Hermann Hesse kitaplarından Sevebilen Mutludur kitap alıntıları sizlerle…
Sevebilen Mutludur Kitap Alıntıları
İstemeye istemeye bıraktığım, bırakmak zorunda kaldığım şeyin, bütün o kayıp çocukluk mutluluklarının yerini tutamıyordu mesleğim; çalıştığım işi az sevdim, uzun zaman da bağlı kalmadım ona. O benim için dünyaya açılan yoldan başka bir şey değildi; hiç şüphesiz, bu yolun bir yerinde gönlümü doyuracak yeni şeyler bulunuyordu. Bunlar nelerdi acaba?
Her sevginin derin bir trajedi içermesi, sevgiden yüz çevirmek için bir neden oluşturamaz.
Her şeyden zor ele geçirilen, her şeyden çok sevilir.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
Kötülük, sevginin elvermediği yerde baş gösterir, her zaman.
Her şeyden zor ele geçirilen şey, her şeyden çok sevilir.
Sevgi bağışladığımız nesneye her zaman aşırı değer veririz, buradan da pek çok acı doğup çıkar bizler için.
Yumuşak güçlüdür sertten.
Su güçlüdür kayadan.
Sevgi güçlüdür şiddetten.
Su güçlüdür kayadan.
Sevgi güçlüdür şiddetten.
Varlığının ürkek bilmecesini
Bana hiç çözmedin ve sevgide güvenmedin,
Hep bir sır kaldın benim için.
Bana hiç çözmedin ve sevgide güvenmedin,
Hep bir sır kaldın benim için.
Hayatımın bir yaz sonuyla güz başlarına rastlayan o dönemi, nedense belleğimde hala taze, diri, açık seçik durmakta.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir.
Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
Benim için tek önemli şey varsa dünyayı sevebilmek,onu aşağılamamak, kendimden nefret etmemek, dünyaya,kendime ve bütün yaratıklara sevgiyle, hayranlıkla ve saygıyla bakabilmektir
“Kendi kaderimi kendi ellerimde tutmak,bana ağır ama harika bir şey gibi görünüyordu.”
pek kitap okumamış, okumanın ne olduğunu pek bilmeyen bir kadını bir saatten uzun süre sevmemi düpedüz olanaksız görmüştüm.
Dünyadaki tüm görüntüler bir simge, her simge de açık bekleyen kapıdır; insanın ruhu hazırsa geçer kapıdan, dünyanın nabzının attığı o can evine ulaşılabilir, senin ve benim, gündüzlerin ve gecelerin tek bir nesneye dönüştüğü yerdir burası.
Düşüncelerimi dile getirmeye uğraşıyor ama başaramıyorum. Düşünceler dile getirildi mi, her zaman işte öylesine yitiriyor dirimselliğini!
Dünyayı ve yaşamı sevmek, insanı acılar içinde yaşatsa da bunu yapmak, her güneş ışığına şükranla kucak açmak ve acı çekerken bile gülümsemeye tümüyle sırt çevirmemek
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Dünya adaletsizlik hastalığına tutulmuş durumda, evet. Ama bundan daha çok sevgi, insanlık ve kardeşlik duygusu eksikliğinden hasta.
İsteriz ki yaşam anlam taşısın ama yaşam ancak bizim kendisine verebileceğimiz kadar anlam taşır
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İsteyin! Ümit edin! Sevin!
Ve yeryüzü yeniden sizin.
Ve yeryüzü yeniden sizin.
Çevremdeki her şeyi sevgiyle kucaklıyordum, çevremdeki her nesnenin bana söyleyecek bir sözü vardı, dünyada ölü bir şey bulunmuyor, bir boşluğa rastlanmıyordu.
Sevilmek mutluluk değildir, her insan kendini sever. Sevmeye gelince, işte budur mutluluk.
Benim demek istediğim, iki kişi arasındaki sevgi değil; öpmeler, yatmalar, evlilikler değil. Yaşamın o eşsiz duygusunu oluşturan sevgiden söz ediyorum ben. Herkesin kullandığı bir deyimle karşılık görse bile yalnızlıklar içinde yaşanan bir sevgidir bu.
Ama benim için aşk, kapısı önünde çekingen bir özlemle beklediğim kilitli bir bahçeydi henüz.
Sevgi kendi içinde bir kesinliğe kavuşacak gücü gösterebilmelidir. O zaman çekilmekten kurtulur, kendisi çeker karşıdakini.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
“Yumuşak güçlüdür sertten.
Su güçlüdür kayadan.
Sevgi güçlüdür şiddetten.”
Su güçlüdür kayadan.
Sevgi güçlüdür şiddetten.”
– Isteyin, ümit edin, sevin !
Ve yeryüzü yeniden sizin
Ve yeryüzü yeniden sizin
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğinizi bize göstermek için vardır.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğinizi bize göstermek için vardır.
Kötülük, sevginin elvermediği yerde baş gösterir her zaman.
Yumuşak güçlüdür sertten.
Su güçlüdür kayadan.
Sevgi güçlüdür şiddetten.
Su güçlüdür kayadan.
Sevgi güçlüdür şiddetten.
Güzellik onu elinde bulundurana değil,
onu sevip ona tapanlara mutluluk bağışlıyordu.
onu sevip ona tapanlara mutluluk bağışlıyordu.
Sevilmek mutluluk değildir, her insan kendini sever. Sevmeye gelince, işte budur mutluluk.
Ayrıca, mutluluğun dışa yönelik isteklerin gerçekleşmesiyle fazla ilgisi bulunmadığını, sevdalanmış delikanlıların çektiği acıların, ne kadar kahredici nitelik taşırsa taşısın, her türlü trajediden yoksun olduğunu giderek daha iyi anladım.
Seven ne sevdiğine yalvarıp yakarır ne de ondan bir istekte bulunur. Sevgi kendi içinde bir kesinliğe kavuşacak gücü gösterebilmelidir. O zaman çekilmekten kurtulur, kendisi çeker karşıdakini.
Delikanlı eksik etme hiç bağrından
Sevdanın acısını, kıvancını sevdanın
Ama sanma ki içindeki duygular
Daha güçlüdür başka delikanlılardan!
Sevdanın acısını, kıvancını sevdanın
Ama sanma ki içindeki duygular
Daha güçlüdür başka delikanlılardan!
Sevgimizi istenilen saatte bir başkasına armağan edebilmemiz için, onu elden geldiğince özgür durumda tutmamız gerekir. Sevgiyi bağışladığımız nesneye her zaman aşırı değer veririz, buradan da pek çok acı doğup çıkar bizler için.
Her sevginin derin bir trajediyi içermesi, sevgiden yüz çevirmek için bir neden oluşturamaz.
Acıda üstünlüğü, anlayışı, gülümsemeyi elden bırakmayıştır sevgi. Kendimize ve yazgımıza sevgi, o bilinemez’in bize ilişkin niyet ve tasarısına, bu niyet ve tasarıyı tümüyle göremesek ve kavrayamasak da evet demek – işte ulaşmamız gereken amaç.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
Kendi kanımızdan kan katmadığımız, sevgiyle donatmadığımız, uğurunda özverileri, ortak acıları üstlenmediğimiz, savaşımlara katlanmadığımız hiçbir ilişkinin, hiçbir dostluğun, hiçbir duygunun bize sadakat göstermediğini ve güvenilir nitelik taşımadığını her birimiz kendi günlük hayatında öteden beri yaşar, bilir. Birine gönlünü kaptırmanın ne kadar kolay, gerçekten sevmenin ise ne kadar zor olduğunu bilmeyen ve yaşamayan yoktur. Bütün gerçek değerler gibi sevgi de satın alınamaz. Satın alınabilen hazlar vardır, satın alınabilen sevgiyse yoktur.
SEVGİ GÜÇLÜDÜR ŞİDDETTEN .
Kötülük , sevginin elvermediği yerde baş gösterir .
Mutluluk sevgidir ; başka bir şey değil . Sevebilen mutludur . Ruhumuzun kendi kendisine duyumsayıp yaşadığının bilincine vardığı her devinim sevgidir . Yani çok sevebilen kişi mutludur .
Geçmişte olup bitenleri yinelemenin yararı yok
Her sanatın başı sevgidir ; her sanatın değer ve kapsamını belirleyen her şeyden önce sanatçının sevgiye yeteneğidir .
Kendine yüreğindeki tüm duyguları aç yeter ki , doğru yoldaşın demektir . Ancak, hiçbir duygu küçük , hiçbir duyguyu yakışıksız diye niteleme sakın! Duyguların hepsi iyidir , hatta çok iyidir , kinde iyidir , çekememezlik de kıskançlık da acımazsızlık da iyidir . Bizi yaşatan tek şey , bizim zavallı duygularımız , kendisine haksızlık ettiğimiz her duyguyla bir yıldızımızı söndürmüş oluruz .
Sen , dünyaya gönül vermemi sağlıyorsun .
Dünyadaki tüm görüntüler bir simge , her simge de açık bekleyen bir kapıdır ; insan ruhu hazırsa geçer kapıdan , dünyanın nabzının attığı o can evine ulaşabilir , senin ve benim , gündüzlerin ve gecelerin tek bir nesneye dönüştüğü yerdir burası .
Kaç oldum gündüzlerden
Yaşamak istiyorum gecelerde
Yaşamak istiyorum gecelerde
Eskiden sevmeden sevilmenin insana ayrı bir haz sağladığına inanırdım . Ama artık kendisi size buyur edip sunan ancak karşılık verilmeyen bir sevginin ne çok eza verici bir şey olduğunu öğrendim .
Ancak doğrular eskimez, ister bir çölde vaaz edilsin ister bir şiirde dile getirilsin isterse bir gazetede yer alsın, her zaman ve her yerde doğrular olarak kalır.
Bizi yaşatan nedir aslında?
Sevilmenin hiçbir şey, sevmenin ise her şey olduğunu öğrendim.
Mutluluk sevgidir, başka şey değil. Sevebilen mutludur.
Benim için Mozart’sız bir dünya, Sokrates’siz bir dünyadan çok daha yoksul nitelik taşırdı.
Genç adam sevmişti ve sevgide kendini bulmuştu. Oysa çokları sever ama sevgide yitirir kendini.
Bilinç vardır her insanda ama çoğunlukla değilse de yeterince sıklıkla onsuz da yaşanabiliyor.
Bütün gerçek değerler gibi sevgi de satın alınamaz.
Satın alınabilen hazlar vardır, satın alınabilen sevgiyse yoktur.
Satın alınabilen hazlar vardır, satın alınabilen sevgiyse yoktur.
Sizin de gönlünüzde benimki gibi bir özlem yatıyor. Siz bir sevgiliye kavuşmayı değil, sevmek istiyorsunuz, bütün varlığınızla, delicesine sevmek. Ve bunu başaramıyorsunuz.
Adeta her şey güzel olduğu ölçüde yabancılaşıyordu bana.
Her sevginin derin bir trajediyi içermesi, sevgiden yüz çevirmek için bir neden oluşturmaz.
Sevgi uğrunda acı çekilir; ama ne kadar büyük bir teslimiyetle acılara katlanırsa, sevgi o ölçüde güçlü kılar kişiyi.
Sevginin varlık nedeni, bizi mutlu etmek değildir. Kanımca sevgi acı çekmelerde, çilelere katlanmalarda ne kadar güçlü olabileceğimizi bize göstermek için vardır.
İnce belli, uzun boylu sevgili kadın! Düşüncelerimi dile getirmeye uğraşıyor ama başaramıyorum.
Düşünceler dile getirildi mi, her zaman işte öylesine yitiriyor dirimselliğini! Öldürmeyelim, bırakalım yaşasın onlar!
(‘Klingsor’un Son Yazı’ndan bir alıntı)
Dünyadaki tüm görüntüler bir simge, her simge de açık bekleyen kapıdır; insanın ruhu hazırsa geçer kapıdan, dünyanın nabzının attığı o can evine ulaşılabilir, senin ve benim, gündüzlerin ve gecelerin tek bir nesneye dönüştüğü yerdir burası.
(Iris adlı masalından)
İsteyin! Ümit edin! Sevin!
Ve yeryüzü yeniden sizin.
Ve yeryüzü yeniden sizin.