İçeriğe geç

Yerçekimi Melodisi Kitap Alıntıları – Samantha Sotto

Samantha Sotto kitaplarından Yerçekimi Melodisi kitap alıntıları sizlerle…

Yerçekimi Melodisi Kitap Alıntıları

Birinin göğsü en fazla nefes alamayacağı kadar sırrı barındırabilir.
Küçük evler insana kendisini güvende hissettiriyor.
Sevgi, gecen zamanla olculmez.
İnsanoğlu nafile dürüstlüğünün acısını çeker.
Sevgi, geçen zamanla ölçülmez
Sabırlı ve sağlam dur, bir gün bu acı işine yarayacak
Hep yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum kaldıklarımıza imreniyoruz.
Müzik, izler bırakır.
Umudun cevaba ihtiyacı olmazdı.
Başlangıç ve sonlar çoğu zaman ayırt etmesi güç şeylerdi.
Gerçek, bir insanın unutamadığıdır.
Tarih insanoğlunun hatırlamayı seçtiği şeydir.
Hep yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz.
Tarih, insanoğlunun hatırlamayı seçtiği şeydir. Gerçek, bir insanın unutamadığıdır.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Nitimur in vetitum semper, cupimusque negata
Hep, yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz
Ne geçip giden dalga hatırlanabilir, ne de geçen zaman geri gelebilir.
Sen bir seçenek değilsin, Andrea. Sen benim kemiklerimin içindesin.
Önceden olan geride bırakıldı, asla olmayan ise şu andır.
Gençliğinizin tadını çıkarın Bayan Louviere. Bu, geri alabileceğiniz bir şey değil.
Birinin göğsü en fazla nefes alamayacağı kadar sırrı barındırabilir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hep yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz.
Tek arzum, senin yanında yaşlanmak.
Ve seni göremediğim günlerde, her bir parçam seni özlüyor.
Nitimur in vetitum semper, cupimusque negata: Hep, yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz.
Kader kimsenin hatası değildir.
Mutluluğun nasıl bir şey olduğunu hatırlamak istiyorum.
Suçlamak en iyi merhemdi.
Yalnızlık ve pişmanlık, gözlerinin içine bakması zor olan şeyler.
Gümüş saçlar ve sarkık bir cilt, doğanın oyunlarıdır, Bayan Louviere. Sizi olduğunuzdan daha rahat gösterirler. Yaşlılık, herkesin birbirine benzer görünmesine yol açar. Kırışıklıklar, temsil ettikleri yılların mutlu olup olmadıklarıyla ilgilenmezler.
Ama umut etmek, vazgeçmesi en zor alışkanlıktı.
+Tekrar çello çalmaya başladınız, dedi.
-Nasıl bildiniz?
+Müzik izler bırakır.
Andrea parmak uçlarındaki nasırlara baktı.
Zaman, bütün yollardan daha keskin dönemeçlere sahip.
İstemek.
Beklemek.
Elde etmek.
Kaybetmek.
Bu döngü kalbinin saatiydi, onun tek zaman algısıydı.
Sahip olamayacağı bir şeye tutunmak Andrea’ya çaresizliğin yeni bir türünü öğretmişti.
Müziği sessizdi ama yalnızlığını kalbinde duymuştu.
Toz gibi, acıma duygusu da insanların gözünü titreştiriyordu. Aradaki fark, ne kadar su çarparsanız çarpın, gözünüzden acıma duygusunu asla çıkartamıyordunuz.
Pişmanlıklar, L şeklindeki kanepeler gibi, çok yer kaplar.
Sessizlik, gerçeğin daha iyi işitilmesini sağlıyordu.
Hep, saklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz.
Umudun cevabı ihtiyacı olmazdı.
Başlangıçlar ve sonlar çoğu zaman ayırt etmesi güç şeylerdir.
Tarih, insanoğlunun hatırlamayı seçtiği şeydir. Gerçek, bir insanın unutamadığıdır.
Umudun cevaba ihtiyacı olmazdı.
Tarih, insanın hatırlamayı seçtiği şeydir. Gerçek, bir insanın unutamadığıdır.
‘Umut etmek, vazgeçmesi en zor alışkanlıktır.’
‘Umudun cevaba ihtiyacı olmazdı.’
Geçmişle şu an arasında köprü olacak bir prizma, ben uzaktayken bir avuç umut.
Senin hediyen benimkini gölgede bırakıyor. Verdiğim elma, bir karşılık sayılmaz. Senin için en son karşılaşmamız, birkaç dakika önce gerçekleşti. Bu durum benim için geçerli değil. Bu mektupla bahçemde oluşan çatlak arasında çok zaman geçti. Ama yine de çatlaktan attığın küçük kutunun hatırası, zihnimde hala capcanlı duruyor.
Şüphe, küçük ve ağırlığı olmayan bir şeydir. Ama sabırlıdır.
Hep, yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz.
Umudun cevaba ihtiyacı olmazdı.
Hiçbir sey, alışkanlıklardan daha güçlü değildir.
Umudun cevaba ihtiyacı olmazdı.
Onların gözünde Andrea, şeytanın işi sayılacaktı. Isaac’ in gözündeyse o, tekrar tekrar işleyeceği bir günahtı.
Hep yasaklananın peşinden koşuyoruz ve mahrum bırakıldıklarımıza imreniyoruz.
Sevgi geçen zamanla ölçülmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir