İmam Nevevi kitaplarından Peygamberimizden Dualar ve Zikirler kitap alıntıları sizlerle…
Peygamberimizden Dualar ve Zikirler Kitap Alıntıları
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Şeytan, uyuduğunuzda her birinizin ensesine, üç düğüm atar. Her düğümü de kendi yerine atar (ve şöyle der:) ‘Önünde uzun bir gece var. Uyu bakalım! Eğer uyandığında ALLAH’ı anarsa bir düğüm çözülür. Abdest aldığında ise diğeri çözülür. Namaz kılarsa da bütün düğümler çözülür. Aktif ve huzurlu bir şekilde oluverir.
(Buhäri, 3269; Müslim, 776.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Eğer ALLAH’ı tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar diriltilecekleri güne kadar onun (balığın) karnında kalırdı.”
(Saffat Suresi,143-144.Äyet.)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Kardeşinle tartışmaya girme, onunla kırıcı şekilde şakalaşma ve ona yerine getiremeyeceğin sözü verme.”
(Tirmizi, 1995)
(Tirmizi, 1359)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”
(İsrä Suresi, 36.Äyet.)
Rasûlullah ﷺ şöyle duä ederdi:
“ALLAH’ım! Ateşin fitnesinden ve azabından, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden Sana sığınırım.”
(Ebu Dävud, 1543; Tirmizi, 3495)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Ey RABBİM! Beni, ana-babamı, evime girenleri ve bütün Mü’minleri bağışla!”
(Nuh Suresi, 28.Äyet.)
(Tirmizi,3479)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“ (Ey Peygamber!) Hem kendi hem de Mü’minlerin günahları için bağışlama iste.”
(Muhammed Suresi, 19.Äyet.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belä geldiği zaman: ‘Biz ALLAH’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz’ derler.”
(Bakara Suresi, 155-156.Äyet.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur.”
(İsrä Suresi, 34.Äyet.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“(Kur’än okuyan ihläslı mü’minler) secdeye kapanıp ağlarlar ve bu, onların huşusunu artırır.”
(İsrä Suresi, 109.Äyet.)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: “ALLAH’ın en çok sevdiği sözü sana bildireyim mi? Bu:
“ALLAH ‘a hamd ederek O’nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”
(Müslim, 2731/85 )
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Kur’an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan ALLAH’a sığın!”
(Nahl Suresi, 98.Äyet.)
(Cumhur älimlere göre bu äyetin manası “ Kur’an okumak istediğinde hemen (ALLAH‘a) sığın” demektir.)
“Kalbin ilacı beştir;
1. Düşünerek Kur’an okumak,
2. Mideyi boş bırakmak,
3. Gece ibädete kalkmak,
4. Seher vaktinde ALLAH’a yalvarmak,
5. Sälih kimselerle oturmak.”
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Hä.Mim. Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, lütuf sahibi ALLAH tarafından indirilmiştir. O, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi ALLAH’tandır, ki O’ndan başka hiçbir iläh yoktur, dönüş ancak O’nadır.”
(Mü’min Suresi, 1-3.Äyetler.)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“RAB olarak ALLAH’tan, din olarak İsläm’dan, Peygamber olarak Muhammed ﷺ’den hoşnudum” derse, bu kimseyi memnun etmesi ALLAH üzerine bir hak olur.”
(Tirmizi)
Rasulullah ﷺ ,bir işi yapmak istediği zaman;
“ALLAH’ım bana hayırlısını ver ve benim için en uygun olanı seç.” diye duä ederdi.”
(Tirmizi, 3516.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Yanında anıldığımda, bana salät getirmeyen o adamın burnu yere sürünsün (zelil olsun)”
(Tirmizi, 3545.)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurduğunu işitmiştir:
“Kim bana salät ederse (ALLAH’tan rahmet isterse), ondan dolayı ALLAH ona on salät (rahmet) eder.”
(Müslim, 384.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Beni (ibädetle) anın ki, ben de sizi (mağfiretle) anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.”
(Bakara Suresi, 111.Äyet.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“ALLAH’a hamd ile başlanmayan her değerli iş bereketsizdir.
(Ebu Dävud, 4840.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“(Kur’än okuyan ihläslı mü’minler) secdeye kapanıp ağlarlar ve bu, onların huşusunu artırır.”
(İsra Suresi 109. Äyet.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Şeytan birinize gelir ve şöyle der: ‘Şunu kim yarattı, bunu kim yarattı ’ En sonunda da: Peki ALLAH’ı kim yarattı?’ der. Bu noktaya geldiğinde kişi ALLAH’a sığınsın ve bu noktada gayet dikkatli davransın.”
(Buhäri, 3276; Müslim, 134/214.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Müslümana sövmek fäsıklıktır.”
(Buhäri, 48; Müslim, 64.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“(Käfir olarak ölüp) cehennemlik oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (ALLAH’a) ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır ne de Mü’minlere.”
(Tevbe Suresi, 113.Äyet.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“(İnsan) ne söz söylerse, muhakkak onun yanında bir gözcü (melek) vardır.”
(Käf Süresi, 18. Äyet.)
Tıpkı dili de böyle şeylerden koruduğun gibi.
Çünkü sen çirkin sözleri işittiğinde
Onu diyenle (suçta) ortaksın, dikkat et!”
Rasulullah ﷺ ‘i şöyle derken işittim:
“Sesli bir şekilde esnemek ve şiddetli olarak hapşırmak, şeytandandır.”
(İbn Sunni, 264.)
Rasûlullah ﷺ rükûsunda ve secdesinde şöyle derdi:
“(O), çokça tesbih ve takdis edilendir. (O), meleklerin ve Ruh’un RABBİ’dir.”
(Buhäri, 794; Müslim, 484.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“ALLAH’ı anmayanın abdesti yoktur/geçerli değildir.
(Ebu Dävud, 101.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“On defa:
“ALLAH’tan başka iläh yoktur. O, tektir ve ortağı yoktur. Mülk O’nun ve hamd O’nadır ve O, her şeye gücü yetendir.” diyen, İsmailoğullarından dört kişiyi äzäd etmiş gibi olur.”
(Buhäri, 6404; Müslim, 2693.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Siz beni anın ki bende sizi anayım ”
(Bakara Suresi, 152. Äyet)
﴾Hac Sûresi, 37. Ayet﴿
Bu âyet-i kerîme, ibâdetlerde niyetin gerekli olduğunu, niyet edilmeden yapılan ibâdetin bir değeri bulunmadığını göstermektedir.
Abdullah ibni Abbas radıyallahu anhuma bu ayetin anlamının Allah’a sadece niyetler ulaşır demek olduğunu söylemiştir.
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi fark ettirip (izin alıp) ev halkına seläm vermedikçe girmeyin. Bu , sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.”
(Nur Suresi, 27.Äyet)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Üç kimsenin duäsının kabul edilmesinde şüphe yoktur: Mazlumun, yolcunun ve babanın çocuğuna duäsı.”
(Ebu Dävud, 1536; Tirmizi, 1905;)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“(Nuh), Binin ona. Onun yüzüp gitmesi de durması da ALLAH’ın adıyladır” dedi.
(Hud Suresi, 12.Äyet)
Biz ancak Rabbimizi râzı edecek sözleri söyleriz.”
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam RABBİNİ an.”
(Taha Suresi, 130.Äyet)
Rasûlullah ﷺ geceleri kıldığı namazlarının tilävet secdelerinde şöyle derdi:
“Yüzüm, yaratanına, gücü ve kuvveti ile onda göz ve kulak açan (ALLAH’a) secde etti.En güzel yaratıcı olan ALLAH’ın şanı ne yücedir.”
(Ebu Dävud, 1414; Tirmizi, 580; Nesäi, Sünen-i Suğra, 2/222.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Ezän okunduğunda, şeytan, ezänı duymamak için yellenerek kaçar gider.”
(Buhäri,608; Müslim,389/19.)
Rasulullah ﷺ evinden çıktığında şöyle derdi:
“ALLAH’ın adıyla Ben ALLAH’a tevekkül ettim. ALLAH’ım! Şüphesiz ki ben, sapmaktan ve saptırılmaktan, zillete uğramadan ve uğratılmamdan, zulmetmekten ve zulmedilmekten, bilgisizlikten ve bana karşı bilgisiz davranılmasından sana sığınırım.”
(Ebu Dävud ve Tirmizi)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“ALLAH’ı çokça anan erkek ve kadınlar ”
Ähzab Suresi, 35.Äyet)
Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz uykudan uyandığı zaman şöyle desin:
Elhamdülillâhillezî radde aleyye rûhî, ve âfânî fî cesedî, ve ezine lî
bizikrihî
Rûhumu bana geri veren, vücuduma âfiyet ihsân eden ve kendisini
zikretmeme izin veren Allah’a hamd olsun.
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir
düğümü attığı yere, “Gecen uzun olsun, yat, uyu!” diye eliyle vurur. Şayet
o kimse uyanır ve Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa,
bir düğüm daha çözülür. Hele bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün
düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzûrlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı
anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa, uyuşuk ve tembel bir hâlde
sabahlar.
edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hanımlara şu
zikirleri söylemelerini emretmiştir:
Allâhü ekber (Kudreti ve saltanatıyla Allah en büyüktür.)
Sübhânel melikül kuddûs (Görünen ve görünmeyen âlemlerin sahibi
olan Allah, her türlü kusurdan arınmıştır.)
Lâilâhe illallah (Allah’tan başka ilâh yoktur.)
Allah’ın Elçisi kadınlara bu zikirleri parmak uçlarıyla çekmelerini tavsiye
buyurmuş, parmak uçlarının kıyâmet günü yaptıklarından sorguya çekilip
konuşturulacağını belirtmiştir
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim şöyle derse, mutlaka cennete girer:
Radîtü billâhi Rabben, ve bilislâmi dînen, ve bi Muhammed’in
sallallahu aleyhi ve selleme resûlen
Ben Rab olarak Allah’tan, din olarak İslâm’dan ve Peygamber olarak
Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemden razı oldum.
edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hanımlara şu
zikirleri söylemelerini emretmiştir:
Allâhü ekber (Kudreti ve saltanatıyla Allah en büyüktür.)
Sübhânel melikül kuddûs (Görünen ve görünmeyen âlemlerin sahibi
olan Allah, her türlü kusurdan arınmıştır.)
Lâilâhe illallah (Allah’tan başka ilâh yoktur.)
Allah’ın Elçisi kadınlara bu zikirleri parmak uçlarıyla çekmelerini tavsiye
buyurmuş, parmak uçlarının kıyâmet günü yaptıklarından sorguya çekilip
konuşturulacağını belirtmiştir
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Söylenmesi kolay, ama Mîzan’a konduğunda ağır gelen ve Rahmân olan
Allah’ı hoşnut eden iki cümle vardır:
Sübhânallâhi ve bihamdihî sübhânallâhil azîm:
Ben Allah’ın, yüceliğine yakışmayan kusurlardan çok uzak olduğunu
söyler ve O’na hamd ederim. Ben yüce Allah’ın, şânına yakışmayan kusurlardan çok uzak bulunduğunu tekrar söylerim.
“Ben yatağa uzanarak günlük evrâdımı (duâlarımı) okurum.
sallallahu aleyhi ve sellem,
“Müferridler öne geçti” buyurdu. Bunun üzerine sahâbîler,
“Müferridler ne demektir, yâ Resûlallah?” diye sordular. Resûl-i Ekrem
de:“Allah’ı çok zikreden erkeklerle, Allah’ı çok zikreden kadınlardır”
buyurdu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cennet bahçelerine uğradığınız zaman oradan faydalanmaya
bakın!” Ashâb-ı kirâm, “Yâ Resûlallah! Cennet bahçeleri nedir, neresidir?” diye sordular.
Allah’ın Elçisi şöyle buyurdu:
“Cennet bahçeleri zikir meclislerdir. Allah Teâlâ’nın yeryüzünde
dolaşıp zikir meclislerini araştıran melekleri vardır. Onlar zikir
meclislerini buldukları zaman, zikredenlerin yanına varıp aralarına
katılırlar.
eylesin- şöyle demiştir:
“Üç şey insanın ihlâs sahibi olduğunu gösterir:
Kendisini halkın övmesiyle yermesi arasında bir fark gözetmemek.
Yaptığı iyiliği, makbul işler arasında görmemek.
Amellerinin karşılığını dünyada da âhirette de beklememek.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını
niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne varmak, onlara
hicret etmek ise eline geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’ne hicret
sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına
kavuşmak için yola çıkmışsa onun hicreti de hicret ettiği şeye göre
değerlenir.
(Lâilâhe illâllahül-azîmül-halîm. Lâilâhe illâllahu Rabbül-arşil-azîm. Lâilâhe illâllahu Rabbüs-semâvâti ve Rabbül-ardi ve Rabbül-arşil-kerim)
“Azamet ve vakar sahibi Allah’tan başka, ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Arş-ı Âzam sahibi Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Göklerin ve yerin sahibi ve Arş-ı kerim’in mâliki Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur.”
(Buhari)
Taberî der ki: “Selef-i sâlihin bununla duâ eder ve buna Sıkıntı duâsı adını verirlerdi.”
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i bir iş üzdüğü zaman başını göğe kaldırır ve şöyle derdi:
Subhanallahil Azim
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Biz, dağları onun emrine vermiştik.Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.”
(Säd Suresi,18’ci ayet)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Akşam-Sabah RABBİNİ hamd ile tesbih et.”
(Mü’min Suresi,205’ci ayet)
“ALLAH’ım! Cehennem azäbından, kabir azäbından, hayatın ve ölümün fitnesinden ve Mesih Deccal’in fitnesinden şerrinden Sana sığınırım.”
(Müslim, 588/128)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Kur’an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan ALLAH’a sığın.”
(Nahl suresi, 98’ci ayet)
“ALLAH’ım Senin isminle ölür ve yaşarım.”
Uyandığında ise:
“Bizi öldükten sonra dirilten ve dönüşün kendisine olduğu ALLAH’ım! Sana hamdolsun.”
(Buhäri,6312: Müslim,6325)
“Kim, bir günde yüz defa:
ALLAH’ı, kendisine hamd ederek tüm noksanlıklardan tenzih ederim.” derse günahları denizin köpüğü kadar da olsa silinir.”
(Buhäri, 6404: Müslim, 2691)
Bir kimse abdest alır, sonra da konuşmadan önce şöyle derse, iki abdest arasındaki günahları affedilir:
“ Eşhedü enlâilahe illallah, ve enne muhammedden abdühü ve râsûlüh”
¬
Müezzin sabah ezanını okudu. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şu duayı okuyarak mescide gitti:
¬
Allahım!
Kalbime nur ver, dilime nur ver, kulağıma nur ver, gözüme nur ver, arkama nur ver, önüme nur ver, üstüme nur ver, altıma nur ver, Allahım! Bana nur ver.
Söylenmesi kolay, ama Mizan’a konduğunda ağır gelen ve Rahmân olan Allah’ı hoşnut eden iki cümle vardır :
¶Subhânallahi ve bihamdihî subhânallahil azim¶
Ben Allah’ın, yüceliğine yakışmayan kusurlardan çok uzak olduğunu söyler ve O’na hamd ederim. Ben yüce Allah’ın, şânına yakışmayan kusurlardan çok uzak bulunduğunu tekrar söylerim.
• Allah bize yeter ve O, ne güzel vekildir..
|Tirmizî, Zühd, 2317; İbn Mace, Fiten, 3976