Mostar Dergisi kitaplarından Mostar Dergisi – Sayı 169 kitap alıntıları sizlerle…
Mostar Dergisi – Sayı 169 Kitap Alıntıları
&“&”
Mutsuzsanız geçmiste, endişeliyseniz gelecekte, huzur içindeyseniz şimdide yaşıyorsunuz demektir.
Lao Tzu
Bugün Doğu’nun bütün çocukları bombardıman altında. Bir kısmı ateşli silahlarla, geri kalanı ise Batı’nın zehirli algıları ile vuruluyor bu çağda.
Sabah Sekiz Aksam Beş Mezarlığı / Esra Turap
Bizim medeniyetimizde hiç bir zaman araç amacın önüne geçmemiştir; geçemez. Çünkü o zaman varlık nedenini yitirir medeniyet; kendini kendi kılan, bütün çağları aşmasını sağlayan zihnini, zeminini ve zamanını kaybeder; her şeyi birbirine rapteden gökkubbe çöker…
Bütün yolculuklar Edep’le başlar… Ve bütün yollar Edeb’e çıkar…
Edep, insanın ontolojik konumu bilmesi; bilfiil, bizzat idrak etmesi ve hayatı buna göre idame ettirmesi. Edep’siz edebiyat, şuur’suz şiir olmaz tam da bu sebeple.
Edep, insanın ontolojik konumu bilmesi; bilfiil, bizzat idrak etmesi ve hayatı buna göre idame ettirmesi. Edep’siz edebiyat, şuur’suz şiir olmaz tam da bu sebeple.
Edebiyatın Kapısı Edebiyatın Yol Haritası / YUSUF KAPLAN
Ölmeden önce ölmek; tutku ve arzulardan kurtulmak, kalpten her türlü dünya sevgisini çıkarmak, tek dost ve veli olarak Allah’ı bilmek ve bunun neticesinde sadece ve sadece Allah’a dayanmaktır.
Bir kişi gadasını aldığım" derken "kazasını/belasını aldığım" demiş olur. Daha arabesk bir ifadeyle "Sana gelen bana gelsin!" demiş olur.
Rızık endişesi iman zayıflığından kaynaklanır.
Sohbet esnasında huysuz ihtiyar Tzu, lafını hiç esirgemez ve yüzüne yüzüne söyler Konfüçyüs’ün:
“Bilge kişi karanlığı sever. Olur olmaz şeylere kendini kaptırmaz, zamanı ve şartları inceler. Erdemli kişinin derinliği dışta değildir. Eğer yer ve zaman elverişli ise konuşur, değilse susar. Hazinesi olan biri, onu herkese göstermez. Demek ki gerçekten bilge olan kişi hikmeti her gelene açıklamaz. Onun için dostum, şu saraydaki işinden ve bir sürü isteğinden kurtul. Görünüşe, biçime önem vermeyi bırak. Şu hayal dolu tasarımlarından vazgeç! Kendini beğenmiş nefsini, arzularını yok et! Bunların, şahsiyetine hiçbir faydası yoktur. İşte sana söyleyeceklerimin hepsi bu.’’
“Bilge kişi karanlığı sever. Olur olmaz şeylere kendini kaptırmaz, zamanı ve şartları inceler. Erdemli kişinin derinliği dışta değildir. Eğer yer ve zaman elverişli ise konuşur, değilse susar. Hazinesi olan biri, onu herkese göstermez. Demek ki gerçekten bilge olan kişi hikmeti her gelene açıklamaz. Onun için dostum, şu saraydaki işinden ve bir sürü isteğinden kurtul. Görünüşe, biçime önem vermeyi bırak. Şu hayal dolu tasarımlarından vazgeç! Kendini beğenmiş nefsini, arzularını yok et! Bunların, şahsiyetine hiçbir faydası yoktur. İşte sana söyleyeceklerimin hepsi bu.’’
Mutsuzsanız geçmişte, endişeliyseniz gelecekte, huzur içindeyseniz şimdide yaşıyorsunuz demektir."
(Lao Tzu)
(Lao Tzu)
Mutsuzsanız geçmişte, endişeliyseniz gelecekte, huzur içindeyseniz şimdide yaşıyorsunuz demektir.
Lao Tzu
Bir milleti var eden, hafızasıdır."
Bir pamuk ipliğiyle bağlısın insan olup olmamaya.
Başkalarının duyamadıklarını duyup göremediklerini görmek, hayatın yükünü ağırlaştırıyor. Merak ediyorum, sende de öyle mi oluyor?"
Stoker(2013) filminden
Stoker(2013) filminden
Biliyorum, belki biraz ağır olacak ama, annesi tüm gün dışarıda olan her çocuk, bir maaş uğruna annesinden mahrum büyüyor.
Ne yazık ki hiçbir oyuncak, anne ile edilmiş telâşsız, cıvıl cıvıl bir kahvaltı sofrası etmiyor. Hiçbir tâtil köyü, okuldan eve kalbi kırık dönmüş çocuğun başını yaslayabileceği bir anne dizinin yerini tutmuyor.
Çocukları küçük kurşunlarla öldürürler değil mi anne?"
İlme ve okumaya son derece önem veren Râzî, yemek yerken ilimsiz gecirdigi vakitler için üzüldüğünü söylemiştir.
Gölge gibi olanları terk eyle /
Sen güneş (şems) gibi olan mürşid bul.
Sen güneş (şems) gibi olan mürşid bul.
Şöyle bir düşünelim, dil bizim neyimiz olur? Bana sorarsanız taşıyıcı kolonlarımızdır, kültürümüzün kodları ve zihin haritamız orada saklıdır.
insan kendini anlatmak ister, derdini paylaşmak ister. Bir Fars atasözünde dendiği gibi Anlatmasaydım çıldıracaktım."
Nasreddin Hoca bir gün, ben öldüğümde beni eski mezarlığa gömün diye vasiyette bulunur. Yanındakiler bunun sebebini sorduklarında ise: Sorgu melekleri Münker ve Nekir geldiğinde, ben sorguya çekildim, görmüyor musunuz? Mezarım da, mezarlığım da eski derim" diye cevap verir.
Şöyle bir düşünelim, dil bizim neyimiz olur? Bana sorarsanız taşıyıcı kolonlarımızdır, kültürümüzün kodları ve zihin haritamız orada saklıdır.