İçeriğe geç

Oz’un Kalbi Mu Kıtası Kitap Alıntıları – Çağlayan Yılmaz

Çağlayan Yılmaz kitaplarından Oz’un Kalbi Mu Kıtası kitap alıntıları sizlerle…

Oz’un Kalbi Mu Kıtası Kitap Alıntıları

Seni hep seveceğim Gensu! İmkansızlar gerçek olana kadar yüreğim senle atacak.
Gerçekler, hiç olmadığı kadar hızlıdır ve biz insanlar, gerçeği yakalayamayacak kadar yavaşızdır.
Asıl suçlular hâlâ tahtlarında, bize kuracakları yeni planı düşünerek, zenginlik ve gösteriş içinde oturuyorlar.
Gerçekler, hiç olmadığı kadar hızlıdır ve biz insanlar, gerçeği yakalayamayacak kadar yavaşızdır.
Yurdu için savaşıp ölen bir savaşçı, Tanrı’nın en güzel bahçelerinde yaşar.
“Börü olmasaydı Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağlardı? Kızagan Tengri’nin Kılıcı, Oz için tekrar yeryüzünü kızıla çalacak!”
Gelecek için bir umut vardı. Oz’un çocukları hayatta kalabilirlerse, karanlık tekrar aydınlığa ulaşacaktı
Gemi yelkenleri açtığında Baybars,
“Andları asla yenemeyecekler hainler dedi
Destanlarda anlatıldığı gibi Dağlardan, Demirdağlıları kurtarmak için gelen o asil dostları börüler
Muhafızlar için sanki zaman durmuştu Kandaşlarını öldürerek,
Gelecek için bir umut vardı. Oz’un çocukları hayatta kalabilirlerse, karanlık tekrar aydınlığa ulaşacaktı
6 Kaan yılı, Zak ayı iki Maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 Şuen’e kadar devam etti
Mu kıtası felakete kurban gitti
Felaket 64 milyon insanın ölümüne sebep oldu
Her yara bir gün kapanı Ayzer. Bazen beklediğin devayla, bazen de hiç ummadığın bir çiçekle. Sonunda hep iyileşirsin ama sabretmeyi bilirsen. Bunu sakın unutma Ayzer.
İmkânsız diye bir şey yoktur genç kurt! Savaşmayı hiçbir zaman bırakmamalısın!
her yara bir gün kapanır bazen beklediğin devayla, bazen de hiç ummadığın bir çiçekle. sonunda hep iyileşirsin ama sabretmeyi bilirsen. bunu sakın unutma
Börü olmasaydı, Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve İntikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda,kendi adaletini nasıl sağlandı?
Yurdu için savaşıp ölen her savaşçı, Tanrı’nın en güzel bahçelerinde yaşar!
Her yara bir gün kapanır Ayzer. Bazen beklediğin devayla, bazen de hiç ummadığın bir çiçekle. Sonunda hep iyileşirsin ama sabretmeyi bilirsen. Bunu sakın unutma Ayzer.
İnsanı istediğimiz gibi yaratalım ve onu bu dünyaya hükmedecek güçlerle donatalım!
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Her şey, kalın bir sis perdesinin arkasına gizlenmiş gibi yok oldu!
Börü olmasaydı, Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağladı?
Gerçekler, hiç olmadığı kadar hızlıdır ve biz insanlar, gerçeği yakalayamayacak kadar yavaşızdır.
Görünen her şeyin arkasında her zaman başka bir şey vardır.
Her yara bir gün kapanır Ayzer. Bazen beklediğin devayla, bazen de hiç ummadığın bir çiçekle. Sonunda hep iyileşirsin ama sabretmeyi bilirsen. Bunu sakın unutma Ayzer.
“Yurdu için savaşıp ölen her savaşçı, Tanrı’nın en güzel bahçelerinde yaşar! Her şey Oz için!”
Kendi kanından olanlara nasıl ihanet ettin? Bunu neden yaptın?
Kimin daha güçlü olduğunu bütün yeryüzü görecek. Onurumla dalga geçenler, kendi isimlerini daha yüksekte görenler, çok yakında önümde diz çökecek.
İmkansız diye bir şey yoktur genç kurt !Savaşmayı hiç bir zaman bırakmamalısın .
Her yara bir gün kapanır Ayzer. Bazen beklediğin devayla, bazen de hiç ummadığın bir çiçekle. Sonunda hep iyileşirsin ama sabretmeyi bilirsen.
Bizim hayallerimiz çocukluğumuz gibi temizdi.
Geri dönüşü olmayan,ağır bir anlaşma yaparlar efendim.Acımasızdırlar.İstediklerini vermezseniz , sizi ve çevrenizdeki herkesi yok edebilirler.
Belki bu sır , soylar boyu aktarılmıyordur .
Tek gücün istediği gibi yaşayıp, onun en güzel bahçelerinde sonsuz bir hayat için adaletli olacağız. Yeryüzünde görünen ve görünmeyen her kötülüğe karşı dimdik ayakta duracağız.
Saraydan sakın çıkma ve kendini tehlikeye sokacak hiçbir şey yapma!
Tanrı’nın bize verdiği kısacık bu hayatı beklemekle mi geçireceğiz?
Seni tekrar görme umuduyla her sabaha uyanırken, şimdi doğacak olan Güneş’le kaybetmekten korkuyorum.
Börü olmasaydı Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağlardı? Kızagan Tengri’nin Kılıcı, Oz için tekrar yeryüzünü kızıla çalacak!
Topraklar, ordular, kan ve acı yine yeryüzündeki her noktaya ulaşacaktı.
İnsanın her zaman iştahını kabartan şeyleri önlerine sunuyorlar.
Onlara bu hayatın yasak olan tatlarını gösterdik. Ölümden sonra vaad ettiğiniz tek yaratıcınızın bahçelerini onlara verdik!
Kim derdi, Şalmali’nin yıldızlar kadar ark mermerleri, bir gün tekrar kızıla çalacak?
Rüzgârla kalkan her tozun anlamı vardır.
Görünen her şeyin arkasında her zaman başka bir şey vardır.
İnsan hiçbir zaman hazır değildir Bars. Bunu sakın unutma. Her şeyi düşünemez ve tahmin edemezsin.
Biz topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Öleceksek de, burada öleceğiz. Atalarımızın ayak bastığı yerde kanımız akacak.
Topraklarına ölüm ve hastalıklar geldi.
Pusatlar kan akıtırken, karşısındaki karanlıkta kaç kişi olduğu önemli değildir komutan.
Asıl suçlular hâlâ tahtlarında, bize kuracakları yeni planı düşünerek, zenginlik ve gösteriş içinde oturuyorlar.
Bu durum daha başlangıç noktasında olduğu için dikkat çekmiyordu fakat çok tehlikeli, büyük kargaşalara zemin hazırlıyordu.
Denizin Çocukları! Gök Çocukları’na, Lemurya’ya meydan okumaya hazır mısınız?
Sarayın içinde, en tepeye kadar yükselen bu casuslar, evlerinize de girecekler. Çıkarlarına uymayan herkesi katledecekler.
Yer yüzü seni bekler. Bir daha bu kadar rahat ne zaman yıkanacaksın Tanrılar bilir!
Sen, kralını öldürecek hainden başka bir şey olmayacaksın!
Biz hiçbir şeyi onlardan öğrenmedik. Zaten büyük bir güçtük fakat yenildikten sonra bizi buna inandırdılar.
Şehrin tüm sokaklarını saran bir ölüm sessizliği hâkimdi.
Aslında, içinde sakladığın koca boşluktaki güneşler ortaya çıkacak ve ruhun aydınlanacak.
Kontrol edemediğin gücünse, istemediğin hatta seni çok üzecek olaylarla sonlanabilir.
Bir sonraki gece, bizim için yeni bir hayatın başlangıcı olacak.
Zamanı geldiğinde, yeni düzene geçeceğiz.
Bu yüzden gündüz ve gece durmadan devam eden bir hayat vardı.
sınırlardan gelebilecek ani bir saldırıya karşı hazır olmalıyız.
Tanrı, gecede yoluna ışık, günde koruyucun olsun oğul.
Tıpkı börülerimiz gibi kenetlenirsek güçlü oluruz!
Etrafınıza bir bakın! Topraklar, ağaçlar ve her şey solup, yok oluyor.
Hangi Tanrı üstat? Senin Tanrı’nın mı? Benim Tanrılarım kan ve savaş istiyorlar.
Gün geçtikçe yeryüzünde artan huzursuzluk ve kutsal kitaplarda yazan, bu zamanlara benzeyen büyük yıkımlar Bunu bize getirmek isteyen onlar mı?
İmkânsız diye bir şey yoktur genç kurt! Savaşmayı hiçbir zaman bırakmamalısın!
Her yara bir gün kapanı Ayzer. Bazen beklediğin devayla, bazen de hiç ummadığın bir çiçekle. Sonunda hep iyileşirsin ama sabretmeyi bilirsen. Sunu sakın unutma Ayzer.
İmkânsızlar gerçek olana kadar yüreğim senle atacak.
Ölümden başka bir şey yoktu.
Korkaklar ölmeye mahkûmdur Yinta!
Güneş toprakla buluşup, hayat taneleri etrafa saçıldığında yedinci akıl şöyle dedi; İnsanı istediğimiz gibi yaratalım ve onu bu dünyaya hükmedecek güçlerle donatalım!

Böylece yaratılış tamamlandı

Ulu hanları selamlayın Göğün Çocukları!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir