İçeriğe geç

Sevmeye Kendinden Başla Kitap Alıntıları – Ilse Sand

Ilse Sand kitaplarından Sevmeye Kendinden Başla kitap alıntıları sizlerle…

Sevmeye Kendinden Başla Kitap Alıntıları

Çocukluk değiştirilemez. Aldığımız sıyrıklar için artık çok geçtir, olan olmuştur ve onun içindeki kayıplarla yaşamak zorundasınızdır. Gerçekliği taşıyabileceğiniz gün öfke kedere dönüşür.
Kederin içindeyse şifa vardır..
Siz aşırı duyarlı biriyseniz, sık sık başka bir kişi olmaya maruz bırakılmış biri olarak kendinizi sevmekte zorlanabilirsiniz. Belki başkalarının beklentilerine cevap verebilmek için kendinizi değiştirmeye çalışmışsınızdır.
Hassasiyet yanlış bir şey değildir, aksine kişiliği zenginleştiren bir şeydir.
Aşırı duyarlılığın bir zayıflık mı yoksa zenginlik mi olacağını belirleyen büyük ölçüde çevredir.
Duyarlı karakter özelliği tedavi edilemez. Diğerlerinden daha fazla mola vermeye, kendimize daha çok özen göstermeye devam edeceğiz. Kendi içimizde ne kadar rahatlarsak dış dünyada o kadar az enerji kullanırız ve o kadar güçleniriz.
İnsanın kendisi olmaya cesaret etmesi bulaşıcı bir şeydir.
Depresyon, kişinin kendisi ve gelecek olasılıklar hakkında olumsuz düşünmesi ile karakterize edilebilir. İnsan olumsuz düşünmekten yorulur. Yorgun olduğumuzda ise daha olumsuz düşünürüz. Böylece bir kısır döngünün içine gireriz.
Sessiz ve sakin bir şekilde söylenen “hayır”, “istemiyorum” ya da “bu benim için uygun değil” sözü, yüksek sesle öfkeyle söylenen sözlerden daha etkilidir.
Tehlikeleri önceden görebilmek ve bunları dikkate almak iyi bir beceridir. Bu beceriye herkes sahip değildir. Buna sahip olmayanlar sıklıkla sorun yaşar..Bu beceriye sahip olmanın dezavantajı ise kronik olarak endişelenme hastalığıdır.
Şunu söylemeliyim ki aşırı duyarlı Kişiler her zaman titiz, vicdanlı ve empatik olmayabilir. Aşırı uyarıldığımız zaman, düşüncesiz ve zaman zaman bir arada olunması zor insanlar olabiliriz.
Aşırı duyarlılığın bir zayıflık mı yoksa zenginlik mi olacağını belirleyen büyük ölçüde çevredir.
yorgunluğun bazen maskelenmiş mutsuzluk olabileceğini bilmek önem taşımaktadır.Mutsuzluk uyuyarak geçmez.
Aşırı duyarlı gençleri rahatça dışarı gönderebilirsiniz.Onlar dikkatlidir.Sarhoş edici maddeler konusunda daha dikkatlidir,kanunları nadiren çiğner ve başkalarına göre daha iyi araba kullanır
Suçluluk duygusu sizin yaptığınız bir şeyle ilgiliyken,utanç duygusu tüm varlığınızla ilgilidir.
Çocuklar genelde evde gergin ve üzücü bir ortam olduğunda suçu kendi üzerlerine alır.
Kendisini suçlu hisseden taraf,aslında olanları değiştirebilecek olan taraftır.
Kendinizi ya da başkalarını ahlaki olarak yargıladığınızda,dışa ya da içe dönük olan öfkenizle bağlantıdasınızdır.İsteğinizle bağlantıdayken, yerine getirilemeyecek bir şeyse acıyı,yerine getirilebilecek bir şeyse mutluluğu hissedersiniz.
Umutsuz bir mücadeleyi bırakmaya cesaret ettiğinizde öfke kedere dönüşür.Kederin öfkeye göre bir avantajı vardır.Başkaları sizi önemser ve yardım alırsınız.Ayrıca kederin içinde bir süreç yaşanır.Sağlıklı bir keder bir süre devam eder ve sonunda keder sizi kaybettiğiniz şeyden özgürleştirir.
Başka birini incitirseniz bu sizi de incitir çünkü siz başkalarının acılarını görmezden gelemezsiniz.
Duyarlı bir kişi olarak bir konuşmayı derinleştirme ihtiyacı hissedersiniz.
Kendini ifade etmek aşırı uyarılmayı dengeler.
Sessizce oturup çok az şey yapmak,aşırı uyarılmaya karşı çok etkilidir Önemli olan,dikkatinizin dinlenmesine izin vermektir.
Uyku aşırı uyarılmaya karşı bir çözüm değildir.Aksine yoğun bir şekilde rüya görürseniz uyku sizi daha da uyarabilir.
Bazen benim için dayanılması zor olan bazı şeylere ‘evet’ diyorum çünkü başkalarının yapabildiğini yapamamayı kabullenemiyorum.’Evet’ demiş olduğum bir etkinliğe katılamayacağımı söylerken vicdanım çok rahatsız olunca,neredeyse bütün enerjimi kendimi iyi göstermeye harcadığım için o kadar yoğun bir sosyal yorgunluk yaşıyorum ki doğru düzgün iletişim kurmakta bile zorlanıyorum.Sonraki birkaç gün yorgun ve mutsuz oluyorum. (Helle,31 yaşında)
İkilemi yüksek sesle söylediğinizde bazen her şey kendiliğinden çözülür ve diğerleri de karara katıldıklarını hisseder.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Uygun olmayan bütün ilkelerinizi bıraktığınızda kendinize daha çok yer açarsınız.Eylem olanaklarınız artar çünkü artık kendinizi esnek olmayan kurallarla sınırlamaktan vazgeçmişsinizdir.
Belki zamanınızın çoğunda %100 uymak zorunda hissettiğiniz ilkeleriniz vardır.Bu durumda gevşemek ve sınır koymak zor olacaktır.Çünkü sınır koyduğunuz her seferinde ilkelerinizle çatışırsınız ve öz algınıza ters düşersiniz.
Kendinizi belli bir tiple özdeşleştirdiğinizde, bu durum kendinizi belli bir rolle sınırlamanızla sonuçlanabilir ve belki de değişebileceğinizi tamamen unutursunuz.
Ben de yalnızken pek sıkılmam.Bu büyük bir avantajdır.Başka insanların beni oyalamasına ihtiyacım yoktur.Bu da bana,kendi kendime kalma özgürlüğünü verir.
Bir sorumluluk aldığınızda, bunu bir başkası için alıyorsunuz ve bazı durumlarda diğer kişiler için en iyisi sorumluluklarını taşımak ve yaptıkları hatalardan ders çıkarmaktır.
Yapılan bir araştırma, çekingen (hassas) çocukların dört yaş civarındayken – başkalarının kendilerini görmediğinden emin olsalar bile – aldatmaya,kuralları bozmaya ya da bencilce davranmaya daha az meyilli olduklarını ortaya koydu.Ayrıca ahlaki olarak güç durumlarda sosyal anlamda daha yetkin yanıtlar verdiler.(Kochanska ve Thompson,1998)
Aşırı duyarlı kişiler hassas bir sinir sistemine sahiptir.İnce ayrıntıları kaydederiz ve bu aktarımlar sistemimize daha derinden işler.İyi bir fanteziye ve canlı bir hayal gücüne sahibiz.Bu durum;dışarıdan gelen uyaranların,içeride çok fazla düşünceyi ve görüşü harekete geçirmesine sebep olur.Bizim ‘sabir diskimiz’ bu şekilde daha hızlı dolar ve kendimizi duyusal anlamda aşırı uyarılmış hissederiz.
Hassasiyet yanlış bir şey değildir, aksine kişiliği zenginleştiren bir şeydir.
Eski yaralar iyileştirilebilir ve çocuklukta eksikliğini duyduğunuz sevgiyi kendinize vermeyi öğrenebilirsiniz. Bunu öğrendiginizde başkalarıyla da sevgi alışverişinde bulunabilecek koşulları sağlamış olursunuz.
Hayatın belirsizliğini ve kendi çaresizliğinizi fark etmeye cesaret ederseniz kendinize abartılmış suçluluk duygularıyla yüklenmenize gerek kalmaz.
Esas karakter özellikleri nadiren değişir.
Net sınırlar iyi ilişkiler yaratır.
Genelde öfke diğer ve daha zayıf duyguları örtbas eder.
Sessiz ve sakin bir şekilde söylenen ‘Hayır.’, ‘İstemiyorum.’ ya da ‘Bu benim için uygun değil.’ sözü, yüksek sesle öfkeyle söylenen sözlerden daha etkilidir.
Kendimi yorgun ve biraz üzgün hissediyorum. dersem ve karşı taraf durumu genelleştirerek, Yılın bu zamanlarında herkesin böyle hissettiğini düşünüyorum. derse yorgunluğum hakkında daha fazla konuşmakta zorlanırım.
Sessizlik derinleştirir.
Şüphesiz içinizde, tam da olduğunuz kişi olduğunuz için sevilme hayali -sevgiyi kazanmaya ihtiyaç duymaksızın- vardır.
Kendimize hangi kuralları koyduğumuzun her zaman farkında olmayabiliriz. Bunlar belki de babamızın ya da annemizin kurallarıdır. Belki de onları geçmişimizin bir yerinde oluşturmuşuzdur.
Aşırı duyarlı bir çok kişi son derece vicdanlıdır ve tüm dünyanın sorumluluğunu almaya eğilimlidir.
İlişkileriniz, kendinizi açığa vurmaya cesaret ettiğiniz ölçüde derinleşir.
Sessizlik derinleştirir.
Kendimize hangi kuralları koyduğumuzun her zaman farkında olmayabiliriz. Bunlar belki de babamızın ya da annemizin kurallarıdır. Belki de onları geçmişimizin bir yerinde oluşturmuşuzdur.
Olumsuz şeyleri söylemeye cesaret edemezseniz, ilişkilerinizin yüzeysel olması ve sizi tatmin etmemesi riski ile karşı karşıya kalırsınız.
Olumsuz şeyleri söylemeye cesaret edemezseniz, ilişkilerinizin yüzeysel olması ve sizi tatmin etmemesi riski ile karşı karşıya kalırsınız.
Başka insanların beni oyalamasına ihtiyacım yoktur. Bu da bana, kendi kendime kalma özgürlüğünü verir.
Bir huzursuzluk hissettiğinizde, muhtemelen buna müdahale edip sorumluluk almak istersiniz ve genelde bu durumu iyileştirmek için fazladan çaba harcarsınız.
Aşırı duyarlı birçok kişi son derece vicdanlıdır ve tüm dünyanın sorumluluğunu almaya eğilimlidir. Biz genelde oldukça küçük yaşlardan beri her türlü huzursuzluğu hissettik ve bunun için bir şeyler yapmaya çalıştık:
Yapılan bir araştırma, çekingen (hassas) çocukların 4 yaş civarındayken başkalarının kendilerini görmediğinden emin olsalar bile aldatmaya, kuralları bozmaya ya da bencilce davranmaya daha az meyilli olduklarını ortaya koydu. Ayrıca ahlaki olarak güç durumlarda sosyal anlamda daha yetkin yanıtlar verdiler.
Olumsuz düşünmeye eğilimliyseniz düşüncelerinizi iyi yönde kontrol etmek ve olumsuz düşünce dizilerini fazla ilerlemeden durdurmak için yardım almak size iyi gelecektir.
Öfkeli olduğunuz süre boyunca, siz farkında olun ya da olmayın, değiştirmek için mücadele ettiğiniz bir şey var demektir.
İlişkileriniz, kendinizi açığa vurmaya cesaret ettiğiniz ölçüde derinleşir.
Kendinizi ne kadar net ifade edersiniz, neden hoşlanmadığınızı ve ne istediğinizi net bir şekilde söylersiniz ilişkinizde o kadar net olur. Net sınırlar iyi ilişkiler yaratır.
Öfkeli bir kişi temelde acı çeken, ilgi ve sevgiye ihtiyaç duyan biridir.
Daha iyi yapabilmeyi isterdim. ve Bu kadar oldu ve bu da yeterince iyi. diyebilmek. Yani Bu yeterince iyi ve kendimi sevmeye devam edebilirim.
Bazen kendinizi olabileceklerin en kötüsüne hazırlamak akıllıcadır.
Kendinizi ne kadar net ifade ederseniz, neden hoşlanmadığınızı ve ne istediğinizi net bir şekilde söylerseniz ilişkiniz de o kadar net olur. Net sınırlar iyi ilişkiler yaratır.
Hassasiyet yanlış bir şey değildir. Aksine kişiliği zenginleştiren bir şeydir.
İnsanın kendisiyle barışması aynı zamanda başkalarına zorluk yarattığını kabullenmesi anlamına gelir. İnsanın kendisiyle barışması hayati bir görevdir. Bu sadece aşırı duyarlı kişiler için değil herkes için geçerlidir.
Hassas bir sinir sistemine sahipseniz, düşünülebilecek en kötü şeye kendinizi hazırlamanız genelde iyi olacaktır. Bu sayede o durumun içindeyken kendinizi kaybetmezseniz.
Depresyona eğilimliyseniz aşırı olumsuz düşünceye eğimli olursunuz.
Suçluluk duygusu sizin yaptığınız bir şeyle ilgiliyken, utanç duygusu tüm varlığınızla ilgilidir.
Gücünüzü aşan bir konuda kendinizi suçlu hissederseniz. Abartılmış bir suçluluk duygusu söz konusudur. Sınırlı etkiniz olmuş bir şeyin tüm suçunu üzerine almış olursanız da aynı şey geçerlidir.
Gerçekliği taşıyabileceğiniz gün öfke, kedere dönüşür. Kederin içindeyse şifa vardır. Keder belli bir zamanı olan süreçtir. Kederin içindeyken, öfkenin içinde olduğunuz zamana göre başkalarının ilgisini ve sevgisini daha kolay kabul edersiniz.
Siz başkalarında olmayan şeyi almaya çabalamayı bıraktığınız da yani gerçekliğiniz ve başkalarını değiştirme isteğinizden vazgeçtiğinizde; yeni bir çocukluk yaşayamasanız ya da zamanı geriye alıp ilişkiye yeniden başlayamasanız da ilişkiler yepyeni bir karaktere bürünür.
Esas karakter özellikleri nadiren değişir.
Net sınırlar, iyi ilişkiler yaratır. İlişkileriniz kendinizi açığa vurmaya cesaret ettiğiniz ölçüde derinleşir.
Öfke meydana geldiğinde yerine getirilmemiş bir istek ya da ihtiyaç vardır. Bu sizin öfkeniz içinde geçerlidir. Bunun ne olduğunu bulmak için empati yeteceğinizi kullanın. Belki de istediğiniz şeyi elde etmek için dua edebilirsiniz. Aynı zamanda başka birinin istediği şeye yaklaşması konusunda yardımcı olabilirsiniz. Ve bu sayede öfkeyi azaltabilirsiniz.
Kavgalara katılmak hassas kişilere iyi gelmez. Öfkenin paylaşıldığı bir ortama dahil olmak çok fazla uyarıcı etki yapar. Biz aşırı uyarıldığımızda çaresiz olabilir ve yapıcı olamayabiliriz. Kendimizle olan bağlantımız altüst olur ve bu olmadan kendimizi boşlukta hissederiz.
Sohbet bilinmeyen ya da alışılmadık durumlarda güven yaratır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir