İçeriğe geç

Al Yüreğim Senin Olsun Kitap Alıntıları – Ahmed Günbay Yıldız

Ahmed Günbay Yıldız kitaplarından Al Yüreğim Senin Olsun kitap alıntıları sizlerle…

Al Yüreğim Senin Olsun Kitap Alıntıları

Keder yakışmamış sana, gül biraz
Çile hamalına yakışır mı naz?
Ben, neyi kaybettim, neyi ararım?
Muhabbetin gökyüzüne hasretim,
Kara bulutlarla örtülmüş ufkum,
İçime ağladım, dışıma güldüm,
Hayallerim yitti, kalmadı tutkum
Herkes, tuhaf hülyaların peşinde
Güneşi bulutlar, geceler sarmış,
Gerçekler gizlenmiş beynin içinde,
Ey gönül, cezasız bir suç olmazmış,
Gizlediğin her sır huzura gider
Bu yük senin için oldukça ağır,
Vicdanlar taşlaşmış, yürekler sağır
Hayat bir efsun,
Insanı büyülemiş yaşamak,
Mor düşüncelerin ummanında,
Unutmuşuz kendimizi
Sahi neydi hayatın sırrı?
Gönül goncaları dallarda çiçek,
Unutma, hayat bir sonbaharla bitecek,
Ve her kalp ölümle kilitlenecek
Yüreğinden gelen sesleri dinle,
Kutlu bir düğündür, Ona adanış
Sırlar açılırdı hep hece hece.
Beni benden alıp gittin gizlice.
Duygu bahçesinde, aşk bir bilmece,
Gör, ne hâle düştüm çözemeyince
Kalbime adını işledim, senden habersiz. Kızar mısın ?
Lisan kifayetsiz görüntüde nem,
Neyin kavgasını vermekte ülkem?
İnsana, insanı anlatabilsem,
Kalemler susardı azametinden
Sistemde yanlışlar değişmedikçe,
Huzursuzluk bitip kan dinmedikçe,
Eşitlik, adalet hâlâ yitikse!
Ben, neyi kaybettim, neyi ararım?
Kalbime adını işledim, senden habersiz,
Kızar mısın?
Kaynaşmadı hislerimiz ne yapsak,
Söyleme kimseye bari sır gitsin.
Hüzün açtı yine dalında yaprak,
Meyveye durmadan haydi kır gitsin
Zehri ben kadehten kupadan değil,
Gözlerinden içip sarhoş olmuşum.
Maziyi andıkça hürmetle eğil,
Ben kendimi o sevdada bulmuşum
Senden başkasından aldıysam koku,
Kahreder kuşkunun en hafif şoku
İstersen yarayım kalbimi oku,
Rastlarsan bir ize, gönül utansın.
El vurulmaz gibi benim bilmecem.
Her gün biraz daha karanlık gecem
Yıllardır anlamsız şiirde hecem,
Cümleyi gönlümce dolduramadım
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Hayat bir efsun,
İnsanı büyülemiş yaşamak.
Mor düşüncelerin ummanında
Unutmuşuz kendimizi
Sahi,neydi hayatın sırrı?
Gönül goncaları dallarda çiçek
Unutma,hayat bir sonbaharla bitecek,
Ve her kalp ölümle kilitlenecek
Yanılgılar ödenmiyor bedelsiz,
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bir çelişki gibi sanki anılar,
Sinirden ibaret tükenen yıllar,
Her köşe başında boş hatıralar,
Ben yolumu şaşırdıkça bulmuşum
İçli bir türküyüm ben, dudaklarda,
Zamandan habersiz, mekândan yoksul
Ahlâk
Bitmeyen hazinesidir insanın,
Harcadın mı aynı saflıkta bulamazsın,
Bir çizgi çek üzerine her şeyin,
Yaşanacak günler var,
Gayret et, gayret et biraz..
Suç, yorgan olsa kimse üstüne almaz
Bilmezdim lügatın kifayetsiz olduğunu,
Duygular lisanla anlatılamaz
Gözlerinin esiriyim,
Sakın düşürme kirpiklerini, sakın,
Kapanmasın
Onlar, benim aynalarım.
Ruhumdaki isyan bile, keşmekeş
Evimde duvarlar kitaptan olsun,
Bahçemin dolusu çiçek ver bana
Gençlik bir emanet, dökülür saçlar
Birer birer terk eder arkadaşlar,
Ezer vicdanını biriken suçlar,
Ömrün, değişmeyen gerçeği tanır.
Rüzgarına kapıldım rüyalarımın,
Ne demişse sana Kur’an-ı Kerim,
Ayna yap ömrüne, gönlün feyiz alsın.
Hasret biter elbet hatıra olur,
Düşün, vuslat günü ne bayram olur,
Bütün geceleri aydınlık vurur,
Gönüller ikrarda durduysa eğer
Has bahçeler kurur, bağlar bozulur,
Gönülden Mevlâ’yı sildiysen eğer
Akıl ardı etme ilâhi lütfu,
Sevmek dayanışmak için umuttu,
Helal zeminlerde fidanlar tuttu,
Benimle bu yolu, yürürsen eğer
Hayat muğlak çizgi, hep uçurumlar,
Düşme rehavete, imtihanın var
Yeis ve korkaklık erdemi boğar,
Sabret, gece gider, o şafak doğar.
Öyle muhteşem ki yürekte kalen,
Ne yap yap, o kale yıkılmadan gel.
Kır şu inadını isteniyorken,
Bırak isyanını, imanınla gel.
Beklerim bıkmadan, hâzân olsa da.
Ağarmış, bembeyaz saçlarınla gel
Gönül yaprak döktü, bağ bozumunda,
Güllerin solsa da dikenlerinle gel
Bu gün yalnızlık var yine içimde.
Uslanmamış nefsim aynı biçimde,
Tomurcuk yaralı gönül bahçemde,
Dalları meyveye durduramadım
Baharında bozuldukça bağlarım,
Haksızlıklara hep bakar ağlarım.
Neyi çözecekse şu gözyaşlarım,
Başka yumaklarda çile sararım.
Rüzgârına kapıldım rüyalarımın
Hasret biter elbet hatıra olur,
Düşün, vuslat günü ne bayram olur..
Aldırma, sende olmuş bende olmuş,
Suç, yorgan olsa kimse üstüne almaz
Bir çizgi çek üzerine her şeyin,
Yaşanacak günler var.
Ateşi su söndürür,
Kara sevdayı vuslat
Rüzgârına kapıldım rüyalarımın
Sistemde yanlışlar değişmedikçe,
Huzursuzluk bitip kan dinmedikçe,
Eşitlik, adalet hâlâ yitikse!
Ben, neyi kaybettim, neyi ararım?..
Suç, yorgan olsa kimse üstüne almaz
İnsan toprak için süslenir,
Güzelleş biraz
Ateşi su söndürür,
Kara sevdayı vuslat
Kardan bile beyazdı duygularım
Haydi, derelerin çağlasın yine,
Vuslatın günüdür, dön sevdiğine..
Hasret biter elbet hatıra olur,
Düşün, vuslat günü ne bayram olur..
Sır olup dolaştım arzın üstünde,
İlahi sanatın yonttuğu büstte,
Kimse dokunduysa ya da öptüyse,
Başka el değdiyse beden utansın.
Eğer duruyorsa gönlün yerinde?
Sevgin yüreğimin en derininde
Beni büyüleyen o gözlerinle,
Kalbine, sevdamı işleyerek gel
“Yüce Rabbim sana arzuhâlim var.
Sıhhat, iman, huzur, şuur ver bana,
Evimin duvarları kitaptan olsun
Bahçemin dolusu çiçek ver bana,”
“Ben gam kervanıyım alışkın gönlüm,
Umutlar nerede yiterse, yitsin
Adanmış bir candır, cânâna ömrüm,
Dilerse vuslatı haşre koy gitsin ”
Zehri ben kupadan kadehten değil,
Gözlerinden içip sarhoş olmuşum.
Maziyi andıkça hürmetle eğil,
Ben kendimi o sevdada bulmuşum.

Bir çelişki gibi sanki anılar,
Sihirden ibaret tükenen yıllar,
Her köşe başında boş hatıralar,
Ben yolumu şaşırdıkça bulmuşum

Lisan kifayetsiz görüntüde nem,
Neyin kavgasını vermekte ülkem?
İnsana, insanı anlatabilsem,
Kalemler susardı azametinden
Gerçek aşksa gönlümün sonsuz kıblegâhıdır.
Zindanıma bir ışık pırıltısı gibi gir,
Şefkatli bakışınla belki ruhum dirilir
Sabret, gece gider, o şafak doğar.
Vicdanlar taşlaşmış, yürekler sağır
Seni tarihleştirmek, birkaç satıra düştü
Her zaman dilek yıldızları kaymaz,
Ebemkuşağı’nın altından geçemezsin,
Hayaller istediğini vermez,
Bilmelisin
Bitmeyen hazinesidir insanın,
Harcadın mı aynı saflıkta bulamazsın
Bir çizgin olmalı hayat yolunda..
Sevda mısralarla anlatılamaz
Sanat keskin bir çizgi,
Gülün yaprağına duygularını işleyeceksin,
Doku bozulmayacak,
Gerçek bir aşk gibi
Ben, seni öyle sevdim,
Yeni katmerleşmiş gül kadar beyaz,
Umutların gözlerinden okudum sevdanı,
Unutamazsın beni, unutamazsın,
Yüreğim seninle dolu yıllardır,
Her şeyi unutsan bile, beni unutamazsın
Hatıralar isyan eder haksızlığına,
Duygularım tutuşturur dünyayı,
Seninle dolu dediğim yüreğim susar,
Ellerin silmez olur gözyaşlarını,
Yemin ederim ,
Unutamazsın beni, unutamazsın
Hayat, bile bile yanlış yaşandı
Veda için doğmadık mı hayata?..
Sakın düşürme kirpiklerini,
Hançerleşir
Aldırma, kim ne demişse desin,
Gönlüm gözlerine esir
Ateşi su söndürür,
Kara sevdayı vuslat
Mor düşlerin kuşatmasında bırakmışız,
Düşüncelerimizi
Gönül goncaları dalında çiçek,
Sanmışız bir ömür böyle geçecek
Bir aldatmacaymış aslında her şey
İnsanı tutsak eden gözlerin gibi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir