İçeriğe geç

Yazdan Kalan Son Gül Kitap Alıntıları – Muhyiddin Şekur

Muhyiddin Şekur kitaplarından Yazdan Kalan Son Gül kitap alıntıları sizlerle…

Yazdan Kalan Son Gül Kitap Alıntıları

Altıncı kural! Büyüme ve yıkımın çoğu acıyla derinden alakalıdır.
Ne bileyim işte, diyerek itiraf etti Carlos.Aşkla ilgili olan her şeyin insanı mutlu ettiğini sandım , galiba. Çünkü Kamara yanındayken hep mutluydum. Evet ufaklık , aşkın ateşinden ilk dersini almış oldun dedi Dan Amca.Hayat denilen şu muhteşem okulda , gireceğin en önemli derslerden birinin ilk sınıfını geçmiş bulunuyorsun!
Her güzel şeyin bir sonu var.
Her şey zamanla ufaklık, her şey zamanla
Bildiklerimizi muhafaza ettiğimiz yer sadece akıl değildir.
Her gözü kapalı olan uyumaz, her giden veda etmiş sayılmaz
birkaç iyi adam arıyoruz
‘ kalplerimizdeki sevgi bağları ateşteki közler gibi her daim içimizde parıldasın ‘
BİRİNCİ KURAL :
Tanrı iyidir, Tanrı yücedir, Tanrı tektir. Tanrı’dan daha yüce hiçbir şey yoktur, o kendiliğinden var olan yegâne varlıktır ve kusursuzluğun bütün özelliklerine sahiptir

İKİNCİ KURAL :
Hiçbir şey aydınlıktan daha güçlü değildir. Fakat karanlığın gücü de hafife alınmamalıdır

ÜÇÜNCÜ KURAL :
HerşeyTanrı’dan gelmiştir ve ona geri dönecektir İyi ve kötü olan herşey onun iznine tâbidir

DÖRDÜNCÜ KURAL :
Kâinattaki herşey birbirine bağlıdır

BEŞİNCİ KURAL :
İnsanların ve gezegenlerin, ırkların ve ulusların hep güneşten yansıyan ışınlar gibidir

ALTINCI KURAL :
Büyüme ve yıkımın çoğu acıyla derinden alakalıdır

YEDİNCİ KURAL :
Nankörlük inançsızlıktan daha kötüdür

SEKİZİNCİ KURAL :
Gerçek özgürlük akılda ve kalptedir İnsan nasıl düşünürse öyle olur

DOKUZUNCU KURAL :
Bir savaşçının en büyük mücadelesi kendi egosunun isteklerine karşı verdiği mücadeledir Fantazi, hırs, penis ve vajina bir çok ruh’u yıkıma uğratmıştır

ONUNCU KURAL :
Sevmek ve sevilmek insan varoluşunun doruk noktasıdır. Fakat bu herkesin zannettiği gibi bir aşk değildir

SAKIN UNUTMAYIN

Dudaklardan dökülen bu kurallarla köle yola çıkar. Onları iyice kavrayıp kalbine kazıdığında ise yolculuğu nihayete erer .

gözler kalbe açılan pencerelerdir
her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden vitmiş sayılmaz
şu yukarıdaki ayak parmaklarımızı görüyor musun? Onların her birinin küçük birer baca olduğunu düşün, kafanın içindeki dertlerin de dumandan başka birşey olmadığını farz et. Şimdi gözlerini kapat ufaklık ve bırak duman kafandan aşağı insin. Boğazından geçsin, midene ulaşsın. Bacaklarından süzülsün ve ayaklarının ucundaki küçük bacalardan dışarı çıksın. Bırak o küçük dertlerin duman gibi ayak parmaklarından uçup gitsin
öldürmeyen acı seni daha da güçlendirir
hayatını gece kazanan ya da günlük yaşantısının angaryasından kaçıp geceye sığınan herkese .
yüreğim neden çılgınca atıyor böyle?
kırılıp döküleceğini bile bile!
söyle neden, neden, neden .
aptallar âşık olur hemen?
dengeyi sağlamak zor iş. Yüce Tanrı’nın seni nasıl yarattığına bakmadan içindeki iyiliği ve güzelliği keşfetmek güzellik ister.
herşey zamanla ufaklık, herşey zamanla
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
rüyası olan herkese
Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz. Bekleyelim bakalım, Tanrı senin için ne sürprizler hazırlıyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Gerçek özgürlük akılda ve kalptedir İnsan nasıl düşünürse öyle olur.
Insanların ve gezegenlerin, ırkların ve ulusların hepsı güneşten yansıyan ışınlar gibidir.
Gözler kalbe açılan pencerelerdir.
Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.
Mesele şu ki., ınsan neyden korkuyorsa onunla yüzleşmeli.
Sana bir şey söyleyeyim mi ufaklık? Bak bunu sakın unutma: Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.
[Cenaze töreninde Emma Teyze toplananlara:] Çiçekleri hâlâ koklayabiliyorken onları birbirimize vermeliyiz.
“İNSANLARIN VE GEZEGENLERİN, IRKLARIN VE ULUSLARIN HEPSİ GÜNEŞTEN YANSIYAN IŞINLAR GİBİDİR.” Burada bir kardeşlik dersi vardır, zira insanların, ırkların ve ulusların çoğu kendi ışınlarına kapılıp gitmektedir. Güneşin etrafında dönüp ışıldayan herkes bazen kendini asıl mesele zanneder. Ama öyle değil. Asıl mesele güneşliktir. İşte kardeşlik dersi budur: her bir ışın diğer ışınlara bağlı olduğunu fark eder ve günün birinde bir de bakar ki bütün ışınlar güneşten gelmektedir.
Nankörlük inançsızlıktan daha kötüdür.
Gerçek özgürlük akılda ve kalptedir. İnsan nasıl düşünürse öyle olur.
Her şey zamanla ufaklık, her şey zamanla.
İçimizde tam bir siyahi ruh var, dışımız ise gökkuşağı gibi rengârenk. Hal böyle olunca bizim insanımız da diğerleri rahat durmuyor. Beyaz mısın, haklısın. Sarı mısın, tatlısın. Bronzsan, kafana göre dolan. Ama eğer siyahsan, hadi oradan!
Neredeysen orada ol! Geleceği çok fazla düşünüp durma. Mutluysan da acı çekiyorsan da bununla yüzleş.
“Her gözünü kapayan uyumaz,
Her veda eden de gitmiş sayılmaz.”
Güneşin etrafında dönüp ışıldayan herkes bazen kendini asıl mesele zanneder. Ama öyle değil. Asıl mesele güneşliktir.
Gerçek özgürlük akılda ve kalptedir insan nasıl düşünürse öyle olur.
İnsanların ve gezegenlerin, ırkların ve ulusların hepsi güneşten yansıyan ışınlar gibidir.
Aynı acı ve tatlı his aynı mutluluk, aynı hüzün aynı ateş hayatımızdaki her şeyi pişirmeye başlayan
Bırakamam seni bir başına böyle dalında yalnızlığa
Bak bütün aşklar uykuda, hadi sen de git uyu onlarla
Everything is gonna come in due time.
Her şey zamanı gelince olacak.
Many secrets of growth and destruction are deeply connected with pain.
Öyleyse aşk nedir Dan amca?
Aşk her ne ise odur yalnızca. Aşk aşktır. İnsanlar arasında olan şeyler ise hep aşkın bir parçası, aşkın ateşidir.
Beyaz mısın, haklısın. Sarı mısın, tatlısın. Bronzsan, kafana! göre dolan. Ama eğer siyahsan, hadi oradan!
“Sessizlik hayatın, hatta rüyalarımızın bile vazgeçilmez bir gerekliliğidir. Ruhlarımız onsuz beslenemez. Her insan onu isteyip istemediğine karar vermelidir.”
Bütün sorun senin egon
İnsan neyden korkuyorsa onunla yüzleşmeli
Sana bir şey söyliyeyim mi ufaklık?
Bak bunu sakın unutma :her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz
Sana bir şey söyleyeyim mi ufaklık?
Bak bunu sakın unutma: her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.
“Bazılarımız, yüce Tanrının hikmetiyle hayatımıza fırlatılan bir çakıl taşı sayesinde kendi kendine yuvadan uçar gider. Bazılarımız ise elinden geldiğince o güvenli ve rahat yuvaya tutunabildiği kadar tutunup bekler.”
Sakın unutma ufaklık, dediğim gibi: “Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.” Bekleyelim bakalım, Tanrı senin için ne süprizler hazırlıyor.
Gerçek özgürlük akılda ve kalptedir İnsan nasıl düşünürse öyle olur.
Bazen hayatta mecburi değişiklikler yaşarız. Öyle kuvvetli, öyle beklenmedik darbeler alırız ki ne yapacağımızı bilemeyiz Kimse sana gerçekten yardım edemez
Derdine en iyi çare ise başvurduğun en son yol olur işe kendinden başlaman lazım.
Hepimiz bazen ateşin içine girmek zorunda kalırız. ‘Gözünü karartmak’ dedikleri şey budur işte.
Ateşte pişmek hiç de eğlenceli bir şey değil mesela. Ama eğer ateşe girmezsen hiçbir zaman pişemezsin ve hazır olamazsın.
“Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.”
Gerçek özgürlük akılda ve kalptedir.. İnsan nasıl düşünürse öyle olur
Nankörlük inançsızlıktan daha kötüdür
Büyüme ve yıkımın çoğu acıyla derinden alakalıdır
Beyaz mısın, haklısın. Sarı mısın, tatlısın. Bronzsan, kafana göre dolan. Ama eğer siyahsan, hadi ordan!
Her şey zamanla ufaklık, her şey zamanla.
Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.
Beyaz mısın,haklısın.Sarı mısın,tatlısın.Bronzsan,kafana göre dolan.Ama eğer siyahsan,hadi ordan!
“Her gözünü kapayan uyumaz. Her veda eden gitmiş sayılmaz.”
Kammy, gördüğün bu yaşlar hem hüzün hem de sevinç gözyaşları. Yarısı tuzlu, yarısı tatlı. Tuzlu yaşlar, yüreğinde taşıdığın keder için. Tatlı yaşlar ise senin sayende benim yüreğime dolan mutluluk için. Söz veriyorum, kalbine gözüm gibi bakacağım.
Bak bunu sakın unutma: Her gözünü kapayan uyumaz, her veda eden gitmiş sayılmaz.
.
Beyaz mısın, haklısın. Sarı mısın, tatlısın. Bronzsan, kafana göre dolan. Ama eğer siyahsan, hadi oradan!..
.
Ne zaman kaybetsem kendimi
Gelip bulutlara çıkarırsın beni
Her şey zamanla ufaklık, her şey zamanla
sanki bir parçamı onunla birlikte gömmüşler gibi geliyor.
bilmediğiniz şeyler yüzünden köle gibi yaşıyorsunuz
Onu tanımak, onu sevmek demekti
Büyüme ve yıkımın çoğu acıyla derinden alakalıdır
Sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu herkes anlayamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir