İçeriğe geç

Edebiyat Heveslisi Gençlere Tavsiyeler Kitap Alıntıları – Charles Baudelaire

Charles Baudelaire kitaplarından Edebiyat Heveslisi Gençlere Tavsiyeler kitap alıntıları sizlerle…

Edebiyat Heveslisi Gençlere Tavsiyeler Kitap Alıntıları

Siz siz olun asla peşinize alacaklı takmayın, eğer istiyorsanız alacaklılarınız varmış gibi davranın.
Sanat o kadar muhteşem ve o kadar fâni ki ne gereçler her zaman yeterince temiz, ne de imkânlar o kadar süratli.
Günümüzde çok üretmek gerek, bu yüzden de hızlı gitmek gerek..yavaşça acele etmek gerek.
Başarısız bir eleştiri acınası bir kazadır.
Nefret değerli bir içkidir,
Nefrette cimri olunmalı .
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır!
Voe victis (Kahrolsun mağlup)! Zira güçten daha gerçek bir şey yoktur, o ki yüce yargıdır.
Eğer üzerinizde bir talihsizlik varsa bunun sebebi sizde bir şeyin eksik olmasıdır: Bunun ne olduğunu öğrenin…
Düzenli ama özlü bir besin verimli yazarın ihtiyacı olan tek şeydir. İlham muhakkak ki günü gününe çalışmanın kız kardeşidir.
Sefahat artık ilhamın kız kardeşi değil: bizler bu zina akrabalığını parçaladık.
Hızlı yazabilmek için çok düşünmüş olmalı, bir konuyu kendinizle birlikte gezintiye, banyoya, lokantaya, hatta metresinizin yanına sürüklemeniz gerek.
Günümüzde çok üretmek gerek, bu yüzden de hızlı gitmek gerek, bu yüzden yavaşça acele etmek gerek, bu yüzden tüm darbelerin isabet etmesi ve tek bir dokunuşun bile lüzumsuz olmaması gerek.
Gerçekten de, nefret değerli bir içkidir, Borgia’nınkinden daha kıymetli bir zehirdir, çünkü o bizim kanımızdan, bizim kirimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmadır! Nefrette cimri olunmalı!
Gerçek beğeniler muazzamdır, çünkü karşılıklıdır; sahte olanlar ise iğrençtir, çünkü tekildirler, kandırmacanın ve hayal kırıklığının kaçınılmaz sonucu olan nefretten daha iyi olan ilkel kayıtsızlık onlarda yoktur.
Mantıklı insan şöyle diyendir: “Bence bunun değeri bu kadar, çünkü bende üstün bir yetenek var; ama eğer birtakım tavizler vermek gerekiyorsa, sizlerle bir arada olma şerefine nail olmak için bu tavizleri hiç düşünmeden veririm.
O zamana kadar, voe victis! (kahrolsun mağlup!) Zira güçten daha gerçek bir şey yoktur, o ki yüce yargıdır.
Öfke zaman kaybıdır, dünyadaki en değersiz şeydir.
İşte bu yüzden talihsizlik diye bir şey yoktur. Eğer üzerinizde bir talihsizlik varsa bunun sebebi sizde bir şeyin eksik olmasıdır: Bunun ne olduğunu öğrenin ve çemberi daha kolay hareket ettirebilmek için komşu iradelerin oyununu inceleyin.
Gerçekten de, nefret değerli bir içkidir, Bor gia’nınkinden daha kıymetli bir zehirdir, çünků bizim kanımızdan, bizim kirimizden, uykumuz dan, aşkımızın uçte ikisinden yapılmadır! Nefret te cimri olunmalı!
Edebiyatta olduğu gibi aşkta da beğeniler istemsizdir.
Zira öfke zaman kaybıdır, dünyadaki en değersiz şeydir.
İlham muhakkak ki günü gününe çalışmanın kız kardeşidir.
Bana göre bir başarı daha çok yazarın gücüne, genellikle çıplak gözle görülemeyecek eski başarılarının sonucuna bağlı olarak aritmetik veya geometrik oranda gerçekleşir. Minik başarılar yavaş yavaş birikir, ama asla kendiliğinden ve mucizevi bir doğum görülmez.
Siz siz olun, asla peşinize alacaklı takmayın, eğer isterseniz alacaklılarınız varmış gibi davranın; size vereceğim tek öğüt budur.
İnsanın en acil ihtiyaçlarını tatmin eden sanat her daim en çok takdir edilen olacaktır.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır.
-zira öfke zaman kaybıdır
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
İlham muhakkak ki günü gününe çalışmanın kız kardeşidir.
Özgürlük ve kader iki rakiptir; ama yakından ve uzaktan incelendiğinde bu ikisinin aslında tek bir irade olduğu görülür.
Nefret değerli bir içkidir, çünkü o bizim kanımızdan, bizim kirimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmadır!
Nefret te cimri olunmalı!
Başarısız bir eleştiri acınası bir kazadır, dönen bir oktur.
Hızlı yazabilmek için çok düşünmüş olmalı.
Özgürlük ve kader iki rakiptir; ama yakından ve uzaktan incelendiğinde bu ikisinin aslında tek bir irade olduğu görülür.
İşte bu yüzden talihsizlik diye bir şey yoktur.
Deneyim denen şey belli bir miktar hatayı içinde barındırır..
Talihsizlik diye bir şey yoktur.
Talihsizlik dediğiniz şey aslında sizde bir şeylerin eksik olmasıdır. Bu eksiği bulun ve başkalarından da yararlanın.
Dürüst kadın tehlikelidir, çünkü o muhakkak ki iki erkeğe birden aittir ve bir şairin zorba ruhu için vasat bir hamurdur; mürekkep yalamış kadın tehlikelidir, çünkü o eksik bir erkektir; aktris tehlikelidir, çünkü o edebiyatı üstünkörü bilir ve argo konuşur, kısacası o kelimenin tam anlamıyla bir kadın değildir; onun için seyirciler aşktan daha değerlidir.
Gerçekten de, nefret değerli bir içkidir,
Çünkü o bizim kanımızdan, bizim kirimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmadır! Nefrette cimri olunmalı.
İnsan ancak güzel hislerle servet’e ulaşır!
Öfke zaman kaybıdır, dünyadaki en değersiz şeydir.
Özgürlük ve kader iki rakiptir; ama yakından ve uzaktan incelendiğinde bu ikisinin aslında tek bir irade olduğu görülür.
İşte bu yüzden talihsizlik diye bir şey yoktur. Eğer üzerinizde bir talihsizlik varsa bunun sebebi siz de bir şeyin eksik olmasıdır.
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır!
Sağlıklı her insan yaşamını hiç yemeden iki gün boyunca gayet iyi idame ettirebilirken, hiç şiirsiz kimsenin yaşayamamasında ne gibi bir şaşırtıcılık olabilir?
İnsanın en acil ihtiyaçlarını tatmin eden sanar her daim en çok takdir edilen olacaktır.
Nefret değerli bir içkidir. Borgia’nınkinden (zehir uzmanı) çok daha kıymetli bir zehirdir. Çünkü o bizim kanımızdan, bizim kinimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmadır. Nefrette cimri olunmalı.
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır.
Özgürlük ve kader iki rakiptir; ama yakından ve uzaktan incelendiğinde bu ikisinin aslında tek bir irade olduğu görülür.
Dolaylı eleştiri salonu eğlendirir ama öğretici olmaz.
Gerçekten de, nefret değerli bir içkidir. Borgia’nınkinden daha kıymetli bir zehirdir, çünkü o bizim kanımızdan, bizim kinimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmadır! Nefrette cimri olunmalı!
Nefret saçmakta ne kadar da müsrifsin!
Şöyle diyen gençler var: Mademki ederi bu kadar az, o zaman bunca sıkıntı neden? En iyi eseri teslim edebilirler, bu durumda yalnızca mevcut zorunlulukla, doğa yasaları gereği soyguna uğrarlar, kendi kendilerini soyarlar; az kazanıp kendilerini itibarlı hissedebilirler; az kazanıp itibarları zedelenebilir.
(…) zira öfke zaman kaybıdır, dünyadaki en değersiz şeydir.
Eğer üzerinizde bir talihsizlik varsa bunun sebebi sizde bir şeyin eksik olmasıdır.
(…) deneyim denen şey belli bir miktar hatayı içinde barındırır
Başarısız bir eleştiri acınası bir kazadır, geri dönen bir oktur ya da en azından yaydan çıkarken elinizi sıyırır; sekerek sizi öldürebilecek bir kurşundur.
Gerçekten de, nefret değerli bir içkidir, Borgia’nınkinden daha kıymetli bir zehirdir, çünkü o bizim kanımızdan, bizim kirimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmalıdır! Nefret konusunda cimri olunmalı!
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır!
İnsanın en acil ihtiyaçlarını tatmin eden sanat her daim en çok takdir edilen olacaktır.
“Kendini şiire adayan ve ya başarıyla adamış olanlara tavsiyem şiiri asla bırakmamalarıdır. Şiir, getirisi en çok olan sanatlardan biridir; fakat kazancı oldukça yüksek olsa da çok geç kâr edilebilen türden bir yatırımdır. “
mantığın ve mizacın esas bağları üzerine kurulduğu takdirde, dostluğu kabul eder ve ona hayranlık duyarım.
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır!
Siz siz olun, asla peşinize alacaklı takmayın, eğer istiyorsanız alacaklılarınız varmış gibi davranın; verebileceğim tek öğüt budur.
Gerçekten de, nefret değerli bir içkidir, Borgia’nınkinden daha kıymetli bir zehirdir, çünkü o bizim kanımızdan, bizim kirimizden, uykumuzdan, aşkımızın üçte ikisinden yapılmadır! Nefrette cimri olunmalı!
İnsan ancak güzel hislerle servete ulaşır!
Nefret saçmakta ne kadar da müsrifsin!
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir