İçeriğe geç

Radyo Oyunları Kitap Alıntıları – Cahit Zarifoğlu

Cahit Zarifoğlu kitaplarından Radyo Oyunları kitap alıntıları sizlerle…

Radyo Oyunları Kitap Alıntıları

&“&”

Hepimizin bir zayıf , bir çürük tarafı vardır . Eğer tümümüz eksiksiz , hatasız olsaydık , ne gerek kalırdı onca yasaya , düzene , töreye . Onca eğitimin , tecrübenin ne değeri kalırdı . "
Ah , dünya ne güzel , yaşamak ne güzel ! "
“Bir yara, ancak dokunulmadığı takdirde iyileşebilir”
…Hatasız fil olmaz. Hepimizin bir zayıf, bir çürük tarafı vardır. Eğer tümümüz eksiksiz, hatasız olsaydık, ne gerek kalırdı onca yasaya, düzene, töreye. Onca eğitimin, tecrübenin ne değeri kalırdı . Bunun için sizi affediyor ve sevgiyle bağrıma basıyorum. "
“Hepimizin bir zayıf, bir çürük tarafı vardır. Eğer tümümüz eksiksiz, hatasız olsaydık, ne gerek kalırdı onca yasaya, düzene, töreye.”
Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı."
Eşyaların gereksiz olduğunu en baştan sana söyleseydim buna inanmazdın. Ama eşyan oldu mu gittikçe daha çok olur. Evdeysen sana evde yer kalmaz."
Yabancı uzman mı dediniz. İyi ama kendimiz pekala yapabiliyoruz, neden yabancı uzman gereksin?"
Hepimizin bir zayıf, bir çürük tarafı vardır. Eğer tümümüz eksiksiz, hatasız olsaydık, ne gerek kalırdı onca yasaya, düzene, töreye. Onca eğitimin, tecrübenin ne önemi kalırdı."
Fikret: En ağır işçiler ev kadınlarıymış
Anne: Alay mı ediyorsun.
Fikret: Ne münasebet, sana yaranmaya çalışıyorum.
Yabancı uzman mı dediniz? İyi ama kendimiz pekala yapabiliyoruz, neden yabancı uzman gereksin?
_ Hele sus bir baba böyle şeyleri kızıyla konuşmaz
_ Öyle diyorsun ama şu televizyonu zorla aldıran sensin. Televizyondan neler belliyor kızımız. Sen çağır Fadimeyi bak nasıl bülbül gibi konuşur benimle.
Çölde mesafeler yakınmış gibi görünür
Tilki _ Başımı alıp buralardan, aslandan kaçmayı düşünebilir miyim acaba? Hayır asla. Ruhum ormanların kralı ile elde ettiğim böyle bir yakınlığın köleleştirici gururuna kapıldı bir kere. Onun yanından başka bir yerde ciğerime çekecek tek lokma nefes bulamam gibime geliyor.
Hadi bakalım neysen o ol
Hatasız fil olmaz. Hepimizin bir zayıf bir çürük tarafı vardır. Eğer tümümüz eksiksiz hatasız olsaydık, ne gerek kalırdı onca yasaya, düzene, töreye. Onca eğitimin, tecrübenin ne değeri kalırdı.
Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı."
Hepimizin zayıf, bir çürük tarafı vardır. Eğer tümümüz eksiksiz, hatasız olsaydık, ne gerek kalırdı onca yasaya, düzene, töreye. Onca eğitimin, tecrübenin ne değeri kalırdı."
Hiçbir zaman gökyüzünde bu kadar yıldız olabileceğini düşünmemiştim."
Eşyaların gereksiz olduğunu en başta söyleseydim buna inanmazdın. Ama eşyan oldu mu gittikçe daha çok olur. Evdeysen sana evde yer kalmaz."
Susun, herkes sussun. Ben konuş demeyince de konuşmasın."
Bana kalsa koşa koşa ayrılırdım buralardan. Burnuma insan kokusu geliyor çünkü."
Hepimizin bir zayıf, bir çürük tarafı vardır. Eğer tümümüz eksiksiz, hatasız olsaydık, ne gerek kalırdı onca yasaya, düzene, töreye."
Amacımın ne olduğunu senin aklın almaz. Bizi yalnız bırak, çalışmalarımıza engel olma."
Oğluma bakın bakalım, ne kadar akıllı, ne kadar zeki, ne kadar kurnaz. Başkalarınınki bunun yarısı bile etmez."
Siz zaten yalnız kendi palavralarınızı anlatırsınız da, biz gerçeği söyledik mi bize inanmazsınız.
BABAFİL —Ne demek Filfil. Bu ne biçim isim.
Arka arkaya iki kere fil demenin ne
anlamı var?
ANAFİL —Sen ne anlarsın. O çok zeki olduğu
için ben bu ismi koyuyorum ona.
Yani ki kere zeki, iki kere akıllı ve iki
benim çocuğum.
BABAFİL —Ya, demek öyle, peki söyler misin
tatlım, iki kere senin çocuğun da
kaç kere benim çocuğum.
Fikret —En ağır işçiler ev kadınlarıymış.
Anne —Alay mı ediyorsun.
Fikret —Ne münasebet, sana yaranmaya
çalışıyorum.
Siz zaten yalnız kendi palavralarınızı anlatırsınız da, biz gerçeği söyledik mi bize inanmazsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir