José Saramago kitaplarından The Stone Raft kitap alıntıları sizlerle…
The Stone Raft Kitap Alıntıları
çünkü hiçbir çocuk anasının rahminden konuşarak çıkmaz, nasıl kimse toprağın rahmine girdikten sonra artık konuşmazsa.
hayat insanlar doğduğunda başlamaz, öyle olsa hergün kazanılmış bir gün olurdu, hayat çok sonra ve genellikle çok geç başlar, başlar başlamaz biten hayatlardansa hiç bahsetmeyelim,
çünkü bildiğimiz gibi formun aracılığıyla öze, paketin aracılığıyla içindekine, sesin aracılığıyla sözün anlamına varılır.
Bir gün oğlun olursa sen doğduğun için ölecek, kimse bu günahını bağışlamayacak, yapan ve ören eller bozan ve çözen ellerle aynı, doğru yanlışa yol açar, yanlış doğruyu üretir,..
Kadın gerçekten çok hoş ve neredeyse siyah olan saçları gözleriyle çatışmıyor, yeni bir gündüz göğünün rengiyle yeni bir gece göğünün rengi, birlikte çok hoş duruyorlar,..
çünkü gerçek aşk insanın sevgilisinden hiçbir şeyi gizlememesi demektir, en kötüsü daha sonra, aşk bittiğinde yaşanır, sırlarını açmış olan aşık konuştuğuna pişman olur, sevgilisiyse bunları kullanır,
özgürlük her zaman için hoştur, bilinmeyenle yüzleştiğimizde bile.
Sahip olduğumuz isimler düşlerdir, .., sizin isimlerinizi düşlersem neyi düşlemiş olurum acaba.
hayat insanlar doğduğunda başlamaz, öyle olsa her gün kazanılmış bir gün olurdu, hayat çok daha sonra ve genellikle de çok geç başlar, başlar başlamaz biten hayatlardansa hiç bahsetmeyelim, ki bir şairi şunu söylemeye itmişlerdir, ah, olma ihtimali olanların tarihini kim yazacak.
geç yatıp erken kalkmak insanı sağlıklı yapmaz, ama yaşamı uzatır.
Belki hep olması gereken budur, bir insanın yanında mutlaka bir hayvan olmalıdır, omzuna bir papağan tünemeli, beline bir yılan dolanmalı, yaka ucunda bir böcek, kıvrılmış bir akrep durmalıdır
Yalnız kalmak istiyorsun, mutsuz musun?
Kötülüğü iyilikle yenin, derdi eskiler
şu duruma ne çok rastlanmıştır, temsilcileri onların oylarıyla parlamentoya girer ve oraya kapağı atar atmaz rüşvetler ve tehditler sonucunda kendisine oraya göndermiş olanların isteklerinin tam tersi yönde kararlara oy verir.
İnsanın fikrini değiştirmesi her zaman yanlış değildir.
Hayatlarımızı genellikle sanki daha önce deneyimimiz olmamış gibi yaşarız ya da yaşamın yalnızca hatalar yapmayı sürdürmemize olanak sağlayan kısmını kullanırız
İnsanlar zaman zaman kötülüğün iyiliği doğurduğunu söylerler.
İnsan beyni günde elli binden daha fazla düşünce üretmek zorunda olmasına rağmen piyasada niçin bu kadar aptal var?Çünkü beynin sana günde elli binden fazla düşünce üretmek zorundasın demiş ama aynı düşünceyi tekrar tekrar üretmek yasaktır dememiş!
felaketlerden korkmazlar, çünkü yeni aşklar doğaları gereği felaketlerin en büyüğüdür
İnsanların çoğu sahip oldukları bilginin farkında bile değildir, sorun, olmadıkları kişiler gibi görünmeye çalışmalarıdır
Bir gün daha başlıyor, neler olacak dersin
benim sorunum kimi seveceğimi ve insanın sevmeyi nasıl sürdürdüğünü bilememem.
Eğer insanın bir başkasından hoşlanması için onu tanıması gerekseydi, bu bir ömür alır.
düşünmek için zaman istedim, ama sıradan bir şekilde kendimi sınamak için değil, dogru mu yaptım, yanlış mı yaptım diye sormak için değil, olan olmuş bir kere, yaşam hakkında düşünmek için zaman istedim, amacı nedir, yaşamdaki amacım nedir diye, evet, bir sonuca vardım, olası tek sonuca, yaşamı anlamıyorum, işte o kadar.
Yaşam önemsiz görünen küçük olaylarla doludur.
Sözcükler söylenmek istenenleri ifade etmiyor, ya çok fazla konuşyoruz ya da çok az
Her şey başka bir şeye uyacak şekilde yaratılmamıştır
İnsanın tek ihtiyaç duyduğu şey zamandır, gerisi yanılsamadan başka bir şey değildir.
Tanrımız kuşları insanlardan çok daha fazla düşünür
İnsan teselli edilemeyecek bir yaratıktır.
Ne zaman eski insan kemikleri bulunsa bunlar hep erkeklere aittir, Cro-Magnon adamı, Heidelberg adamı, Neanderthal adamı, Swanscombe adamı, Pekin adamı, Java adamı, o zamanalar kadınlar yoktu, Havva henüz yaratılmamıştı
Başın sıkıştığında yanında olanlar gerçek dostlarındır.
mantıkla ilerleyin, sağduyumuzla korunun ve yargıları bir köşede bırakın
Ah, olma ihtimali olanların tarihini kim yazacak.
Olması gereken olmalıdır, bu çok güçlü ve karşı konulamaz bir yasadır
yaşam hakkında düşünmek için zaman istedim, amacı nedir, yaşamdaki amacım nedir diye, evet, bir sonuca vardım, olası tek sonuca, yaşamı anlamıyorum, işte o kadar.
Hayat insanlar doğduğunda başlamaz, öyle olsa her gün kazanılmış bir gün olurdu, hayat çok daha sonra ve genellikle de çok geç başlar, başlar başlamaz sona eren hayatlarsanda hiç bahsetmeyelim, ki bir şairi şunu söylemeye itmişlerdir, Ah , olma ihtimali olanların tarihini kim yazacak.
Güneşi görmeyeli kaç yıl olmuştur kim bilir.
böylesine anlamsız (unutmayın ki en tehlikeli eylemler bunlardır) .
Bu dünyanın bir yanlışlıklar komedyası olduğunu yinelemekten bıkmayacağız
İnsanın umutlarıyla birlikte gücü de geri gelir her zaman.
Bir ulus geniş bir aileden başka bir şey değildir.
İnsanın tek ihtiyaç duyduğu şey zamandır, gerisi yanılsamadan başka bir şey değildir.
zavallı kafamız, ne büyük zorlanmalara maruz kalıyor, yine de takdire şayan bir kafa, her türden sebepten dolayı delirebilir
cehalet konusunda hepsi kardeşti
Sığırcıklar sığırcıklardır ve bu isim uçarı ve zevzek, başka bir deyişle davranışları üzerine pek düşünmeyen, burasının ve şimdinin ötesindeki herhangi bir şeyi önceden görme ya da hayal etme yetisinden yoksun insanlar için de kullanılır
Bu dünyanın bir yanlışlıklar komedyası olduğunu yinelemekten bıkmayacağız
ne çok kendimizi olduğumuz gibi gösterdik, oysa hiç uğraşmasak da olurdu, fark edecek kimse yoktu.
cehalet konusunda hepsi kardeşti.
Her gelecek hayret vericidir!
“Yazmak son derece zordur, çok büyük bir sorumluluktur.”
Ah, olma ihtimali olanların tarihini kim yazacak. Beynin içinde saatlerce yankılanan böyle cümleleri elbette Saramago’dan başkası kuramaz.
“İnsanın tek ihtiyaç duyduğu şey zamandır.”
“Sözcükler söylenmek istenenleri ifade etmiyor.”
”Dünyanın sonu yaklaşıyor, dedi Joana Carda. O zaman gidip nasıl sona erdiğini görelim, diye önerdi Pedro Orce.
Bir insan ölür, sonra ne olur peki.
cevabı zaten biliyorsanız sorularınız sahtedir.
sevmediğimizden değil, birbirimizi anlamadığımızdan.
temel kaygımız zenginliği paylaşmak olmalı, fakirliği değil.
..temel kaygımız zenginliği paylaşmak olmalı,fakirliği değil.
Kadere inanır mısın, Olması gerekene inanırım
biri hislerini ve düşüncelerini doğru ve kesin bir şekilde dile getirebildiğini söylerse ona inanma sakın, bunu yapmak istemediğinden değil, yapamayacağı için
Temel kaygımız zenginliği paylaşmak olmalı, fakirliği değil.
Savaşlar felaketler gibidir,asla tek tek gelmezler,ilki deneme içindir,ikincisi performansı artırmak,üçüncüsüyse zaferi garantilemek için,her biri de,saymaya nereden başladığınıza göre,üçüncü,ikinci ve birincidir.
sözcükler söylenmek istenenleri ifade etmiyor, ya çok fazla konuşuyoruz ya da çok az
çünkü hepimiz amansız işgüzarlarız, elimize fırsat geçti mi sebepsiz yere hain oluruz.
Düşün yok olup gittikten sonra artık onu yaşayamazsın