İçeriğe geç

Gazap ve Şafak Kitap Alıntıları – Renee Ahdieh

Renee Ahdieh kitaplarından Gazap ve Şafak kitap alıntıları sizlerle…

Gazap ve Şafak Kitap Alıntıları

Seni seviyorum, binlerce kez seni seviyorum. Ve bunun
için asla özür dilemeyeceğim.
Hiçbir şey, ne güneş ne yağmur ne de karanlık göklerdeki en parlak yıldız senin mükemmelliğinle kıyaslanabilir.
Daha iyisini yapabilirsin,
Şazi. Benim hatunum sınır tanımaz. Göster onlara.
“Bana ne yapıyorsun böyle? Salgın bir hastalık gibisin,” diye
fısıldadı Halid.
“Öyleysem ölmemek için benden uzak durmalısın.” Şehrazad
silahını elinden bırakmadan Halid’in göğsüne dokunuyordu.
“Hayır.” O da Şehrazad’ı belinden tuttu. “Öldür beni.”
Daha iyisini yapabilirsin Şazi. Benim hatunum sınır tanımaz. Göster onlara. ”
Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.
“Sonuçta her hikayenin ardında başka bir öykü vardır.”
Bizler yalnız olmak için yaratılmamışız, Şehrazad. Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.”
Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.
Bazı şeyler hayatımıza yalnızca kısa bir an için girerler. Sonrasında onları,başka gökleri aydınlatmaları için bırakmamız gerekir.
Çocukken annem bana, hikayenin hala bitmediğini bilmenin, hayattaki en iyi şeylerden biri olduğunu söyledi
Kahraman olmanın bir parçası da ne zaman durman gerektiğini bilmektir
“Sevgi hissettiğim şeyin sadece gölgesi olabilir .”
“Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.”
“Annem şiirden anlamayan adamın ruhsuz olduğunu söylerdi.”
Ruhum sende eşini buluyor.
Bazı şeyler hayatımıza yalnızca kısa bir an için girerler. Sonrasında onları, başka gökleri aydınlatmaları için bırakmamız gerekir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sensin dünyanın en güzel gülen insanı. Yarının habercisi gibi
Çünkü onu seviyorum,” dedi Tarık hiç düşünmeden.
“Ama niye seviyorsun?”
“Ne saçma bir soru bu ya ”
“Saçma falan değil. Çok basit bir soru. Zor olan cevabı.
Şehrazad’ı neden seviyorsun?”
“Çünkü ” Tarık ensesini ovuşturuyordu. “En güzel anılarım onunla. Acımı da onunla paylaştım anlamsız kahkahalarımı da.” Ömer elini çekti. “Geçmişinizi paylaşmış olmanız, gelece­ ğinizi de paylaşacağınız anlamına gelmez, dostum.”“Sen nasıl anlayabilirsin ki? Kimse Ayşe’ yi senden almaya çalışmamış. Hiç ”
“Kaybetmenin ne demek olduğunu anlamak için karımı kaybetmem gerekmiyor, Tarık. Oyuncağı kırılan bir çocuk bile bunu anlayabilir.”
Tarık öfkelenmeye başlıyordu. “Sen benim acımı bir çocu- ğunkiyle mi kıyaslıyorsun?”
Ömer bunun üzerine başını sallayarak güldü. “Kayıp kayıptır.
Alınan ders de hiç değişmez.”
“Ders dinleyecek halde değilim.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Tebai’de küçük bir kızken anneme cennetin ne olduğunu sormuştum. O da, Aşkla dolu bir kalp/ demişti. Tabii bunu duyunca cehennemin ne olduğunu da sordum. O da gözlerime bakıp, Aşksız bir kalp/ dedi.”
Ama çıkmadan durup geri döndü. “Bir insan hatasının ce­ zasını nereye kadar çekmeli, seyyid?”
Halid tereddütsüz cevap verdi.
“Tüm suçları affedilene dek.”
Hayatım boyunca öğrendiğim tek bir şey varsa o da hiç kimsenin, insanların sevgisi olmadan potansiyelini tamamen kullanamayacağıdır. Bizler yalnız olmak için yaratıl­ mamışız, Şehrazad. Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.
Bir şey, nadir ve değerli gibi gösterilirse nadir ve değerli olur
“Geleceği göremezsin. Geçmiş için de yapabileceğin hiçbir şey yok.”
“Yanılıyorsun. Ondan ders alabilirim ” Tarık atının kar- nına ayaklarıyla vurdu ve hayvan, kumda izler bırakarak öne atıldı. “Ve bir daha olmamasını sağlayabilirim!”
Halid bunun üzerine Şehriban ile yüz yüze gelmek için döndü. “Haklısın, Komutan. Anlamıyorsun. Hiç anlamayabilirsin hatta. Ama ben yine de seni, Mücevher Dağı ile tanıştırmak istiyorum ”
Halife dudaklarında belli belirsiz bir tebessümle Şehrazada bakıyordu.
“Hanımımla.”
incik boncuk mu? Aşk başlı başına bir güçtür, seyyid. İn­sanlar aşk için akla gelmeyecek şeyler düşünür ve genellikle de imkânsızı başarırlar. Ben olsam onun gücünü hafife almazdım.”
Güneşin doğuşunu senden başka biriyle izlemek istemiyorum.
Sadakat zaman içerisinde değişir ama altın değişmez.
Annem şiirden anlamayan adamın ruhsuz olduğunu söylerdi.
“Sevgi hissettiğim şeyin sadece gölgesi olabilir.”
Çocukken annem bana, hikâyenin hâlâ bitmediğini bilmenin, hayattaki en iyi şeylerden biri olduğunu söylerdi.
Bizim hikâyemiz sona ermiş olabilir ama seninki henüz bitmedi.
Bazı şeyler hayatımıza yalnızca kısa bir an için girerler. Sonrasında onları, başka gökleri aydınlatmaları için bırakmamız gerekir.
Kalbini başka birinin ellerine bırakmanın ne
kadar zor olduğunu anlayabiliyorum ama bunu yapmadan birini gerçekten tanımak mümkün mü?
Küçük bir kızken anneme cennetin ne olduğunu sormuştum. O’da, aşkla dolu bir kalp demişti. Tabii bunu duyunca cehennemin ne olduğunu da sordum. O da gözlerime bakıp, aşksız bir kalp dedi.
Sensin dünyanın en güzel gülen insanı. Yarının ha­bercisi gibi.
Hayatım boyunca öğrendiğim tek bir şey varsa o da hiç kimsenin, insanların sevgisi olmadan potansiyelini tamamen kullanamayacağıdır. Bizler yalnız olmak için yaratıl­mamışız, Şehrazad. Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.
Sonuçta her hikâyenin ardında başka bir öykü vardır.
Sana acımayacağım, üzüntümü hak etmiyorsun.
Aldığın cana karşılık yüz can. Her şafakta bir can. Tek bir sabah
bile eksik olursa hayallerini ve şehrini alırım senden.
O canları da. Hem de bin katıyla.
Gerçekler ne kadar acı olursa olsun söylenmelidir.
Biraz kibirli olmadan imkansızı nasıl başarabilir ki insan?
Tebai’de küçük bir kızken anneme cennetin ne olduğunu sormuştum. O da, ‘Aşkla dolu bir kalp’, demişti. Tabii bunu duyunca cehennemin ne olduğunu da sordum. O da gözlerime bakıp, ‘Aşksız bir kalp’, dedi.
“Sonuçta her hikâyenin ardında başka bir öykü vardır.”
“Geleceği göremezsin. Geçmiş için de yapabileceğin hiçbir şey yok.”
Biz kadınlar çok zavallıyız, değil mi?
O ne demek şimdi?
Kendi başımıza dünyayı ele geçirecek kadar güçlü olsak da saçmasapan çocukların bizi aptal yerine koymasına izin veriyoruz.
Bütün bu yolu bir kitap için mi geldik baba?
Sadece bir tanesi için, çocuğum. Sadece bir kitap.
Özel olmalı.
Tüm kitaplar özeldir, canım.
Sensin dünyanın en güzel gülen insanı. Yarının habercisi gibi.
Birini gerçekten sevdiğinde o kişi için en iyi olanı istediğine inanırım.
Biz kadınlar çok zavallıyız, değil mi?
O ne demek şimdi?
Kendi başımıza dünyayı ele geçirecek kadar güçlü olsak da saçma sapan çocukların bizi aptal yerine koymasına izin veriyoruz.
Sensin dünyanın en güzel gülen insanı. Yarının habercisi gibi.
Belki de vaktinizi, oyundan nefret etmek yerine onu kazanmak için gerekli sabrı inşa etmeye harcamalısınız.
” Bazı şeyler hayatımıza yalnızca kısa bir an için girerler. Sonrasında onları, başka gökleri aydınlatmaları için bırakmamız gerekir. ”
” Tebai’de küçük bir kızken anneme cennetin ne olduğunu sormuştum. O da, ‘ Aşkla dolu bir kalp’ demişti. Tabii bunu duyunca cehennemin ne olduğunu da sordum. O da gözlerime bakıp ‘Aşksız bir kalp’ dedi ”
” Hayatım boyunca öğrendiğim tek bir şey varsa o da hiç kimsenin, insanların sevgisi olmadan potansiyelini tamamen kullanamayacağıdır. Bizler yalnız olmak için yaratılmamışız,Şehrazad. Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir ”
” Ondan çok nefret etme, delam ”
” Sonuçta her hikayenin ardında başka bir öykü vardır. ”
” Aşk başlı başına bir güçtür, seyyid. İnsanlar aşk için akla gelmeyecek şeyler düşünür ve genellikle de imkansızı başarırlar. Ben olsam onun gücünü hafife almazdım. ”
“Küçük bir kızken anneme cennetin ne olduğunu sormuştum.
O da, ‘Aşkla dolu bir kalp’, demişti.
Tabii bunu duyunca cehennemin ne olduğunu da sordum.
O da gözlerime bakıp, ‘Aşksız bir kalp,’ dedi.”
“ Aşk başlı başına bir güçtür, seyyid. İnsanlar aşk için akla gelmeyecek şeyler düşünür ve genellikle de imkansızı başarırlar. Ben olsam onun gücünü hafife almazdım.”
+ Sen de Celal gibi yağmur delisi misin?
– ‘Hayır. Ben Sadece deliyim.’
Saraya tek bir amaç için gelmişti: Düşmanının zaafını öğrenip onu oradan vurmak.
Bırak, kalbin nereye istiyorsa oraya götürsün seni.
Bizler yalnız olmak için yaratılmamışız, Şehrazad. Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.
Yapamıyorum. Güneşin batışını son görüşün olabileceğini düşünmek
Halife iç geçirdi. Dünyayı senin gibi gören insanlara imreniyorum.
Görmesem de turunç çiçeklerinin kokusunu alabilmeye bayılıyorum güzel ve canlı bir şeylerin olduğunu hatırlatıyor
Çocukları için dağları bile yerinden oynatırdı.
Tekrar başarısız olmayacaktı.
+ Bütün bu yolu bir kitap için mi geldik baba?
– ‘Sadece bir tanesi için, çocuğum. Sadece bir kitap.’
+ Özel olmalı.
– ‘Tüm kitaplar özeldir, canım.’
Yarınki günbatımını da göreceğim. Bundan eminim. Yemin ederim, bunun için kaç günbatımı görmem gerekirse hepsini göreceğim.
Ve seni öldüreceğim.
Hem de kendi ellerimle.
Bazı şeyler hayatımıza yalnızca kısa bir an için girerler. Sonrasında onları, başka gökleri aydınlatmaları için bırakmamız gerekir.
“insanlar sabahtan akşama âşık olup vazgeçiyorlar. Bir gün yeşili seven, ertesi gün aslında maviyi tercih ettiğini anlayan küçük çocuklar gibi ”
Geleceği göremezsin. Geçmiş için de yapabileceğin hiçbir şey yok.
Yanılıyorsun ondan ders alabilirim
Ve bir daha olmamasını sağlayabilirim!
Seni seviyorum, binlerce kez seni seviyorum. Ve bunun için asla özür dilemeyeceğim.
“Bir insan diğerlerini kendinden ne kadar uzaklaştırıyorsa, onların sevgisine o kadar ihtiyacı var demektir.
Güneşin doğuşunu senden başka biriyle izlemek istemiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir