Kara Panter Kitap Alıntıları – Okay Tiryakioğlu

Bu korku, bu acı Hayat, yağmurun altındaki bir kaya gibi soğudu öyle değil mi yavrum? O halde üzerine bizi, soğuktan, yaştan, çamurdan koruyacak hatıraları sereceğiz.

Keder gibi, umut da bulaşıcıdır. Tüm kalbimle inanıyor ve gitgide artacak bir umudu hedefliyorum, hüznü değil.

“Eskiler derler ki oğul, Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer,sular çekildikçe de karıncalar balıkları. Kimse bugünkü üstünlüğüne,gücüne güvenmemeli.Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.’“

Herkes evinde mutludur.

Ne korkunç bir kelimeydi ‘ihanet’! Hain nasıl da acı verici bir tabirdi.

Acıların bu sinsiliğini anlayamıyordum. Asla da anlayamayacağım. Damarlarımda akan kanın buz gibi olduğuna, etlerimin, kemiklerinden ayrılırcasına sancıdığına kim inanırdı.

Bunun bir düş olduğunu bile bile mutluluktan ağlamaya başladım.

Azami tedbirlerin için sana gülecek olanlar, gafletle gelecek bir felaketin ardından lanetlenecek olanlardan daha azdır!

Afrika’da he sabah bir ceylan uyanır, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır, en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin!

Bu adamlara güvenemeyiz! Zira Batılılar önce güleç tüccar, sonra merhametli din adamı, en son da kıyıcı asker olarak gelirler.

Sırtlanlar, iblislerin dünya üzerinde can bulmuş halidir, dedi o gece dedem bana. Tüm yırtıcılar, yemeden önce kurbanlarını öldürürler oğlum, ama sırtlanlar, henüz canlıyken yemeye başlarlar. Avlarının acılarıyla zerre kadar ilgilenmezler!

Gözyaşlarımı tutmak için bütün gücümü kullanıyordum. Zaferimi soluklaştıran, yüreğimi parça parça eden bu acıma hissi öldürüyordu beni.

İnsanı harekete geçiren temel güdü neyse, hamle gücü de o kadardır.

Hiç kuşkusuz onlardan daha ahlaklı, onurlu, güçlü, sağlıklı ve iyi insanlardık. Ama birleşmek, ölümcül bir hastalıktı bizde; bu da mutlak bir yenilgiyi getiriyordu.

Keder gibi, umut da bulaşıcıdır. Tüm kalbimle inanıyor ve gitgide artacak bir umudu hedefliyorum, hüznü değil!

Tek istediğimiz, o soğuk, güneşsiz iklimlerine doğru giderken, biraz olsun ısınmak ve fırsatını bulur bulmaz ellerinden sonsuza dek kurtulmaktı.
Kaçarak, ya da ölerek

Geçmişlerinde büyük acılar çekenler, ölümlerinin ardından Lethe denilen bir nehre girmeye ve suyundan içmeye hak kazanırlar. Bu su onların hafızalarını silecektir.
Ancak bunun için de acılı bir bedel öderler. Çünkü nehrin suyu süratle yüreklerine sızar. Damarlarını yakıp parçalayarak tüm bedenlerini dolaşır. Acıları acıyla bastırır Tekrar ve tekrar Ta ki mazilerinden tek bir anı kırıntısı kalmasın

Unutabilmek isterdim oysa Çoğu zaman bir kurtarıcı olarak gördüğümüz ölümü

Dünyanın böylesine yalancı ve bu mertebe vefasız olabileceğine inanamıyordum.

En kötüsünü beklemekten zarar gelmez.

Zira insan çıktığından hızlı düşer!

Bis şeyi çok iyi yapıyorsanız,bir süre sonra,dikkatli olmazsanız gösteriş yapmaya başlıyorsunuz.Ve sonunda da iyi olmaktan çıkıyor yaptığınız

Ya insan ne zaman emin okurdu kendinden?Yoksa hayatının her anı koca bir belirsizlikten mi ibaretti?Önce nefislerimize söylediğimiz yalanlardan dünyalar mı kuruyorduk kendimize?

Hayat, bize karanlık yüzünü çevirdi.
Ömrümüz uzun bir geceye girdi.
Ama korkma!
Hayatta kalmaya çalışacağız ve yeniden aydınlığa çıkmayı başaracağız.

Dünyanın böylesine yalancı ve bu mertebe vefasız olabileceğine inanamıyordum.

En kötüsünü beklemekten zarar gelmez.

Bir şeyi çok iyi yapıyorsanız, bir süre sonra, çok dikkatli olmazsanız gösteriş yapmaya başlıyorsunuz. Ve sonunda da iyi olmaktan çıkıyor yaptığınız..

Unutmak yok! Unutmak bir zayıflık! Unutmak sefillik!

“Bir yerde en ufak bir şeyi değiştirsen bile bastığın zeminin ayaklarının altından çekileceğini ve düşebileceğini anla!”

Bir şeyi çok iyi yapıyorsanız, bir süre sonra, çok dikkatli olmazsanız gösteriş yapmaya başlıyorsunuz. Ve sonunda da iyi olmaktan çıkıyor yaptığınız..