Marie Bostwick kitaplarından Pamuk İpliğinden Hayaller kitap alıntıları sizlerle…
Pamuk İpliğinden Hayaller Kitap Alıntıları
En fazla hasar görmüş, parçalanmış bir kalpte bile yerşermeyi bekleyen bir umut vardır daima.
“Hayat dediğimiz bu inişli çıkışlı yolculukta bizi elimizden tutacak melekler bulunur. Bu melekler, kâh birlikte güldüğümüz kâh birlikte ağladığımız dostlarımızdır.”
Kırkyama da aynen hayat gibi eğri dikişlerden meydana gelir. Sürekli düzgün bir şekilde ilerlemek isteriz ama çıkmaz sokaklarla, sert dönemeçlerle ve bizi, yönümüzü değiştirmeye zorlayan zor yollarla karşılaşırız. Bu bazen acı verir, bazen de eğlendirir. Ancak bir an durup geri çekilip önümüze bakana kadar gerçeği göremeyiz. O zaman o beklenmedik dönüşler ve karmaşık yol hiç de karmaşık gelmez. Nerede olduğumuzu görmek için bir adım geri gittiğimizde hayatın şeklini, sebebini, o güzel desenini ve canlı renklerini keşfederiz. Önce bize birbiriyle uyumsuz gibi görünen şeyin, bir adım geri gidip baktığımızda bir tasarımcının elinden çıkan tasarım olduğunu görürüz.
Hayalleriniz toz olduysa, belki de onları süpürmenin zamanı gelmiştir.
Hayat senin onu yaşadığın gibidir. Kendin için üzülmekten vazgeç.
Ama duymak ve inanmak iki farklı şeydir.
Hayat eski yaraları deşemeyecek kadar kısaydı.
Hepimiz hayatlarımızın bir bölümünde çukura düşeriz. Bazıları tırmanıp kurtulmayı başarsa da bazıları bunu yapamaz. Tırmanmayı başaranlar, yardıma ihtiyaçları olduğunu bilen kişilerdir ve kendilerine uzanan halatı yakalayacak tevazu ile o halatın güçlü olduğunu bilecek inançları vardır.
Eğer bir şeyin gerçekleşmesini istiyorsan, onu gerçekleştirmek senin elinde. Bu uğurda ne gerekiyorsa onu yaparsın.
Eğer insanlar televizyon karşısında fazla zaman geçirmek yerine daha çok kitap okusalardı , dünya çok daha ilgi çekici bir yer olurdu.
Bir nefesle diğeri arasındaki sürede tüm dünyanız değişebilir.
Hayat senin onu yaşadığın gibidir. Kendin için üzülmekten vazgeç.
Güzellik bakanın gözlerindedir.
Eğer söyleyecek hoş bir şeyiniz yoksa hiçbir şey söylemeyin.
Etrafım tanımadığım insanlarla çevriliyken kendimi evimde gibi hissetmem ne kadar tuhaf.
Fakat sonra başka bir şey daha öğrendim: Her inişin bir çıkışı, her çıkışın da bir inişi vardır.
En fazla hasar görmüş, parçalanmış bir kalpte bile yeşermeyi bekleyen bir umut vardır daima
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Tıpkı bir kırkyama yorgan gibi,diye düşündüm kendi kendime savaş anıtına dogru ilerlerken. Yeşilin tüm tonları bir araya gelerek bir bütün oluşturuyor. Burada kendimi huzurlu hissetmemin sebebi de işte bu
Eğer insanlar televizyon karşısında fazla zaman geçirmek yerine daha çok kitap okusalardı, dünya çok daha ilgi çekici yer olurdu.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Bir an gelir kendinizi o kadar çaresiz hissedersiniz ki sanki bir zamanlar mutlu olduğunuz anlara dönmek imkânsız gibi görünür ama sonra yolda yürürken yanlış köşeden dönersiniz ve kendinizi farklı bir dünyada buluverirsiniz. Çıkmaz sokak gibi görünen arnavutkaldırımlı bir yoldan aşağı inmeye başlarsınız. Hiçbir beklentiniz ya da inancınız olmadan sadece oradan gitmek zorunda olduğunuz için gitmeye devam edersiniz ve aniden kendinizi, kırmızı renkteki bir toprak yığınında açmış sardunyaların olduğu ve menteşeleri paslanmış, pürüzlü ahşap bir kapının ardında gerçekleşmemiş hayallerin beklediği kocaman, güneşli bir yerde buluverirsiniz. Bir nefesle diğeri arasındaki sürede tüm dünyanız değişebilir.”
Hayatımın aşkıyla karşılaşmam elli dört yılımı aldı. Biraz daha sabredebilirim, Evelyn. Sen beklemeye değersin.
Her şey beklenmedik bir şekilde olmuştu. Bir köşeyi dönmüş, nefes almış, saatin saniyesi bir tık ilerlemiş ve her şey değişmişti. Tıpkı her zaman olduğu gibi.
Fakat sonra başka bir şey daha öğrendim: Her inişin bir çıkışı, her çıkışın da bir inişi vardır.
Hayatımın aşkıyla karşılaşmam 54 yılımı aldı. Biraz daha sabredebiirim, Evelyn. Sen beklemeye değersin.
Birinin size nasılsın diye sorduğunda, sadece “iyiyim” demenizi duymak istediklerini anlamam uzun sürmedi.
Hayalleriniz toz olduysa, belki de onları süpürmenin zamanı gelmiştir.
Konuştuk, dinledik, birlikte ağladık ve birlikte güldük. Ve bu bana iyi gelmişti. Hiçbir şeyi değiştirmemişti ama konuşabilmek her şeyi biraz daha çekilir hale getirmişti.
Emin olduğum tek bir şey vardı o da hayatımın kontrolünün artık benim ellerimde olmadığıydı.
Sanırım gidecek bir yerleri ve yapacak işleri olduğunda herkes mutlu oluyor.
Artık insanları iyileştiriyorum, kanseri değil.
Sayıca artan müşterilerim, kalbimi gururla dolduruyor ama ne yazık ki kasamı nakitle doldurmuyorlardı.
Nasıl bu kadar aptal olabilirdim? Ömür boyu garantili bir granit tezgah satın almanın evliliğimi zor durumlardan, genç kadınlardan ve orta yaş krizlerinden koruyacağına nasıl inanabilmiştim? Bu tam bir klişeydi. Ve bunun gerçekleştiğini şimdiye kadar hiç görmemiştim. Böylesine güvenilmez biri olduğunu kanıtlayan bir adama nasıl olmuştu da güvenmiştim? Tam bir şapşaldım.
Ergenlerle başa çıkmanın gerçek anahtarı olayları onların gözleriyle görebilmek ve biraz olsun uzlaşmaya çalışmaktır.
Birinin size nasılsın diye sorduğunda, sadece iyiyim demenizi duymak istediklerini anlamam uzun sürmedi.
Eğer insanlar televizon karşısında fazla zaman geçirmek yerine daha çok kitap okusalardı, dünya daha ilgi çekici bir yer olurdu.
Hayat senin onu yaşadığın gibidir kendin için üzülmekten vazgeç
Erkekler benden hoşlanıyor ama bana asla aşık olmuyorlar.
En fazla hasar görmüş, parçalanmış bir kalpte bile yeşermeyi bekleyen bir umut vardır daima
Seni gerçekten seven her adam sadece seni kim olduğun için değil kim olabileceğin ihtimalini de sever.
Birinin size nasılsın diye sorduğunda,sadece iyiyim demenizi duymak istediklerini anlamam uzun sürmedi.
Hepimiz hayatlarımızın bir bölümünde çukura düşeriz. Bazıları tırmanıp kurtulmayı başarsa da bazıları bunu yapamaz. Tırmanmayı başaranlar, yardıma ihtiyaçları olduğunu bilen kişilerdir ve kendilerine uzatılan halatı yakalayacak tevazu ile o halatın güçlü olduğunu bilecek inançları vardır.
Eğer söyleyecek hoş bir şeyiniz yoksa hiçbir şey söylemeyin.
Bir nefesle diğeri arasındaki sürede tüm dünyanız değişebilir. Hayat ya göründüğü kadar korkunç ya da muhteşemdir.
Burası, aşklarını, hatıralarını, kutlamalarını, hayallerini ve hatta korkularını alıp başkalarıyla paylaşabildikleri bir şeye bir yer
Fakat altı ay önce farkında olmadığım pek çok şey vardı. Ve muhtemelen hâlâ da var. Eğer neyin içinde olduğumun tamamen farkında olsaydım, fikrimi değiştirebilirdim
Annemin her zaman söylediği bir söz vardı, diğeri kadar renkli değildi ama her daim faydasını görmüştüm: Eğer söyleyecek hoş bir şeyiniz yoksa hiç bir şey söylemeyin.
Tıpkı bir kırkyama yorgan gibi, diye düşündüm kendi kendime, savaş anıtına doğru ilerlerken. Yeşilin tüm tonları bir araya gelerek bir bütün oluşturuyor. Burada kendimi huzurlu hissetmemin sebebi de işte bu
Hayat ya göründüğü kadar korkunç ya da muhteşemdir. Bunu, yaşadıklarımdan dolayı söyleyebilirim.
En fazla hasar görmüş, parçalanmış bir kalpte bile yeşermeyi bekleyen bir umut vardır daima
Fakat bazen ihtimalleri değil de içgüdülerinizi takip etmeliydiniz.
Çünkü onları kusursuz yapan şeylerin kusurlar olduğunu anlamışlardı.
Hayalleriniz toz olduysa, belki de onları süpürmenin zamanı gelmiştir.
İnsanlara güvenemezsin! Seni her zaman hayal kırıklığına uğratırlar! Her zaman terk ederler!
Hayat, senin onu yaşadığın gibidir.
Tanrı bir kapıyı kapatırsa , son sürat koşmaya başlayıp o lanet kapıyı kır.
Eğer insanlar televizyon karşısında fazla zaman geçirmek yerine daha cok kitap okusalardı, dünya çok daha ilgi çekici bir yer olurdu.
Bazen herkes farklı bir yerde olmaya ihtiyaç duyar.
Fakat sonra baska bir sey daha ogrendim: Her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi vardir.
Bir nefesle diğeri arasındaki sürede tüm dünyanız değişebilirdi.
Hayat senin onu yaşadığın gibidir. Kendin için üzülmekten vazgeç
En fazla hasar görmüş,parçalanmış bir kalpte bile,yeşermeyi bekleyen bir umut vardır daima
Hayat hepimiz için sürprizlerle dolu bir yol..yol boyunca karşımıza neyin çıkacağını bilemesek de,umudumuzu kaybetmeden,arkamıza bakmadan yürümeliyiz aslında..kimbilir belki de ne güzel manzaralar eşlik edecek bize..
Bitti artık denilen noktada,yeniden başlamanın hikâyesi..bir hayat dersi..
Hayat hepimiz için sürprizlerle dolu bir yol..yol boyunca karşımıza neyin çıkacağını bilemesek de,umudumuzu kaybetmeden,arkamıza bakmadan yürümeliyiz aslında..kimbilir belki de ne güzel manzaralar eşlik edecek bize..
Bitti artık denilen noktada,yeniden başlamanın hikâyesi..bir hayat dersi..
Hayalleriniz toz olduysa,belki de onları süpürmenin zamanı gelmiştir.
Asla şikayet etme, asla açıklama yapma, derdi babam hep. Bu da güvenmen gereken tek kişinin kendin olman gerektiğini anlatıyordu, bu sebeple kendini kendine saklaman en iyisiydi.
Bir an gelir kendinizi o kadar çaresiz hissedersiniz ki sanki bir zamanlar mutlu olduğunuz anlara dönmek imkansız gibi görünür ama sonra yolda yürürken yanlış köşeden dönersiniz ve kendinizİ farklı dünyada buluverirsiniz çıkmaz sokak gibi görünen arnavut kaldırımlı yoldan aşağı inmeye başlarsınız hiçbir beklentiniz yada inancınız olmadan sadece oradan gitmek zorunda olduğunuz için gitmeye devam edersiniz ve aniden kendinizİ kırmızı renkteki bir toprak yığınında açmış sardunyaların olduğu ve menteşelerİ paslanmış pürüzlü ahşap bir kapının ardında gerçekleşmemiş hayallerin beklediği kocaman güneşli bir yerde buluverirsiniz bir nefesle diğeri arasındaki sürede tüm dünyanız değişebilir hayat ya göründüğü kadar korkunç yada muhteşemdir.
Hayat dediğimiz bu inişli çıkışlı yolculukta, düştüğümüzde bizi elimizden tutacak melekler bulunur. Bu melekler, kâh birlikte güldüğümüz kâh birlikte ağladığımız dostlarımızdır.
Hayat senin onu yaşadığın gibidir. Kendin için üzülmekten vazgeç.
Çıkmaz sokak gibi görünen Arnavut kaldırımlı bir yoldan aşağı inmeye başlarsınız.Hiçbir beklentiniz ya da inancınız olmadan sadece oradan gitmek zorunda olduğunuz için gitmeye devam edersiniz ..
Hayalleriniz toz olduysa, belki de onları süpürmenin zamanı gelmiştir.
Dostluk bizi hayata bağlayan tek şey .
Hayalleriniz toz olduysa, belki de onlari supurmenin zamani gelmistir.
Herkes onemsedigi ve onu onemseyen birine ihtiyac duyar. Birlikte bir seyler paylasacak, gulecek, ortaligi batirdigimizda bize bagiracak birileri gerekli.
Ne derler bilirsin, Abby- guzellik bakanin gozlerindedir.
Eger insanlar televizyon karsisinda fazla zaman gecirmek yerine daha cok kitap okusalardi, dunya cok daha ilgi cekici bir yer olurdu.