İçeriğe geç

En Sağlam Direniş Kalbi Temiz Tutmak Kitap Alıntıları – Tuna Kiremitçi

Tuna Kiremitçi kitaplarından En Sağlam Direniş Kalbi Temiz Tutmak kitap alıntıları sizlerle…

En Sağlam Direniş Kalbi Temiz Tutmak Kitap Alıntıları

Yan masada bir adam var,
telefonuna bakmıyor.
Önünde bilgisayar da yok,
sadece oturmuş kahvesini içiyor.
Tedirginim.

Sadece ben olsam neyse,
diken üstünde bütün kahve.
Çaycı arada yokluyor
sahiden insan mı diye.
Şimdi cebinden silah çıkarsa
herkes rahatlayacak.

Sorsak anlatacak belki;
niye böyle bu devirde,
hepimizle ne derdi var.
Ama belanın büyüklüğünü
sezmiş gibi herkes:
Bulaşmak istemiyor kimse.

Nedir ki nostalji
özlemesinden baska
insanın kendi gençliğini?
Hayır doktor hanım,
uykusuzluk değil çektiğim.
Güneşim battığından beri
bir günaydına hasretim.
Mutluluk mu arıyorsun?
diyordu aynı yabancı:
En iyisi arttır sessizliği.
Asya fazla kaderci isyankâr ruhum için.
Avrupa ise gaddar kalender meşrebime.
Sana aldığım ince topukluları giy bana gelirken,
Hediye ettiğim nar çiçeği rengi ojeyi sür ayak tırnaklarına.
Saçların topku olsun, ben açarım.
Boynun leylak koksun, koklarım genzim yanana kadar.
Akrep dövmen açıkta kalsın omuzundaki, sormam hangi sevgilin sevsin diye yaptırdın.
Yanlış anlaşılmaya alışkınım ama yanlış anlama beni:
Çok sevişmiş,
Çok gezmiş,
Çok alışmışlar
Kokusuna tenlerinin.
Gülümsediniz.
Şuurun durgun gölü dalgalandı. Göl artık o göl değil.
~Cemil Meriç~
Hayır doktor hanım,
Uykusuzluk değil çektiğim.
Güneşim battığından beri
Bir günaydına hasretim.
Hayır doktor hanım,
Uykusuzluk değil çektiğim.
Güneşim battığından beri
Bir günaydına hasretim.
Ey mutsuzluğa alışkın dünyanın tüm sabahları. Ey her seherde zonklayan şakaklarım.
Ey ellerimdeki hiç susmayan çalgı:
Size notalar kadar
Sessizlik de gerekli.
..kurak yazlarla yorgun kışların uzaklığı kaldı elimizde.
Sonra gitmek, kendinle bile vedalaşmadan.
Mutluluk mu arıyorsun?
diyordu aynı yabancı:
En iyisi arttır sessizliği.
Bu öyküleri sana kim anlatıyor,
neresine dokunsan siyaha kesiyor
tuval, beyazlar bile karanlık sanki.
Kim biliyor ki şu dünyada
kimin ne çektiğini.
Gel diyordun: Biliyorsun beklediğimi.
Ne kadar düşünsek boş dedi,
en yaşlı olanları: Cevaplar zihinde değil kalpte.
Gülümsediniz.
Şuurun durgun gölü dalgalandı.
Göl artık o göl değil.

Cemil Meriç

Hayır doktor hanım,
uykusuzluk değil çektiğim.
Güneşim battığından beri
bir günaydına hasretim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir