İkinci El Aşk Kitap Alıntıları – Aylin Süer

Kim demiş özlemin eski tadı yok, diye?
Hadi canım sen de!
Biz hala güneşin sofrasınfayız, bu kış gecesinde bile.

Gözlerim dalıyor uzaklara. Birilerini düşlüyorum, ismi yok, yüzü yok…
Yüreğinin sevgi dolu olduğunu düşünüyorum ve benim baktığım yere bakıp gülümsediğini.

Hayata karşı kavga bırakılmaz, inanıyorsan haklılığına direnmelisin, sonuna dek; kaçmak yaraşmaz bize…

Yeni bir depreme gücüm yok… Enkaz kaldırmaktan yoruldum…"

Yıkıntılar üzerine kurulmuş aşklar çabuk yıkılıyor, değil mi?"

Çok korkuyorum. Düşlerimde sürdürdüğüm oyunların hepsi yakında bitecek biliyorum. Seni hiç görmeyeceğim bir daha…
Dudakların bilinmez kalacak… Kokun dağılacak, bu oyunu bilmiyorum.

Ezberden konuşuyoruz birbirimizle, ikimiz de biliyor, ikimiz de başaramıyoruz başka türlüsünü. Ne çok ezberimiz var hayatta, değil mi?

Telefondaki sesin nasılsın?" diyor. Gözlerim ağlarken, sesim gülümsüyor; cam kırıkları gibi içime batıyor söyleyemediğim sözükler. İyiyim desem yetecek mi?

Anlam veremiyorsun çağrıma biliyorum. Ama yine de gelmelisin. Israr edemiyorum, yanımda birileri olduğu için değil, yanımda birileri olduğunu bildiğin için. Ama seni çok özledim…

Yaşam başka olmalı diye düşündü Deniz. Dünya dağlarıyla kucaklayıp boğarak öldürmüştü Ölüdeniz’i. Erkan’ın güvenliği içindi belki. Ama Erkan için önemi yoktu ki denizin. O, şuradaki yüzemediği havuzu seviyordu. O, yapamadıklarını seviyordu, herkes gibi.

Ölüdeniz’de güneş hava aydınlandıktan sonra doğarmış. Çünkü burada denizin ölümüne neden olan Babadağ güneşe de meydan okurmuş her sabah, yeniden. Deniz"ine ulaşmak için uzun bir yol kat eden güneş, Babadağ ve onun yeniyetme oğullarıyla her gün kıyasıya çarpışırmış Ölüdeniz’de…

Hayata karşı kavga bırakılmaz, inanıyorsan haklılığına direnmelisin, sonuna dek; kaçmak yaraşmaz bize…