İçeriğe geç

Suyun Gazabı Kitap Alıntıları – Elise Kova

Elise Kova kitaplarından Suyun Gazabı kitap alıntıları sizlerle…

Suyun Gazabı Kitap Alıntıları

Eğer güneşe yakınsa küçücük bir cismin gölgesi dahi kocaman olabilir.
Kalbin günahı, kimilerine göre tenin günahından daha büyük bir suçtur.
Aşk,karanlıkta bir yastığın iki ucunda umut dolu sözler paylaşmaktı. Aşk cesaretti ve belki de en önemlisi, aşk affetmekti.
Gerçekler her zaman basit ya da güzel olmazdı. Aksine,kendini bildi bileli mutlu olduğu tek zaman, gerçeklerden uzak olduğu zamandı.
Kaybedecek neyimiz var ki? Her şey? Bu kadar mı?
“Gerçekler her zaman basit ya da güzel olmazdı.”
Kendini zayıf ve boş hissediyordu,hayaletler ve kuruntularla doluydu.
Bir insanı hayati hiçbir yara açmadan dikkatle kesmek fakat neredeyse ölmüş gibi görünmesini sağlamak özel bir beceridir.
Kalbin günahı kimilerine göre tenin günahından daha büyük bir suçtur.
Bir keresinde bilge bir adam bana demişti ki eğer güneşe yakınsa küçücük bir cismin gölgesi dahi kocaman olabilir.
Aşkı tatmak ellerinden kayıp gitse ve umduğun gibi meyve vermese bile çok güzel .aşktan,gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık Yalancılardır sadece
Eğer odada bit Ateş Lordu varsa, o yakmadığı sürece ateşi fark etmezsin.
Neden ben?
Çünkü doğru zamanda doğru yerdeydin. Victor hafifçe kaşlarını çattı. Ya da nereden baktığına göre, yanlış zamanda yanlış yerde.
Kendine bir sor, Vhalla Yarl Kendine sor, hayatın bu dünyadan daha mı değerli?
İmparatorluk’a yeni bir savaş açma peşindelerdi. Vhalla, İmparator’un gözleriyle buluştu. Bir kere daha İmparatorluk’u savundum ve şimdi ödülüm zincire vurulmak mı olacak?
Ne kadar kaçarsa kaçsın peşindeki hayalet hep orada olacaktı.
Huzurumda varlığı her zaman hoş karşılanacak insanlardan birisin.
“Aşkı tatmak, ellerinden kayıp gitse ve umduğun gibi meyve vermese bile çok güzel. Aşktan, gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık yalancılardır sadece.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Baldair, uyuyamazsın.Anlatmaya ikna oldum çünkü dinleyeceğini söyledin.
O, hayatının başka bir dönemine ait bir kalıntıydı ve onu ait olduğu yerde bırakmayı öğrenmesi gerekiyordu.
Aldrik altın ve beyaz renklere bürünmüş halde Güneşli Sahnede dikilmiyordu. Başının üzerinde güneşin altın tacı durmuyordu. Mirası,babasının ve onun adını desteklemeye cüret edenlerin kanlarına bulanıp gelmişti. Omuzlarını örten güneşin pelerini değil,sadece acıydı.
Ama Vhalla bu anı görecek kadar yaşamıştı. Prensinin imparator olduğunu görmüştü. Aldrik yardım isteyen bakışlarla ona döndü. Onu tanıdığı bunca zaman içinde ilk defa Aldrik kaybolmuş ve tamamıyla yıkılmış görünüyordu. Vhalla cesaretlendirici bir şekilde gülümsemek istedi fakat yapılacak tek bir şey vardı. Aldrik’e vereceği gülücükten daha değerli bir şey vardı. Vhalla diyarın İmparator’u önünde diz çöktü.
Çok yaşa Solaris.
Aşkı tatmak, ellerinden kayıp gitse ve umduğun gibi meyve vermese bile çok güzel. Aşktan, gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık yalancılardır sadece.
“Buna değer, bu fırsatı kullanmaya değer. Aşk her zaman meydan okumaya değer.”
Barışı savaşla elde edemezsin.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kalbin günahı, kimilerine göre tenin günahından daha büyük bir suçtur.
Ölümümü getiren an ne kadar dehşet barındırsa da mutlu öleceğimi biliyorum çünkü arkadaşlarımla birlikte yaşadım.
Artık olduğu kişiden daha fazlası ya da daha azı olan bir başkası olmaya özlem duymuyordu.
Kalbin günahı, kimilerine göre tenin günahından daha büyük bir suçtur.
Biz umutsuz vakayız, senle ben, diye fısıldadı Vhalla.
İlla biri için umutsuz olacaksam, senin için olayım, Vhalla Yarl.
Kuzey’deki davranışlarım için özür dilerim.
Vhalla zar zor tutkunu. Özür dinlemenin yetmediği zamanlar da var, Aldrik.
Aşkı tatmak, ellerinden kayıp gitse ve umduğun gibi meyve vermese bile çok güzel. Aşktan, gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık yalancılardır sadece.
Kalbin günahı, kimilerine göre tenin günahından daha büyük bir suçtur.
”Hep böyle değil midir zaten; güzel, basit bir yalan, çirkin gerçeklere tercih edilir? ”
Aşkı tatmak, ellerinden kayıp gitse ve umduğun gibi meyve vermese bile çok güzel. Aşktan, gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık yalancılardır sadece.
Vhalla düşünceli bir şekilde saatine dokundu.Buna değer, bu fırsatı kullanmaya değer. Aşk her zaman meydan okumaya değer.
Hep böyle değil midir zaten; güzel, basit bir yalan çirkin gerçeklere tercih edilir?
“Delilikle dâhilik arasındaki çizgi çok incedir. Gerçekten, hepsi aynı belirsiz bölgede varlığını sürdürüyor.”
“Kaderi sürekli tekrar eden korkunç bir tarihti ve Vhalla da her defasında izlemeye zorlanıyordu.”
Eğer güneş yakınsa küçücük bir cismin gölgesi dahi kocaman olabilir.
Delilikle dâhilik arasındaki çizgi çok incedir.
Barışı savaşla elde edemezsin.
Ölmeden hemen önce en güzel olan şey nedir?
Bir gül.
Hep böyle değil midir zaten; güzel, basit bir yalan, çirkin gerçeklere tercih edilir?
Keder insanı deli edebilir.
Kalbin günahı, kimilerine göre tenin günahından daha büyük bir suçtur.
Kaç kere daha onun ışığının rehberliğine güvenerek Prens’i karanlıkların içine doğru takip edecekti?
Aşkı tatmak, ellerinden kayıp gitse ve umduğun gibi meyve vermese bile çok güzel. Aşktan, gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık yalancılardır sadece.
Aşk her zaman meydan okumaya değer.
Geçmişini aydınlatacak başka hiçbir fener, onu orada tutacak başka hiçbir sıcaklık yoktu. Artık sadece gelecek vardı.
Eğer bir gelecek istiyorsam onu kaderin ellerinden bizzat kesip almak zorundayım.
“ eğer güneşe yakınsa küçücük bir cismin gölgesi dahi kocaman olabilir.”
Alevler büyüdü ve her şeyi tüketene kadar fark edemedik.
“Aşktan, gerçek aşktan pişmanlık duyduğunu söyleyenler kalbi kırık yalancılardır sadece.”
“Ama asla inancını kaybetme, o güzel kalbini asla kaybetme. Onların kazanmasına izin vermemelisin, seni kafese tıkmayı ya da öldürmeyi arzulayan o lanetli adam ve kadınların.”
Hep böyle değil midir zaten; güzel, basit bir yalan, çirkin gerçeklere tercih edilir.
“Geçmişini aydınlatacak başka hiçbir fener, onu orada tutacak başka hiçbir sıcaklık yoktu. Artık sadece gelecek vardı.”
Aldrik olduğu yerde sallanıp sendeledi. Sanki kalbi, kederden örülü bir kafese kapatılmış da ölümden sonraki yaşamda, arafta gezinir gibiydi.
Dinle. Seni gerçekte olduğun kişi gibi görmüyorlar. Ya da belki de sadece yüzeyde neysen onu görüyorlar. Seni bu şekilde tanımlamalarına izin verme.
Dünyanın seni değiştirmesine izin verme
Özür dilemenin yetmediği zamanlar da var, Aldrik
Gerçekler her zaman basit yada güzel olmazdı.
Eğer bir gelecek istiyorsam onu kaderin ellerinden bizzat kesip almak zorundayım.
“Şeytanla anlaşma yapmaya çalışmış ama şeytanın yalancı olduğunu unutmuştu.”
“Eğer bir gelecek istiyorsam onu kaderin ellerinden bizzat kesip almak zorundayım.”
“Kanatlarını aç, tokshi ve uç. Tepelerinde dolan, senin göklerde süzülüşünü izlerken güneşten gözleri yaşarsın.”
Seni iyi gördüğüme gerçekten çok sevindim.
İyi görünmem sadece bakış açısından kaynaklı olabilir.
Neden ben?
Çünkü doğru zamanda doğru yerdeydin. Ya da nereden baktığına göre, yanlış zamanda yanlış yerde.
Şeytanla anlaşma yapmaya çalışmış ama şeytanın yalancı olduğunu unutmuştu.
Peşine düşerler.
Zaten peşimdeler.
Seni mahkum ederler. Eğer bunu yaparsan, bir daha asla eski hayatına dönemeyebilirsin.
Eski hayatıma dönmek mi? Bu seçenek elimden alınalı çok oldu. Eğer bir gelecek istiyorsam onu kaderin ellerinden bizzat kesip almak zorundayım.
Kanatlarını aç, tokshi ve uç. Tepelerinde dolan, senin göklerde süzülüşünü izlerken güneşten gözleri yaşarsın.
Batı dilini öğrenmeye eskisi kadar uğraşmıyorsun. Pratik yapmazsan paslanacak.
Sadece üç gün oldu, diye belirtti Vhalla.
Senin için kitaplardan üç gün uzak kalmak, bir şeyin fena halde yanlış gittiğine işaret.
Benim özgürlüğüme karşılık kendininkini verdi, diye fısıldadı. Pervasız aptalın tekiydi ve ben de ipleri nereye çekilirse giden bir kuklaydım. Alevler büyüdü ve her şeyi tüketen kadar fark edemedik.
Gitmek istediği tek yer artık gidemeyeceği yerdi. Yalanlar ve ihanetle çevrelenmiş olan yer. O kadar sıcak bir yerdi ki Çöl’ün güneşi bile yanında soğuk kalırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir