zamanları da bulunmayan ve o zamana kadar süregelmiş hayatı kendilerine örnek alan genç insanlar.
Yaşamak gerekiyordu, bense hiçbir şey yapamıyordum.
İçi dışı bir olmayan insanlarla yaşamak dünyanın en zor şeyidir. Bunun dışında her şeye katlanabilirim ama buna asla.
Gerçekten de Yevgeni Irtenyev o zamanlar akıl hastası idiyse, bütün insanlar akıl hastasıdır.Ama en ağır akıl hastası olanlar, kendilerinde farkına varamadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
Bütün insanlar akıl hastasıdır."
İçi dışı bir olmayan insanlarla yaşamak dünyanın en zor şeyidir. Bunun dışında her şeye katlanabilirim ama buna asla.
Tanrım! Tanrım! diye düşünüyordu. “ Neden bana inanç vermiyorsun? Evet, şehveti anlıyorum, Aziz Antonio ve diğerleri de onunla savaşmıştı ama ya inanç ? Onların inancı vardı, benimse dakikalarım , saatlerim , günlerim geçiyor inanmadan. Günaha battıysa ve ondan el çekmek gerekiyorsa, bu dünya, olanca güzelliğiyle bu dünya beden var? Neden yarattın ki bu insanı günaha sokan şeyleri?
Meseleyi kafasında halletmiş olmakla onu gerçekleştirmek aynı şey değildi.
İçi dışı bir olmayan insanlarla yaşamak dünyanın en zor şeyidir.
En ağır akıl hastası olanlar kendilerindeki görmedikleri akıl hastalığının belirtilerini başkalarında gördüklerine inananlardır .
İnsanlar sadəcə yaşlıların mühafizəkar, gənclərin yenilikçi olduğunu düşünərlər. Amma əsas gənclər mühafizəkardır.Yaşamaq istəyən, amma bu mövzuda başını yormayan, onsuz da buna zamanı olmayan və bu səbəblə o zamana qədər davam edən həyatı özlərinə örnək alan gənc insanlar.
bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir
İşte evde her şey dört dörtlüktü, iyi ve temiz; bir tek onun ruhunda her şey öylesine kirli ve tiksinti vericiydi
“Bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.”
İnsanların ne düşündüğüne ne kadar az önem atfedilirse Tanrı o kadar güçlü hissediliyordu.
İnsanlık niçin var oldu, var olmamak mümkünken.
Hayat, dedim kendime, Anlamsız bir kötülükten ibaret."
Beni kendimden kurtarın.
En hasta olanlarsa kuşkusuz kendilerinde görmedikleri delilik emarelerini diğer insanlarda görenlerdir.
Buna katlanamayacağım
Ah Tanrım Tanrım ama Tanrım yok ki
Kendime hakim olamayacak mıyım bu olayla birlikte yok olup gitmem mi gerekiyor gerçekten
Hayır gerçekten de artık kendi kendimin hakimi değilim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir