İçeriğe geç

Bütün Yönleriyle Tesettür Kitap Alıntıları – Ahmet Yüksek

Ahmet Yüksek kitaplarından Bütün Yönleriyle Tesettür kitap alıntıları sizlerle…

Bütün Yönleriyle Tesettür Kitap Alıntıları

&“&”

Açılıp saçılmak,çıplaklık, mübtezellik ve rezilliktir.
•İman ve giyim kuşam Allah Teâlâ’ya bir teslimiyettir. Tesettür yalnızca namazın bir şartı değil, asıl tesettür; hür bir Müslüman olmanın ve onun gereklerini kabul etmenin şartıdır.
•Tesettürü sahiplenmek, dini sahiplenmektir. Tesettürden taviz vermek, dinden taviz vermektir.
•Sabah namazını üç rekat kılmak ile tesettürü değiştirmek birbirinden farksız ucubelerdir. Bunun neticesinde, Müslüman kadını ve kızı gözlerden korumak" şeklindeki tesettür, "Müslüman kızı daha cazip hale getirip gözlere bakıtmak" şekline dönüşmüştür. Dini emir zevklere göre değiştirilip, erkeklere görülmemek atılmış ve daha güzel ve çekici görülmek esas alınmıştır.
Bakılması helal olmayana bakmak, haram olduğu gibi; o hususta düşünmek de haramdır.
Kadın evinde hapiste değil, cihattadır. Evinde kitap okur, ilim öğrenir, çocuklarını ve komşu kadınları cihada hazırlar.
Tesettür inkar eden mürted olup dinden çıkar. Terkedilmesiyle bozuk bir toplum oluşur. Ona inanıp da yapamayan ise; Kur’an ve şu ayete muhalefet eden asi bir kimse olur.
İslâm, şehvetlerin her an uyarılmadığı, cinsi taleplerin her vakit tahrik edilmediği, temiz bir toplum kurmayı gaye edinir. İki cins arasındaki derin olan fıtrî arzuyu ayarında bırakıp, emin ve nezih olarak yerinde kullanılmasını ister.
Bir kadınla bir yabancı erkek ne zaman başbaşa kalsa, mutlaka üçüncüsü şeytan olur."
~ Resulullah (sav)
Ahlâkî çözülme; ancak (mahremini) kıskanmanın, şeref ve ırzı korumanın yokluğu ile oluşur.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurdu: Kıyamet günü her göz ağlayacaktır. Ancak, Allah’ın haram kıldığına bakmaktan yumulan göz, Allah’ın yolunda uykusuz kalan göz ve Allah korkusundan dolayı bir sinek kafası kadarcık yaş çıkaran göz, bundan kurtulacaktır."
Ebu Hüreyre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in şöyle dediğini rivayet ederek nakletmiştir:
Ademoğluna zinadan nasibi yazılmıştır. Hiç şüphesiz o buna kavuşacaktır. İki gözün zinası bakmaktır. İki kulağın zinası dinlemektir. Dilin zinası konuşmaktır. Elin zinası tutmaktır. Ayağın zinası yürümektir. Kalp, arzu ve temenni eder. Tenasül uzvu, bunu tasdik eder yahut yalanlar."
Şüphesiz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuştur: Kendiniz, altı şeyi bana garanti verin ki, ben de size cenneti garanti edeyim. Konuştuğunuzda doğru söyleyin, vadettiğinizde sözünüzde durun, emanet edildiği zaman emaneti yerine getirin, tenasül uzuvlarınızı muhafaza edin, haramdan gözlerinizi yumun ve ellerinizi tutun."
Örtünmek; Allah’ın emridir, farz bir ibadettir, Allah’a kulluktur, O’nun rızasını kazanmaktır, edeptir, hayadır, iffetli toplum oluşturmak ve iki cihanda saadete erişmektir.
Toplumun durumlarının ve zamanın değişmesi ile örf ve maslahatlar değişebilir." diyenler bilmelidir ki: Şeriata, akıl ve kıyasa en ufak muhalif olan her şey geçersizdir. Zamanın, şartların ve maslahatların (menfaatlerin) değişmesiyle; nass ile sabit olan hiçbir şey, değişemez.
Din, bir bütündür. Bir emri beğenmeme ve karşı olma, tümünü reddir.
Allah’ım! Bize; imanı, itaati ve doğruyu sevdir ve bize küfür ile isyanı da kötü gösterip ondan nefret ettir. Allah’ım bizi bir göz açıp yummak kadar bile kendi nefsimize bırakma! Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’e rahmet eyle! Allah’ım! Bütün işlerde bizim sonumuzu güzel eyle. Bizi de; dünyanın rezilliğinden ve ahiretin azabından kurtar. Gönüllerin istediği, orada vardır. Dönüş O’nadır. Şahit olarak Allah kafidir. Allah’ım! Beni, annemi, babamı ve bütün müminleri bağışla ve ıslah eyle!
Gör beni" diye kendine çağıran hiçbir kıyafeti, tesettür ismiyle anamayız.
Zaman fesada uğrayınca; müminin dini, elinde bir ateş parçası gibi olsa da; o, imanın nuruyla dinine sımsıkı bağlanmalıdır.
İnsan, dünyasını düzeltmek için din işlerinden bir şey terk ederse; Allah ona, ondan daha zararlı kapıların yolunu açar."
~Ali(radıyallahü anh)
Bakılması helal olmayana bakmak, haram olduğu gibi; o hususta düşünmek de haramdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir