İçeriğe geç

Bile İsteye Kitap Alıntıları – Gonca Özmen

Gonca Özmen kitaplarından Bile İsteye kitap alıntıları sizlerle…

Bile İsteye Kitap Alıntıları

&“&”

Bir şey vardı işte şurda
Göğsümün tam altında.
Kapanmaz insanın zehri
Göğün içinde
Bazen biri gider
Biri gerçekten gider
Suça döner her yanın
Her yanın kurum tutar üzünçten
Bazen biri gelir
Biri gerçekten gelir
Dokunur bir olmamışlığa
Kan revan içinden
Uzun solur ince terler
Sürer taylarını bir sevince
Elleri vardır kuş serper eteğine
Çillerini sayar saçlarını yıkar
Biri vardı Mustafa artık adımı cağırmıyor.
Kendimi dibe öylece sundum.
Ben bana ne etsem bilmem ki
Ben bana hep bir deniz savaşı Memet.
Sayki aradım seni bir gecenin ortası
Daha da yoksunlaşalım mı dedim
Daha da korkaklaşalım mı ?
Varsın karalığım bulaşsın karalığına
Varsın sendeki har bendeki dağı dövsün.
Yan yana durup bir dize olmuşluğumuz bile var.
Gövdem kederden bir tabanca üstünde patlamaz değil
Bazen biri gider
Biri gerçekten gider
Suça döner her yanın
Her yanın kurum tutar üzünçten
Sütler diner
Dinmez olur bakırın kararması
Dilin döner ağzının içinde
Sesin yiter ağıdının içinde
Parantez iki yana devrilir
Onca sözden ne kaldığı vardı sonunda

Bir şey vardı işte şurda
Göğsümün tam altında

Bazen biri gelir
Biri gerçekten gelir
Dokunur bir olmamışlığa
İnsanın dibinde dipsizliği var
Onların şemsiyeleri büyük
Islanmıyorlar
Hem zaman kimine gitmez
Sen ağladın arındın

Ben ucu yanık mendil kaldım

Say ki omuzuna bir kuş, dalgınlığına bir taş sektirmişim
yokluğuna kibritler
Say ki biri ilk defa yürümüş benimle yan yana sonsuza
Öylece duran saksıda, bekleyiş ne ki
Benim tozumun yanında

Düğmenin çözülüşüdür anlam
Sözdür, kime vursa öldürür

Bendeki taşra geniş odalara alışık değil
Bazen biri gelir
Biri gerçekten gelir
Dokunur bir olmamışlığa
Kan revan içinden
Uzun solur ince terler
Sürer taylarını bir sevince
Elleri vardır kuş serper eteğine
Çillerini sayar saçlarını yıkar
Büyür günebakanlar olur yüzün
Kıvrılır bir zambak kıvranır
Parantezin içi genişler ikinizden
Düğüm düğümsem
Yorulmuşsam yankıma bakmaktan
Gidilmeyene gidiyorsam aklımdan
Kuşlar başlayacaksa az sonra
Ne de güzel durdum omzunla akşam arasında
Uzak uzak hatmilere baktım.
İçimizin çekirdeğindendi
Aynı dalda tortoptuk
Suç yoktu, sadece dallarımıza su istedik.
Dünya değildi kollarıma göre
Dönüp ayıbımı severdim
Bizim bizde kaldığımız
Sizin sizde durduğunuzdan esaslı
Öylece duran saksıda, bekleyiş ne ki
Benim tozumun yanında
Yitiğim çok, avuntum bol, günahım güzel
Hadi ikimiz birden kırklara karışalım
Ben sana uyku kokardım eskiden
Unuttuğun zamanlardım
Hem eskisi olur mu yaranın
Sen yine beni bir yastıkta beklet
İnsana tılsımlı düşler gerek – serini bitmemiş evler göze gelmemiş sevişmeler
Say ki dibini boylamış bir resimden yürüdü Ada
sadece onun olan efsunlu kokusuna
Say ki üç kuruşa sattım kendimi o uçuruma
Say ki omzuna bir kuş, dalgınlığına bir taş sektirmişim
yokluğuna kibritler
Say ki biri ilk defa yürümüş benimle yan yana sonsuza
Ben ona horoz şekeri emen şiirler yazmışım ilk defa
*Bazen biri gider
Biri gerçekten gider
Suça döner her yanın
Her yanın kurum tutar üzünçten
*Bazen biri gelir
Biri gerçekten gelir
Dokunur bir olmamışlığa
Sürer taylarını bir sevince
Elleri vardır kuş serper eteğine
Çillerini sayar saçlarını yıkar
Büyür günebakanlar olur yüzün
Hem zaman kimine gitmez
Sen ağladın arındın
Ben ucu yanık mendil kaldım
Dünya değildi kollarıma göre
Dönüp ayıbımı severdim
Öteydi beriydi kimdi kimdendi
Seni yere göğe bırakmam dediydi*
Acımıyor artık hiç acıtmıyor
Köşeydi bucaktı dipti derindi
Say ki biri ilk defa yürümüş benimle yan yana sonsuza
Say ki omzuna bir kuş,
dalgınlığına bir taş sektirmişim,
yokluğuna kibritler
Dünya bazen düşüyor gözümden*
Yine de kimselere söyleme öncesini
Uyanır da alır yanımdan yokluk seni
Kimselere söyleme babalar eksik eşiktir kızlara
Bir sevişmenin bittiğini gövdemizin ucunda
Anlamın hep ötelere ötelere gittiğini
Seni bir gömlekle nasıl deştiğimi kimselere söyleme
varsın sendeki har bendeki dağı dövsün
Sütünü dökmüş kediler kadar dargın
Gurultularla yalarken yaralarımızı
Bir ormana dalmışlığımız bile var
Yan yana durup bir dize olmuşluğumuz bile var*
İnandığınız o hayrete ne yapsam varmadım
Herkesler tamdı bir ben olmadım
Bazen biri gelir
Biri gerçekten gelir
Dokunur bir olmamışlığa
Benim böyle aralarda kaldığım
Acep gider yâre ayan olur mu
Suç yoktu, sadece dallarımıza su istedik.
Suç yoktu, sadece dallarımıza su istedik
Acımıyor artık hiç acıtmıyor
Köşeydi bucaktı dipti derindi
Dünya bazen düşüyor gözümden
Yan yana durup bir dize olmuşluğumuz bile var
İnandığınız o hayrete ne yapsam varmadım
Herkesler tamdı bir ben olmadım
Bazen biri gelir
Biri gerçekten gelir
Dokunur bir olmamışlığa
Kan revan içinden
Narın tanesindendi döküldük
Dedim o boşluğa gideyim
Bahçeniz vardı, vardı çözüldük.
Onlar bunu da aşk şiiri sanıyor, sansınlar
Onların şemsiyeleri büyük
Islanmıyorlar.
Say ki biri ilk defa yürümüş benimle yan yana sonsuza.
Yokluk değìşmez.
Bizim bizde kaldığımız
Sizin sizde durduğunuzdan esaslı.
Inattım, hoyrattım, sallanan bir bakraçtım
Herkerlerin neşesinde ben hep sakardım.
(…)

Bazen biri gider
Biri gerçekten gider &‘(.)(!)(?)’ "

İnsana yeni bir canın ağırlığı gerek
Rüzgarlı zamanlar tuhaflıklar-içinden geçmeye geniş sazlıklar konuşkan eşyalar diri zamanlar-
Öylece duran saksıda, bekleyiş ne ki/Benim tozumun yanında.
Bazen biri gelir.
Biri gerçekten gelir.
Dokunur bir olmamışlığa….
Say ki, omzuna bir kuş, dalgınlığına bir taş sektirmişim,yokluğuna kibritler.
Yine de kimselere soyleme oncesini
Uyanir da alir yanimdan yokluk seni
Bizim bizde kaldigimiz
Sizin sizde durdugunuzdan esasli
Varsin aklimda sakladigimi seni bilmesinler
Varsin uluorta sevemiyor olayim ayaklarini
Varsin karaligim bulassin karaligina
Varsin sendeki har bendeki dagi dovsun
Varsın sendeki har bendeki dağı dövsün

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir