İçeriğe geç

Başlangıç (Şömizli Özel Baskı) Kitap Alıntıları – Dan Brown

Dan Brown kitaplarından Başlangıç (Şömizli Özel Baskı) kitap alıntıları sizlerle…

Başlangıç (Şömizli Özel Baskı) Kitap Alıntıları

&“&”

“Yaşarken kendini üstün görenler, ölürken en çok korkanlardır.”
Bilimle din rakip değildir. Onlar aynı hikayeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var.
Dünyada şəri bağışladığımız zaman, onun böyüyüb yayılmasına izn vermiş oluruq.
Ve Dünya inek dediklerinize kalacak.
Bazen başka birinin gerçeğini anlamak için tek yapman gereken bakış açını değiştirmektir.
Savaş çığlıkları çoktan unutulmuş olsa da… Savaş yeni başlıyordu!
Şu an tarihin ilginç bir kıyısında duruyoruz. Dünya baş aşağı olmuş gibi duruyor, hemen hiçbir şey hayal edildiği gibi değil. Ama kararsız durumlar daima büyük değişikliklerin habercisidir. Dönüşümlerden hemen önce kargaşa ve korku baş gösterir. Sizlerden insanın yaratıcılık ve sevgi yeteneğine inanmanızı istiyorum; çünkü bu ikisi birleştiğinde her türlü karanlığı aydınlatacak güce sahip olur.
Sanki güzgüdən ona baxan adam başqa biri idi.
“Boşluk araftır.&”
Bu düşüşten sağ kurtulmam imkansız!
En büyük güce sahip insanlar için bile hayat kısadır. Ölümü yenmenin tek bir yolu vardır, o da insanın hayatını bir şaheser haline getirmesidir. Şefkat göstermek ve yürekten sevmek için her fırsatı değerlendirmeliyiz.
Lenqdon telefonunu gözdən keçirdi və qəribə bir biçimdə onu atmaq istəmirdi. Bütün həyatım oradadır".
Ən yaxşı siyasət dürüstlükdür.
Fəqət möcüzələr hər gün baş verir.
Dünyadaki zorbaların fanatik bağrışları, daima onlara karşı gelen düzgün insanların birleşmiş sesleriyle bastırılmıştır.
Fizik kanunları bir canlı yaratacak kadar güçlüyse… bu kanunları kim yarattı?
Sevgi başka alemdendir. Sipariş üzerine üretemeyiz. Ortaya çıktığında bastıramayız. Sevgi karar verebileceğimiz bir seçim değildir.
Büyüklüğün bedeli sorumluluktur.
Geçmişini hatırlayamayanlar onu tekrar yaşamaya mahkumdur."
Büyüklüğün bedeli sorumluluktur."
Şu an tarihin ilginç bir kıyısında duruyoruz. Dünya baş aşağı olmuş gibi duruyor, hemen hiçbir şey hayal edildiği gibi değil. Ama kararsız durumlar daima büyük değişikliklerin habercisidir. Dönüşümlerden hemen önce kargaşa ve korku baş gösterir. Sizlerden insanın yaratıcılık ve sevgi yeteneğine inanmanızı istiyorum; çünkü bu ikisi birleştiğinde her türlü karanlığı aydınlatacak güce sahip olur."
Etkin bir şekilde kaos yaratmak için biraz düzen gerekir.
Kolay etki altında kalan insanlara hoşgörüsüzlük, milliyetçilik veya kin aşılayarak dünyayı altüst etmek, tek bir güçlü ve kötü insana bakar."
“Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikâyeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var.”
“Dünyanın mütevazi kişilere miras kalması gerekirdi ama tam aksine gençlere kaldı. Kendi ruhlarına bakmak yerine bilgisayar ekranlarına bakan teknoloji bağımlılarına…”
Yaşarken kendini üstün görenler, ölürken en çok korkanlardır.
Bazen gerçek hayalden daha tuhaftır."
Bazı durumlarda affediciliğin tehlikeli olduğuna inanıyorum,
En tehlikeli teröristler aslında bombaları yapanlar değil, çaresiz topluluklara nefret aşılayan ve emrindekileri şiddet içerikli eylemlerde bulunmaya teşvik eden nüfuz sahibi liderlerdir. Kolay etki altında kalan insanlara hoşgörüsüzlük, milliyetçilik veya kin aşılayarak dünyayı altüst etmek, tek bir güçlü ve kötü insana bakar.”
Biz bilgiyi verelim. Siz karar verin.
Yaşarken kendini üstün görenler, ölürken en çok korkanlardır.
Cehalete izin vermek, ona güç vermektir.
Kendi “Papası olan ve Francisco Franco ile Adolf Hitler’in de aralarında bulunduğu acımasız liderleri aziz ilan eden Palmarian Kilisesi’nde…
Bazen başka birinin gerçeğini anlamak için tek yapman gereken bakış açını değiştirmektir.
Kral, &‘Memento mori’, diye fısıldamıştı. &‘Ölüm aklından çıkmasın. En büyük güce sahip insanlar için bile hayat kısadır. Ölümü yenmenin tek bir yolu vardır, o da insanın hayatını bir şaheser haline getirmesidir. Şefkat göstermek ve yürekten sevmek için her fırsatı değerlendirmeliyiz."
Dünyadaki kötülüğü affettiğimizde, kötülüğün büyüyüp yayılmasına izin vermiş oluruz."
Kader acımasız ve ne yapacağı belli olmayan bir sevgiliydi ama yine de ürkütücü bir dengesi vardı."
Yaşarken kendini üstün görenler, ölürken en çok korkanlardır.
Nereden geliyoruz?
Nereye gidiyoruz?
İnsan şeytanın sesini dinledikçe Tanrı’nın dediklerini daha iyi anlayabilir"
Bu akşam her şey değişecek.
Kader acımasız ve ne yapacağı belli olmayan bir sevgiliydi ama yine de ürkütücü bir dengesi vardı.
Canavarlarla savaşan kişi, bu süre zarfında kendisi de canavarlaşmamaya dikkat etmelidir."
Her cinnetin, ona eşit ve tam zıttı bir cinnet daha vardır.
Düşmanlarınız mı var? Güzel. Demek ki hayatta bir şeylerin mücadelesini vermişsiniz."
Ruhum sonsuza dek ruhuna kilitlendi.
Tanrı’yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset."
Kader acımasız ve ne yapacağı belli olmayan bir sevgiliydi ama yine de ürkütücü bir dengesi vardı.
Sevgi bir başka âlemdendir. Sipariş üzerine üretemeyiz. Ortaya çıktığında bastıramayız. Sevgi karar verebileceğimiz bir seçim değildir.
Sevgi sınırlandırılabilecek bir duygu değil.
Paylaşacak çok şeyimiz var.
Kalplerimiz ihtiyacımız olan sevgiyi yaratıyor.
İnsanlar emirlere uymakla ders almaz, örneğini yaşayarak ders alır.
Makinelerin aksine, insanların ne yapacağı tahmin edilemiyor.
Kapitalizmin mezhebi yoktur.
Din, ahlakı sadece kendine mal edemez… İyi bir insan olduğum için iyi bir insanım! Tanrı’nın bununla hiçbir ilgisi yok.!
Benim inancım, sizin bilim âleminizin çok ötesinde yer alıyor. Ayrıca eğer Kirsch’ün dünyaya teknolojinin hakim olacağı kehaneti doğruysa insanlık, hayal edilemez bir ahlaki belirsizlik dönemine girmek üzereydi.
“Ancak bana göre insanlık, Tanrı’nın dahil olmadığı hiçbir zihinsel ilerlemeyi kaydetmedi”
Dünyanın mütevazı kişilere miras kalması gerekirdi ama tam aksine gençlere kaldı. Kendi ruhlarına bakmak yerine bilgisayar ekranlarına bakan teknoloji bağımlılarına…
“Kral, “Memento Mori” diye fısıldamıştı. “Ölüm aklından çıkmasın. En büyük güce sahip insanlar için bile hayat kısadır. Ölümü yenmemin tek bir yolu vardır, o da insanın hayatını bir şaheser haline getirmesidir.””
Nietzsche’ den alıntı yapmak daha uygun düşebilirdi : Canavarlarla savaşan kişi, bu süre zarfında kendisi de canavarlaşmamaya dikkat etmelidir."
“Yaşarken kendini üstün görenler, ölürken en çok korkanlardır.”
Böylesi bir nefret zamanla yok olmaz, ancak güçlenir ve bir kanser gibi yeniden ortaya çıkmayı bekler. Dostlarım, sizi uyarıyorum, eğer güce güçle karşılık vermezsek bu kötülük bizi yutacak. Mücadele silahımız &‘affedicilik’ olduğu müddetçe kötülüğü asla alt edemeyeceğiz.
“Kader acımasız ve ne yapacağı belli olmayan bir sevgiliydi ama yine de ürkütücü bir dengesi vardı.”
İnsan zekası zamanın başlangıcından bu yana gelişmiştir. Bu gelişimi engellemek benim vazifem değil. Ancak bana göre insanlık, Tanrı’nın dahil olmadığı hiçbir zihinsel ilerleme kaydetmedi.
Nereden geldiğimiz son derece ilginç ama…nereye gittiğimiz şok edici.
“Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikayeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir.Bu dünyada ikisine de yer var.”
Nereden geliyoruz? diye sordu. "Gerçek şu ki, hiç bir yerden gelmiyoruz… ama her yerden geliyoruz. Kâinattaki yaşamı yaratan aynı fizik kanunlarının ürünüyüz. Özel değiliz. Tanrı olsa da olmasa da varız.
Dindar insanlar inançlarını savunmak adına bilimsel verileri ve mantıklı açıklamaları yüzyıllardır görmezden geliyordu.
Artık yalan haberler gerçek haberler kadar değer taşıyor.
İnsanlar, çevrelerinde anlayamadıkları boşluklar oluştuğunda bunları tanrılarıyla kapatırdı.
Bazen gerçek hayalden daha tuhaftır.
Cehalete izin vermek, ona güç vermektir.
Aşık olmanın verdiği sevinç daha önce tattığı hiç bir duyguya benzemiyordu.
Sana yolu kalbin göstersin. Yürekten sevmek için her fırsatı değerlendirmeliyiz.
Ruhum sonsuza dek ruhuna kilitlendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir