İçeriğe geç

 Futuhu’l Gayb Kitap Alıntıları – Abdülkadir Geylani

Abdülkadir Geylani kitaplarından  Futuhu’l Gayb kitap alıntıları sizlerle…

 Futuhu’l Gayb Kitap Alıntıları

Rüyamda bana ihtiyar bir adam sordu:
Kulu, Allah Azze ve Celle Hazretlerine yaklaştıran şey nedir?
Cevap verdim:
Bu yakınlaştırmanın bir bidayeti bir de nihayeti vardır. Bidayeti verâ; nihayeti ise rıza, teslimiyet ve tevekküldür.
Senin nasibin başkasına verilmez, senden ona devredilmez. Haşa!
Kalpler kendilerine ihsanda bulunanlara muhabbet beslemek üzerine yaratılmışlardır.
Fıtrattan neşet eden karanlık, nurlara asla zarar veremez.
Tevazu ile erer kul salihlerin ,darlıkta ve genişlikte Allah’tan razı olanların makamına. Zaten budur takvanın kemâli.
eğer inanıyorsanız, Allah’a güvenin
beş vakit namazı vaktinde edâ etmekten daha güzel şey olamaz.
hangi iş Allah ve Peygamber’in emrine uymazsa, o iş sapıklıktır.
mümin Allah’ına kavuşmadıkça rahata eremez
nefsini öldür ki sen dirilesin
Allah’ ın iradesi dışında bir şey isteme!
O’ ndan (c.c.) başka bir şey istemek boş bir temennidir. Akılsızlıktır , sakın böyle bir hevese düşme!.. Telef olursun Helak olursun Hakkın (c.c.) merhametinden uzak kalırsın.
İlahi tecelliler önünde yok olmak şöyle olur ;
Başta hiçbir istek sahibi olmamak gerekir. Bunu yaptığın an, her arzun yavaş yavaş ölmeğe başlar. Dileklerin yok olur. Daha sonra iraden ölmeğe başlar. İşte bundan sonradır ki ,
ilahi tecelli seni kaplar. Hiçbir meramın olmaz. Hakkın isteğinden başkası sende hüküm süremez olur. Kalbin sakin, vücudun rahat, gönlün geniş, yüzün nurlu Her şeyden elini çeker, yalnız yaratanla meşgul olursun. Hak varlığı ile zengin olursun
Allah (c.c) seni sevince; seni her şey sever. Buğzedince de varlık sana düşman olur.
Kalpler kendisine iyilik yapanı sevmek üzere yaratılmışlardır.
Şunu iyi bil ki; her şeyin ardından koşmak, ele bir şey geçirmez. Yalnız, kısmet olan gelir.
Kul, belaya uğradığı zaman önce kendi nefsi etrafında cevelan eder.
Sabırla beklemen nasibini eksiltmez.
İnsan beyni günde elli binden daha fazla düşünce üretmek zorunda olmasına rağmen piyasada niçin bu kadar aptal var?Çünkü beynin sana günde elli binden fazla düşünce üretmek zorundasın demiş ama aynı düşünceyi tekrar tekrar üretmek yasaktır dememiş!
Kul Mevlâ’sına yakın olmakla mutlu olur, O’nun yakınlığı ile ziynetlenir ve şeref kazanır.
Senin olan senden alınmaz, senin olmayan ise sana verilmez.
Dünyada sana iki şey yeter;fakir ile sohbet, Allah(CC) dostlarına hizmet
وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا
وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا
“ .Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar.Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.”

Talak, 2-3. Ayetler

Bir kimse yaradanın (CC) saltanatından çekinir,nefsine uymazsa onun yeri cenettir.
Hakk’ı(CC) bırakıp halka koşmak haramdır, yasaktır.
Aman şikayet etmekten sakın; sakın!
Aman diyeyim! Bir daha, bir daha aman diyeyim! Önce Allah, sonra Allah, sonra yine Allah! Sonra yine aman diyeyim!
Her şeyin de bir miktarı vardır O’nun katında. O’nun tehir ettiğini öne alacak olmadığı gibi öne aldığını da tehir edecek yoktur.
Eğer senin kısmetin değil ise, nefs ister dilesin ister dilemesin, kalbinden o hissi çekip çıkarmak suretiyle seni müstağni kılar, kurtarır o arzudan. O halde, sabra mülazemet göster, hevâya muhalefet et, emre sımsıkı sarıl, kazaya da razı ol. Bunları yapmakla da fazl u lütfu ümit et Rabbinden. Çünkü ne buyurmuş idi Mevlâ?:
Ancak sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.
Zümer, 10. Ayet
Eğlencesi tevhid olanların eğlencesine eğlence katacak bir eserdir; Fütuhu’l-Gayb
Sen kader denizindesin. Onun dalgaları seni çevirmektedir; kah bu yana kah öte yana.”
Sevgilinin gayrini istemek, sevgide yalancılık sayılır. Sevgili için yapılan işten ücret istemek, ayıp olur..
Allah(CC) hiçbir kulun duasını karşılıksız bırakmaz.Burada olmasa da öbür alemde karşılığını verir.
Zamanla iman ışığı sönerse ibadetin ve iyiliğin yararı kalmaz.
İnsan,kendi gibi acizden bir şey isteyemez.Yalnız cahil olduğu için ister.
Karaya çıktığın zaman envar,esrar,ilim ve nebevî malumat hil’atini kuşandırırlar sana.
Dünyanın cenneti, gönül rahatıdır. Buna ermek isteyen sakin ve olanlara razı olmalıdır.
Her şey sırası ile olduğu gibi acı ve tatlı karışık da olur. Bunun için acıya sabır, tatlıya da razı olmak gerekir..
Verâ yârânın olsun. Yoksa gurur ve kibir sarar seni.
Hased, iyilikleri yer. Ateş odunu yaktığı gibi iyilikleri bitirir.
Sana daima hak ve sabır tavsiye ederim. Hakk’a (CC) güven, sabırlı ol.
Dünyada sana iki şey yeter; fakir ile sohbet, Allah (CC) dostlarına hizmet… Fakir yalnız Hak zenginliği ile var olandır…
– Sana lazım olan gelir.
“Duanın kabulü geç kaldığı için efendini töhmet altına mı alıyorsun? Onun hikmetinden şüphe mi ediyorsun? Halbuki O (CC), seni ve bütün yarattıklarını iyi bilir
İtham etme. O’nun (CC) hikmetini sez. Hissini bu yolda terbiye et.
Bir sürü adi vehimlerden seni esirgeyene bağlan.
Şükür, nimetin saklanma kabıdır. Gelen her nimet bir muhafazaya muhtaçtır.
Duanı aziz bir yolcuyu uğurlar gibi yap.
İşin hikmet tarafına aklın erince, işlerin kendiliğinden yürüdüğünü görürsün. Ne isteğinle gündüz gece olur, ne de aksi olur. Çünkü güneş emrinde değil. Dünya senin fermanınla dönmüyor. Rüzgar emrinle esmiyor..
Allah’a (CC) çok darılıyorsun; O (CC) senin Rabbın (CC) olduğu halde onu töhmet altına almak istiyorsun. O’nun (CC) her işine itiraz ediyorsun, zorla bağlanıyorsun.
O’na (CC) bağlılığın yolu zulüm ile oluyor. Halbuki O’na (CC) candan inanman ve teslim olman lazım. Rızık babında sıkı olma, geniş ol. Zengin olursan herkese dağıt;
fakir olunca da sabırlı ol. Gün olur, güçlük gider, bela kalkar. Yaptığın bir yana kalır. Bilmez misin her şeyin bir vakti var, o gelince olacak olan olur…
insan yalnız kendi ayıbını görür ve onu gidermeye çalışır. Kalbi tevhid nuru ile doludur. Bu nur, insanlar arasına karışmanın güçlüğünü, onların ağzından çıkan sözün boşluğunu gösterir. O insan, selametin;
sükütta, sessizlikte ve yalnızlıkta olduğunu bilir.
Allah’a (CC) inan! En faydalı işleri sana O (CC) yapar. O’na (CC) güven, en güzel yola seni O (CC) sevk eder. Yalnız O’nu (CC) sev ve bağlan… Bir gün en yüksek dereceye erersin ve en ulvi mertebeye kavuşursun.
Bir kalbde iki sevgi yaşayamaz.
– “Padişahlar bir beldeye girince orayı darmadağın ederler. Eşrafını zelil ederler.”
Halkı hakikaten kalbinden çıkar. Onları kah açılan, kah kapanan bir kapı bil. Onları, meyvesi bazen var, bazen de yok olan ağaçlar gör Bu işlerin hepsini bir faile bağla ve bir müdebbirin tedbiri kabul et. Bu fail ve müdebbirin de Allah olduğuna inan ki, muvahhid olasın.
Ve kalbin kapısında bekçi ol!.. Allah’ın (CC) “gönlüne sakla” dediklerini içeri al ve “alma” dediklerini kalbine sokma!..
Kötü istekleri kalbinden çıkardıktan sonra bir daha yaklaştırma!.. Bu şeytani arzuları kalbten çıkarmak, her halde ona uymamak ve daima muhalefet etmekle olur.
Eğer birini kötüleyeceksen kendi nefsin sana yeter.
Seni gözeteni gözet. Sana yâr olana sen de yâr ol. Seni seveni sev. Seni çağırana koş.
Bütün dertler, sıkıntılar dünyayı sevmekle başlar. Dünya sevgisi azalınca tabiî olarak üzüntüler de azalır.
Geçici zevklerin ardına düşmeyin.Ele geçmesi mümkün olmayanın ardında koşmayın.
Eğer kısmetse gelir; değilse zaten gelmez.Kısmet olmayan bir şeyin ardına düşmek, ahmaklıktır.
Anlaşılıyor ki; sevgi sevilene uymakla olur.
Herşey biter, yeter ki beklemeyi bilesin.
Bir kalpte iki sevgi yaşayamaz.
Kalb yolunu şaşırdıkça ilahi tecelli onu yola getirir
Yanında kalacağını düşündüğün kişi, bir bakarsın ki kaybolmuş
Dünyaya ihtiyacın kadar bağlan, kalpten sevme; onda sadâkat, onda vefâ diye bir şey yoktur.Nasibin ne ise gelir üzülme..!
Tekle tek, birle bir olmuşsun.
Gizlinin gizlisi, sırrın sırrı oldun; yetmez mi?
İnsan, başına bir iş gelirse, önce kendi kendine kurtulmaya çalışır.Muvaffak olamayınca, etraftan yardım istemeğe koyulur.Bununla da kurtulamayacağını anlayınca, Allah’a döner.
Azla yetin ve ciddi olarak böyle kal… Daha yüksek dereceye çıkıncaya kadar haline şükret. İyisine kavuştuğun zaman da elinde bulunanın kıymetini bil… İlk başta sabırlı ol. Sabırsız insana iyilik yakışmaz. Sabır, insanın kıymetini arttırır. Dünyanın nimeti her an değişir. Sabırlı olursan durmadan yükselirsin, iyiliklere kavuşursun.
Biri şüpheli, diğeri şüphesiz iki şey arasında kalırsan şüphesiz tarafı al, öteki tarafı bırak. Mümkün olduğu kadar şüpheli şeylerden kaç…
İyiliğin gelmesini, kötülüğün gitmesini isteme Eğer kısmetinde sana gelecek bir nimet varsa, istesen de gelir, istemesende . Bela da aynı Eğer sana gelecek bir bela varsa, kaçsan da gelir, dursan da İstersen o belanın kalkması için duaya sarıl.. İstersen sabret. İstersen Allah için kendini bir yere attır; elbette gelecek olan gelir
Eğer o şey, başkasının nasibi ise . çırpınman niçin?.. Çünkü o şey sana hiçbir zaman gelmez.
Allah yeryüzünde olanların hepsini hizmetinize verdi.
Bu ayetin tefsirinde İbn-i Abbas şöyle der:
– Her şeyde Allah’ın isminden bir tanesi vardır. Ve her şeyin ismi Allah’ın ismidir. Sen ise o isim ve sıfatların içindensin. Dışta olanlar onun kudretiyle olur. İç âlemde olanlar onun hikmetiyle olur.
Hiçbir gecen, kalbinde bir müslümana karşı şer, kuruntu, buğz olduğu halde geçmesin. Sana zulmedene de ıslâhı için dua et ve sonunu Allah’a bırak.
Dünyada sana iki şey yeter; fakir ile sohbet, Allah dostlarına hizmet Fakir yalnız hak zenginliği ile var olandır.
Eğer bir kötülüğü yapmıyorsan düşün, bu halin senden mi yoksa Hak’dan mı? Elbette Hak’dan. O seni esirgedi. O seni sakladı. Buna hamd etmek gerek. Şükür etmen lâzım. Nerede şükür? Buna akılsızlık derler. Başkasının gücünü kendine mal etmen yerinde olur mu, akıl kârı mı?
Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilir.
(Zümer;10)
Bırak bunların hepsini bir kenara. Rabbin Azze ve Celle’nin muvafakatine, hüsn-i zannına ve sabr-ı cemile yârân ol. Senin olan senden alınmaz, senin olmayan ise sana verilmez. Şu hayatıma da andolsun ki dua dua yalvar Rabbine. Çünkü dua, Allah Azze ve Celle Hazretlerinin emrine itaatten ibaret olan bir ibadettir. Ne buyurmuştu Mevlâ Teâlâ Hazretleri,
Bana dua ediniz, sizin için icabet edeyim.
Sabrı kuşan, aceleyi bırak!
Nefs, ölüm gelip çatıncaya dek ibadetin her türünden kaçar ve onun zıddını yapmak ister.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir