İçeriğe geç

El – Fethu’r – Rabbani : Alemlerin Anahtarı Kitap Alıntıları – Abdülkadir Geylani

Abdülkadir Geylani kitaplarından El – Fethu’r – Rabbani : Alemlerin Anahtarı kitap alıntıları sizlerle…

El – Fethu’r – Rabbani : Alemlerin Anahtarı Kitap Alıntıları

&“&”

“Bütün amellerini, nimetlere konmak için değil, Allâh rızâsı için yap. Allâhʼın tedbirine, kazâsına ve tasarruflarına rızâ göster. Bunu yaptığın zaman, kendinden vazgeçerek ölmüş ve yeniden dirilmiş olursun. Kalbin diner, huzur bulur.”
Musibetleri gizlemek Arş hazinelerindendir."
Lokmanı, hırkanı ve kalbini temizle o zaman tertemiz olursun.
Hakk’ın kapısını kaybeden kişiler halkın kapısında muhtaç olarak otururlar.
Daha ne kadar ilme çalışacak ve ameli unutacaksın? İlim defterini biraz dür; amel defterini açmaya başla.
Allah’ım! Gıdamız zikrin olsun. Zenginliğimiz ise yakınlığın.. Amin.
Tevekkülü asıl manası odur ki, sebeplere vukuf olmamalı.. Yani işlerde sebebin sözü geçmesin.. Tevhidin de hakiki manası odur ki, iyilik ve kötülükte Hakk’ın kudretinden gayrı kimseye sözü geçmeye..
Uzun emelli olmanın uğursuzluğu şudur ki; seni Allaha isyana ve O’nun emrine muhalif hareket etmeye iter. Ümitlerini her ne zaman kırarsan hayır gelir; ona yapış.
Allah’tan korkan kimseden herşey korkar. Allah’tan korkmayan, her şeyden korkar. Allah’a hizmet edene her şey hizmet eder. Allah, hiçbir kulunun yaptığını karşılıksız bırakmaz.
Görüşü ile giden mutlak batar. Hiçbir alim yoktur ki, bir başka alime muhtaç olmasın, ilminin artmasını istemesin. Hangi ilim sahibi olursa olsun, mutlaka ondan daha alim vardır.
Bâtınsız zâhir, yaratıcısız yaratık olamaz, bina olmadan kapıdan sözedilemez, viraneye kilit vurulmaz.
Hakk Teâlâ’nın sizi sevmesi, size ihtiyacı olduğu için değil, size rahmeti icabıdır. O seni seviyorsa, senin için seviyor; kendisi için değil. Taat üzere olmanı sever, çünkü faydası sana… Sana gereken seni senin için sevenle olmak, kendisi için sevenden de uzak durmak…"
Her kim ki, kalbinde iman taşır, o iman sahibini sever ve her kim ki, küfürle doludur, o da iman sahibine öfke duyar.
Cahile, niçin öğrenmediği sorulur, alime ise, bilgisi ile niçin amel etmediği..
Hakk Teâlâ’nın sizi sevmesi, size ihtiyacı olduğu için değil, size rahmeti icabıdır. O seni seviyorsa, senin için seviyor; kendisi için değil. Taat üzere olmanı sever, çünkü faydası sana… Sana gereken seni senin için sevenle olmak, kendisi için sevenden de uzak durmak…
Yaptığın kötülük hatırlatılınca kinin kabarır, öfken açılır.
Bir kimse Allah’tan korku üzere olursa, onun kibri kabarmaz.
Hz Ömer ra
Bilgin cehlinden geliyor. Öğrenmeyi bir yana attın, öğretmeye kalktın! Yorulma, senden bir şey çıkmaz. Hiç kimse elinle felaha varamaz. İyi olmayan bir kimse, nefsinin dahi terbiyecisi, öğreticisi olamaz, nerede kaldı ki, başkalarına muallim olsun.
Başkasında bulunan bir hatayı def etmek istersen nefsinle yapma, imanınla yap. Kötülükleri iman yıkar.
İyi kelam etmek seni aldattı. Dilin güzel söze alıştığı için söyledin ve aldandın; halbuki kalbin hiçbir şeyden anlamaz ve kekeme. Bu hal seni kurtaramaz. Fesahat ve güzel konuşmayı kalp yapmalı. Dilin iyi laflar etmesi faydasızdır. Bu halde nefsin üstüne eğil ve bin defa ağla; halka da bir defa…
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Kahraman ol, sabırlı kişi kahramandır. Şecaatin, bir anlık sabırdan ibaret olduğu malumdur.
Sana verdiği tecrübe yollu bela, O’na karşı gönlüne soğukluk düşürmesin. Sana yarayanı O daha iyi bilir. O’nun sana gönderdiği bela bir hikmet ve kaideye bağlıdır.
Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Bakara 216
Sen kendini, O’nun seni düşündüğü kadar düşünemezsin. Bazı büyükler, Hakk Teâlâ’nın kuvvetini, kudretini kendi özlerinde sezip anladıktan sonra bana ne iş kaldı" derler.
Ey evlat! Benimle dünya için konuşmayınız; benimle sohbetiniz ahiret için olsun. Benimle olan sohbetiniz tam olarak ahiret için olursa dünya size uyarak gelir ve cümle rahatınızı temin eder.
Doğrularla ol. Onlar Hakk’la nasıl oluyorlarsa seni de öyle alıştırırlar.
Bilgisi ve aklı olan Allah’a kulluk eder. Akıllı olanlar, ibadet ve taat yolunu tutanlardır. Cahiller ise, isyankar ve delidirler. İsyankar, Yaratıcının kudret ve kuvvetini bilmez. O yüzden isyan eder, şeytana uyar ve onun uygunsuz hallerine tabi olur. Hakka kafa tutar. Ona bilgi lazımdır, bilgi olsaydı Hakk Teâlâya isyan etmezdi.
Kulların övgüsünü bekleyen ve onların kötülemesinden çekinen Hakk’ı gaye edinemez.
O kulum ki, hükmüme razı değildir, tecrübe yollu gönderdiğim belaya sabretmiyor, kendisine Benden başka ilah arasın.
Hadisi Kudsi
İman, kader hükümlerine uyuduğu takdirde ayakta durur: ilahi kaderin her hükmü ona kuvvet verir.
Doğru tevbenin nuru insanın yüzüne vurur.
İyi iş odur ki, yapılan işin övgüsü beklenmeye.
Hz İsa As
Bir kimse Beni anmakla uğraşır ve bir şey istemeye zaman ayıramazsa; ona verdiğim, durmadan ihtiyaç beyan edenlerden daha çok olur.
Hadisi Kudsi
İslâm’ı sırf nitelemekle tanıyamazsın.
Allah (cc)’ı sanatıyla tanıyın.
Kalp, Hakk’ın tecelli yeridir. Oraya, O’nun varlığından başkasını sokma."
O salih kişiler âhiretin nimetine tapanı bile sevmezler; sen dünyaya tapar oldun, bakarlar mı yüzüne?"
Bu günlerde sana bir şey gelmez oldu. Yola gelmen için biraz daralman lazımdır. Başka türlü olmayacak."
Önce gözünü kapayan perdeyi arala, sonra yalvar. Sen Hak’tan böyle perdeli kaldıkça yaptığın duaya icabet olmaz. İcabet ancak yalvarana olur"
Hakk’ın kapısını kaybeden kişiler halkın kapısında muhtaç olarak otururlar.
Düşün, melekler sûret olan eve girmezler: Hakk Teâlâ putlarla doldurduğun kalbine nasıl tecelli eder? O’nun gayrı olan her şey puttur. O putları kır ve kalbini temizle.
Hakk Teâlâ’ya kitap ve sünnet kanadı ile uç, elini Peygambere vererek Hakk kapısından gir.
Cahilin dili, kalbinin önündedir. Alim ve akıl sahibinin dili, kalbinin arkasında saklıdır.
Her kap içinde olanı sızdırır, amelleriniz inançlarımızın göstergesidir. Dışın da içinin aynasıdır.
Yaratanı bilin ve O’nun huzurunda terbiyeli olun. Kalpleriniz O’ndan uzak olduğu müddetçe sizler kötü edep sahibi olursunuz. O’na yaklaştığınız sürece de güzel ahlak sahibi olursunuz.
Allah (cc)’a ihtiyaç duyan kişiye, her şey ihtiyaç duyar.
Hakk’ın kapısını kaybeden kişiler halkın kapısında muhtaç olarak otururlar.
Dilsizlik prensibin, sessizlik elbisen, halktan uzak durmakda maksadın olsun.
İman, afetlere karşı direnç, ağırlıklarımız altında sabır göstermektir. İman mücadeledir, iman savaştır.
Sizden öncekilere genişlik kılan size de genişlik kılar.
Allah kuluna azap etmez; yalnız imtihan kabilinden bazı afetler gönderir ve onun sabrını dener.
Himmetini yüce tut: yükselirsin, korkma. Hakk Teâlâ himmetin kadar sana kıymet verir. Doğruluğun ve ihlasın kadar bu yolda derece alabilirsin.
Zamanımız öyle bir hal aldı ki, dini işler, adi şeylere değiştirilir oldu. Ümitlerin ardı arkası kesilmiyor. Hırslar kuvvet yarışında..
Senin için tevbe edip tevbede sebat etmekten başka bir çözüm bilmiyorum. Allah’a ve kaderine inancı tam olan kimse, bütün işlerini Ona teslim eder ve hiçbir işinde Ona ortak koşmaz. İnsanları ve sebepleri Allah’a ortak koşmaz, Allah’ı bırakıp sebeplere bağlanmaz. Bunu başarırsa Allah onu bütün sıkıntılarından kurtarır. Sonra o kimse, iman basamaklarının en üstüne çıkar.
Ey insanlara muhtaç olan! Ey onları Allah’a ortak koşan! Bu haldeyken ölümün gelmesinden kork. Allah senin ruhuna kapısını açmaz ve ona bakmaz. Çünkü O, kendine şirk koşan ve başkasına güvenen herkese kızgındır. Önce nefsinden, sonra insanlardan, sonra dünyadan ayrıl. Sonra ahiretten, sonra da Allah’ın dışındaki herşeyden vazgeç. Efendinle başbaşa olmak istiyorsan varlığından, geleceğini kaygı etmekten ve hezeyanlarından vazgeç.
Yazık sana! Kalbin insanların evinde dururken, onların gelmelerini, hediyelerini beklerken sen ibadethanende oturuyorsun. Senin zamanın boşa gitti ve sen kendin için manasız bir şekil yaptın. Kendini, Allah’ın ehil görmediği bir işe ehil görme. Allah tarafından bir işe ehil kılınıp görevlendirilmemişsen ne sen, ne de başkaları başarılı olabilir. Allah senin bir işi yapmanı dileyince seni o iş için hazırlar.
Senin sağlam gönül dünyan ve Allah’ın dışındaki herşeyden boşalmış bir kalbin olmayınca sırf halvetle, insanlardan bir köşeye çekilmekte bir şey elde edemezsin.
Rabbim söylediklerimle beni faydalandır. Söylediğim ve işittikleri sözlerle bu dinleyicileri de faydalandır.
Ey cemaat! Kadere karşı gelmeyin, gelin kadere karşı gelmemek için didinip duran Abdulkadir’e uyun. Beni kudret sahibine yaklaştıran yegâne şey, kadere karşı gelmeyişimdir.
Farzlar hiç kimseden hiçbir zaman düşmez..
Kulların Hakka uyumasını sağla. Hakk Teâlâ kullara uymaz, buna çalışma. Hakka kafa tutanları ez. O’na cebir kullanmak isteyenlere sert ol.
Allah bir kulu hakkında hayır dilerse, onu din ilimlerinde anlayışlı kılar. Nefsinde mevcut ayıpları görmeyi kendisine nasip eder.
Hz Muhammed SAV
Bir kimse Allah’la olursa onu kimse ürkütemez. Ne cin tayfası ne de yırtıcı hayvanlar. Hiçbiri o büyük insanı korkutamaz.
Geçmiş insanlar, iyi bir kul bulmak için şarkı ve garbı dolaşırlardı. Bu dolaşma, gönüllerini açtırmak içindi.
Allah (c.c) derdi de, devasını da yaratmıştır. Günah derttir, devası itaattir. Zulüm bir derttir, devası adalettir. Hata bir derttir, devası ise doğruyu yapmaktır. Allah’a karşı gelmek bir derttir, devası günahların sarhoşluğundan tevbe etmektir."
Oğlum! Gönül genişliği ve kalp temizliği istiyorsan insanların söylediklerine kulak asma, sözlerine aldırma. Bilmez misin ki onlar Yaratıcılarından bile hoşnut değiller, senden hiç hoşnut olurlar mı?"
İnsanlara teveccüh gösterip yaklaşmak Allah’tan uzaklaşmak demektir. Sahte Rableri boynundan çıkarıp atmadıkça, sebeplerle ilişiğini kesmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi bırakmadıkça kurtuluşun yoktur..
Sana söz hakkı verilmez. Belindeki zünnarı kesmedikten sonra, ikan sahibinin yanına gelmen kabil olmaz. Belindeki zünnarı kes. Derununu temizle. Tevbeni kalbinden yap. İçinde boğulmakta olduğun tabiat aleminden ayrıl.
Tevhid ilmi, dünya sevgisi taşımayanlaradır. Kalbinde dünya sevgisi kaldıkça, tevhid alemine geçmen kabil olmaz. Peygamber efendimiz SAV buyurmuştur; Dünya sevgisi, bütün hataların başıdır."
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
Kul kapılarını kapatıp perdelerini çektiği zaman, insanların göremeyeceği bir ortamda isyanlara daldığında Allah (c.c) ona şöyle seslenir: Ey insanoğlu! Beni, seni görenlerin en değersizi mi saydın!?"
(Tezkiretü’l-Mevzuat, 67)
Zahirdeki şirk; putlara tapmaktır, batındaki şirk ise ;Allah (cc) ın yerine insanlara dayanmak, fayda ve zararı insanlardan bilmektir.
O’na kaç, senden ve senin dışındakilerden sıyrılarak O’nun sohbetine katıl.
Allah (c.c)’a itaat, kalp ile olur; kalıp ile olmaz.
Kazaya rıza göstermeyene, rıza gösterilmez.
Her kim ki kadere boyun eğmezse o kişiyle arkadaşlık yapılmaz ve dostluk kurulmaz.
Hiçbir nimet yok ki; beraberinde bir meşakkat, hiçbir sevinç yoktur ki; karşılığında bir keder, hiçbir genişlik de yok ki; karşılığında da bir darlık olmasın. Dünyadaki nasibinizi hayatınıza verin, dünyadaki payınızı da şer’i ölçüler içerisinde alın. Zira dünyadaki nasibi şer’i ölçüler içersinde almak, devâdır.
Bir kimse dünyayı severse ahiretini yitirmiş olur, ahireti sevecek olursa dünyasını yitirmiş olur.
Hz Muhammed SAV

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir