İçeriğe geç

Gurmenin Son Yemeği Kitap Alıntıları – Muriel Barbery

Muriel Barbery kitaplarından Gurmenin Son Yemeği kitap alıntıları sizlerle…

Gurmenin Son Yemeği Kitap Alıntıları

Cehennem azabı, sizi sevenleri terk etmek değil, sizi sevmeyenlerden kopmaktır.
Tüm sokakta yaşayanların solcu oldukları, fakirliğin insanı devrimci yaptığı hurafesine kulak asmayın sakın!
Sorun yemek yemek, yaşamak değil, asıl olan bunların nedenini bilebilmek.
Kızarmış derisinin hafif acılığının ortaklık ettiği etinin dokularının sıkı, güçlü ve dayanışma içindeki ağzı dolduran muhteşem tadından söz edebilmek zaten ızgara sardalyeyi tanımlarken mutfak sanatının kutsanmış bir zaferinden dem vurmaktır ( acıktım :D)
İnsanın son saatinde, yaşamı boyunca boş bir düşü kovalamış olduğunu ve kötülüğü öğütlediğini nihayet anlamış olması ne büyük bir talihsizlik ve mutsuzluktur.
Kimse mutlu değil, çünkü kimse doğru insanı gerektiği gibi sevmesini bilmiyor ve aslında kendi kendilerinden nefret ettiklerini anlamak istemiyorlar.
Bir şeyler var, ancak tam olarak bu değil Ekmek . Ekmek Tanrım, başka ne var? İnsanları yeryüzünde yaşatan ekmekten başka ne var?
Akşamüzerleri güzel kokular saçan bir ıhlamur ağacı, içimizde zamanın da silmesinin mümkün olmadığı bir yer edinir kendine ve yaşam sevincimizin derinliğinde öylesine büyük bir mutluluk izi bırakır ki ancak bir temmuz akşamının yumuşak dinginliği anlatmaya muktedir olabilir.
Öleceğim ama yüreğimde cirit atan bir tadı anımsamayı bir türlü başaramıyorum. Biliyorum ki bu tat, tüm yaşamım boyunca susturduğum bir kalbin anahtarını elinde tutan, tüm yaşamımın ilk ve son gerçeği. ..
Sonsuzluğu sözcük kabuğumun içinde sakladım ve ya­rın, öleceğim. Kırk sekiz saat içinde öleceğim veya altmış sekiz yıldır ölüyorum da ancak bugün farkına varmaya tenezzül ettim.
Bu sabah yine yüreğimin beni çağırdığı yerde değil de bambaşka yerlerde içeceğim umutsuzluğu, ta dibine
son damlasına kadar.
Üstat’tan feyiz almak istiyorlarsa, kapısını çalma zahmetine de katlanacaklar artık.
Kırk sekiz saat sonra öleceğim veya altmış sekiz yıldır ölüyorum da ancak bugün farkına varmaya tenezzül ettim.
Sahibi olamadığım bir babanın yasını tuttum.
kimse mutlu değil çünkü kimse doğru insanı gerektiği gibi sevmesini bilmiyor ve aslında kendi kendilerinden nefret ettiklerini anlamak istemiyorlar.
Ah, güzel günler!
Sonsuzluğu sözcük kabuğumun içinde sakladım ve ya­rın, öleceğim. Kırk sekiz saat içinde öleceğim veya altmış sekiz yıldır ölüyorum da ancak bugün farkına varmaya tenezzül ettim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir