Şeyma Eke kitaplarından Kendine Gel kitap alıntıları sizlerle…
Kendine Gel Kitap Alıntıları
Ziyan olmaya, ziyan edilmeye hiç gerek yok arkadaşlar
Bırakın sizde kalsın bazı yaşanmışlıklar.
Düşünmeden hamle yapmayın.
Güç depolamaya özür dileneyi bilmekle devam ediyoruz. Önce kendinizden başlayabilirsiniz özür dilemeye..
Birini kırarken kurduğunuz cümle, tüm ömrünüzü parçalayacak bıçaklara dönüşebilir.
Ayrıntılardaki güzellikten uzaklaştığınız vakit, daha çekilmez günler ensenizde belirebilir. Oysa günü güzelleştiren, sizi bir adım ileri götürecek olan saat değil, saniyelerde; kilometre değil, milimetrelerde olabilir.
Onarımını bilmediğiniz şeyleri kırmayınız.
İyi biri gibi görünmek çıkarlarınız doğrultusunda işinize yarayan bir kostüm ise, çok kötüsünüz.
Birine bir erdem öğretmek istiyorsan kendine ayna tutmalısın. Gördüğün söylediğinle eş değilse, önce kendini yakmalısın.
Değecek şeylerle uğraşınca yorgunluk hissedilmiyor.
Bir ak, bir kara olmalı ki insan olduğumuzu unutmayalım.
Bir gazeteci, 102 yaşında olan bir adamla röportaj yapmaya gitmiş. Haliyle ona bu yaşı na kadar nasıl geldiğini, ne tür bir beslenme uyguladığını ve spor yapıp yapmadığını sormuş, uzun ve sağlıklı bir yaşam için ipuçları vermesini istemiş.
Yaşlı ve dinç adam gazeteciye, Ben herhangi bir beslenme program uygulamam ya da çok özel bir egzersiz programım falan yok, demiş. Gazeteci çok şaşırmış, yaşlı adam sözlerine devam etmiş: Sadece kendimi bildim bileli tek bir şey yaptım ve asla yapmaktan vazgeçmedim. Her sabah çok erken kalkarım, odamın perdelerini sonuna kadar açar ve o gün ister çok yağmurlu, çamurlu, gök gürültülü olsun, ister karlı, ister güneşli ya da sisli, kasvetli bir gün olsun Gökyüzüne uzun uzun bakar ve ‘Bugün tam benim istediğim gibi bir gün Bu gün benim için muhteşem geçecek,’ derim.
Hayallerinize yaklaşmaya, gözünüzde büyüttüklerinizi küçülterek başlayabilirsiniz.
Gerçeğe daha yakın olmak, insanı hayal kırıklıklarından uzak tutar.
-Kadın meraklıdır.
-Erkek, kadın kadar meraklı değildir.
-Kadın hem çoğu şeyi merak eder hem de erkeğine merak ettirmeye çalışır fakat çoğu erkek ilgilenmez.
-Kadının güven ihtiyacı uzay boşluğu gibidir. -Erkeğin buna çok fazla ihtiyacı yoktur.
-Kadınlar güveneceği ve sırtını rahatça yaslayabileceği erkeklere, sahip oldukları değerli değersiz her şeyi altın tepside sunarlar. O yüzden daha çabuk kırılırlar. -Erkeklerin böyle bir güven tatminine çok fazla ihtiyacı yoktur ve kırılganlıkları daha azdır.
-Kadınlar yaratılıştan dolayı detaycıdır. -Erkekler daha düz, daha geniş bakış açılarına sahiptir.
-Kadınlarda konuşma yeteneğini yönlendiren merkez, beynin sol tarafındadır.
-Erkeklerde ise beynin ön ve arka kısımlarında yer alır.
-Kadınlar kurulan cümlelerdeki gizli anlamı erkeklere göre iki kat daha fazla tespit edebilir.
-Bir kadın erkeği etkilemek istediğinde sesini yükseltir, erkek ise sesini alçaltır.
-Kadınlar genelde konuşarak rahatlamayı tercih ediyor, erkekler ise olumsuz bir tepki duymamak için içine atıyor.
-Kadınlar iletişim kurmak için günde ortalama 20.000 kelime kullanır.
-Erkekler ise 7.000 kelimeyi geçmekte epey zorlanır.
-Kadınlar erkeklerden 5 kat daha fazla ağlar.
İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar.
Karşınızdakini dinliyorsunuz ama duymuyorsunuz.
Hepimizin bildiği üzere aşkla başlayıp, sevgi ile devam eden ilişkiler kalıcı ve ideal olanıdır. Dönüşmeyen aşk geçicidir. Uzun araştırmalar, 2 yıl 8 ay gibi ortalama süreler de aşkın bittiğinin tespit edildiğini göstermiştir. Çünkü aşk hormonsal bir duygu Tahmin edilenin aksine kalpte değil, beyinde başlar.
Gerçek sevgi biten bir şey değildir. Bu tezin bilimsel karşılığı da mevcuttur.
Bilinçaltı tahmin ettiğinizden daha güçlüdür.
Fikrinizi ve bakış açınızı değiştirirseniz, hayatınızı da değiştirebilirsiniz.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Herkese hak verip, kendi bildiğini unutmakla başlar hata “
“Mücadele edilen şeylerin olmaması değil de, olduktan sonra kaybedilmesi daha çok yıkar insanı.“
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Mermerdeki fazlalıkları atıyorum, geriye heykel kalıyor.“
Şiir de, sevda da, sevinç de hep olduğu yerde aslında..
Eksiklikler değil bizi boğan; fazlalıklar!
Gürültüler arasında göremiyoruz inceliğimizi
Unutmayın Bu dünyada sorunları olan bir tek siz değilsiniz. Herkes problemlerle karşı karşıyadır. Ancak, problemleri başarıyla çözen kişiler, bu problemlerden çok şey öğrenebileceklerini düşünen kişilerdir.
Erkekler?
Bazen kendinize yalan söylersiniz ve çoğu zaman bunu kabul etmezsiniz. “Yok yahu, ne kullanması! Ben âşık oldum!“
Ne zamana kadar?
Hevesiniz geçene kadar
“Ama çok güzel gülüyor. Çok zeki bir kız.. İlim peşinde koşuyor. Hayvanları ve bebekleri çok seviyor. Ayrıca sosyal sorumluluk projelerine de destek veriyor.“
Evet ve bunları sen yokken, sen hayatını mahvetmeden evvel yapıyordu.
Şu noktayı unutmayalım: Ne kadar ulaşılmaz olursanız, o kadar kıymetli olacaksınız.
“Yol gösteren bin kişi olsa da kaybolmayı tercih eden birine lafla nasihat etmenin, boşa kürek çekmekten farkı yoktur.“
Bir yola girmek için önce nereye gideceğinizi bilmeniz gerekir.
Acı çektiğiniz, çaresiz kaldığınız, bunaldığınız, terk edildiğiniz, aldatıldığınız, kandırıldığınız zamanlarda bile göz alıcı bir ışıkla karşılaşabilirsiniz.
Işığı bulmak yön değiştirmekle başlar.
Yön değiştirmek farklı düşünebilmenizle..
Farklı düşünebilmeniz uzaktan kalabilmenizle..
Uzaktan bakabilmeniz ise kendinizi ve kendiniz dışındaki her şeyi tanımak ve okuyabilmekle başlar.
Perdeyi açmadan fikre kapılma karanlık da orası, aydınlık da
Günü aydınlatan ışık, baktığınız yerde gizlidir.
İyi biri gibi görünmek çıkarlarınız doğrultusunda işinize yarayan bir kostüm ise, çok kötüsünüz.
Herkese hak verip, kendi bildiğini unutmakla başlar hata
Yol gösteren bin kişi olsa da kaybolmayı tercih eden birine lafla nasihat etmenin, boşa kürek çektirmekle farkı yoktur.
Her günü son günün bil.
Bir nefesin bin asra bedeldir belki
Herkese hak verip, kendi bildiğini unutmakla başlar hata
Kendinizi affetmeyi öğrenmenin vesile olacağı en güzel şey; başkalarını da affedebilmeyi öğretmektir.
Hatayı yok etmek, fark etmekle başlar.
Birini kırarken kurduğunuz cümle, tüm ömrünüzü parçalayacak bıçaklara dönüşebilir.
Birine bir erdem öğretmek istiyorsan kendine ayna tutmalısın. Gördüğün söylediğinle eş değilse, kendini yakmalısın.
Sevdiğin herkesle görüşüyor olabilmen lükstür. Kıymet bilmemen ise aptallık
Hayallerinize yaklaşmaya, gözünüzde büyüttüklerinizi küçülterek başlayabilirsiniz.
Gerçeğe daha yakın olmak, insanı hayal kırıklıklarından uzak tutar.
İlişkilerdeki adalet, kişinin kendini eleştirebilmesiyle başlar.
En büyük tokat; yalanı yüze vurmaktır.
Fikrinizi ve bakış açınızı değiştirirseniz, hayatınızı da değiştirebilirsiniz.
Bir şeyi kazanmak için bin şeyle savaşmak zorundaysanız, sizi ayakta tutan sadece inancınızdır.
Herkese hak verip, kendi bildiğini unutmakla başlar hata
Zor zamanları için yanlış sığınak seçmemeli insan. Kendi olsa yeri göğü inletir kesin ama yanlış çatıda tüy kıpırdamaz.
Mücadele edilen şeylerin olmaması değil de, olduktan sonra kaybedilmesi daha çok yıkar insanı.
Herkesin, sevgisini belli etme biçimi farklıdır. Önemli olan hissetmek ve hissettirmektir.
Herkes problemlerle karşı karşıyadır. Ancak, problemleri başarıyla çözen kişiler, bu problemlerden çok şey öğrenebileceklerini düşünen kişilerdir.
Birinci alanda olmak, hayatın tam ortasında olmak ve hayattan maksimum verim alabilmek demektir.
Affedin.
Kendinizi, düşman gördüğünüzü, kırdığınız her şeyi ve herkesi affedin. Affedin ki peşinizi bıraksınlar. Affedin ki hayatınızdan çıksınlar.
Sevilen insan, sevgisini insanlara veren insandır.
Fikrinizi ve bakış açınızı değiştirirseniz, hayatınızı da değiştirebilirsiniz.
Herkesin sevgisini belli etme biçimi farklıdır. Önemli olan hissetmek ve hissettirmektir.
Eksiklikler değil bizi boğan; fazlalıklar!
Gürültüler arasında göremiyoruz inceliğimizi
Gerçek sevginin peşinde yıllarca koşuyor ve bir türlü erişemiyorsunuz.
Kendinizi şımartın.
Başarı istemediği yere gelmez.
Yenildiğinizi düşünüyorsanız, yenilmişsinizdir. Cesur olmadığınızı düşünüyorsanız, korkaksınızdır.
Zor zamanları için yanlış sığınak seçmemeli insan. Kendi olsa yeri göğü inletir kesin ama yanlış çatıda tüy kımıldamaz.
Mücadele edilen şeylerin olmaması değil de, olduktan sonra kaybedilmesi daha çok yıkar insanı.
Her günü son günün bil.
Herkese hak verip, kendi bildiğini unutmakla başlar hata
Özüne dön, silkelen
Dünyaya uzaktan bak.
Nereden geldiğini unutma. Özellikle duyguların
Nereye nasıl taşındığını bil ama taşıma
Aşık ol ama aldatma.
İleriyi gör ama önyargılı olma.
Dinlemeyi bil ama duymazdan gelme.
Uyar ama ukala olma.
Kendine kız ama asla yılma.
Kendine Gel!
Hayallerinize yaklaşmaya,
gözünüzde büyüttüklerinizi küçülterek başlayabilirsiniz.
Sevdiğin herkesle görüşüyor olabilmen lükstür . Kıymet bilmemen ise aptallık.
Fikrinizi ve bakış açınızı değiştirirseniz , hayatınızı da değiştirebilirsiniz
Hayat bazen bizim de üzerimize abanır . Toz toprakla örtmeye çalışanlar olur . Bunlarla baş etmenin tek yolu yakınıp sızlanmak değil , düşünüp silkinmek ve kurtulmak , aydınlığa adım atmaktır .
Başarı istenmediği yere gelmez.
Ziyan olmaya, ziyan edilmeye hiç gerek yok arkadaşlar Bırakın sizde kalsın bazı yaşanmışlıklar.
Birini kırarken kurduğunuz cümle, tüm ömrünüzü parçalayacak bıçaklara dönüşebilir.
kendine kız ama asla yılma.
Onarımını bilmediğiniz şeyleri kırmayınız.