İçeriğe geç

Calix Kitap Alıntıları – Michael Wolfgang

Michael Wolfgang kitaplarından Calix kitap alıntıları sizlerle…

Calix Kitap Alıntıları

Doğruları duymaya insanların tahammülü yok. Bak adamı doğruları söylüyor, diye susturdular.
Meryem Ana yaşamı ile hep bir sır olarak kalmış. Meryem gerçekten var mı? Tevrat’ta Mryam diye birinden bahsedilir. İmran’ın kızı. Mryam Musa’nın ablası, Harun’un kız kardeşi. Kur’an’da İmran Suresinde ve Meryem suresinde kendinden İmran’ın kızı olarak bahsedilir. İsa’yı doğurmuş. İsa’nın James, Joses, Simon ve Judas adında dört erkek kardeşi daha varmış; ama Meryem bakireymiş. Olacak bir şey değil, çünkü bir sürü çelişki var. Diyelim ki İsa kutsal ruhtan (Cebrail’den) peydahlandı, ya diğer kardeşleri? Onlar da mı kutsal ruhdan peydahlandı. Kutsal ruhtan peydahlandılarsa onlar da İsa gibi kutsal bir adam olmalıydı, yok kutsal ruhtan peydahlanmadılarsa beş çocuklu Meryem hala nasıl bakire olur? Kutsal kitaplarda meleklerin bir cinsiyeti olmadığı söylenir; ama yine kutsal kitaplar kutsal ruhun Meryem’e tüm uzuvları tamam bir erkek cinsiyetin de göründüğünü yazar. İsa’nın annesi olan Meryem’in (Mary) babası Joachim, İmran değil! Meryem kocası Joachim ile hiç mi birlikte olmamış? Tevrat’ta bahsedilen İmranın kızı Musa’nın ablası. Musa İsa’dan 1300 yıl evvel yaşamış. Ne mekan ne de zaman birbirini tutmuyor. Zaman ve mekannın birbirini tutmadığı şey nasıl gerçek olabilir. Bütün bunlar doğa kanunlarına ters. Ama böyle inanılmış, böyle gidecek! Bu tutarsızlıklara inanmanın da sigortasını oluşturmuşlar: şüphe etme, şüphe edersen kafirsin!
-Bence futbol spordan bile sayılmamalı.
-O da neden?
-Nedeni şu Efendim. Spor ruh ve beden sağlığımızı geliştirmek için yapılmalı. Futbol bize ne ruhen ne de bedenen bir gelişme sağlamıyor. Üstelik insanlara zarar veriyor.
-Ne gibi?
-Bazı dinler gibi insanları uyutmada bir afyon olarak kullanılıyor, üstelik hem oynayanları hem de taraftarlarını şiddete zorluyor. Hile, düzenbazlık, şiddet; kazanmak için her şey mübah çoğu insan sosyal yaşamlarında yapamadıklarını yapmak için maça gidiyor. Bağırıyor, çağırıyor, ana avrat küfür ediyor, adam dövüyor, adam bıçaklıyorlar; ama bir cezası yok. Düşünebiliyor musunuz, bir evde iki kardeş farklı takımları tutuyorlar, takımlarının maçı olduğu zaman karşı tribünlerde oturuyorlar ve o onun anasına, karısına, bacısına küfrediyor, o da onun; ama gerçekte ikisinin de karıları ayrı; ama ana babaları aynı. Sonra insan öz yengesine veya kız kardeşine küfür eder mi? Kabul edilebilir bir durum değil.
Seven erkek değil, karısına güvenmeyen erkek kıskanır.
Bakmak görmek değildir.
Bu kadar parası olup da hiç parasını sanayiye, üretime yatıran Arap ülkesi gördün mü sen?
Ya petrolün ve doğal gazın üzerinde oturup dolar zengini ülkelere ne demeli? Tüm varlıklarını batı bankalarına yatırmışlar. Anlayacağın hepsi iskambil kağıdından birer şato oluşturmuş… Varlıklarını kağıda ve tahvillere bağlamışlar. İskambil kağıtlarından biri yıkılırsa hepsi çöker. Kendi sanatlarını korumak için Amerika’nın jandarmalığına ihtiyaçları var. Bu nedenle Amerika ne derse onu yapmaya mecburlar. Amerika vur dese vuracaklar. Onlar için ölen din kardeşleriymiş fark etmez. Varsa yoksa kendi saltanatlarını sürdürmek. Bugün dost bildikleri ertesi gün kolayca düşman olabiliyor. Amerikan silah sanayini ayakta tutan onların dolarları olsa gerek. Paralarını batı bankalarından çekmeyi kalksalar o ülkelerde ekonomi çöker; ama paraları onlara geri vermezler. Para kullanıldıkça değer kazanır ve artı değer üretir. Kullanılmayan para tuvalet kağıdından daha değersizdır. Tuvalet kağıdının hiç olmazsa kıç temizlenmeye faydası oluyor. Onların istedikleri paranın bu faydası da yok. Batı onlara bu paralarının yerine birbirlerini öldürmeleri için, silah verip bir de üste onları tekrar borçlandırıyor. Elleri mahkûm isterse almasınlar!
Kapitalizmin kanunu bu maalesef; ama göremiyorlar. Borçlandırabildiğin kadar borçlandır. Borç alan emir almaya alışır. Günü kurtarmak için. Her seferinde daha çok borca ihtiyaçları olur, borca battıkça kuyrukları bacaklarının arasından çıkmaz.
-Bence futbol spordan bile sayılmamalı.
-O da neden?
-Nedeni şu Efendim. Spor ruh ve beden sağlığımızı geliştirmek için yapılmalı. Futbol bize ne ruhen ne de bedenen bir gelişme sağlamıyor. Üstelik insanlara zarar veriyor.
-Ne gibi?
-Bazı dinler gibi insanları uyutmada bir afyon olarak kullanılıyor, üstelik hem oynayanları hem de taraftarlarını şiddete zorluyor. Hile, düzenbazlık, şiddet; kazanmak için her şey mübah çoğu insan sosyal yaşamlarında yapamadıklarını yapmak için maça gidiyor. Bağırıyor, çağırıyor, ana avrat küfür ediyor, adam dövüyor, adam bıçaklıyorlar; ama bir cezası yok. Düşünebiliyor musunuz, bir evde iki kardeş farklı takımları tutuyorlar, takımlarının maçı olduğu zaman karşı tribünlerde oturuyorlar ve o onun anasına, karısına, bacısına küfrediyor, o da onun; ama gerçekte ikisinin de karıları ayrı; ama ana babaları aynı. Sonra insan öz yengesine veya kız kardeşine küfür eder mi? Kabul edilebilir bir durum değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir