İçeriğe geç

Ariflerin Satrancı Kitap Alıntıları – Şitranci’l Arifin

Şitranci’l Arifin kitaplarından Ariflerin Satrancı kitap alıntıları sizlerle…

Ariflerin Satrancı Kitap Alıntıları

&“&”

Bir şeye karşı umudunu kestiğin anda özgürlüğe kavuşur ve rahat edersin. Ama içinde bir şeye arzu, istek ve tamah oldukça, onun kulu ve kölesi olursun."
Imam-ı Mâlik (ö. 179/796) veya Imam Ebû Yûsuf tan (ö182/799) aktarılmakta olan: Kelâm ilmiyle dini öğrenmeye kalkan, zındıklaşır.
Kimya (simya, tiılsım ya da definecilik) yoluyla para kazanmaya, kalkan iflas eder.
Garip (zayıf ya da uydurma) hadislerin peşine
düşen, yalanların içine düşmüş olur."
Sünen sâhibi Tirmizi’nin (ö. 279/893) dayısı, meşhûr meşâyih-i sûfiyye’den Ebû Bekr el-Verrâk (ö. 240/855) söylemiştir:

Kim, zühd ve fıkıh olmadan, yalnızca kelâm ilmiyle yetinirse zındıklaşır. Kim, fıkıh ve kelâm olmadan, yalnızca zühdle yetinirse bid’ at ehli olur. Kim zühd ve kelâm olmadan, yalnızca fıkıh ile yetinirse fâsik olur. Kim de, bu ilimlerin hepsinde uzmanlaşırsa, kurtulur ve ihlâsa ermiş olur.

Allâme ibn Zikrî (ö. 1144/1732), Hikem şehrinde ve söyle demektedir:

Bu yol, bu çağda, daha faydalı ve daha etkilidir. Çünkü bu çağın insanları, nasihat ehline uyumamakta ve onların nasîhatlarını kabul etmemektedirler."

Zavallı insanoğlu! Ayıplara mahal olan bir beden ve mahal olan bir kalple, iki ayıp mahallinden ayıpsız bir amelle ayıplara
çıkmanın derdinde!"
Hz. Rasûlullah’ın (s.) şöyle buyurduğu nakledilmektedir:
"Belâ, hevâ ve şehvet; Hz. Adem’ in (a.) çamuruyla birlikte yoğrulmuştur."
Hz. Rasülullah (s.) söyle buyurmaktadir:
Kişi, dostunun dindarlığıyla haşrolur. O halde hepiniz, kiminle dostluk yapmakta olduğunu bir gözden geçirsin!

Bazıları da şöyle demişlerdir:
Sohbetine seç ki itaatli olanları
Huylar çalar muhakkak huyları

Nitekim sûfiler topluluğu şöyle demişlerdir:
"Yüce Allah’a (cc.) yemin olsun ki, kurtuluşa eren bir kişi ancak kurtuluşa ermiş bir kişiyle yapmış olduğu sohbetle kurtuluşa ermiştir. Hüsrana uğrayan bir kul ise, ayni şekilde hüsran içerisinde olanla yaptığı sohbetle hüsrana uğramıştır.

Bir başka sûfi şöyle demektedir:
"Bir insana ancak gerçek arkadaşı sâhip olur.

Bir şeye karşı umudunu kestiğin anda özgürlüğe kavuşur rahat edersin. Ama içinde bir şeye arzu, istek ve tamah oldukça, onun kulu ve kölesi olursun."

İşte bu hal kulu, Mecâzî Aşk’a götürür.

Ebu Kilabe’den(r.) aktarılmakta olan,

İyilik eskimez. Kötülük unutulmaz. Deyyan olan ALLAH(cc.) ölmez. Dilediğin gibi ol! (ama şunu unutma ki) ne edersen onu bulursun!"

Buhari, sahih, tefsir, 65/1:Abdulrezzak, Musannef, tahk. Habiburrahman el a’zami, Beyrut, 1983,XI,178-179,h.no:20262

Sırrullâh’a bak ki doğruluk tâlibi olunca
Görülür nice harikulade haller ehil olunca
Nasıl hoş olur bu meşakkat yurdunun yaşamı
Hepimiz olursak gerçekte Rabbimizin misâfiri
Sünen sâhibi Tirmizi’nin (ö. 279/893) dayısı, meşhûr meşâyih-i sûfiyye’den Ebû Bekr el-Verrâk (ö. 240/855) söylemiştir:

Kim, zühd ve fıkıh olmadan, yalnızca kelâm ilmiyle yetinirse zındıklaşır. Kim, fıkıh ve kelâm olmadan, yalnızca zühdle yetinirse bid’ at ehli olur. Kim zühd ve kelâm olmadan, yalnızca fıkıh ile yetinirse fâsik olur. Kim de, bu ilimlerin hepsinde uzmanlaşırsa, kurtulur ve ihlâsa ermiş olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir