İçeriğe geç

Yanık Buğdaylar Kitap Alıntıları – Ahmed Günbay Yıldız

Ahmed Günbay Yıldız kitaplarından Yanık Buğdaylar kitap alıntıları sizlerle…

Yanık Buğdaylar Kitap Alıntıları

&“&”

Ümit kesmek, imânsızların işidir.
İmânı olanlar hep ümitle yaşarlar ümitle..
Murat; Sen beni dövdün"
Dikçe; hüzünlenmişti, "olur böyle şeyler dedi.Babaların vurdukları yerlerde demet demet güller biter."
Murat parmaklarını okşaya okşaya yüzünde gezindirdi. Tam babasını vurduğu yerde durdurarak, "bak senin vurduğun yerde de parmakların bitmiş" dedi.
Ve insan kendi içinde,kendi nefsi ile yaptığı muharebede mağlup olursa…
İşte harplerin en amansızına mağlup olmuş bir zavallı olurdu…"
İnsanoğlu en dar günlerinde ellerini Mevlâsına açardı ya, işte öyle."
İnsanı kendisine köle yapan nefis, dünyevi arzulara demirden perdeler çekiyordu…
Beyin, hayaller ülkesine gömülünce gözler dünyaya kör kör bakardı.
Ölürsen de iyi olarak yad edilmelisin. Bu insanın arkasında bırakabileceği en şerefli hayat madalyasıdır.
Allahın rızası için iş gör.
Sinirlerim gergin bulunduğu toplumlarda, mertlik denen nesne iflasa mecbur kalırdı…"
Çaresiz kalan kimse tedbirli mücadele verir…"
Fikir her zaman kaba kuvveti mağlup eder…"
Beyin, hayaller ülkesine gömülünce gözler dünyaya kör kör bakardı."
Çünkü insan denilen varlığın içi, iman ve küfrün amansız mücadele verdiği en korkunç harp meydanıydı.
Hasret nasıl çekilmez bir yükmüş!"
Güçlü güçsüzü gururla ezerdi."
İnsanlar sulh zamanında bile kendini pusuda hissetmeli."
İte dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak daha iyi."
Şunu hiç aklından çıkarma ki namussuzların türediği yerde hürriyet kelepçeli gezer."
Uyku insana sunulan en güzel huzur ilacıdır
İnsanoğlu en dar günlerinde ellerini Mevlâsına açardı ya,işte öyle.
Çocukların yıkılmaz temelini önce analar atmalıdır
Evladı yetiştiren analardır,ana çocuğuna ilk terbiyeyi ,iyi huyun temelini veren en faziletli öğretmeni ve bulundukları yuva da en şerefli mektebidir .
Ve insan kendi içinde, Kendi nefsi ile yaptığı muharebede mağlûp olursa…Nefsin istediklerini Yaratan’ının emirlerine tercih ederse? İşte harplerin en amansızına mağlup olmuş bir zavallı olurdu
Hayatta hiç bir koku,yağmurun arkasından tatlı bir güneşin hevenk hevenk göklere kaldırdığı buharcıklar kadar tatlı ve nefis olamazdı
Huzur,Allah’a ibadetin ta kendisiymiş
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
İnsan,aptal değilse,dünyaya gelişindeki sebebi bulup ona göre çalışmalı
Çok susmak,çok konuşmak kadar acı sonuçlar verdiği gibi,yerinde susabilmek daha az hata yapmaktan kurtulmak demektir
Dinde namaz vücutta baş gibidir
Boş kalan vakitler dedikodunun anasıdır.Gayesiz geçen ömür,çekiştirme ile gün doldurmaya mahkûmdur
Yağmurun romantik sesini dinleyerek oturdular
Cehalat küfürün anasıdır
Kuvvetli olmak demek katı kalpli ,kaba ve sert olmak demek değildir.Kuvvetli olmak sağlam irade,yüksek duygu, şefkatli kalp,ince ruh,tahammüllü gönül,sebatlı akıl ve kararlı hareket sahibi olmak demektir
Allah katındaki asaletse faziletli ve inançlı olabilmektir .Onun için de kimsenin kimseyi hakir görmeye hakkı yoktur
Birliklerden dirlik doğar
Babalar çocuklarına kötü ve iyi alışkanlıklarının en canlı örnekleridir
Dışarıya çok az çıkar,bol bol kitap okurdu
Hasret nasıl çekilmez bir yükmüş!
Yol beklemek kolay şey değil
Bir çocuk için sığınabilecek en emin ve en şefkatli ana kucağıdır
Yaşadığımız cemiyet buydu .Güçlü güçsüzü gururla ezerdi
İnsanoğlu seyretmeye meraklı bir varlıktır
Öfke hiç kimseye iyilik getirmemiş
İman ateşi gönüllerde alavlendikçe,kara bulutları güneş yırtar
Kuşlar ,dedi Yeni yeni yuvalar yaparken ,insanlar,yeni yuvalar yıkmak için çareler arıyor.Kuşlar… Bir gün o titizlikle ördüğünüz yuvayı ,yine insanoğlunun elleri bozar.
Dünyada hiç bir şey baki değildi
Babalar çocuklarına kötü ve iyi alışkanlıklarının en canlı örnekleridir.
Beyin hayaller ülkesine gömülünce gözler dünyaya kör kör bakardı.
Bilmem ama gelmedi.. Çünkü gelirim demişti.
Hasretler çoğaldıkça sıla’dan gurbete gurbetten sılaya hasret yüklü mektuplar gelir.
Gökler çökmedikçe toprak yarılmadıkça bu millet yaşayacaktır. Yeter ki içten bir kaynaşma olmasın.
Yapacağın hiçbir iş sonunda vicdan azabı olmamalı.
Yaratıcısını unutan kitle maddeye tapan varlık ilahi kanuniyete isyan eden insanoğlu.. şimdi en içten yakarışlar ile en büyük olana, gönülden teslimiyet gösteriyordu. İnsanoğlu acze düşmüştü.
Darda kalan bütün insan manaya susamıştı
İnsanı kendini köle yapan nefis dünyevi arzulara demirden perdeler çekiyordu.
Yeryüzü elek gibi elenirken kararan gökler dünyaya gözyaşları gönderiyordu.
Babalar çocuklarına kötü ve iyi alışkanlıklarının en canlı örnekleridir."
İman ateşi gönüllerde alevlendikçe, kara bulutları güneş yırtar."
İnsanlar, insanlar," diye inledi. "Muratları ayrı ayrı olan insanlar… Anlaşılmayan, bilinmeyen insanlar… Ne istediklerini bilemeyen insanlar… Kendilerini tanımayan insanlar," diye istirabını döktü.
Dışarı çok az çıkar, bol bol kitap okurdu….
Allah’ım! diyordu, görüyorsun… imtihan için gönderdiğin kulların, elleri kitapsız, gönülleri Nursuz, düşünceleri şuursuz…
~İnsanlar, insanlar, diye inledi… Muratları ayrı ayrı olan insanlar…Anlaşılmayan, bilinmeyen insanlar…kendilerini tanımayan insanlar, diye ıstırabını döktü…
Öfkelendiginiz zaman oturuyorsanız, oturduğunuz yerden kalkınız, ayakta iseniz biraz oturunuz…Abdestiniz yoksa abdest alınız, mutlaka öfkeniz geçecektir…"
İşte insanoğlu bir kere daha irade denilen kaleyi , nefsi emmarenin ordularına yenik düşürecekti, çünkü insan denilen varlığın içi, iman ve küfrün amansız mücadele verdiği en korkunç harp meydanıydı..
Kul yara açar , Allah kapatır..
Şunu hiç aklından çıkarma ki namussuzların türediği yerde hürriyet kelepçeli gezer..
Ben sadece şuna inanırım; kuvvetli ve dürüst fikirlerin , inançlı ve sağlam kişilerin bulundukları yerde umutsuzluk diye bir şey yoktur..
İnsan Aptal değilse , dünyaya gelişindeki sebebi bulup ona göre çalışmalı."
İnsan aptal değilse, dünyaya gelişindeki sebebi bulup, ona göre çalışmalı."
Kul yara açar, Allah kapatır.
Bu nemler gönül bağlarının mürekkebiydi.
Ölürsen de iyi olarak yad edilmelisin.Bu , insanın arkasında bırakabileceği en şerefli hayat madalyasıdır.
Direksiz gök kubbeyi üstümüzde durduran Rabbim…
“Bir yerde bozulmuşsa ahlâk,
Mazlumun kanına girilir mutlâk.”
Yaşadığımız cemiyet buydu… Güçlü güçsüzü gururla ezerdi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir