İçeriğe geç

Şafak Türküsü Kitap Alıntıları – Nevzat Çelik

Nevzat Çelik kitaplarından Şafak Türküsü kitap alıntıları sizlerle…

Şafak Türküsü Kitap Alıntıları

“Ölüm değil ya ayrılık.”
“Bir elimde ölüm fermanım
Bir elimde sevdam
Birbirine kenetleyip ellerimi
Yürüdüm.”
“Geceleri inen sessizlik
Umarsız açan eski yaradır.”
“Bütün güzelliğini giyinip gelmişsin
Saçların şelale omuzlarında …
Gene paramparça tel örgüde gözlerin.”:::!!!
“Masa üstünde, boynu bükük kaldı kağıt kalem.”:::!!!
“Sen koskoca bir çınar
Ben çınardan düşen yaprak.”
“Koyup başımı göğsüne,
yüreğimi döke döke,ağlamak istiyorum.”:::!!!
Önüm arkam
sağım solum
beton
hey toprak
nerdeysen çık
Her kavgada ölen benim
bayrak tutan çarpışan
her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
özlem benim kavga benim aşk benim
bekle beni anne bir sabah çıkagelirim.
Oğlumu yitirmek kimbilir
Ne garip şey anne.
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim.
Bağışla beni güzel annem
Oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
Elleri değsin istemedim.
Gözleri değsin istemedim.
Ağlayıp, koklayacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
Ne garip duygu şu ölmek
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
Bir açıklaması vardır elbet
Giderken darağacına
yani benim güzel annem
alacaşafağında ülkemin
yıldız uçurmak varken
oturup yıldızlar içinde
kendi buruk kanımı içtim.
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice
kendinden
ince
bir
ipte
sallanan nedir
çiçeğe
durmuş
dal
gibi
uzanıveren
maviye
Nasıl beceriyorsunuz gülümseyerek ölmeyi.
güle güle arkadaş
güle güle
türkiye’li sesim
türkiye’li elim
sizde kalsın
bıçak keskini günler için
yiğidim yiğit olmasına ya
yanık türkülere vurmayın beni
tutuşur dizelerim sonra
herbiri yıldız kendi halinde
sen koskoca bir çınar
ben çınardan düşen yaprak.
Sen ki anasın
toprağa benzer yüreğin
bereketli doğurgan
yemyeşil bir toprağa
“Geçici ayrılık benimkisi
ilkyaz çiçeğine gebeyim
ağıtlar yakmayın adıma
ben ölmedim ölmeyeceğim.”:::!!!
“Karlar altından çıkıp geleceğim
düşlerinizin ateşinden
ılık bir rüzgar gibi eseceğim.”:::!!!
“Aşk dedim sevda dedim
barış dedim kavga dedim
elimde gençliğim vardı
onu verdim.”:::!!!
“Acının çocukları söyleyin bana
nasıl beceriyorsunuz gülümseyerek ölmeyi.”:::!!!
“Sıcak saklayın gecelerimi
Karlar altından çıkıp geleceğim
Düşlerinizin ateşinden
Ilık bir rüzgar gibi eseceğim.”:::!!!
“Topla gözlerini sevdiğim
senin güzelliğinle demlenmek istiyorum bugün.”:::!
“Kaburgamın arasına sıkışmış
ay yüzlü kadın
koynuna alır geceyi.”:::!!!
kaburgamın arasına sıkışmış
ay yüzlü kadın
koynuna alır geceyi
yürüdükçe kuru çiçek
dökülür göğüslerinden
ama kadın
selviden ince çınardan yüce
yola çık
acılara dalma
özlem benim kavga benim aşk benim
zeytin karası gözlerini
yoluma yatırma
dayanamam
beni burada arama anne
kapıda adımı sorma
saçlarına yıldız düşmüş
koparma anne
ağlama
sen koskoca bir çınar
ben çınardan düşen yaprak
mutlak seni arıyorum
seni direncimin genç anası
seni gözlerimin karası
acının çocukları gibi
koyup başımı göğsüne
yüreğimi döke döke
ağlamak istiyorum
beklemek kötü yaşamak güzel ne yapmalı
yaşamak ağrısı asıldı boynuma
gözü yaşlı anaların ellerini öperim
sabah çaylarını demlerim işçilerin
genç kızlar sevda şiirleri ister
gerçi sokaklar suskun sokaklar kelepçeli
ama gece tepeleme yıldızla dolu
mavilerim çocukların düşlerini
sencileyin ak umutlarına
ben hiç kara çizmedim
hiç kara çizmedim
ben çiçek taşıdım güneşe
o güzel günleri görenler arasında
bir soluk ben de yaşamak isterdim
Beni burada arama anne kapıda adımı sorma saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama.
önüm arkam
sağım solum
beton
hey toprak
nerdeysen çık

Nisan 1983

ne garip duygu şu ölmek
öptüğüm kızlar geliyor aklıma
bir açıklaması vardır elbet
giderken darağacına
sencileyin ak umutlarına
ben hiç kara çizmedim
hiç kara çizmedim
ben çiçek taşıdım güneşe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir