İçeriğe geç

Midsummer Night’s Dream Kitap Alıntıları – William Shakespeare

William Shakespeare kitaplarından Midsummer Night’s Dream kitap alıntıları sizlerle…

Midsummer Night’s Dream Kitap Alıntıları

&“&”

O ağlarsa bütün minik çiçekler de ağlar..
O benim gözümle bakmıyor ki
İnsanın ruhu asil görünür
Ey gündüzün faili, gündüzün muadili gece!
Ah gece, aman gece, ettin beni paramparça
Görünce sevdiğini, bıçağı saplar böğrüne.
Âşıklar iki yana düşsün, hikaye yol alsın
Konuşmak iyi güzel de doğru konuşmak lazım
Bence en önlü sözü bir sevgi,
Bir dili tutulmuş basitlik söyler.
Aşıklarla delillerin hiç durmaz zihinleri
Biri deli, öteki aşık, sonuncusu şair
Silik bir anıydı zaten, hafızamdan silindi.
Şimdi bütün inancım , kalbimin erdemi,
Gözümün gördüğü, gönlümün bildiği
Bu insanların varlığından Nefret ettim.
Ve uyku… Kederi uyutursun ya bazen,
Benim varlığımı da al götür kendimden
Sadık aşk yoldan çıkmış, sahte aşkı tadınca
Ayın gözleri yaşlı bu gece
.
Aşk gözle değil, akılla bakar.

Aşkından hasta düştü, sarardı soldu rengi,
Her iç çekişinde yüreğinden kanı çekildi.
İnsan mutsuzsa, uyku iflas ediyor,
Borç ödenmedikçe artıyor üzüntünün ölçüsü de
Ben hep yaz’ı yaşarım, hemhal olmuşum yazla.
İlk kez görsem de dünya gözüyle, seviyorum seni
Sadık bir at gibisin, düşmez hiç süngün
Ah , nice aşk hikayesi anlatan o bakışın!
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Ben dua ettikçe tersine dönüyor şansım
Ne de güzel dua! Uyku çöker gözüne, yarısı gerçek olsa!
Sadakati bitenin ömrü de bitiverir
Bana olan âşkın ömür boyu bitmesin
Âşıklar konuşurken Aşk’a aittir tüm anlam.
Döşümüz ayrı ama düşümüz bir olsun
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Kız adamı ne sevdiyse, kat kat sevmeli adam kızı
Yüzünü görüyorum ya ,
Gece düşmez benim gönlüme
Bense seni görmesem bayılacak gibi oluyorum
Ruhumun derinliklerinden nefretimi kazıma benim
Aklımı yitirdim .Hasretinden prangalar eskittim
Çıkma yoluma. Bende yanaşmam diyarına
Ben, efendim, kararım kesin, o dediğiniz diken üstünde ömrümü tüketeceğim, sevmediğim bir duvara sarmaşık olacağıma.
Ardından koşuyorsam, yok ki bunda benim günahım. Param parça olmuş kalbimin demir zerrelerini sensin bir mıknatıs gibi kendine çeken
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Işıl ışıl şeylerin ömrü öyle kısa oluyor ki!
Hem merak etme sen, asıl ışıkta değil, karanlıkta vuslata erer sevgiliyle sevgili.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Bostana, gülistana şan veren gül kadar lal,
Teni zambaktan duru, benim taze pırasam.
Sen değil misin ca’nım biranın bile küpü aşıran seferilere yolunun şaşırtıp üstüne kahkahayı basan ? her kim sana aman 3 harfli sevimli hayalet der der, işte o adamın işini görürsün şansı yaver gider
Aşkın gönül gözü , aşk bakmaz aklı iken
Kanatlar açık , gözler bağlı
Cennet cehenneme dönüştü ilelebet
Benim asil güzel kalpli sevgilim!
Öyle derin , öyle kuvvetli ki şimdi yeminim
Şu hayatta ne okuduysam
Anladım ki gerçek aşkın yolu hep çetrefil.
Sevenler ya farklı soydan geliyor bilfill
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Değiştirmek imkânsız yasaların tek bir bentini
Yeni ay doğacak evimize.
Şu eski ay bir türlü gitmiyor ki
Zaten arzular kara ay gibi tepemde
Dualarım bu sevgiyi benden niye esirgiyor!"
Konuşmak yetmiyor, doğru konuşmak gerekiyor.
Ben onu ne kadar sevdiysem, O benden o kadar nefret etti."
Ben kaşlarımı çatıyorum ama o ısrarla beni sevmeye devam ediyor."
Ne korkunç! Soylu, köleye boyun eğmek zorunda kalıyor."
İnsanlığı, inceliği biraz bilseydiniz,
Beni böyle kırmaz, incitmezdiniz!
Bak boyum kısa olabilir ama tırnaklarım gözlerini oyacak kadar yükseğe çıkabilir haberin olsun.
Çiçeklerin zengin kokusu: senin soluğun yanında yoksul kalır."
Asla dikensiz olmazmış gerçek aşkın yolu
Bak boyum kısa olabilir ama tırnaklarım gözlerini oyacak kadar yükseğe çıkabilir haberin olsun.
Aman Allahım, başkalarının gözlerine göre mi seçecek seven sevdiğini…
Ne acı! Tarihte de, hikayelerde de gerçek aşıkların işi rast gitmiyor.
Seni kızın babası seviyor Demetrius. En iyisi sen Hermiya’yı bana bırak, babasıyla evlen.
Ruhum bedenimin hükümdarlığını kimsenin boyunduruğuna sokmama izin vermiyor.
THESEUS
Orası öyledir tabii ki. Ama şu anda babanın sözünü dinlemek zorundasın.Baban Lysander’la evlenmeni uygun görmüyor.

HERMIA
Görmez tabi, benim gözümle bakmıyor ki…

Aşk, basit ve değersiz şeyleri bile
Biçimlendirip onu değerli yapabilir.
Aşk gözleriyle değil, hayaliyle görür.
…Ağzımdan kelime alamazsınız…
…Ama ne düşündüğümü söylemek budalaca 1soytarılıktan başka 1şey olmaz. Bu düşü insan gözü duymamıştır, insan kulağı görmemiştir, insan eli tatmamıştır, insan dili dokunmamıştır; nasıl 1düş olduğunu yüreği anlatamaz…
…Aynı şarkıyı aynı tonda söylerdik;
Ellerimiz, seslerimiz, düşüncelerimiz
1bedende kaynaşmıştı sanki.
1likte büyüdük 1çift kiraz gibi;
Görünüşte ayrı ama ayrım yerinde 1leşik…
1sap üzerinde biçimlenen iki şirin tane;
İki ayrı bedende tek yürek…
…Göze gelmesin, nazar değmesin
Kötülük yakına gelmesin…
…Dünyalar burada bana bakarken
Kim diyebilir yalnızım diye???
Gündüzdür benim için gece,
Gecenin karanlığında değilim öyleyse;
Bu koru da dünyalardan yoksun değil,
Benim gözümde çünkü o dünyaların hepsi sensin.
…Yeter, nefret duygularımı daha fazla zorlama, Hasta oluyorum senin yüzüne baktıkça…
HELENA Senin somurtmandaki hüner, gülümsememde niye yok sanki!
HERMIA Lanet etsem de ona, sevgi görüyorum.
HELEN Dualarım bu sevgiyi benden niye esirgiyor!
HERMIA Nefretim arttıkça, peşimi hiç bırakmıyor.
HELENA Sevgim arttıkça, nefreti daha çok artıyor…
…Ve insan daha Bak!" diyemeden
Karanlığın çeneleri açılıp yutuveriyor her şeyi.
Parlak ne varsa yok oluyor 1anda…
…Lanet olsun!
Başkasının gözüyle seçer mi insan sevdiğini!!!
…Ah kör talih!
Yükseklerdeki aşağıdakine
bağlanabilir mi hiç!!!
…Öyle deme sakın!
Okuduğum kitaplara, duyduklarıma göre,
Asla dikensiz olmazmış gerçek aşkın yolu…
…Aşkımı kazanırken kırmış olabilirim seni…
Lanet olsun! Başkasının gözüyle seçer mi insan sevdiğini!
Deliler, aşıklar bir de şairlerin hayal gücüne akıl sır ermez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir