İçeriğe geç

Kahire Modern Kitap Alıntıları – Necib Mahfuz

Necib Mahfuz kitaplarından Kahire Modern kitap alıntıları sizlerle…

Kahire Modern Kitap Alıntıları

Bu dünyada yarın ölecekmiş gibi çalış; sonsuza dek yaşayacakmışsın gibi öbür dünyaya hazırlan.
aptaldı ve aptal insanlar her zaman şanslı olurdu.
Bir kadının mesleği yuva kurmaktan daha önemlidir.
Seçilmek icin yüzlerce lira harcayan bir vekil yoksul birakilmis insanlari temsil edemez.
Kadın, erkeğin hayat arkadaşıdır..
Toplum bazı şeyleri erdem, diğerlerini kusur olarak dayatan kadim bir büyücüydü.
Ekmek eşit bölüştürüldüğünde, kötülük ortadan kalkar.
Hükümet büyük bir ailedir. Bakanlar yardımcılarını akrabalarından seçer. Yardımcılar direktörlerini akraba gruplarından seçer. Direktörler bölüm seflerini akrabalardan seçer. Şefler memurları akrabalarından seçer. Kapıcılar bile önemli evlerdeki uşaklar arasından seçilir. O sebeple hükümet tek bir ailedir ya da birçok aileden olusan tek bir sınıftır. Ve bu sınıfın kendi cikarlariyla çatışması halinde insanların refahını feda ettiği bir gerçektir.
Kendi acılarımızın sorumlusu hep biziz.
Mutluluğun yeşerdiği her yer güzeldir.
“ Sabret, her şey sırayla. Hayat gülümsemeye başladı.”
“ Ne kadar inanılmazdı! İnsan seviyesizliğine, hayatını sürdürmek için duyduğu yemek ihtiyacından daha büyük bir kanıt var mıydı? Topraktan çıkarılan ve çöple verimli hale gelen bu yiyecekler hayatın özünü ve ana dayanağını oluşturabilir miydi? Düşüncelerin desteği miydi o? İdeallerin gerçek yaratıcısı? İnsanın özünün aşağılık bir çöplük olduğunun kanıtı değil miydi bu?”
“ Öfke kutsal bir duygu ama çaresizlik bir hastalık.”
“ Bir aşığın başarısı bir savaşçınınkine eşit haz ve gurur sağlamaz mıydı?”
“ Toplum bazı şeyleri erdem, diğerlerini kusur olarak dayatan kadim bir büyücüydü.”
“ İnsanoğlu dini eski zamanlarda yaratmıştı; bir zamanlar hayal etmiş olduğu gibi din insanoğlunu yaratmamıştı.”
Öfke kutsal bir duygu ama çaresizlik bir hastalık.
Seçilmek için yüzlerce lira harcayan bir vekil yoksul bırakılmış insanları temsil edemez.
Gökteki Allah ve yeryüzündeki İslam. Benim prensiplerim bunlar.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Bütün ihtiyacımız olan, Yüce Allah’ın buyurduğu prensiplerdir.
Hayalini kurduğumuz toplum kötülükten arınmış olmayacak, çünkü bizi mükemmele ulaşmaya teşvik etmek için hiçbir kusuru olmayan bir topluma sahip olmanın iyi bir yanı yok
Seçilmek için yüzlerce lira harcayan vekil yoksul insanları temsil edemez.
Toplum yalnızca kendi varlığının sürekliliğiyle ilgilendiği için, onu mükemmelleştirmekten bahseden sempatizanlarına karşı bile acımasızdı
Arzuladığın şey yoksa, var olanı arzula.
Uyumlu bir ilişki bütünleşen ruhların ve birleşen umutların sonucudur.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Aslında hayallerin içeriği hayal eden kişinin önceki heyecanları ve algılarından kaynaklanır sıradan bir şekilde.
Ne dilerse onu yapmalı ama sadece insanların duymayı arzu ettikleri şeyleri söylemeliydi.
Sağanak tek bir damlayla başlar.
davranışlarımıza yön veren tek faktör aklımız değil. Akıl bilgeliği sunarken, duygular aptallığı doğurur. Demek ki bilgelik aptallığın kökünü kazımalıdır.
Seçilmek için yüzlerce lira harcayan bir vekil yoksul bırakılmış insanları temsil edemez.
hükümet tek bir ailedir ya da birçok aileden oluşan tek bir sınıftır. Ve bu sınıfın kendi çıkarlarıyla çatışması halinde insanların refahını feda ettiği bir gerçektir.
Toplum bazı şeyleri erdem, diğerlerini kusur olarak dayatan kadim bir büyücüydü.
Hayattaki amacı en kolay yol ve araçlarla, ahlak, din ve erdeme önem vermeden elde edilen zevk ve iktidardı.
Dünyadaki en doğru denklem: din + bilim + felsefe + ahlak=peh.
Toplum bazı şeyleri erdem, diğerlerini kusur olarak dayatan kadim bir büyücüydü.
Ekmek eşit bölüştürüldüğünde, kötülük ortadan kalkar.
İstersek başkalarını aptal yerine koyabiliriz, ama başkalarının bizi aptal yerine koymasına izin vermemeliyiz, dedi.
Sen bir sırsın, anlamaya ihtiyacım var, dedi.
Bir eşe şiddetli ve güçlü bir gereksinim duyuyordu.
Sen bir sırsın, anlamaya ihtiyacım var.
Cüretkar olacaksın. Yalan söylemek de doğruyu söylemek kadar bir ifade şeklidir; ama daha faydalıdır.
Akıl bilgeliği sunarken duygular aptallığı doğurur.
Kendi acılarımızın sorumlusu hep biziz.
Seçilmek için yüzlerce lira harcayan bir vekil yoksul bırakılmış insanları temsil edemez.
Samimi bir kalbin atışı bu dünyada göklerde gezegenlerin yörüngeleri kadar önemlidir.
Bir insan kendini Tanrı’nin huzurunda aşağılarsa, Tanrı Onu yüceltir.
Acıyı deyimledi ve çektiği çilelerle nazik birine dönüştü.
Kadın, erkeğin bu dünyadaki avuntusudur ve sonrakine bulacağı avuntuya giden yolda bir adımdır.
Seçilmek için yüzlerce lira harcayan bir vekil yoksul bırakılmış insanları temsil edemez.
Don’t you see that dogs deal with love in a way that’s more conducive to happiness and contentment? We’re always responsible for our own suffering.”
Each of us has sold himself in exchange for status and money.
The fact is that infidelity is one of the knottiest problems for marriage in modern times.”

The truth is that marriage is one of the knottiest problems for infidelity

Happiness will obey anyone who enjoys it by force of volition—willingly or not.”
Every bane has its corresponding nemesis!
Our true dress uniform is a cloak of hypocrisy.
When a person’s faith in God is shaken, he becomes an easy prey for every evil.”
The happiness of hundreds of believers assumes the sufferings of millions of others
Mutluluğun yeşerdiği her yer güzeldir.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir