İçeriğe geç

Sahabeden 101 Hatıra Kitap Alıntıları – Mehmet Yaşar Kandemir

Mehmet Yaşar Kandemir kitaplarından Sahabeden 101 Hatıra kitap alıntıları sizlerle…

Sahabeden 101 Hatıra Kitap Alıntıları

&“&”

Bak kardeşim! Senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır; nefsinin hakkı vardır; misafirinin hakkı vardır; ailenin hakkı vardır. Hak sahiplerinin her birine hakkını ver!
Medineli hanımlar, komşuluk hakkını gözeten yardımsever kadınlardı.
Sahâbe ve ashâb, Peygamber Efendimizin arkadaşları" demektir.
Allah Teâlâ, peygamberine: ‘ Sen affedip kolaylık göster. İyi olanı emret ve câhillere aldırma. ’ buyurmuştur. (A’râf 7/199)
Şunu unutma!
Biz çok basit bir kavim idik,
Allah Teâlâ bizi İslamiyet’le yüceltti.
Şan ve şerefi dinden başka yerde ararsak,
Cenâb-ı Hak bizi tekrar eski halimize düşürür.
Tabiin alimlerinden Küfr kadısı Ebu Bürde el-Eş’ari anlatıyor:
Abdullah ibni Ömer Kabe’yi tavaf ediyordu. Anasını sırtına bindirmiş, onunla birlikte Kabe’yi tavaf edeb Yemenli bir adam gördü. Yemenli hem tavaf ediyor hemde şöyle diyordu:
“Ben annemin itaakar devresiyim. Devesi ürküp kaçsa bile ben kaçmam.”
Sonra adam Abdullan ibni Ömer’e sordu:
“Ne dersin ibni Ömer? Böylece annemin benim üzerimdeki haklarını ödemiş olurdum mu?”
“Hayır” dedi ibni Ömer.
“Onun sein doğururken çektiği sancılardan bir tanesinin bile karşılığını ödemiş sayılmazsın.”
Hz.Osman’ın kölesi Hani anlatıyor:
Hz.Osman bir kabrin başında durduğu zaman, gözyaşları sakalını ıslanıncaya kadar ağlardı.
Biri ona:
“Cennetten, cehennemden söz açıldığı zaman ağlamıyorsun da, bir kabri görünce neden ağlıyorsun?” diye sordu.
Hz.Osman şunları söyledi:
“Resul-i Ekrem şöyle buyurdu: Ahiret menzillerin ilki kabirdir. Bir kimse yakasını kabirden kurtarırsa, artık gerisi kolaydır. Eğer yakasını oradan kurtaramazsa, sonrası çok daha zordur.”
Hz.Osman bu konuda Resul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu da söyledi: “Şimdiye kadar gördüğüm manzaraların en korkuncu kabirdir.”
Şunu kesinlikle bilmelisin:
Allah’ın senin hakkında yazmadığı bir şey asla başına gelmez. Allah’ın senin hakkında yazdığı bir şey de mutlaka seni bulur.
Şunu kesinlikle bilmelisin:
Allah’ın senin hakkında yazmadığı bir şey asla başına gelmez. Allah’ın senin hakkında yazdığı bir şey de mutlaka seni bulur.
Şunu unutma!
Biz çok basit bir kavim idik.
Allah Teâlâ bizi İslamiyet’le yüceltti.
Şan ve şerefi dinden başka yerde ararsak,
Cenâb-ı Hak bizi tekrar eski halimize düşürür.
&‘Mallarınızı Allah yolunda harcayın.
Harcamaktan,
ve Allah yolunda savaşmaktan kaçınarak
kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın.’ (Bakara 2/195)
Biz o zaman şu gerçeği öğrendik:
&‘Kendimizi kendi elimizle tehlikeye atmak’ demek,
cihadı bırakmak, işimizin başına geçip onunla uğraşmak demekmiş.
Bu olayı anlatan Ebu İmran sözünü şöyle tamamladı:
Ebu Eyyub el-Ensari Allah yolunda durmadan savaşıyordu.
Sonunda şehid düştü ve İstanbul’a defnedildi.
Resul-i Ekrem Efendimiz’in şöyle buyurduğunu işitmiştim:
Bir yerde veba salgını olduğunu duyarsanız,
oraya girmeyiniz.
Bulunduğunuz yerde veba salgını çıkarsa,
vebadan kaçarak oradan ayrılmayınız."
Şöyle dua et:
Allahümmekfini bi-helalike an haramik,
ve ağnini bi-fazlike ammen sivak."
(Allahım! Bana helal rızık nasib eyle.
Ve beni haramlardan koru!
Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!)
&‘Allah’ım! Senden başka tanrı yok.
Sen her kusurdan uzaksın.
Ben ise kendisine yazık edenlerden oldum’ (Enbiya 21/87)
Bir Müslüman söze böyle başlayarak dua ederse,
Allah Teala onun duasını mutlaka kabul eder.
Ben Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in:
&‘Babasını kabrinde ziyaret etmek isteyen kimse, babasının ölümünden sonra onun dostlarını ziyaret etsin’
buyurduğunu duydum.
Biz çok basit bir kavim idik, Allah Teâla bizi İslâmiyet’le yüceltti. Şan ve şerefi dinden başka yerde ararsak, Cenâb-ı hak bizi tekrar eski halimize düşürür."
{Abdullah b Mübarek, Kitabü’z-Zühd, Beyrut 1419/1998, s. 196}
İlk Müslümanlardan Abdurrahman ibni Avf radiyallahu anh anlatıyor:
Bedir Savaşı’nın yapıldığı gündü.
Düşman karşısındaki safta yerimi almış bekliyordum. Sağıma, soluma baktım, Ensardan çocuk denecek yaşta iki delikanlının arasındayım. Kendi kendime Keşke güçlü kuvvetli iki adamın arasında olsaydım" dedim. Onlardan biri kolumu dürttü; öteki delikanlının duymayacağı kadar yavaş bir sesle: "Amca!" dedi. "Ebu Cehil’i tanıyor musun?" Ben de ona: "Evet, tanıyorum. Ne yapacaksın onu, yeğenim?" diye sordum. "Onun Peygamber Efendimize sövüp hakaret ettiğini duydum. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, eğer onu görürsem, ikimizden eceli yeten ölene kadar gölge gibi peşinden ayrılmayacağım."
Onun bu sözüne hayret ettim.
Az sonra öteki çocuk koluma dokundu; ve arkadaşına duyurmamaya çalışarak aynı şeyi söyledi.
Baktım Ebu Cehil savaşçıların arasından dolaşıp duruyor. Onlara Ebu Cehil’i göstererek:
"Şu adamı görüyor musunuz? "dedim." İşte sorduğunuz kişi o. "
İkisi birden şahin gibi ileri doğru fırladı; kılıçlarını Ebu Cehil’e çaldılar. Ve sonunda onu öldürdüler. Ardından ikisi birden Resûl-i Ekrem’in yanına gidip durumu haber verdiler.
Peygamber Efendimiz:
"Onu hanginiz öldürdü?" diye sorunca, ikisi birden: "Ben öldürdüm" diye cevap verdiler.
Resûl-i Ekrem:
"Kılıçlarınızı sildiniz mi?" diye sordu.
"Hayır, silmedik" dediler.
Peygamber Efendimiz onların kılıçlarına baktıktan sonra:
"Onu ikiniz birden öldürmüşsünüz" buyurdu.
Sonra da Ebu Cehil’in silahlarını ve üzerinden çıkan diğer kıymetli eşyayı bu delikanlılardan biri olan Amr ibni Cemuh’un oğlu Muaz’a verdi.
Diğer delikanlı ise Afra kadının oğlu Muaz’dı.
NOT: Muhammed Emin Yıldırım hoca son darbeyi Abdullah ibni Mesud’un indirdiğini söyledi.
Allah’ın senin hakkında yazmadığı bir şey asla başına gelmez.
Allah’ın senin hakkında yazdığı bir şey de mutlaka seni bulur.
O gün herkese ne kazandıysa onun karşılığı verilir. O gün kimseye haksızlık edilmez."

•| Mü’min 40/17

Allah’ın Resûlü size ne verdiyse onu alın.
Neyi yasakladıysa ondan da kaçının"

•| Haşr 59/7

Dünyada insanlarla haksız yere azab edenlere Allah da âhirette mutlaka azab eder"

|Peygamberimiz -sallallahu aleyhi vesellem-

Bütün insanların Rabbi olan ALLAH’ım!
Bu rahatsızlığı giderip, şifa ver.
Şifayı veren ancak sensin.
Senin şifandan başka şifa yoktur.
Hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifa ihsan eyle…
Ey kadınlar! Süs eșyanızdan bile olsa sadaka veriniz…
Bak kardeşim!
Senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır;
Nefsinin hakkı vardır ;
Misafirinin hakkı vardır
Ailenin hakkı vardır.
Hak sahiplerinin her birine haklarını ver..!
Bir kimse sıkıntı içinde olan borçluya süre verir,
Veya borcunu bağışlarsa,
Cenâb-ı Hak kıyamet gününde o kişiyi kendi gölgesinde gölgelendirir…
…Peygamberinizin sünnetini terk ederseniz,
Kesinlikle yolunuzu sapıtırsınız.
O zaman babam ona şunları söyledi:
Senin bana olan himayenin sana geri veriyorum.
Ben artık Cenab-ı Hakk’ın himayesi ile yetiniyorum."
İlk Müslümanlardan Abdurrahman İbni Avf -radıyallahu anh-‘ın oğlu İbrahim anlatıyor:

Bir gün babam abdurrahman İbni Auf onu şuydu. Akşam olunca annem mükellef bir iftar sofrası getirdiler. Babam sofraya şöyle bir baktı, sonra şunları söyledi:
“Mus’ab bin Umeyr Uhud Savaşı’nda şehid edildi.
O benden hayırlı bir adamdı. Ama ona bir hırkadan başka kefen bulunamadı. O hırkayla başı örtülse ayakları, ayakları örtülse başı açıkta kalıyordu.

Uhud günü Hazreti Hamza da şehid oldu. O da benden hayırlı idi. Ona da bir hırkadan başka kefen bulunamadı. Daha sonraları dünyalık ne varsa hepsine sahip olduk.
Şimdi beni korkutan şu:
Sakın iyiliklerimizin karşılığı bize dünyada peşin verilmiş olmasın!“ Sonra babam Ağlamaya başladı ve yemeği yemedi.

(Buhârî, Cenâiz, 25, 26; Megâzî 17)

Hz.Ali nin binmesi için bir hayvan getirmişlerdi
ayağını üzengiye koyunca Bismillah dedi
hayvanin üzerine yerleşip doğrulunca Elhamdülillah dedi ardından da
bunu bizim hizmetimize veren Allah her bakımdan kusursuz ve mükemmeldir
o vermeseydi bizim buna gücümüz yetmezdi sonunda hepimiz Rabbimize döneceğiz dedi Zuhruf suresi 13 14 ayet
ardından 3 defa Elhamdülillah 3 defa Allahu ekber dedi sonra da
Allah’ım sen her bakımdan kusursuz ve Mükemmelsin Ben kendime zulmettim beni bağışla Çünkü senden başka günahları bağışlayacak kimse yoktur diye dua etti ve güldü bunun üzerine
Ey müminlerin emiri ne için güldün dediler
ona şu cevabı verdi
Bir zamanlar bende Peygamber Efendimizin benim yaptığım gibi yaptığını ve benim güldügüm gibi güldüğünü görmüştüm ona
ne için güldün ey Allah’ın resulü diye sormuştum
bana şu cevabı vermişti
senin Rabbin şöyle dua eden kulundan hoşnut olur
Allah’ım günahlarımı bağışla Çünkü senden başka günahları bağişlayacak kimse yoktur
o zaman Allahü Teala söyle buyurur
kulum günahları benden başka affeden kimse bulunmadığını bildi
Hz Ömer’in halifelik yıllarından birinde Medine’ye gitmiştim
O günlerde Medine’de bir hastalık çıkmıştı insanlar birbiri ardından ölüyorlardı
Hz Ömer’in yanında oturuyordum
Derken oradan bir tabut götürdüler
oturanlar ölen adam için güzel şeyler söylediler
bunun üzerine Ömer kesinleşti dedi
Sonra bir tabutla götürdüler
bu tabuttaki adam içinde güzel sözler söylediler
Hz Ömer yine kesinleşti dedi
Daha sonra oradan üçüncü bir tabut götürdüler
bu defa Müslümanlar ölen adam için kötü sözler söylediler
Hz Ömer yine kesinleşti deyince kendisine ne kesinleşti Ey müminlerin emiri diye sordum
Hz Ömer şöyle cevap verdi
ben Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin buyurduğu gibi söyledim o şöyle buyurmuştu
Herhangi bir müslüman hakkında 4 kimse iyi adamdır derse Allah Onu cennetine koyar
bunun üzerine aramızda şu konuşma geçti
peki 3 kişi onun İyi biri olduğunu söylerse 3 kişinin iyi demesi de öyledir
ya iki kişi iyi derse
iki kişinin iyi demesi de aynıdır
artık bir kişinin demesini sormaya çekindik
Bir gün Hz Ali’nin yanına hürriyetine kavuşmak için Efendisi ile anlaşma yapan bir köle geldi
Efendime olan borcumu ödeyecek gücüm yok Bana yardım et dedi
Hz Ali ona şunları söyledi
resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin bana öğrettiği duayi ben de sana öğreteyim mi bu duayi devamlı okursan üzerinde sır dağı kadar borç olsa bile Allah onu ödemene yardım eder şöyle dua et
Allahümmekfini bi helalike an haramik ve ağnini bi fadlike ammen sivak"
Allah’ım bana helal rızık nasip eyle
Beni haramlardan koru
Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme
Resulullah Sallallahu vesellem şöyle buyurdu
Babasının kabrini ziyaret etmek isteyen kimse babasının ölümünden sonra onun dostlarını ziyaret etsin"
Resulullah Sallallahu ve Sellem’in şöyle buyurduğunu duydum
Bir kimsenin ağzından lanet söz çıkınca lanet bakar eğer gönderildiği kimse bu sözü hak ediyorsa yerini bulur
Eğer o kimse bunu hak etmiyorsa lanet şöyle der
Yarabbi beni falan kimseye gönderdiler
Fakat ben onun laneti hak etmediğini gördüm bunun üzerine şöyle denilir
nereden geldinse tekrar oraya dön
Ahmed ibn Hanbel, Müsned
Resuli Ekrem Sallallahu Aleyhisselam bir adamın elinde altın bir yüzük gördü
biriniz bir kor parcasıni eline almak istiyor diyerek onu adamın elinden çıkarıp attı
Hz Peygamber kalkıp gittikten sonra o adama
yüzüğünü al ondan uygun bir şekilde faydalan dediler
O hayır dedi
Allah’ın elçisinin kaldırıp attığı şeyi asla bir daha elime almam
Resuli Ekrem Sallallahu vesellem selmani Farisi ile Ebud Derda yi kardeş yapmıştı
bir gün Selman Farisi Ebu Derda yi ziyaret etti
kardeşinin hanımı ÜmMüd Derdanin giyimine önem vermediğini görünce ona
bu halin ne diye sordu o
Kardeşin Ebud Derda dünya zevklerine önem vermez dedi
O sırada Ebu Derda eve geldi ve hazırlattigi yemeği Selmana ikram ederek
Haydi buyur yemeğini ye Ben oruçluyum dedi selman sen yemedikce ben de yemem diye karşılık verdi o da sofraya oturup yemek yedi
Gece olunca Teheccüd namazı kılmaya hazırlandı selman ona yat uyu dedi
O da yatıp uyudu bir süre sonra tekrar kalkmak istedi
Selman yine yat uyu diyerek ona namaza kaldırmadı
gecenin sonlarına doğru bu defa Selman ona şimdi kalk dedi kalktılar gece namazı kıldilar namazdan sonra Selmani Farisi şunları söyledi
Bak kardeşim senin üzerinde Rabbin hakkı vardır
nefsinin hakkı vardır
misafirinin hakkı vardır
ailenin hakkı vardır
hak sahiplerinin her birini haklarını ver
Daha sonra birlikte Peygamberimizin yanına giderek olup biten anlatırlar Allah’ın elçisi Selman doğru söylemiş buyurdu
Hz Osman’ın kölesi Hani anlatıyor
Hz Osman bir Kabrin başında durduğu zaman gözyaşları sakalını islatıncaya kadar ağlardı biri ona
Cennetten cehennemden söz açıldığı zaman ağlamıyorsun da
bir kabri görünce neden ağlıyorsun diye sordu
Hz Osman şunları söyledi resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu
âhiret menzillerini ilki kabirdir
bir kimse yakasını kabirden kurtarırsa
artık gerisi kolaydır
Eğer Yakasini oradan kurtaramazsa sonrası çok daha zordur
Hz Osman bu konuda rasulullahin şöyle buyurduğunu da söyledi
şimdiye kadar gördüğüm manzaraların en korkuncu kabirdir
Said Bin Zeyd kufe Valisi Mugireye döndü Bu adam kime hakaret ediyor diye sordu Ali Bin Ebu talibe hakaret ediyor dedi
Said ibn zeyd valiye dönerek
ufaklık ufaklık muğire yoksa yanlış mı duyuyorum
Senin yanında resûl-i Ekrem’in ashabına sövüluyor da,
sen bunu ne yadirgiyor ne de engel olmaya çalışıyorsun öyle mi ?
Yemin ederim ki şimdi söyleyeceğim sözü Peygamber Efendimizden şu kulaklarımla duyup ezberledim
ahirette onunla karşılaştığımda bana hesabını soracak bir yalanı kendisinden rivayet edemem
Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu
Allah’ın resulü cennettedir
Ebubekir cennettedir
Ömer cennettedir
Ali cennettedir
Osman cennettedir
Talha cennettedir
Zübeyir cennettedir
Abdurrahman İbni avf cennettedir
Sad bin ebi vakkas cennettedir
o müminlerin dokunzuncusu da cennettedir
Eğer onu söylemek isteseydim söylerdim Bunu duyan mesciddeki bütün müminler
Ey Resulullah’ın arkadaşı cennetlik olan 9. zaat kimdir Allah aşkına söyle deyince Madem Allah aşkına söylememi istiyorsunuz Allah çok yücedir
o müminlerin dokuzuncusu benim
sonra yemin ederek şöyle dedi
Onlardan birinin
resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi sellemin savaşa katılıp da
orada elinin yüzünün toz toprak İçinde kalması
sizden birinin bütün hayatı boyunca
-hatta Nuh Peygamber kadar yaşasa bile- yapacağı ibadetlerden daha değerlidir
Birgün babam Abdurrahman ibn Avf orucluydu. Akşam olunca önüne mükellef bir iftar sofrası getirdiler. Sofraya baktı şunları söyledi:
Musab ibn Umeyr Uhudda şehid edildi. O benden hayırlı bir adamdi.
Ama ona kefen bulunamadı. Başı örtülse ayakları ayakları örtülse başı açıkta kalıyordu.
Uhud günü hz Hamza da şehit oldu. O da benden hayırlı idi. Ona da kefen bulunamadı.
Daha sonraları dunyalik her şeye sahip olduk. Şimdi beni korkutan şu:

“ Sakın iyiliklerimizin karşılığı bize dünyada peşin verilmiş olmasın!

Sonra babam ağlamaya başladı ve yemeği yemedi

O cariyenin yüzünden başka vuracak yerini bulamadin mi?
Yüze vurmanin haram olduğunu bilmiyor musun?
Şimdiye kadar gördüğüm manzaralarını en korkuncu kabirdir." Rasulallah (sav) -Tirmizi
Said Bin Zeyd kufe Valisi Mugireye döndü Bu adam kime hakaret ediyor diye sordu Ali Bin Ebu talibe hakaret ediyor dedi
Said ibn zeyd valiye dönerek
ufaklık ufaklık muğire yoksa yanlış mı duyuyorum
Senin yanında resûl-i Ekrem’in ashabına sövüluyor da,
sen bunu ne yadirgiyor ne de engel olmaya çalışıyorsun öyle mi ?
Yemin ederim ki şimdi söyleyeceğim sözü Peygamber Efendimizden şu kulaklarımla duyup ezberledim
ahirette onunla karşılaştığımda bana hesabını soracak bir yalanı kendisinden rivayet edemem
Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu
Allah’ın resulü cennettedir
Ebubekir cennettedir
Ömer cennettedir
Ali cennettedir
Osman cennettedir
Talha cennettedir
Zübeyir cennettedir
Abdurrahman İbni avf cennettedir
Sad bin ebi vakkas cennettedir
o müminlerin dokunzuncusu da cennettedir
Eğer onu söylemek isteseydim söylerdim Bunu duyan mesciddeki bütün müminler
Ey Resulullah’ın arkadaşı cennetlik olan 9. zaat kimdir Allah aşkına söyle deyince Madem Allah aşkına söylememi istiyorsunuz Allah çok yücedir
o müminlerin dokuzuncusu benim
sonra yemin ederek şöyle dedi
Onlardan birinin
resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi sellemin savaşa katılıp da
orada elinin yüzünün toz toprak İçinde kalması
sizden birinin bütün hayatı boyunca
-hatta Nuh Peygamber kadar yaşasa bile- yapacağı ibadetlerden daha değerlidir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir