İçeriğe geç

Günəş Altında Şər Kitap Alıntıları – Agatha Christie

Agatha Christie kitaplarından Günəş Altında Şər kitap alıntıları sizlerle…

Günəş Altında Şər Kitap Alıntıları

&“&”

“Ama şunu unutmayın, Miss Brewster. İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.”
Rutubetli bir gündü. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir de şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar pırıl pırıl parlıyor… Hayat da böyledir, madam…
İnsanın gençliğindeki iyi huylarını ve yüksek ülkülerini koruyamaması ne kötü değil mi,Kenneth?
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
Bir kadın, bir erkeğin yardımcısı ve ilham perisi olabilir. Aynı şekilde bir kadın, bir erkeği yıkıma da sürükleyebilir.
“İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.”
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
Burası romantik bir yer… Sonra sakin… Güneş parlıyor. Deniz masmavi… Ama şunu unutmayın, Miss Brewster. İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır."
Bazen her şey insana rüya gibi geliyor.
İnsanoğullarının kalbi kötülük doludur. Yaşadıkları sürece içlerinde çılgınlık vardır.
Eğer biri cinayet işlemeye karar verirse, ona engel olamazsın…
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
… her şey mümkün. Hayat bunu insana çabucak öğretiyor.
… her şey mümkün. Hayat bunu insana çabucak öğretiyor.
“Rutubetli bir gündü. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar pırıl pırıl parlıyor… Hayat da böyledir, madam…
… her şey mümkün. Hayat bunu insana çabucak öğretiyor.
“ …o, aklın duyguları daima yenebileceğini sanıyor. “
… her şey mümkün. Hayat bunu insana çabucak öğretiyor.
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
“Evet. Son zamanlarda herkes böyle düşünüyor. Bir şey alırsın, beğenmezsen atarsın. Evlilikte de öyle. Ama bir de iyi niyet denilen bir şey var. Bir kadınla evlenmişsen, onu korumaya zorunlusun. Ondan sen sorumlusun! Çabuk evlenip daha da çabuk boşanan insanlardan nefret ediyorum…
“Bir kadın bir erkeğin yardımcısı ve ilham perisi olabilir. Aynı şekilde bir kadın bir erkeği yıkıma da sürükleyebilir.”
Rutubetli bir gündü. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar pırıl pırıl parlıyor… Hayat da böyledir, madam."
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır."
Susmağı bacarmasaydım, əldə etdiklərimə çata bilməzdim.
Ama şunu unutmayın, Miss Brewster. İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır."
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Çünkü insan yanında nefret ettiği biri varken, hiçbir şeyden zevk alamaz."
Suyun şırıldayarak aktığı bu yemyeşil, mis kokulu sakin yerde cinayet" sözcüğü sanki başka bir dünyaya ait bir sözdü.
Kötülüğün canlı simgesiydi!
İnsan kalabalıktan uzaklaşınca rahat ediyor.
Derdini unutmak için dünyayı dolaştı…
Gərçəkdən insan övladının qəlbi şərin məskənidir və onların bu günahkar torpaqda olduqları bütün müddətdə ağılsızlıq məkanıdır."
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Çok hoş bir kadın.
Bazen her şey insana rüya gibi geliyor.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Bir kadın, bir erkeğin yardımcısı ve ilham perisi olabilir. Aynı şekilde bir kadın, bir erkeği yıkıma da sürükleyebilir.
Cinayet! Ne korkunç bir sözcük bu. Yeryüzünde işlenen ilk günahlardan biri…
Ben yalnızlıktan hoşlanırım.
İnsan kalabalıktan uzaklaşınca rahat ediyor.
…insanoğullarının kalbi kötülük doludur. Yaşadıkları sürece içlerinde çılgınlık vardır.
İnsanlar her yerde aynı.
… her şey mümkün. Hayat bunu insana çabucak öğretiyor.
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
… her şey mümkün.
Hayat insana bunu çabucak öğretiyor."
Çocukluğumdan beri kapalı havaları sevmem.."
Yaşam, gözlerinin önünde monoton ve karanlıklaşan günler dizisi olarak uzanıp durmaktaydı."
Rutubetli bir gündü. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir de şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar parıl parıl parlıyor… Hayatta böyledir, madam."
Eğer biri cinayet işlemeye karar verirse, ona engel olamazsın…
O, aklın duyguları daima yenebileceğini sanıyor.."
Evet, insanoğullarının kalbi kötülük doludur. Yaşadıkları sürece içlerinde çılgınlık vardır."
Poirot mırıldandı. &‘Rutubetli bir gündü. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir de şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar pırıl pırıl parlıyor.. Hayat da böyledir, madam..’
Yaşam önünde uzanıp gidiyordu. Arlena’nın varlığıyla zehirlediği karanlık günler. Linda zaman hakkındaki çocukça düşüncelerinden henüz kurtulamamıştı. Bir yıl, onun için yüzyıldan farksızdı.
Poirot, &‘Sizinki İngilizlere özgü bir çocukluk muydu?’ dedi. &‘Hem de nasıl! Hem de nasıl! Kırların ortasında eski bir ev.. atlar, köpekler.. yağmurda yürüyüşler.. şöminede yanan kütükler.. elma ağaçları.. parasızlık.. eski tüvit tayyörler.. her yıl düzeltilerek giyilen gece elbiseleri.. bakımsız bir bahçe.. sonbaharda açan kasımpatılar..’ Poirot gülümsedi. &‘O günlere dönmeyi mi istiyorsunuz?’ Rosamund Darnley başını salladı. &‘Bu mümkün değil ki..O günleri tekrar yaşamak isterdim ama.. başka şekilde..’
Burası romantik bir yer… Sonra sakin… Güneş parlıyor. Deniz masmavi… Ama şunu unutmayın Miss Brewster, insanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır."
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Cinayet! Ne korkunç bir sözcük bu. Yeryüzünde işlenen ilk günahlardan biri…"
Rosamund ona doğru eğildi. Yani sizi birbirinizden yalnızca ölüm ayıracak, öyle mi?
Kenneth Marshall başını salladı. "Evet, öyle."
Rosamund mırıldandı. "Anlıyorum.
İnsanların olduğu her yerde her türlü kötülük de vardır
Aile dertlerini etrafa açıklamak gibi modern alışkanlıkları yoktu.
Artık kötülüğe inandığımız yok. Cehennem ateşinden korkmuyoruz. Şeytan diye bir şeyi de kabul etmiyoruz. Ama iblis ve yardımcıları bugün her zamankinden daha güçlü.
Burası romantik bir yer… Sonra sakin… Güneş parlıyor. Deniz masmavi… Ama şunu unutmayın, Miss Browster. İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.”
Rutubetli bir gündür. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar pırıl pırıl parlıyor… Hayat da böyledir, madam.
İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
Fakat şunu unutmayınız Miss Brewster insanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
“ … O, aklın duyguları daima yenebileceğini sanıyor.
Dünya kadınlara karşı çok zalim
Ben iyiliğe olduğu kadar kötülüğe de inanıyorum. Var o! Var! Üstelik de çok güçlü."
Cinayet! Ne korkunç bir sözcük bu. Yeryüzünde işlenen ilk günahlardan biri…"
Söyleyecek bir şeyin yoksa, boş yere neden gevezelik edeceksin?
‘Evet, insanoğullarının kalbi kötülük doludur. Yaşadıkları sürece içlerinde çılgınlık vardır.’
Ama şunu unutmayın, Miss Brewster. İnsanların olduğu yerde her türlü kötülük de vardır.
Doğrudur! Sevdiyin adam haqqında dərd çəkmək, bu aydındır! Onda özünü- özünə əmr edə bilməzsən: Mən daha fikir çəkmək istəmirəm!" Lakin başqa hallarda, hadisə nə qədər dəhşətli görünsə də, həqiqətən, istəmək yetərlidir ki, bu barədə fikirləşməyəsən!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir