İçeriğe geç

Yağmur Kokum Kitap Alıntıları – Emre Karataş

Emre Karataş kitaplarından Yağmur Kokum kitap alıntıları sizlerle…

Yağmur Kokum Kitap Alıntıları

&“&”

Haklıymış Veysel’in gözleri meğer
hepimiz bir gün karanlık günler görecekmişiz.
Sen istediğin kadar aydınlıkta gez, her insanın bir siyahı mutlaka vardır.
Biz yanıp biterken hava aydınlıktı. Yanmak gerekmiyordu… Bilemedik işte, boşu boşuna yanıp bittik biz….
Hiçbir şeyin düzeleceği yok. Sustuklarım bile imla hatalarıyla dolu.
Rabbim sen birini nasip et. Yolları gitmek için değil de gelmek için kullanan birini…
Öyle güzelsin ki bana sevmeyecek hiçbir şey bırakmıyorsun
Ve bir gün bir çift göze bakarken fark edeceksin öldüğünü. Çünkü gözler tüm cinayetlerin en kusursuz olanıdır
Döner misin bir gün ?
Yağmur kokun olur musun ?
Kırk yıl hatırı olmasa bile bir çay yapıp göz göze demlenir miyiz yeniden?
Ve ben aşk denen şeyi, t’adında bıraktım
Sığacak kadar değil, sığınacak kadar yer aç bana…
?Boşuna beklemeyin çünkü geçmişinizi alıp götürenin geleceği yok…
Madem gideceksin,bari öyle bir git ki ne yolu yarıla ne de beni yarala…
Umut parayla değildir ama bazısına çok pahalıya mal olur…
Sana kırgın değilim. Ama senden sonra küs olduğum insanların arasına kendimi de dahil ettim. Kaçmak istiyorum tüm gürültülerden ve içsesimi bile duymaya tahammülüm yok artık…
Denk değildik ama denk geldik..
Aslına bakarsan aslını görürsün aslında.
Asıl, aslına bakamassan aslını göremezsin aslında…
Ne demişler basit yaşa, basit ol… O yüzden bilin ki siz farklısınız, ama daha da önemlisi tanıdığınız her insan sizden çok daha farklı. Yani kimseyi kendinize benzeterek sevmeyin. Eğer birisini seveceksiniz, onun farklı biri olduğunu düşünerek ve bilerek sevin onu. Kimse siz olamaz. Zaten sizde bir başkası değilsiniz…
Gitmen sorun değil.
Ama ya oraya yakışmazsan?
Öyle bir yarasın ki kapanırken bile acıtırsın sen…
Tek istediğim; çık artık aklımdan ve Allah aşkına biraz unutul..
Yani demem o ki, sen herkes gibi olma.
Ben ol, benim ol ama herkes gibi değil, farkım gibi ol…
Belki de hayat gibidir aşk, elinde olmadan başladığın ve elinde olmadan biten.
Özlemek, günün en güzel vaktidir…
Ve ben aşk denen şeyi, t’adında bıraktım…
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Yüz kere aklına düşen bir kez bile aşkına düşmez ya, işte ondandır yalnızlık…
Mühim olan gitmek değil ki. Herkes gidebilir. Ama herkes uzaklaşamaz işte…
Sen aşkı sıradanlaştırırsan ve aşkına ilk günkü kadar kıymet vermezsen en güzel rüyanı kendi ellerinle kabusa çevirebilirsin.
Doğrudur; hiç çekilmez biriydin. Ama sen gittikten sonra anladım ki acın senden de çok çekilmiyor.
Aşk ne değişik şey. Ya her şeysin ya da hiçbir şey…"
Kimse siz olamaz. Zaten siz de bir başkası değilsiniz…
Her yerin geceyse kimse seni ışıkları kapatarak korkutamaz.
Döner misin bir gün?
Yağmur kokum olur musun?
Kırk yıl hatırı olmasa bile bir çay yapıp
göz göze demlenir miyiz yeniden?
Doğrudur; hiç çekilmez biriydin. Ama sen gittikten sonra anladım ki acın senden de çok çekilmiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir