İçeriğe geç

Uçurtma Avcıları Kitap Alıntıları – Linda Sue Park

Linda Sue Park kitaplarından Uçurtma Avcıları kitap alıntıları sizlerle…

Uçurtma Avcıları Kitap Alıntıları

Mücadele, bir dakikadan kısa bir sürede kazanılmış ve kaybedilmişti.
Ağabeyi konuşmasına devam ederken, Yongsup, başından beri bildiği bir şeyin farkına vardı: Aslında Kisup’a kızgın değildi. Ama babasına kızmaya da cesareti yoktu; bu, evlatlık görevi geleneği tarafından yasaklanmıştı. O zaman kime kızgındı?
Kral, çocuğa yanıt bile vermeden makarayı aldı. Yongsup, onun yüzündeki neşeyi görebiliyordu; bu hissi iyi biliyordu.
Birkaç çıta, az bir miktar kâğıt, biraz ip Ve rüzgâr. Uçurtmanın büyüsü, bundan ibaretti işte.
Uçurtma onun bir parçasıydı sanki, uçabilen bir parçası.
Şimdi buraya bak, diyerek sopayı ağabeyine verdi. Eğer rüzgârı çizebilsen, neye benzerdi?
Yong-sup Ne yapabilirim ki ?Kral,kendisine akılsız dememi emretti ! ????
Baba ve oğul arasında:Babadan sevgi,oğuldan sorumluluk.
Kral ve tebaası arasında:Kraldan adalet,halkından sadakat.
Karı koca aradında:Kocadan şevkat,karıdan bağlılık.
Yaşlı genç arasında:Yaşlıdan anlayış,gençten saygı.
İki arkadaş arasında:Birbirine güven.
Tek kelime etmiyoruz; söyleyecek sözümüz olmadığından değil, gerekmediğinden.
Uçurtma onun bir parçasıydı sanki; uçabilen bir parçası.”
İnsan iki şeyi izlemekten asla sıkılmaz; Ateş ve akan su. Hep aynıdır, ama sürekli değişir.
Ama değiştiremeyeceğimiz bir şey için uzun süre üzülmenin yersiz olduğunu düşünüyorum.
Odamda tek başıma olmayı diledim; kitaplarımla baş başa, bu insanlardan uzakta.”
“Hiçbir dövüşçü yalnız savaşmaz.”
“Uçurtma onun bir parçasıydı sanki; uçabilen bir parçası.”
Rüzgarın neye benzediğini anlayabiliyorum çünkü uçurtma benimle konuşuyor.
UÇURTMA ONUN BİR PARÇASI SANKİ
UÇMAK İSTEYEN BİR PARÇASI.
.. Hayır ,baba.Bu son raunt Yong-sup , doğru kelimeleri bulmakta güçlük çekiyordu. Kim Hi-nam ile mücadele edeceğim. Daha önce iki kez şampiyon olmuş. Babası, belli belirsiz omuz silkip Ki-sup’a onunla gelmesini işaret etti. Uçurtmayı ağabeyinden alan Yong-sup, ikisinin kalabalıkta ilerlemesini izledi. Babası,birden arkasına dönüp ona baktı.
Sen bir Li’sin dedi Soyadımızı onurlandır.
Kral, çocuğa yanıt bile vermeden makarayı aldı. Yongsup, onun yüzündeki neşeyi görebiliyordu; bu hissi iyi biliyordu.
Birkaç çıta, az bir miktar kâğıt, biraz ip Ve rüzgâr. Uçurtmanın büyüsü, bundan ibaretti işte.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir