İçeriğe geç

Yaratıcılık Aklın Sınırlarını Aşmak Kitap Alıntıları – Ken Robinson

Ken Robinson kitaplarından Yaratıcılık Aklın Sınırlarını Aşmak kitap alıntıları sizlerle…

Yaratıcılık Aklın Sınırlarını Aşmak Kitap Alıntıları

&“&”

Bi­reysel yaratıcılığı, başka insanların düşünceleri, çalışmaları ve eserleri tahrik eder. Daha ileriyi görebilmek için başkalarının omuzlarına tırmanmak zo­rundayız.
Eğitimin, yalnızca doğal becerilerimizi geliştiren ve başarılarımızı ödüllendiren bir sistem olduğunu; okulların, üniversitelerin entelektüel koyunları keçilerden ayıran, zeki öğrencilerin başarılı, zeki olmayan öğrencilerin başarısız olduğu bir yer olduğunu düşünmek saflık olur.
Bir şeyi iyi yapmak, ömrünü o işi yapmakla geçirmek için yeterli bir neden değil"
Gözlerimiz kafamızın ön tarafında ve çift görüş alanına sahibiz. Dalga boyu 400 nanometreden (koyu mor), 770 nanometreye (koyu kırmızı) ka­ dar olan ışığı görebiliriz. Kulaklarımız ortalama olarak, 20-15.000 hertz arasındaki sesleri duyabilir. Başka hayvanların değişik ve çoğu kez bazı alanlarda daha hassaslaşmış duyulan vardır ve farklı duyusal dünyalarda yaşarlar. Yarasa gibi bazı memeliler, 15.000 herzt’in çok üzerindeki ses ötesi titreşimleri algılayabilirler. Bazı hayvanlar ve kuşlar çok düşük titre­ şimli sesleri algılayabilirler. Güvercinler, 0.1 hertz kadar düşük titreşimli bir sesi algılayabilirler. Filler, l hertzlik seslerle birbirleriyle iletişim kura­ bilirler. Yani aynı doğal çevrede yaşayan iki hayvan, çevrelerinde olup bi­ tenle ilişkili olarak bütünüyle farklı bakış açısına sahip olabilirler. Aynı ok­ yanusta yaşayan bir deniz atıyla bir katil balinayı düşünün. Aynı doğal çev­ reyi paylaşıyor olabilirler ancak, tümüyle farklı dünyalarda yaşarlar. Bura­ daki bir faktör, boyutları ve güçlerinin görece farklı oluşudur. Ancak ayrıca bütünüyle farklı duyusal donanımlara sahiptirler.
Biz yaşadığımız çağda, bütünüyle yeni bir sosyal gücü salıverdik; za­man kavramımızı etkileyecek kadar hızı arttırılmış, günlük yaşam tem­pomuzda bir devrim yaratan ve çevremizdeki dünyayı hissediş biçimimi­zi farklılaştıran bir değişim akımı. Artık hayatı geçmişteki insanlar gibi hissetmiyoruz. Gerçek çağdaş insanı diğerlerinden ayıran farklılık da bu nihai değişim. Çünkü bilinçlerimize sızarak, onun rengini değiştiren; başka insanlarla, nesnelerle, tüm düşünce, sanat ve değerler evreniyle iliş­kilerimizi köktenci bir biçimde etkileyen geçirgenliğin, bu fiziköteciliğin altında bu ivme yatıyor."
AlvinTOFFLER
…yaratıcı bir örgütlenme bir kaç temel niteliğe sahiptir:
Her şeyden önce insanlara risk alabilmek için özgürlük veren; ikinci olarak, insanların kendi doğal zekalarını keşfetmelerine ve geliş­tirmelerine izin veren; üçüncü olarak, &‘aptal’ soruların ve &‘doğru’ yanıtların olmadığı ve dördüncü olarak, saygısız olana, canlı olana, dinamik olana, şaşırtıcı olana, oyuncu olana değer veren bir yerdir."
Yaratıcılık özgün düşünce ve yenilikçiliğin teşvik edildiği ve kışkırtıldığı bir or­tamda yeşerir. Karşılıklı alışverişin bastırıldığı ortamlarda solar.
Kültürel koşullar yaratıcılığı bastırıp öldürebilir. Eğer fikirler teşvik edilmezse ya da yüreklendirilse bile sonuçları görmezden gelinirse, yaratıcı dürtü şu iki şeyden birini yapar. Ya çıkıp gider ya da başıboş kalır."
Çoğu kez, nasıl yaratıcı olabileceklerini bulamadıkları için, hiç yaratıcı olmadıkları sonucuna varır insanlar. Ortamlarını bulamadıkları için, kendilerini de bulamazlar."
Yaratıcı güçlerimiz, kullandığımız alanda ortaya çıkar ve gerçekleşir. Doğru ortamı keşfetmek, bazen bir bireyin yaratıcı ha­yatında büyük bir dalga anı, büyük bir karşılaşma yaratır."
Kelimeler gibi matematik de bazı şeyleri anlayabilmek için en iyi yoldur ama başka şeyleri anlamada yetersiz kalır. Elektronların hareketlerini öğ­renmek istiyorsak, cebire gereksinim duyarız. Eğer birisine olan aşkınızı ifade etmek isterseniz, şiire başvurursunuz. Eğer biri size, onu ne kadar sevdiğinizi sorarsa, ona bir denklem sunup, "işte bu kadar. Bunu çöz," demeseniz iyi olur."
Yaratıcılık, özellikle iş dünyasında problem çözmek olarak düşünü­lür. Grupların problem çözebilmeleri için çeşitli tekniikler geliştirilmiştir ve bunların bazıları çok etkilidir. Problem çözmek yaratıcı sürecin bir öğesi­dir. Ancak yaratıcılığı, yalnızca problem çözmekle eşdeğer kabul etmek ha­talı olur. Yaratıcılık, problem çözmek kadar problem bulma sürecidir."
Eğer biz eği­tim ve öğretim sırasında, kuşaklar boyunca yaptığımız gibi, insanların becerilerini tam anlamıyla desteklemeyi başaramazsak, bazıları -belki de ço­ğu- gerçek entelektüel kapasitelerinin neler olduğunu hiçbir zaman öğre­nemeyecekler. Hayati anlamda gerçekte kim olduklarını ya da ne olabile­ceklerini hiçbir zaman bilemeyecekler."
…yaratıcı bir örgütlenme bir kaç temel niteliğe sahiptir:
Her şeyden önce insanlara risk alabilmek için özgürlük veren; ikinci olarak, insanların kendi doğal zekalarını keşfetmelerine ve geliş­tirmelerine izin veren; üçüncü olarak, &‘aptal’ soruların ve &‘doğru’ yanıtların olmadığı ve dördüncü olarak, saygısız olana, canlı olana, dinamik olana, şaşırtıcı olana, oyuncu olana değer veren bir yerdir."

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir