İçeriğe geç

Çocuk Eğitiminde Kırk Hadis Kitap Alıntıları – Esan Gül

Esan Gül kitaplarından Çocuk Eğitiminde Kırk Hadis kitap alıntıları sizlerle…

Çocuk Eğitiminde Kırk Hadis Kitap Alıntıları

Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz (A ‘raf, 31) buyurınaktadır. İslam alimleri bu ayeti sağlık açısindan o kadar önemli görürler ki Tıbbın yarısı işte budur! derler
Aşı kampanyaları başladığında, aşılanmak hepimize düşen vazifeler arasındadır. Çünkü aşılanmayı ihmal ederek, Allah korusun, hastalığa tutulanlar, hem kendilerini korumadıkları, hem de hastalığın yayılmasına sebep oldukları için sorumlu olurlar. Aşıları bulunmuş olan hastalıkların, aşı ile önlenmesi Peygamberimizin Hastalık gelmeden sağlığm kıymetini biliniz öğüdüne uymaktır. Ayrıca Kendinizi elinizle tehlikeye atmayznız (Bakara, 196) mealincieki ayet-i kerimede de buna işaret bulunmaktadır.
Hiç kimsesi olmayan günahkar ölülerin halleri zordur. Bir
hadis-i şerifte buyruldu ki: Ölünün mezardaki hiili, imdat diye bağıran, denize düşmüş kimseye benzer. Boğulurken, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölii de, anne-babasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duayı gözler. Ona bir dua gelince, dünyaya ve dünyada olanların hepsine kavuşmaktan daha çok sevinir. Allahü Teala, yaşayanların dualan sebebi ile ölülere dağlar gibi çok rahmet verir. Dirilerin, ölülere hediyesi, onlar için dua ve istiğfar etmektir. (Deylemi)
Cahiliyeilin kötü ahlak modelinde, verilen bir selarnı alrnarnak, duymazdan gelrnek gibi tavırlar karşı tarafa bir üstünlük gösterisi olarak yapılırdı
Çocuğunuz korktuğunda onu sakinleştirmek için Bunda
korkacak ne var! demeyin. Bu, onun duygusunu hafife almak, önemsememek olur. Onun yerine Merak etme, ben senin yanındayım, seni korurum diyebilirsiniz
Anneler çocuklarını 2 tam yıl emzirirler. (Bakara, 233)
Özellikle 2 tam yıl ibaresinin geçmiş olması önemlidir.
Çünkü çocuk, emme olayını hem fizyolojik bir gereksinim hem de psikolojik bir gereksinim olarak gerçekleştirmek zorundadır. Bu gerçekleşmediği veya az gerçekleştiği zaman çocukta bazı bozukluklar oluşmakta (parmak emme, tırnak yeme vb) ve çocukların psikolojik gereksinimleri tam olarak karşılanamamaktadır. Bundan dolayı sevgi unsuru ile birlikte iki tam yıl emzirme bazı davranış bozukluklarının çıkmasına engel olmaktadır. Anne içinde bazı psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıkların çıkmasına engel olmaktadır.
Eğer çocuklarımızın problemlerini dinlemezsek, onlar da bizim bulduğumuz çözümleri dinlemeyeceklerdir.
Aslında disiplin kelimesi, çocuğun sahip olduğu sorumlulukların bilincinde olması anlamına gelmeli, ‘höt’ deyince başını sokacak yer araması değil
Kitaplaşma benzetmesi Amerika’nın eski başkanların-
dan Abraham Lincoln’a ait. Diyor ki: Okuduğum en güzel kitap annemdir. Ama anne-babalar okunacak hale gelmezlerse ya da kendilerini kendi içlerine kapatırlar da çocuklarının okumasına izin vermezlerse (onlarla konuşmazlarsa, gezmezlerse, oynamazlarsa ) çocuklar anne-babayı nasıl okuyacak
Aslında çocuk, her şeyi güzel gördüğü için; zahirdeki güzelliğin,
batına da bulunduğunu zanneder. Yani her çocuğun.
yüreğinde bir Mevlana dönüp durur! Çünkü çocuk yüreği her
şeyi; olduğu gibi görünendir diye bilir. Öyle görür, öyle
zanneder ve harekete geçtiği anda menfaat, zarar, kötülük gibi
şeyleri hesap edemez! Hesapsız, pervasız ve sınırsız bir biçimde
sever ve ister. Ateşe, ısınmak için koştuğu gibi
Çocuğu olan onunla çocuklaşsın.. .
(Deylemi, 2, 136/6)
“Evladımı iyi yola getirmezden evvel kendi nefsini ıslah et! Çünkü onların kusuru, senin kusuruna bağlıdır. Çocuklara göre sizin yaptığınız her şey iyi, yapmadığınız her şey kötüdür.”
Her mü’minin, içinde bulunduğu hal ile ilgili ilimleri tahsil etmesi farzdır.
”Bu bağlamda; Eğer çocuğunuzla konuşurken ona benzemezseniz gökler alemi size kapanır der İncil. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ise bu hakikati yalın ve sade bir ifadeyle dile getirir: Çocuğu olan onunla çocuklaşsın
Hiç bir çocuğun gözü ile bakmayı denediniz mi hayata? Ya da kendi çocukluğunuza geri dönüp hayatı o bakışla yorumladınız mı? En son ne zaman bir çocuk saflığı ile gülümsediniz insanlara? Ve en son ne zaman hayatı çocuğun oynadığı evcilik oyunu kadar cici gördünüz? En son ne zaman içinizden gelenleri hiç sıkılmadan dosdoğru olarak söyleyebildiniz karşınızdakine? Ne kadar çocuklaşabildiniz ve ne kadar çocuk gözüyle hayatı, olayları ve insanları anlamaya çalıştınız?
Namazda secde ederken alnın yere konmasında
asıl amaç, alın ile yerin bir araya getirilmesi değil bu sayede kalpte tevazu sıfatının güçlendirilmesidir.
Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!
Sevgi eğitimin sihirli anahtarıdır.
Sevgi, kalplere hayat verir.
Sevgi gelince bütün eksikler biter.
Sevgisizlik ve ilgisizlik her türlü kötülüğün başıdır.
Bugün ahlaksızlık varsa, fenalıklar oluyorsa, mesuliyet; dün çocuklarının terbiyesini ihmal edip iyi terbiye etmeyenlere aittir.
Bir anne, çocuğunun hangi yemekleri sevdiğini, hangilerini sevmediğini çok iyi bilir de,
çocuğunun hayal kırıklıklarını bilir mi?
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Okuduğum en güzel kitap annemdir.
Hesapsız, pervasız ve sınırsız bir biçimde sever ve ister.
Sadakati görüyor ama saadeti görmüyor.
Sevgi, kalplere hayat verir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir