Gemina Kitap Alıntıları – Amie Kaufman

Cehalet mutluluktur.

İnsan inanırsa Ve Tanrı varsa insan sonraki yaşamda inananlar arasında yer alır. Tanrı yoksa insanın neye inandığının iki şekilde de önemi yoktur. Ama insan inanmazsa Ve Tanrı varsa onu sonsuz azap bekler
– Pascal’ın Bahsi

Sabır ve Sessizlik’in güzel bir kızı varmış. Adını Intikam koymuşlar.

Kızın gözleri yaşlı. Öfke? Nefret? Hüzün?

Sadece tek bir atış fırsatın olabilir. Bu yüzden tetiği çek.

İnsanüstü derdim. Ama türünüz cinayet mekanizmasını kusursuzlaştıralı uzun zaman oldu.

Hiçliğe hoşgeldiniz

En iyi ölüler sır saklar.

Sabır ve sessizliğin çok güzel bir kızı varmış, adını intikam koymuşlar

“İnsan inanırsa ve tanrı varsa insan sonraki yaşamında inananlar arasında yer alır.
Tanrı yoksa insanın neye inandığının iki şekilde de önemi yoktur.
Ama, insan inanmazsa ve tanrı varsa onu sonsuz azap bekler.
Neden inanmayasın Syra?”

Ben hayatı sonuna kadar yaşama taraftarı bir adamım ve bazı insanların heyacan için yaptıkları şeyler beni resmen sersemletiyor.

BOLL, Syra: Çoklu evren teorisi ta 20. yüzyıla dayanıyor. Ancak öyle görünüyor ki bu fenomenin herhangi bir kanıtının kaydedilebilmesi için, arızalı bir solucan deliği gerekiyormuş.
GRANT, Kady: Yani elbette bizim başımıza gelmesi gerekiyordu.

AIDAN: Bu yüzden bol şans, Hanna Donnelly.
AIDAN: Evrenin varlığını sürdürmesi artık sana bağlı.
AIDAN: Baskı kurmak gibi olmasın.

Nik M: babası öldü. bütün dünyası altüst oldu. Ve lafını bile etmiyor. yakınmıyor. uykuya dalana kadar ağlamıyor. Direniyor. Tekmeler ve çığlıklar atarak savaşıyor.
Nik M: onu şımarık, zengin kızı olarak gördüğünü anlıyorum.
Nik M: ama fark etmediysen diye söylüyorum, o da senin kadar kaybolmuş durumda
Nik M: ve senin gibi canla başla karşı koyuyor
Pauçok:
Nik M: acı çektiğini biliyorum, kuzi. Ama belki
Nik M: sadece belki
Nik M: mücadele burada değil, dışarıdadır

Nik M: Biraz uyu, majesteleri. güneş her zaman yeniden doğar
Nik M: tabii bir uzay istasyonunda değilsen.
Nik M: tamam, kötü bir benzetmeydi. Sen ne demek istediğimi biliyorsun.
Hanna D: Bildiğimi anlamaya başlıyorum.

Şimdi ben ölüm oldum dünyaları yok eden.

Misafir423: Sen paniğe kapılmadan söyleyeyim, bıyık bırakmıyorum.
Donnelly, H: Çok yazık. Bıyığın olsaydı seninle ilgilenebilirdim.
Misafir423: Tıraş bıçağımı karşıma çıkan ilk hava kilidinden attım bil.

Sözcüklerle aram iyi değildir. Bu yüzden resim yaparım.

AİDAN: İnsan inanırsa ve tanrı varsa insan sonraki yaşamda inananlar arasında yer alır .Tanrı yoksa insanın neye inandığının iki şekilde de bir önemi yoktur .Ama insan inanmazsa ve tanrı varsa onu sonsuz azap bekler .
Neden inanmayasın Syra?

Hiçliğe hoş geldiniz.
(Nüfus: Ben)

Sabır ve Sessizliğin güzel bir kızı varmış. Adını İntikam koymuşlar.

En güçlü savaşçı, sabır ve zamandır..

Güneş her zaman yeniden doğar..

Pauçok: yapmam gereken çılgın profesör işleri var. bayağa zaman alacak.

Şimdi, Heimdall İşgali’nden son durum şöyle, Donnelly Hanedanı’nın kraliçesi Majesteleri Birinci Hannah ve benim kuzenimden oluşan muhteşem olmanın yakınından bile geçmeyen süper turbo ekip Mühendislik’ten Şef Grant’le güç birliği yaptı.

yapmam gereken çılgın profesör işleri var. Bayağa zaman alacak.

Bir salise. Sonsuzluk. Eşiği. Aşmaya. Bir Mikron Genişliğinde. Ebediyet Kadar Derin. Bunlar Bütün Sonsuz Olasılıklarımızdan Sadece İkisi.

lastiği çok fazla bükerseniz eninde sonunda kopar

Burada hala yüzlerce insan var.

Sadece tek bir atış fırsatın olabilir. Bu yüzden tetiği çek.

Çünkü bu imkansızlığın doğuşu.

Farklı yıldızlarla dolu koskoca bir gökyüzü.

– Özgürlük yok mu?
-[gülüyor]
– Dostum, beni şu anda ne kadar özgür sanıyorsun ki?

Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!

Genelde beklentilere meydan okuduğum söylenir.

Biraz uyu, majesteleri. Güneş her zaman yeniden doğar.

Sabır ve sessizliğin güzel bir kızı varmış. Adını İntikam koymuşlar.

Şimdi Ben Ölüm Oldum Dünyaları Yok Eden

Olay boyunca kafamın içinde dönen kelimeler bunlardı. Sonsuz bir döngüde takılıp kalmış eski bir medya disketi gibi. Motor sıkışmış. İğne eğrilmiş.
Böyle olması gerekmezdi.

Kız yıldızlara bakıyordu, o kıza.

Hiçliğe hoş geldiniz
(Nüfus :Ben)

Bazen evrenin espri anlayışı çok *** olabiliyor.

Biraz uyu,majesteleri. Güneş her zaman yeniden doğar.

Bugün dünden niye farklı olsunki

Bazen evrenin espri anlayışı gerçekten çok ***** olabiliyor

“Pekala mesele şu ki Hanna, o da aynı şeyi senin için söylüyor. “

“ Sadece tek bir atış fırsatın olabilir. Bu yüzden tetiği çek. Bu kimin sözü biliyor musun?”

“Hanna Donnelly’nin ta kendisinin.”

Zihnin bütün eylem ve akıl yürütme güçlerini elinden alma da hiçbir tutku korku kadar etkili olamaz
-BURKE

Lütfen benimle kal
Majestelerinin son emri.
Ama Malikov artık onu duyabileceği bir yerde değil.

Ritim. Ezgi.
Öldürme Şarkısı.
Kanında var.
Kız, Nereye gidiyoruz? diye soruyor.
Bana güven, diyor oğlan.
Ve kız güveniyor. Nedenini anlamaya başlıyorum.
Ona bakışından anlıyorum.
Elini açık denizde bir ağaç parçasına tutunur gibi
can havliyle tutuyor.
Bütün dünyalardan ona kalan tek sağlam şey.

Nik olduğu yerde durup ona hanımefendilerin bayıldığı gamzelerini göstererek gülümsüyor. Ona hiç yorgun değilmiş, tulumun altında bir başka adamın kanını taşıyormuş, bütün hayatı boyunca onu sadece bir an olsun görmeyi beklemiş gibi gülümsüyor.

“Sabır ve sessizliğin güzel bir kızı varmış. Adını intikam koymuşlar.”

“Bu cümlenin sonuna konacak noktayı biliyor.”

“Şimdi ben ölüm oldum dünyaları yok eden.”

“Ama fark etmediysen diye söylüyorum, o da senin kadar kaybolmuş durumda.”

“Kız yıldızlara bakıyordu.
O kıza.”

“ En büyük Zafer savaş gerektirmeyendir. “ Sun Tzu

BİR SALİSE. SONSUZLUK. EŞİĞİ. AŞMAYA. BİR MİKRON İ GENİŞLİĞİNDE. EBEDİYET KADAR DERİN. BUNLAR BÜTÜN SONSUZ OLASILIKLARIMIZDA SADECE BİR KİŞİ.

GRANT, Kady: Daha önemlisi: Bizi hala havaya uçuracaklar mı?

en iyi ölüler sır saklar

Şimdi ben ölüm oldum, dünyaları yok eden.

neyin sözünü veriyoruz?
birimizin seni seviyorum demesi gerekmez mi?
benim seni seviyorum demem gerekmez mi?
Seviyor muyum?

“Düşmanını da kendin kadar iyi tanımalısın, o zaman yüz savaşa bile girsen, tehlikeye düşmezsin.”

gt; gt;Şu anda bizimle konuşuyor olmanız imkansız.
gt; gt; Lanet olası iki evreni, onları tek lokma halinde yutmakla tehdit eden bir boyutlararası paradoksun ardından mutlak yok oluştan kurtardık.
Bütün bunlardan sonra, imkansızın bizim için sorun olabileceğini gerçekten düşünüyor musunuz?

ŞİMDİ BEN ÖLÜM OLDUM DÜNYALARI YOK EDEN.

“Sabır ve Sessizlik’in güzel bir kızı varmış. Adını İntikam koymuşlar.”

”Sadece tek bir atış fırsatın olabilir. Bu yüzden tetiği çek. ”

Hassasiyete hayran kalıyorum. Neredeyse makine gibiler. İnsanüstü derdim. Ama türünüz cinayet mekanizmasını kusursuzlaştıralı uzun zaman oldu.

Çobanı vurursan koyunlar dağılır.

Nik M:billy taşınamayacak kadar iriydi. Ve erik susmuştu ve billy’nin çok acı çektiğini görebiliyordum. O iri kahverengi gözleriyle bana bakıyor ve onu iyileştirmem için yalvarıyordu çünkü ben onun bir tanecik dostuydum ve beni severdi ve canını asla yakmayacağımı bilirdi

Nik M:bu yüzden onu vurdum

Nik M:on bir yaşındaydım

Nik M:bir an var

Nik M:minicik bir an.

Nik M:tetiği çekmeye karar vermenle ölümün gelmesi arasında

Nik M:sadece sen, o ve almak üzere olduğun her şey var

Nik M:çok ağır. Sonsuza dek sürüyor

Nik M:Hanna az önce birini vurdum

“İnsanüstü derdim. Ama türünüz cinayet mekanizmasını kusursuzlaştıralı uzun zaman oldu.”

HİÇLİĞE hoş geldiniz
(Nüfus :BEN)

”Sabır ve sessizliğin güzel bir kızı varmış. Adını intikam koymuşlar. ”

”Bir canavarla savaşırken kendin de canavara dönüşmediğine dikkat et. ”

Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!