İçeriğe geç

Yeşilin Kızı Anne – Avonlea Kitap Alıntıları – L. M. Montgomery

L. M. Montgomery kitaplarından Yeşilin Kızı Anne – Avonlea kitap alıntıları sizlerle…

Yeşilin Kızı Anne – Avonlea Kitap Alıntıları

“Her insanın içinde biraz iyilik vardır, yeter ki bulmak iste.”
Belki de aşk insanın hayatına geceleyin dörtnala giden bir şövalye gibi aniden geliveren bir şey değildi. Belki hep eski bir dost gibi sessizce yanında bekliyor, belki de müziğin ritmine ayak uydururcasına yavaş yavaş belirmeye başlıyordu.
Değişim her zaman çok güzel olmasa da kesinlikle heyecan verici bir şey. Zaten aynı kalan her şey yosun tutar.
Mısralar ve satırlar bir şiirin dış görünüşüdür ve senin elbisendeki bu fırfırlar kadar gerçektir, Jane. Oysa asıl şiir içlerindeki ruhtur, işte o yazılmamış bir şiirin ruhudur. İnsan her gün kolay kolay bir ruhla karşılaşmaz, hele ki bir şiirinkiyle.
Ben hepimizin hayatında ve herkesin kalbinde hep ilkbahar olmasını dilerdim.
Mısralar ve satırlar bir şiirin dış görünüşüdür. Oysa asıl şiir içlerindeki ruhtur , işte o yazılmamış bir şiirin ruhudur. İnsan her gün kolay kolay bir ruhla karşılaşmaz , hele ki bir şiirinkiyle.
Her sabah taze bir başlangıçtır,
Her sabah yepyeni bir dünyadır.
Bugün artık bitti ve yarın henüz hata yapılmamış yeni bir gün olacak.
Bu dünyada iyi olan şeylerden biri de bu Ne olursa olsun baharlar yine gelir.
İnsanlar ne zaman “ size herhangi bir şey söylemek benim görevim “ diye söze başlarsa , devamının olumsuz bir şey olacağını bekliyoruz. Peki , neden güzel şeyleri söylemenin de görevleri olabileceğini düşünmezler?
Hayat sürekli üzgün olmana izin vermez. Sen ne kadar mutsuz ve romantik olmaya çalışırsan çalış, hayat seni mutlu etmeye devam eder, başarılı olmanı sağlamaya da.
Çocukken hayalini kurup çok fazla istediğiniz şeyler, büyüdüğünüzde o kadar da harika görünmüyor.
İnsan bazen sevmediği şeyleri de orta yolu bulmak uğruna yapabilir.
Herkesin içinde iyi bir yan vardır, tabii eğer onu bulmak istersen.
Bir saat öncekiyle aynı dünya olabilir mi bu?
Bu dünyanın güzelliklerinden biri de bu Hep gelecek baharlar var.
Dünyayı düzeltmek için her türden insana ihtiyaç olduğu söylenir ama sanırım bazılarını kenara ayırmak lazım.
Her sabah taze başlangıçtır,
Her sabah yepyeni bir dünyadır.
İnsanların bazı özgürlükleri olmalı. Bazen ‘mış gibi’ yapmasam, nefes alamayacak gibi hissediyorum.
Bayan lynde geçen gün dünyanın fenalığından şikayet ediyordu. Ne zaman hayatında güzel birşeyler olsa bil ki sonunda yine hayal kırıklığına uğrayacaksın, diyordu. Belki de haklıdır. Ama iyi bir yanı da var. Kötü şeyler de her zaman senin umduğun gibi çıkmayabiliyor. Çoğunlukla da senin düşündüğünden çok daha iyi olabiliyor
Farklı insanları aynı şekilde sevemeyiz.
En güzel ve en tatlı günler çok şahane ya da çok heyecanlı şeylerin olduğu günler degil ,kopmuş bir kolyeden birbiri ardına düşen inci taneleri gibi basit mutlulukların yaşandığı günlerdir bence .
Hatalarımızdan pişman olup onlardan ders çıkartmalıyız ama onları asla geleceğe taşımamalıyız.
‘Başarısızlık değil amaçsızlık suçtur.’ Hepimizin idealleri olmalı ve hepsini başaramasak da onları gerçekleştirmek için uğraşmalıyız.
“Hayal gücünün göz önüne serdiği krallık
Ne kadar da büyük!”
Eğer insanlar düşüncelerini dile getirselerdi bu dünya gerçekten çok ilginç bir yer olurdu .
Daha önce de sık sık duyduğum üzere dünyaya her çeşit insan lazım ama bence bazılarını dışarıda bırakabiliriz.
Düşünceler tıpkı gölgeler gibi Onları kafese kapatamıyorsun
En kötüsüne karşı hazırlıklı olmak en iyisidir.
Görmeyi ve bakmayı bilen gözlere,
Hayal gücü uçsuz bucaksız manzaralar sunar.
Olup biten her şeye rağmen gökyüzünü ve yıldızları görebiliyorsan, küçük hayal kırıklıkları ve kazalar insan hayatında çok da büyük yer kaplamamalı, öyle değil mi?
Her insanın içinde biraz iyilik vardır, yeter ki bulmak iste
Her şeye rağmen en hoş ve tatlı günlerin çok muhteşem, olağanüstü veya heyecan verici şeylerin olduğu günler değil, bir ipte kayan inciler gibi usulca birbirini takip eden basit, küçük mutluluklar getiren günler olduğuna inanıyorum.
nerede olursak olalım hayatımızı kendi ellerimizle inşa ederiz.
Hayal kırıklığı yaratan bir dünyada yaşıyoruz.
“Ne zaman iyi bir şey olsa sonrasında bir hayal kırıklığı geliyor demişti. Belki de bu doğrudur. Ama bunun iyi bir yanı da var; kötü şeyler onları beklediğin gibi gelmiyor, bir anda zannettiğinden çok daha farklı ve iyi bir şeye dönüşüyorlar.”
Ah,bazen, arkadaş edinmenin iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum.Bir süre sonra hayatından çıkıp giderler ve hayatına girmeden öncekinden daha büyük bir boşluk bırakırlar.
Ama ne kadar yeni arkadaşım olursa olsun hiçbiri eski dostlarım kadar değerli olamaz
Bulmak istedikten sonra her insanın içinde biraz iyilik vardır.
.. dünyanın unuttuğu dünyasını uzun zamandır kimseyle paylaşmamıştı.
Bana öyle geliyor ki anne; hiçbir zaman, bir şeyi canı gönülden isteyip elde edemeyince büyük bir kırgınlık yaşama huyundan vazgeçecek kadar büyümeyeceksin.
Ömrünün sonuna gelmeden önce muhtemelen bir sürü ve bundan daha kötü hayal kırıklıkları yaşayacaksın.
..dünyaya her çeşit insan lazım ama bence bazılarını dışarıda bırakabiliriz.
İnsanın idealleri olmalı. Ve tam olarak başarılı olamasa da onlara erişmek için çabalamalıdır.
Düşünüyorum da ruh Bir insanın ruhu neye benziyor acaba ?
Gerçek şiir onların içinde barınan ruhtur.
Dünyayı unutursan dünya da seni unutur
Hatalarımızdan pişmanlık duymalı ve onları öğrenmeliyiz ama onları asla geleceğe taşımamalıyız.
Görmeyi ve bakmayı bilen gözlere,
Hayal gücü uçsuz bucaksız manzaralar sunar.
Her sabah taze bir başlangıçtır,
Her sabah yepyeni bir dünyadır.
Belki de aşk insanın hayatına, atına binmiş parlak bir şövalye gibi gösterişle ve ilhamla gelmiyordu. Belki de eski bir arkadaş gibi sessizce yaklaşıyor, ilk başta kulağa bir şiirden çok düzyazı gibi geliyordu; ta ki ani bir ışık sayfaların üzerine düşüp de ritim ve müzik el ele verene kadar.
İnsanın tek başına çay içmesi çok yalnız hissettiriyor.
Bu dünyanın güzelliklerinden biri de bu Hep gelecek baharlar var..
Her sabah yeni bir başlangıçdır,
Her sabah yepyeni bir dünyadır.
Senin üniversiteye gittiğini görmeyi çok isterim Anne ama gidemesen de buna asla üzülme. Sonuçta nerede olursak olalım kendimize bir hayat kurabiliyoruz, üniversite sadece bunu kolaylaştırıyor. Yollarımız genis de olabilir dar da ama bu bizim onlara nasıl baktığımızla alakalı yani elde ettiklerimizle değil. Hayat burada da her yerde olduğu gibi zengin ve dopdolu. Yeter ki yüreklerimizi bu zenginliğe ve berekete açmayı bilelim.
Lowell ne der bilirsin Anne, Başarısızlık değil, amaçsızlık suçtur.
İnsan ölene dek her zaman şaşılacak şeylerle karşılaşabiliyor.
Bugüne dek hayatı el ele, yanlız ikisine ait anılar biriktirerek yaşamış olsalar daha da güzel olmaz mıydı?
Rachel’ın da dediği gibi bu dünya dert dünyası.
Belki de aşk güzel bir arkadaşlığın ardından doğal bir şekilde gelişiyordu; tıpkı altın kalpli bir gülün yeşil kılıfından sıyrılması gibi.
Belki de aşk insanın hayatına, atına binmiş parlak bir şövalye gibi gösterişle ve ilhamla gelmiyordu. Belki de eski bir arkadaş gibi sessizce yaklaşıyor, ilk başta kulağa bir şiirden çok düzyazı gibi geliyordu; ta ki ani bir ışık sayfaların üzerine düşüp de ritim
ve müzik el ele verene kadar.
Bu dünyada en iyisini ümit etmeli, en kötüsü için hazırlanmalı ve Tanrı ne verdiyse onu kabul etmelisiniz.
Sanırım yeminimizi tuttuk. Ne kavga ettik ne de aramıza soğukluk girdi. Beni sevdiğini söylediğin gün yaşadığım heyecanı asla unutmayacağım. Çocukluğum boyunca öylesine yalnız, sevgiye aç bir kalbim vardı ki.. Ne kadar aç ve yalnız olduğunu ancak şimdi anlamaya başlıyorum. Bana bakmak veya benimle ilgilenmek isteyen kimse yoktu. Yokluğunu çektiğim tüm arkadaşlara ve sevgiye sahipmiş gibi yaptığım o küçük, tuhaf hayal dünyam olmasa perişan olurdum. Sonra seninle tanıştım. Arkadaşlığının benim için anlamını asla bilemezsin. Şimdi, hemen şu an, bana gösterdiğin sıcak ve gerçek sevgi için sana teşekkür etmek istiyorum, canım.
Gerçek hayattaki kalp kırıklığı kitaplarda olduğu gibi olmuyor. Çürük bir diş gibi düşün Gerçi bu pek romantik bir benzetme olmadı fakat hani ağrı nöbetleri tutar ve ara sıra sana uykusuz bir gece geçirtir ama sonra, nöbetler arasında sanki hiç öyle bir sorun yokmuş gibi hayattan, hayallerden, yankılardan ve fıstıklı şekerden zevk almana izin verir ya öyle..
Bu dünyada iyi olan şeylerden biri de bu
Ne olursa olsun baharlar yine gelir.
İnsan hep, en çok ona ihtiyaç duyan insanları seviyor.
Neticede insan böyle bir göğü ve yıldızları görebiliyorsa, küçük düş kırıklarının ve kazaların o kadar da önemi yoktur, değil mi?
Korkarım dostluk, gerçek dostlukla ilgisi olmayan bir yakınlık yerine konuyor.
Yanlış olan başaramamak değil pes etmektir. İnsanların idealleri olmalı ve tam olarak başarılı olamasa da onlara erişmek için çabalamalıdır. Onlar da olmasa hayat ne yavan bir meşgale olur.
Hayal kırıklığı yaratan bir dünyada yaşıyoruz.
Görmeyi ve bakmayı bilen gözlere
Hayal gücü uçsuz bucaksız manzaralar sunar.
İnsan hep ,ona en çok ihtiyaç duyan insanları seviyor..!
Bir öğretmenin tesirini iyi yönde kullanıldığında neler olabileceğini asla bilemezdiniz
Kötü şeyler de hep beklediğimiz gibi olmuyor hemen hemen her seferinde, sandığımızdan çok daha iyi oldukları ortaya çıkıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir