İçeriğe geç

Hold Back the Stars Kitap Alıntıları – Katie Khan

Katie Khan kitaplarından Hold Back the Stars kitap alıntıları sizlerle…

Hold Back the Stars Kitap Alıntıları

“Max’le Carys, binlerce yıldızın ağırlığı altında dans etmeye başladılar.”
“Max, “Sen benim en iyi arkadaşımsın,” diye tekrarladı, “Carys ise benim her şeyim.”
“Olay da bu, anne. Paramparçayım.”
“Toplum ne kadar iyi işlerse işlesin, her zaman sorunlu insanlar olacaktır.”
“Max “Hepimiz bir noktada öleceğiz,” demişti. “Hayat, ölüm tehdidi olmadan hiçbir anlam ifade etmez.”
“Nereye giderlerse gitsinler, beraber gitmek istiyordu.”
Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.
Yapmamız gereken yerine, yapmak istediğimizi yapıyoruz. Daha iyi insanlar oluyoruz ne garip.
Bireysellik gençken özgürlük, yaşlıyken aile demek oluyor.
AŞK, zamanı bile alt edecek kadar güçlüydü.
Burası, yavaş yavaş kendini mahvetmesine rağmen mükemmel olarak tarif edilen bir dünyaydı.
•Hepimiz ölümle karşılaştığımızda gerçek iç yüzümüzü gösteririz•
Bir kıtaya zarar veren kimse savaştan muzaffer çıkamaz.
Duygularını ara ara dışa vurmalısın. Yoksa acın içini parçalar, seni kesip biçer.
Toplum ne kadar iyi işlerse işlesin, her zaman sorunlu insanlar olacaktır.
Onlara söylenileni nedenini hiç merak etmeden, körü körüne yapan insanların mutlu olduğunu hiç sanmıyorum.
Oturup iyi hissettirilmeyi beklemektense harekete geçip bir kereliğine başka birinin isteklerinin gerçekleşmesine yardım edebilirdim.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Bazen insanların hiç beklemedikleri anda başlarına harika şeyler gelir.
Her şey sona ererken gerçekte olduğun kişiyi saklayamazsın.
En büyük yorgunluk, çözümü olmayan şeyleri düşünmektir
Birine bir konudan bahsetmesinin gerekmediğini söyleyen insanlar genelde o kişinin ağzından bunu almak için ölüp bitiyor olurlardı.
Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.
Her şey sona ererken gerçekte olduğun kişiyi saklayamazsın.
En büyük yorgunluk, çözümü olmayan şeyleri düşünmektir..
– kim daha kötü duruma düştü merak ediyorum, Amerika mı yoksa Ortadoğu mu?
-kazanan yoktu. Bir kıtaya zarar veren kimse galip çıkmaz..
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Hepimiz bi noktada öleceğiz, hayat ölüm tehdidi olmadan hiçbir anlam ifade etmez.
Her zaman daha iyi daha gelişmiş bilim var; yapmamız gereken önce kendi bilgimizi geliştirmek.
Bilmen gereken şey sensiz hayatımı görmüş olduğum ve dürüst olmak gerekirse, o hayat çok kasvetli.

Fena olmayabilir.

Hayır biliyorum, gördüm. Ailem beni affetmeyecek ve artık dünyada bir yerim olmayacak. Sahip olduğum beceriler, yapmak istediğim şeyler Sen orada olmazsan kimsenin bana ihtiyacı olmayacak. Ben sensiz bir kahraman değilim.

Duygularını ara sıra dışarı vurmalısın. Yoksa acın içini parçalar.
Elimizde yeterince şey var.
O yüzden uğruna savaşacak hiçbir şeyimiz yok.
Ve bu bizi mutsuz ediyor.
Ama boşlukta hiçbir şey büyümez.

Aşk büyür. Aşk, bilinmeze bayılır.

Hepimiz ölümle karşılaştığımızda gerçek içyüzümüzü gösteririz.
Bir yerlerde,ahiretin başkalarında bıraktıklarımız olduğunu okumuştum
“Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.”
“Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.”
“Hepimiz bir noktada ölüceğiz,” demişti. “Hayat, ölüm tehdidi olmadan hiçbir anlam ifade etmez.”
Her zaman daha iyi, daha gelişmiş bilim var; yapmamız gereken önce kendi bilgimizi geliştirmek.
İnsanı en çok incinmiyormuş gibi davranmak yoruyor.
Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.
Hayatın boyunca sana söylenen bir şeye karşı gelmek ne kadar zor biliyor musun?
Sanırım bilmiyorum.
Canımı yakıyor.
En büyük yorgunluk, çözümü olmayan şeyleri düşünmektir..
“İlk aşk hakkındaki şey şu ki, insanı paramparça ediyor. Bir sonraki insan için kim olacağına dair her şeyi değiştiriyor.”
İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma,
Doğrunun ta kendisini yalan bil
Carys, Belki de, diye fısıldarken sesi esintiyle sürükleniyordu, bazı kurallar çiğnenmek için vardır.
keşke birbirimize dokunabilseydik
_ ama boşlukta hiçbir şey büyümez!

_ aşk büyür Aşk, bilinmeze bayılır

.aşağıda bıraktıkları yerkürenin durumuna irkilmek için bir saniye ayırdı, burası, yavaş yavaş kendini mahvetmesine rağmen mükemmel olarak tarif edilen bir dünyaydı.
Hayat, ölüm tehdidi almadan hiçbir anlam ifade ermez.
Kurallara uymak kanımızda var. Ama bu bizi her zaman mutlu etmiyor.
Hadi ama. Eskiden tek galaksideki tek yaşanılabilir gezegen olduğumuzu düşünüyorduk. Artık genişleyen bir evrende sonsuz sayıdaki galaksilerden biri olduğumuzu biliyoruz. Bütün bunlara tek başımıza sahip olacak kadar şanslı olabilir miyiz?
Bazen insanların hiç beklemedikleri anda başlarına harika şeyler gelir.
Her şey sona ererken gerçekte olduğun kişiyi saklayamazsın.
Hayat, ölüm tehdidi olmadan hiçbir anlam ifade etmez.
Sen farklısın ve bu benim de farklı olup olamayacağımı düşünmeme sebep oluyor.
O kadar bu dünyanın ötesinde bir adam ki sizi göklere uçurur ve geri getirir
Bence mükemmel bir dünyada bile zorlanmak insanın doğasında var.
Hayatının son dakikalarını geçirmek için tanıdığın en mükemmel insanla konuşmaktan daha iyi bir yol yok.
Sanırım bildiğimizi sandığımız her şeyi bilmiyormuşuz.
Aşk, zamanı bile alt edecek kadar güçlüydü.
“Hayatının son dakikalarını geçirmek için tanıdığın en mükemmel insanla konuşmaktan daha iyi bir yol yok.”
“Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.”
“Bir yerlerde, ahiretin başkalarında bıraktıklarımız olduğunu okumuştum.”
İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma,
Doğrunun ta kendisini yalan bil,
Ama seni sevdiğime inan.

*William Shakespeare,Hamlet

Sanırım bir şeye sahip olunamayacağı söylenince onu istemeye başlamak insanın doğasında var.
Max, Hepimiz ölümle karşılaştığımızda gerçek içyüzümüzü gösteririz, demişti. Altında kalmış birini kurtarmak için arabayı kaldırma kuvveti bulan bir kadın, trafikte bir yabancının çocuğunu arabaların önünden çekmek için kendi hayatını riske atan bir adam ölümle yüzleştiğimizde, kahramanca hareketler yapıyoruz. Ya da bazen kahramanca olmayan hareketler yapıyoruz, yani korkaklık. Herşey sona ererken gerçekte olduğun kişiyi saklayamazsın.
“Onlara ilk aşkın insanı paramparça edebileceğini söyle. Ama aynı zamanda da insanı kurtarabileceğini.”
Onlara ilk aşkın insanı paramparça edebileceğini söyle. Ama aynı zamanda da insanı kurtarabileceğini.
İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma,
Doğrunun ta kendisini yalan bil,
Ama seni sevdiğime inan.
Bir kıtaya zarar veren kimse savaştan muzaffer çıkamaz.
İlk aşk hakkındaki şey şu ki, insanı paramparça ediyor. Bir sonraki insan için kim olacağına dair her şeyi değiştiriyor.
Eğer ilk aşkın kötü biterse o zaman kendine duyduğun saygı, özgüvenin, başka birine duyacağın güven ve sevgi Bunların hepsi gelecekte, geçmişte nasıl sevmiş ya da sevilmiş olduğuna göre değişir. Kimse ilk aşkını unutmaz, Carys. Bedenin bunu nasıl yapacağını bilmiyor. Ama bunu olumlu bir şeye çevirirsen, bildiğin duyguları ve deneyimleri büyümek ve bazı açılardan hayatının yeni bölümünü daha da iyi yapmak için kullanabilirsin.
İlişkisi olan herkes daha azıyla yetiniyor. Ne konuda taviz vermeyi seçeceğin sana kalmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir