Bâkî ve Dîvânından Seçmeler Kitap Alıntıları – Sabahattin Küçük

Zülfün esîri Bâkî-i bî-çâre dûstum
Bir mübtelâ-yı bend-i kemend-i belâ imiş

(Bu biçare Baki zülfünün esiridir sevdiğim,
Bela kemendinin esaretinin bir tiryakisi imiş.)

Hâl-i âlem ezelî böyle perîşân ancak
Kimi hândan kimi giryân kimi nâlân ancak

(Dünyanın hali, ezelden beri sadece böyle perişandır; kimi yalnızca güler, kimi ağlar, kimi de inler.)

Derd-i aşkı gayrıdan sorma ne bilsin çekmeyen
Anı yine aşık-ı nalana söylen söylesin.

Anlamı: Aşk derdini başkalarından sormayın. Aşkı çekmeyen onun ne olduğunu ne bilsin? Siz onu yine inleyen aşığa sorun ki, size hepsini bir bir anlatıversin.

Buseyi eksük eylemez cânân
Bundan artuk baña dahı ne gerek

Pister-i gamda gözüm giceler uyhu görmez
İderin subha degin nâleleri döne döne

Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş

Dem-i vaslun irişse çeşm-i ‘âşıkda bükâ artar
Sular tugyân ider evvel-bahâr oldukça mâ artar

Biz tâlib-i teveccüh-i ikbâl-ı rûzgâr
Gül-berg-i bâg-ı ‘ömr ise ber-bâd olup gider
*
Bir hâb-ı gaflet içre hayâl-i muhâlde
Geçdi nesîm-i subh gibi ‘ömr-i nazenîn

sen agyâr ile devr etdir şehâ peymâneyi dâim
ser-i kûyun dolaşıp âşık-ı bîçâreler dönsün

Derd-i aşkı gayrıdan sorma ne bilsin çekmeyen
Anı yine aşık-ı nalana söylen söylesin.

Anlamı: Aşk derdini başkalarından sormayın. Aşkı çekmeyen onun ne olduğunu ne bilsin? Siz onu yine inleyen aşığa sorun ki, size hepsini bir bir anlatıversin.