James Joyce kitaplarından Gözünü Kapat ve Gör kitap alıntıları sizlerle…
Gözünü Kapat ve Gör Kitap Alıntıları
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol, en uzun olandır. ”
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol, en uzun olandır.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir
Sana benim neyi yapıp neyi yapmayacağımı söyleyeceğim. Artık inanmadığım hiçbir şeye hizmet etmeyeceğim: adı ister yurt, ister ata toprağı ister kilise olsun. Kendimi yaşamın ya da sanatın kipleri aracılığıyla, olabildiğince özgürce ve bütünlükle ifade etmeye çalışacağım. Bu esnada kendimi savunmak için kullanacağım yegane silah sessizlik, sürgün ve zeka olacak.
Ona düşüncelerini neden yazmadığını soruyordu. ”Bu neye yarar? ” diyordu o da aşağılayarak. Altmış saniye süreyle herhangi bir düşünceyi tutarlılık göstererek geliştirmeyi beceremeyen laf ebeleriyle rekabet etmek için mi? Yoksa, ahlakı polise, sanatı da galeri simsarlarına emanet edebilen budala bir orta sınıfın eleştirilerine hedef olmak için mi?
Kollarima henuz dunyaya gelmemis bir guzelligi almak istiyorum
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol, en uzun olandır.
Ülkeyi değiştirmek olanaksız. Gel konuyu değiştirelim.
Yalnız kalmaktan, başka birisi için terk edilmekten ya da elimdekilerden vazgeçmekten korkmuyorum. Ve çok büyük, yaşamsal, hatta sonsuza dek sürecek bir hata yapmaktan da korkmuyorum.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir
Uzun kışların ve yalnızlıkların işaretiyim.
Tanışmıştık seninle. Sen benimsin. Kader böyle.
Zaten kelimelere sahibim. Peşinde olduğum esas şey, kelimelerin bir cümlenin içindeki mükemmel sıralanışı.
Hayat, kötü bir kitabı okuyamayacak kadar kısadır.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol, en uzun olandır.
Gerçek anlamda mutlu olamayacak kadar heyecanlıyım.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
İnsan beyni günde elli binden daha fazla düşünce üretmek zorunda olmasına rağmen piyasada niçin bu kadar aptal var?Çünkü beynin sana günde elli binden fazla düşünce üretmek zorundasın demiş ama aynı düşünceyi tekrar tekrar üretmek yasaktır dememiş!
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın
Eve giden en kısa yol en uzun olanıdır.
Eve giden en kısa yol en uzun olanıdır.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir .”
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir .
“Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol en uzun olandır.”
Sessizce ağlamak istiyordu; kendisi için değil de tıpkı müzik gibi güzel ve hüzünlü olan kelimeler için.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
Huzur, güzelliğin korunması için nasıl da gereklidir
Ülkeyi değiştirmek olanaksız.
Gel konuyu değiştirelim.
Gel konuyu değiştirelim.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol en uzun olandır.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın.
Yaşam kötü bir kitabın okunmasına değmeyecek kadar kısa.
”kalp ve Bilim ”(!)Evet ,kalpsiz bilimlerde büyük tehlike, sadece insanlıktan uzaklaştıran
“Çoktan göçmüş birisinin yazdığı bu tuhaf satırları okudukça insan kendini bir zamanlar var olmuş o biriyle bir olmuş gibi hissediyor.”
“Artık kendimle arzu arasında dikilen yaşam denilen o ciddi sanata hiç tahammülüm kalmadı. Yaşam artık monoton ve çirkin bir çocuk oyununu andırıyor.”
“Erkeklere aklın çizgileri, kadınlara ise duyguların kıvrımları hükmeder.”
“Yaşam kötü bir kitabın okunmasına değmeyecek kadar kısa.”
“Kiminin sevgisi acımasız eylemlerle ortaya dökülürken, kimisi acı çekerek sever.”
“Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.”
Öğrenebilecekleri öyle çok şey var ki, bir bak. Parmaklarıyla okumak, piyano akort etmek. Akıllı olduklarını görünce şaşırmamıza ne demeli. Engelli bir kimse ya da ne bileyim bir kambur belki, bizim söyleyebileceğimiz bir şeyi söylediğinde ne diye zekice buluruz ki söylediklerini.
Onun gibiydim ben de; bu düşük omuzlar, zarafetten uzak hâl. Çocukluğum yanı başımda eğilmiş duruyor. Bir kez de olsa onu elimle hafifçe okşayamayacağım kadar uzakta.
İnsan insandır bunlara rağmen.
Uzlaşma olan yerde, öncelikle bir ayrışma olması gerekir.
Tükenmişim ben, hem terk edilmişim, hem artık genç de değilim. Uygun düşerse, hayatın merkez postanesindeki posta kutusunun önünde, postalanmamış bir mektup gibi, beklemekteyim.
Elinde bir şey varken bu senden alınabilir. Ama verdiğinde, artık hiçbir hırsız onu senden alamayacaktır. Bir kez verdiğinde artık o sonsuza dek senindir. Hep senin olarak kalacaktır.
Dünyadaki devrimlere giden hareketler bir tepebaşındaki köylünün yüreğindeki rüya ve hayallerden doğar.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
Bir tek, son derece büyük mutsuzluk verebilen devasa laflardan korkuyorum.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın.
Eve giden en kısa yol en uzun olandır.
Eve giden en kısa yol en uzun olandır.
Kendi içimizden geçip giderken hırsızlarla, hayaletlerle, devlerle, yaşlı adamlarla, genç olanlarla, evli kadınlar ve dullarla, aşka düşmüş kardeşlerimizle karşılaşır; ancak bu karşılaşmaların her birinde kendimizle tanışırız.
Ruhun yavaş ve karanlık doğumu vardır; bedenin doğumundan daha gizemlidir. Bir adamın ruhu bu ülkeye doğduğunda kaçmasın diye üzerine ağlar atılır.
Çoktan göçmüş birisinin yazdığı bu tuhaf satırları okudukça insan kendini bir zamanlar var olmuş o biriyle bir olmuş gibi hissediyor.
Yaptıklarım benden sonra yaşamaya devam ettiği sürece bir gün daha yaşayıp yaşayamayacağım umurumda bile değil.
Mekan olayları anımsar.
Onun gibiydim ben de; bu düşük omuzlar, bu zarafetten uzak hal. Çocukluğum yanı başımda eğilmiş duruyor. Bir kez olsa onu elimle hafifçe okşayamayacağım kadar uzakta.
Kimin düşüncelerini çiğnediğini bilemezsin hiç.
Kiminle konuştuğunu asla bilemezsin
Neden kelimeler sıkıcı ve soğuk geliyor? Senin adın olacak kadar şefkatli bir kelime olmadığı için mi?
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
Bir sanat eseriyle ilgili en kritik soru, onun ne denli derinlikli bir yaşamdan ortaya çıktığıdır.
Shakespeare, dengesi bozulmuş tüm akıllar için şenlikli bir av alanıdır.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. Eve giden en kısa yol en uzun olandır.
Ülkeyi değiştirmek olanaksız. Gel konuyu değiştirelim
Hayat kötü bir kitabı okumayamayacak kadar kısadır.
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın.
Kiminin sevgisi acımasız eylemlerle ortaya dökülürken, kimisi acı çekerek sever.
İnsanlar bir kurt tarafından ısırılmakla başa çıkabilirler; ancak, onları esas kızdıracak olan bir koyunun ısırığı olacaktır.
Bir hayalden uyanmak, en az doğmak kadar acı verir.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir.
Bir hayalden uyanmak en az doğmak kadar acı verir