Jamal Mahjoub kitaplarından Raşid’in Dürbünü kitap alıntıları sizlerle…
Raşid’in Dürbünü Kitap Alıntıları
Bazen insan kendi şiirini bulmak için deliliğe kucak açmalıdır.
Gerçekte, en kafa karıştırıcı esîr, insanların aklıydı.
Karşılıksız bir aşk kadar acımasız bir kader yoktur.
Karşılıksız bir aşk kadar acımasız bir kader yoktur.
Hakikatı arayanlar için hakikatten büyük bir şey yoktur
Cehaletlerine ve korkularına sımsıkı sarılıyorlar sadece. İçlerinde büyüyor, her geçen yıl daha fazla kavrıyor onları, güçleniyor. Bir gün geliyor, tek sahip oldukları şey bu oluyor, başkasını tanımıyorlar.
Sessizliğin gücüne saygı göstermeyi öğrendi.
Zaman, dostum, hepimizi esir eder.
Bu dünyadaki tek özgürlük öğrenmektir.
Peygamber kadın olsaydı, kimse sözüne kulak asmazdı.
Hiç kimse kendi hayatının akışını gerçek anlamda kavrayamaz.
Aradığının belki de bu olduğunu düşündü. Bir süre dünyadan uzaklaşmak, kendinden uzaklaşmak.
Bir kez köle olan hep köle kalır.
Bilim bizi hiçbir yere götürmez, kendimizden başka.
Ona boyun eğdiren, kadının kendisine yönelik bu alçakgönüllülük, kadının yüce gönüllülüğünün genişliği.
Bu dünyadaki tek özgürlük öğrenmektir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Dünyanın hali böyledir, diyordu kendi kendine. Hiç kimse kendi hayatının akışını gerçek anlamda kavrayamaz.
Yalnız bazen insan ödülü bulabilmek için daha çok çabalamak zorunda kalır. Ayrıca bir insanın kaderi, çözülmesi yıllar alabilecek binlerce ince müslin örtüyle sıkıca sarılmıştır.
Bir kez köle olan hep köle kalır, diye düşünüyordu.
İbni Sina,her şey yıldızlarda yazılıysa insanın yapıp ettikleri ile kaderini etkilemesi mümkün değildir diye bir iddiada bulunmuştu.Öyleyse gelecek hakkında kehanette bulunmanın gereği neydi? Nasiruddin et-Tusi bunu bir meselle yanıtlamıştı: Yükseklerden büyük bir kaya düştüğünde, yalnızca daha önce uyarılmış olan kişi korkmaz.
Bu dünyadaki tek özgürlük öğrenmektir.
Bugünlerde hiçbir şey kolay değildi.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Tek dileğim, hayatımı Tanrı ‘nın yarattığı tüm mucizeleriyle evreni araştırmaya adamak.
Senden bütün o sözleri kalbimin anahtarını bulabilmek için kullanmanı istedi. Kendisinin yapması gereken bir işi başkasından isteyen bir adama hangi Kadın âşık olur ki.?
Hiç kimse kendi hayatının akışını gerçek anlamda kavrayamaz. Bu dünyadaki tek özgürlük öğrenmektir.
Onlardan korkmuyordu; cehaletlerinden korkuyordu.
Akılla inancın birbirinden ayrılması doğuda bilinen bir şey değildi.
Her şey perspektife bağlıdır, diyor. Sonsuz uzay sonsuz bir nitelikle donatılmıştı, bu sonsuz nitelik de sonsuz varoluş edimiyle. Kadın, zındık Giordano Bruno’dan söz etmeye başladı sonra. Raşid ağzı bir karış açık oturup kalıyor olduğu yerde. Bruno’yu sesli dile getirdiği düşüncelerden dolayı Roma’da bir kazığa bağlamış ve canlı canlı yakmışlardı. Sadece on kısacık yıl geçmişti üstünden. Güneşin bütün yaşam ve enerjinin kaynağı olduğunu iddia etmişti. Dünya hareket ediyor çünkü canlı, yaşıyor! demişti Bruno. Küllerini bulutlara savurmuşlardı evrenin sınırsız olduğunu belirtmek için.
Bazen insan kendi şiirini bulmak için deliliğe kucak açmalıdır.
Hayat yollarımız birbiriyle defalarca kesişir ama biz çoğu kez gözümüzün önünden geçip gidenleri fark etmeyiz bile. Bizim görevimiz, umulmadık yerlerden çıkıp gelecek pek çok mücevhere kendimizi hazırlamaktır.
İnsan zaman zaman, fırsatların fırsatını sunan uyuma, yer ve zaman uyumuna rastlayacak kadar talihlidir.
İnsan zaman zaman, fırsatların fırsatını sunan uyuma, yer ve zaman uyumuna rastlayacak kadar talihlidir.
Kadın güldü. Söyledim sana. Benim kasıklarımın arasındaki birkaç dakika, şiirle geçen bin yıla bedeldir.
Raşid el-Kenzi doğduğunda yıldızı yüksek değildi,en azından,dünyaya gelişi sırasındaki koşullara bakılarak bu yargıya varılabilirdi. Bir köle kadının ,doğurduğu sırada kendisi de bir çocuk olan,Nübye ülkesinin topraklarındaki köyünü bir kez daha görebilme ,ırmağın kayalık ivinti yerlerinden fışkıran ve halkına adını veren berrak suyun neşeli gürültüsünü duyabilme umudunu tümüyle yitirmiş birinin çocuğu olarak gelmişti dünyaya.
Bazen insan kendi şiirini bulmak için deliliğe kucak açmalıdır.
Bir kalp sözlerle kazanılmıyor, her çabaya karşın. Senden bütün o sözleri kalbimin anahtarını bulabilmek için kullanmanı istedi. Kendisinin yapması gereken bir işi başkasından isteyen bir adama hangi kadın âşık olur ki?
Karşılıksız bir aşk kadar acımasız bir kader yoktur.
Tanrı insanı evrenin ortasına bir amaç icin yerleştirmiştir, yaratıcısının harikalarına şahitlik yapması için. Bu dünyanın sınırlarını anlamaya çalışmak üzere aklın yolları kullanılır ama, dünyanın ötesinde neler olduğunu düşlemek için de kutsal sözler ve filozofların ettikleri laflar gereklidir.
Hayat yollarımız birbiriyle defalarca kesişir ama biz çoğu kez gözümüzün önünden geçip gidenleri fark etmeyiz bile. Bizim görevimiz, umulmadık yerlerden çıkıp gelecek pek çok mücevhere kendimizi hazırlamaktır.
İnsan zaman zaman, fırsatların fırsatını sunan uyuma, yer ve zaman uyumuna rastlayacak kadar talihlidir.
İnsan zaman zaman, fırsatların fırsatını sunan uyuma, yer ve zaman uyumuna rastlayacak kadar talihlidir.
İnsanlar bir manzaraya baktıklarında, onun ezelden beri öyle olduğunu sanırlar. Ayakları altındaki yerin güvenilir olmasını düşündükleri içindir bu.
Kadın güldü. Söyledim sana. Benim kasıklarımın arasındaki birkaç dakika, şiirle geçen bin yıla bedeldir.