Francesc Miralles kitaplarından Vabeste kitap alıntıları sizlerle…
Vabeste Kitap Alıntıları
Hiçbir zaman üzüntüden, yalnızlıktan ve acıdan korkmamalısın. Çünkü bunlar mutluluğun, aşkın ve huzurun var olduğunun göstergesidir.
Sadece ”Belki bir gün dedim ” bu kelimeyi severim. Her şeyin olabileceğini ifade eder.
Kimse hayat midesi boşken mutlu bir ölüme kavuşamaz. Diğer tarafa gitmeden önce hayatla ve sevdiğin insanlarla barışmalısın. Kendinden başlayarak tabi.
Geçmişi bırak ki şimdi başlasın.
Bütün hayatım geçmişle gelecek arasında bir savaşmış gibi hissediyorum.
Eğer birinin onun için ağlayanı varsa artık o kadar da yalnız değildir.
Mutluluk uçmayı bilen bir kuştur.
Hayat tek yönlü bir sokaktır.
Ölüm sadece yaşamayı bilmeyenlere hüzünlü gelir.
Ve mutlu olmak için ölülerin gitmesine izin verilmeli. Ve yaşayanlara tutunmalısın, dedi.
Karanlık hepimizi küçük bir çocuğa çevirir. En cesurları bile karanlık söz konusu olduğunda annelerinin ellerini
ararlar.
ararlar.
‘Düşünmek şu an geçmişin veya geleceğin sularında avlanmaya gitmek için yola çıkar. Ancak deneyim her zaman şu andır.’
‘Biten şeyler için ağlayacağına
Yaşanan şeyler için sevin.’
Yaşanan şeyler için sevin.’
‘Kalemim sağda,
Kalbim solda,
Ve sen her yerdesin.’
Kalbim solda,
Ve sen her yerdesin.’
‘Eşyaların hangisi hayatına değer katıyor, hangisi hayatından çalıyordu?’
‘Güzelliklerle çevrili olabiliriz ama etkileşime geçmezsek bu güzelliklerle ilişkimiz soğuk olacaktır.’
Bin kilometrelik bir yol her zaman bir adımla başlar
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
bin kilometrelik bir yol her zaman bir adımla başlar.
Hepimiz bir gün bizi üzen yerlere gitmek zorunda kalırız. Üzüntüden çok şey öğrenilir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Mutluluğu uzaklarda ararken çok yakınımda olabileceğini unuttum.
Zaten erkekler hep geri dönmek için bitirirler denmez mi?
Mutlu olmak için ölülerin gitmesine izin vermeli ve yaşayanlara tutunmalısın
Hiç kimse en kötü zamanlarında tamamen yalnız kalmayı hak etmez.
Berbat şeyler yaşadığımız yerlerde hiç bir zaman gülmeyi başaramayız.
Bazı erkekler gelecek zamanla çekimlenmiş fiillere katlanamazlar.
Tüm acılı anılarımdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Sanırım otuzlarında hayata küsenlerdenim.
Bütün hayatım geçmişle gelecek arasında bir savaşmış gibi hissediyorum.
Diğer tarafa gitmeden önce hayatla ve sevdiğin insanlarla barışmalısın.
Kendinden başlayarak tabii.
Kendinden başlayarak tabii.
Kimse hayat midesi boşken mutlu bir ölüme kavuşamaz.
Rüyalar gerçek olmaya hazır. Sadece gerçekleşmelerine izin ver.
Bu hayat boş bir sayfa. Buraya ne istersen onu yaz.
Bu hayat boş bir sayfa. Buraya ne istersen onu yaz.
Hayatınızın her gününü sanki bugün ölecekmiş gibi yaşayın.
Aslında şiir hayatın kendisini öpmektir. Güzelliklerle çevrili olabiliriz ama etkileşime geçmezsek bu güzelliklerle ilişkimiz soğuk olacaktır. Nasıl ki âşıklar karşılıklı olarak heyecanlanır ve arzuları artar, güzellik de tüm büyüsünü yaymak için tanınmayı ister.
Sanki şimdi bir işe yarayacakmış gibi geçmişte kötü yaptığın veya yapmaktan vazgeçtiğin şeyler için sürekli üzülüyorsun. Neden kendini affedip o zaman ve o yer için elinden gelenin en iyisini yaptığını kabul etmiyorsun? İnsanların değişmeye hakkı vardır. Ve yıllar gri saçlar dışında başka şeyler de getirir!
-Belki bir gün
+Bu kelimeyi severim. Her şeyin olabileceğini ifade eder.
+Bu kelimeyi severim. Her şeyin olabileceğini ifade eder.
Yalnız hissettiğin zaman, yanında birileri olsa nasıl iyi hissedeceğini fark edersin.
Bu iyi bir haber.
Bir yerinin ağrımadığı mutlu zamanların kıymetini bilmen için bir yerlerinin ağrıması gerekir.
Bu iyi bir haber.
Bu yüzden hiçbir zaman üzüntüden, yalnızlıktan ve acıdan korkmamalısın. Çünkü bunlar mutluluğun, aşkın ve huzurun var olduğunun göstergesidir.
Bu iyi bir haber.
Bir yerinin ağrımadığı mutlu zamanların kıymetini bilmen için bir yerlerinin ağrıması gerekir.
Bu iyi bir haber.
Bu yüzden hiçbir zaman üzüntüden, yalnızlıktan ve acıdan korkmamalısın. Çünkü bunlar mutluluğun, aşkın ve huzurun var olduğunun göstergesidir.
Önemsiz şeyler için çok fazla kelime, araç ve zaman harcarız.
-Ama ben hiçbir şey görmüyorum ki
+Aynı geçmiş gibi, aslında her yerdedir ama onu göremeyiz.
O yüzden ondan kurtulmamız o kadar kolay değildir. Derinlerde çakılı kalmış bir çapası olan hareketsiz bir geminin içindeymişiz gibi. Ama bu, çapayı çıkarmayı beceremeyeceğimiz ve kendi yolumuza devam edemeyeceğimiz anlamına gelmez.
+Aynı geçmiş gibi, aslında her yerdedir ama onu göremeyiz.
O yüzden ondan kurtulmamız o kadar kolay değildir. Derinlerde çakılı kalmış bir çapası olan hareketsiz bir geminin içindeymişiz gibi. Ama bu, çapayı çıkarmayı beceremeyeceğimiz ve kendi yolumuza devam edemeyeceğimiz anlamına gelmez.
Göğün büyüklüğünü anlamak için bazen en dibe vurmak gerekir.
+Geçmişten geleceğe sadece bir adım vardır. Zen rahiplerinin dedikleri gibi, var olmayan şey şu andır.
-Neden böyle derler?
+Size basit bir örnek vereyim; bana demin sorduğunuz soru artık geçmiş oldu. Ve size vereceğim yanıt hâlâ gelecekte. Cevabı aldığınızda, artık geçmiş olacak ve gelecekte başka şeyler var olacak. Şu an için zaman yoktur. Geçmişten geçmiş olacak olan geleceğe gideriz. Hayat böyledir!
-Neden böyle derler?
+Size basit bir örnek vereyim; bana demin sorduğunuz soru artık geçmiş oldu. Ve size vereceğim yanıt hâlâ gelecekte. Cevabı aldığınızda, artık geçmiş olacak ve gelecekte başka şeyler var olacak. Şu an için zaman yoktur. Geçmişten geçmiş olacak olan geleceğe gideriz. Hayat böyledir!
Duşta ağlamak gençliğinden bu zamana gelen bir alışkanlıktı; ailesinin onu anlamadığını düşündüğü zamanlarda böyle yapardı. Ergenlik bitmişti ama bu alışkanlık onunla beraber sonsuza kadar kalmıştı.
Bu zamana kadar onun için aşk, bir dağın tepesine büyük bir aceleyle tırmanmak ve zirveye bir kez ulaştıktan sonra hiçbir şey ya da hiç kimse onu tutmadığından uçuruma yuvarlanmak demekti.
Mutlu olduğumuz anılarımızı gömdüğümüzde kendi benliğimizdeki iyiyi elimizin tersiyle iteriz. Güverteden birçok şey atılabilir ama bazı anlar asla atılmamalıdır.
Karanlık hepimizi küçük bir çocuğa çevirir. En cesurları bile karanlık söz konusu olduğunda annelerinin ellerini ararlar.
Yeni bilgiyi alabilmesi için hafızanın bazı anılardan kurtulması gerektiğini söylerler.
Gerçekten de Küçük Prens’in tilkiye dediği gibi mutluluğun kendisi, onu beklemek değil miydi zaten?
Düşünceler aslında ne iyidir ne kötüdür. Araştırmacılara göre her gün aklımızdan altı yüz kadar düşünce geçiyor. Olumlu ya da olumsuz, yüzeysel ya da derin. Onları yargılamanın anlamı yok çünkü geçip giden bulutlar gibiler. Bu yüzden aklına hoşuna gitmeyen bir fikir geldiğinde, üstüne ‘düşünce’ etiketini yapıştır ve bırak gitsin.
Hiçbir zaman üzüntüden, yalnızlıktan ve acıdan korkmamalısın. Çünkü bunlar mutluluğun, aşkın ve huzurun var olduğunun göstergesidir.
Hiçbir zaman üzüntüden, yalnızlıktan ve acıdan korkmamalısın. Çünkü bunlar mutluluğun, aşkın ve huzurun var olduğunun göstergesidir.
Sadece ”Belki bir gün dedim ” bu kelimeyi severim. Her şeyin olabileceğini ifade eder.
Ne kadar harika olursa olsun kendi rutinlerimizden ve kendimizden sıkıldığımızı düşünüyorum. Birisi bana bir kere kendi ölümünün çok yakın olduğunu hayal ettiğinde bu sıkıntının geçtiğini söylemişti. Belki de bunu denemeliyiz. Hayatta kısa bir süremiz kaldığını hayal et. Nasıl tadını çıkarmaya çalışacağımızı düşün.
Bütün hayatım geçmişle gelecek arasında bir savaşmış gibi hissediyorum.
Eğer birinin onun için ağlayanı varsa artık o kadar da yalnız değildir.
Mutluluk uçmayı bilen bir kuştur.
Hayat tek yönlü bir sokaktır.
Ölüm sadece yaşamayı bilmeyenlere hüzünlü gelir.
yatırımcıya bir projeye yatırım yapması için neyi dikkate aldığını sorduklarında, ‘Bir kartın arkasına yazılamayan hiçbir fikre inanmam,’ demiş. Burda demek istediği şu; eğer fikrin çok fazla kelimeyle açıklanması gerekiyorsa muhtemelen iyi bir fikir değildir
Yalnız hissettiğin zaman, yanında birileri olsa nasıl iyi hissedeceğini fark edersin.
Bu iyi bir haber.
Bir yerinin ağrımadığı mutlu zamanların kıymetini bilmen için bir yerlerinin ağrıması gerekir .
Bu iyi bir haber.
Bir yerinin ağrımadığı mutlu zamanların kıymetini bilmen için bir yerlerinin ağrıması gerekir .
Hiçbir zaman şunu unutma: Tüm duyguların zıtları vardır. Şikayet etmen aslında memnun olabildiğinin de kanıtıdır.
Hayat kadar gerçek ve mutlulukla ilgili bize bir şey gösteriyor; sadece en büyük iniş ve çıkışlar sırasında onu yoğun olarak hissedebilirsin çünkü bu bir karşıtlık oyunudur. Duyguları hep orta seviyede yaşayanlar hiçbir zaman hayatın özünü kavrayamazlar. Kuyunun bize öğrettiği bu-dur; göğün büyüklüğünü anlamak için bazen en dibe vurmak gerekir
Üzüntüden çok şey öğrenilir.
Hayat tek yönlü bir sokaktır.
Olivier kağıdı açıp okudu:
Kalemim sağda,
Kalbim solda,
Ve sen her yerdesin.
“Kâğıt kırışmış,” dedi Olivier, onu bir hâzineymiş gibi tutuyordu.
“Gerçek sahibine ulaşana kadar çok uzun bir yol kat etti de ondan.”
Kalemim sağda,
Kalbim solda,
Ve sen her yerdesin.
“Kâğıt kırışmış,” dedi Olivier, onu bir hâzineymiş gibi tutuyordu.
“Gerçek sahibine ulaşana kadar çok uzun bir yol kat etti de ondan.”
MOIOD0O
“İyi düzenlenmiş bir seremoni dört saat kadar sürebilir. Ve sadece çay da değildir, hafif bir yemek, çiçeklerle süsleme, tavırlar ve yanıtlarla karmaşıktır. Bir yerlerde bu ayinin yaratıcısının 16. yüzyılda yaşadığını okumuştum. Çok boş zamanı vardı herhalde! Adı Rikyu ydu diye hatırlıyorum ve seremoniyi özetleyen bir cümlesi var: ‘Bir karşılaşma, bir fırsat/ Bu usta der ki başka biriyle çay içtiğin her sefer eşsiz
ve özel bir olaydır, bir daha asla aynı şekilde tekrar edilemeyecektir. Güzelliği bunda yatar.”
“O zaman sadece eşsiz olan mı güzel olabilir? Bana adil görünmedi.”
“İyi düzenlenmiş bir seremoni dört saat kadar sürebilir. Ve sadece çay da değildir, hafif bir yemek, çiçeklerle süsleme, tavırlar ve yanıtlarla karmaşıktır. Bir yerlerde bu ayinin yaratıcısının 16. yüzyılda yaşadığını okumuştum. Çok boş zamanı vardı herhalde! Adı Rikyu ydu diye hatırlıyorum ve seremoniyi özetleyen bir cümlesi var: ‘Bir karşılaşma, bir fırsat/ Bu usta der ki başka biriyle çay içtiğin her sefer eşsiz
ve özel bir olaydır, bir daha asla aynı şekilde tekrar edilemeyecektir. Güzelliği bunda yatar.”
“O zaman sadece eşsiz olan mı güzel olabilir? Bana adil görünmedi.”
Mutluluğa yavaşça, acele etmeden yaklaşmak istiyordu.
‘“Veda etmeden gidenler hiçbir zaman tamamen gidemezler,’ dedi adam.
“Hayatının son dakikalarını yaşayan bir erkek arkadaşının odasına girdiğini hayal et. Ellerini sıktığını, onun için en iyisini dilediğini, onun için ağladığını, tüm kalbinle yüreğinin bin parçaya bölündüğünü ve onu hep özleyeceğini söylediğini hayal et. Sadece bir dakika sonra bu arkadaşının öldüğünü hayal et. Gözlerini açmadı ama sana veda ettiğini biliyorsun çünkü ellerini sıktığını hissettin. Çok zor fark edilir olmasına rağmen sıcak bir jestti. Şimdi biliyorsun ki son sözlerin onun daha sakin ve sonsuz bir mutlulukla gitmesine yardımcı oldu.
Mutluluk Uçmayı Bilen Bir Kuştur.
Aynadaki görüntüsünden kaçındı çünkü yüzünü görmek istemiyordu.
Kalbi hiç olmadığı kadar hızla atıyor, gözyaşları yolu buğulandırıyordu.
“Eğer birinin onun için ağlayanı varsa artık o kadar da yalnız değildir.”
Hiç kimse en kötü zamanlarında tamamen yalnız kalmayı hak etmez, öyle değil mi?