Ruşen Eşref Ünaydın kitaplarından Diyorlar ki kitap alıntıları sizlerle…
Diyorlar ki Kitap Alıntıları
&“&”
“Terennüm edilen şiir benim ruhumda ürpermeler ve ahenkler meydana getirmedikten sonra ben o edebiyatı ne yapayım….Beni en fazla Fuzuli duygulandırdı…Fuzuli, Fuzuli, hâlâ da Fuzuli…Ve Nedim. “Nigar Hanım ( 1856-1918)
Ben kendimden bahsetmeyi sevmem… Değmez ki bahsedeyim.
Geçen gün bir misafir hanımefendi pek doğru söylüyordu: Unutmak olmasa yaşamak olmaz" dedi. Doğru değil mi ama?
Bir memlekette hürriyet olmadıkça ne fikir olur ne mütefekkir.
Her dilde olduğu gibi Türkçe’de de çok eski zamanlardan beri doğup süregelen bir milli şiir var. Onu şairler değil isimsiz halk yapmıştır.
Yakup Kadri’ye gelince; o siyah bir haşhaş çiçeğidir. Ruha uyku, ölüm ve rüya döken bir çiçek.
Osmanlı Edebiyatı, ta ilk meydana geldiği günlerden başlayarak bu son zamanlara kadar, hep aslına yabancı , aslına kayıtsız etkiler altında büyümüştür.
Nedim’i neşelerle dolup taşıran çevresi; Fuzuli’yi inleten de çevresi; Nefi’yi köpürten de çevresi; Kemal’i öyle ateşli yetiştiren de çevresi değil miydi?
Geçen gün bir misafir hanımefendi pek doğru söylüyordu: Unutmak olmasa yaşamak olmaz" dedi. Doğru değil mi ama?