Öksüz Turgut Kitap Alıntıları – Filibeli Ahmed Hilmi

Doğrusu menfaatperestliğin bu derecesi görülmemiştir. Kendi zevkin, keyfin ve aşkın için bana kendimi feda etmeyi teklif ediyorsun. Öğrendiğin Fazilet bu muydu?

Senin yüreğin var pek âlâ papaz. Acaba benim yüreğim yok mu? Sen beni seviyormuşsun. Ya ben, ya ben seni sevmiyorsam? İnsanlık sıfatım, bana ait olan bir hesapta sıfır sayılmama karşı isyan ediyor.

Yüzün ne için kapalı? Adın yok mu? yüzünü göstermeyen, adını söylemeyen adamlar çok kere söylenecek adı, gösterecek yüzü olmayanlardır.

“Bu alemde her şeyin bir sonu olduğu gibi yeldâ-yı mihnetin de, eyyâm-ı intizarında bir sonu vardır.”

İzzet-i insaniyem bana ait olan bir hesapta sıfır addedilmeme karşı isyan ediyor.

İnsan garip bir muammâdır ,

Lakin bu alemde her şeyin olduğu gibi yelda-yı mihnetin de, eyyam-ı intizarın da bir sonu vardır.
Yelda-yı mihnet: Uzun süren yolculuk
Eyyam-ı intizar: Günlerce bekleyiş

İnsan garip bir muammadır, mesut olursa saadetini aleme ilan etmeği pek sever. Nasıl ki felaketini de aleme duyurmakla müteselli olur.

Lâkin bu âlemde her şeyin olduğu gibi yeldâ-yı mihnetin de, eyyâm-ı intizarın da bir sonu vardır.

yeldâ-yı mihnet: uzun süren zorluk
eyyâm-ı intizar: günlerce bekleyiş

İnsan garip bir muammâdır, mesut olursa saadetini âleme ilân etmeği pek sever. Nasıl ki felaketini de âleme duyurmakla müteselli olur.

Benim korkularım Türklük için değildir. Türkler ayrık otuna benzerler. Bir yere temel attılar mı artık oradan ne yapılsa sökülemez.

Öksüz Turgut:
– Bir Türk, on tane Macar, Hırvat vesaire eder. Demek ki altı bin Türk, altmış bin kişi hükmündedir.
Doğan:
– Yaşa! Yaşa be Türk oğlu…

Ve’l-hâsıl asker doğmuş, asker yaşaması Allah tarafından takdîr edilmiş olan Türk, büyük milletti, bayrağını ırzından, namusundan, canından daha aziz daha ulu bilirdi.

O geçen zulm-i istibdât yıllarında her milletin büyükleri zenginliği ile övünürken bir Türk ulusu ancak muharebelerde aldığı yaralarla iftihâr ederdi.

Türk gibi kuvvetli." darbımeseli boşuna söylenmemiş idi.

Hâsılı Turgut, senin gibi anadan babadan hâlis Türk’tür. Onu Türk gibi terbiye et, Türk oğlu Türk’tür. Türk yaşasın Türk ölsün…

Aman ya Rabbi! Evinde rahat rahat oturup ölmek ne zor şeymiş. Lâkin muharebe yok. Olsa da zorla ölünmüyor.

Silahını teslim eden adamın başı,bir kahraman huzurunda yere inmelidir.

Yüzün ne için kapalı? Adın yok mu? yüzünü göstermeyen, adını söylemeyen adamlar çok kere söylenecek adı, gösterecek yüzü olmayanlardır.