İçeriğe geç

Sardalya Sokağı Kitap Alıntıları – John Steinbeck

John Steinbeck kitaplarından Sardalya Sokağı kitap alıntıları sizlerle…

Sardalya Sokağı Kitap Alıntıları

Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer.

#günaydın

Bambaşka bir şey..
Dünyayı kazanmak için ruhunu satmak..
Neye elimi attıysam elimde patladı.
Doğruyu söylediği için insanlar ondan haz etmedi. Kaşkarını çattılar ya da başlarını sallayıp delirmiş heralde işareti yaptılar, bunun yalan olduğunu biliyormuş ve yalancıyı gözünden tanırmışçasına güldüler.
İnsanlar gerçeği söylemekten hoşlanmazdı.
İşin içinde değilseniz, Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır- falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
İşin içinde değilseniz, Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır- falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. Insanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor .
Çünkü toplumsal aforoza verilecek iki olası tepki vardır: Ya insan bundan daha iyi, daha temiz, daha sevecen olmaya kararlı biri olarak sıyrılır ya da iyice yoldan çıkar, dünyaya meydan okur ve daha da kötü şeyler yapar. Damgalanmaya verilen, açık ara en yaygın tepki bu ikincisidir.
Mutluluklarını satılan mal miktarıyla, egolarını bankadaki hesap bakiyeleriyle ölçmedikleri gibi, herhangi bir şeye duydukları sevgi de o şeyin bedeline bağlı değildi.
İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.
İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.
Güvenirdi, ta ki daha fazla güvenmek saçmalığın daniskası oluncaya kadar.
İşin içinde değilseniz, Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır- falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
Olaya karşı erdemlilik taslayanların çoğu, erdem denen malzemeyi uzun zaman önce yitirmiş olanlardı.
Sözcük, insanları ve manzaraları, ağaçları, bitkileri, fabrikaları ve Pekin cinsi köpekleri yalayıp yutan bir simge ve zevk aracı.
İşin içinde değilseniz, zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır. – falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.
“Bana oldum olası garip gelmiştir, dedi Doc. İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.“
İnsanlarda beğendiğimiz iyilik, cömertlik, açıkkalplilik, dürüstlük, anlayış ve hassasiyet gibi özellikler yaşayış sistemimizin bozuk tarafını teşkil etmektedir. Ve beğenmediğimiz sertlik, açgözlülük, ihtiras, bayağılık, bencillik ve kendini beğenmişlik başarıya giden yolun temel taşlarını teşkil etmektedir. Birincisinin hayranı olduğumuz halde, ikincisinin yarattığı neticelere bayılıyoruz.
Çünkü toplumsal aforoza verilecek iki olası tepki vardır: ya insan bundan sonra daha iyi, daha temiz, daha sevecen olmaya kararlı biri olarak sıyrılır, ya da iyice yoldan çıkar, dünyaya meydan okur ve daha da kötü şeyler yapar. Damgalanmaya verilen, açık ara en yaygın tepki bu ikincisidir.
Allah kahretsin, diye söylendi. Şu yalancılardan da nefret ederim.
Kaçınılmaz olanın ağırlığı yüreğine taş gibi çökmüştü.
Böyle peş peşe gelen talihsizlikler için bir açıklama yoktur. Herkes kendini suçlar. İnsanlar karanlık zihinlerinde, gizlice işlenmiş günahları anımsar ve bu kötücül seriye kendilerinin mi sebep olduğunu merak ederler.
Çünkü toplumsal aforoza verilecek iki olası tepki vardır: Ya insan bundan daha iyi, daha temiz, daha sevecen olmaya kararlı biri olarak sıyrılır ya da iyice yoldan çıkar, dünyaya meydan okur ve daha da kötü şeyler yapar. Damgalanmaya verilen, açık ara en yaygın tepki bu ikincisidir.
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
“Bana oldum olası garip gelmiştir, dedi Doc. İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.“
Zaman tüm yaraları iyileştirir,bu da geçer.Bu da unutulur gider,
demek kolaydır;
tabi işin içindeki siz değilseniz.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Bazen doğruyu söylemek insanın başını belaya sokabilirdi.
O zamanlar çocuklar, büyüklerine saygıda kusur etmezdi.
Ah şu koca dünyada bizleri bekleyen olasılıkların sonsuzluğu!
İnsan ağzından çıkan her şey zehirlidir.
İnsanlar da hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.
Bütün neşesi uçup gitmişti. Yatağına girdi, battaniyeyi başına çekti ve bütün gün kalkmadı.
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
“…Toplumsal aforoza verilecek iki olası tepki vardır: Ya insan bundan daha iyi, daha temiz, daha sevecen olmaya kararlı biri olarak sıyrılır ya da iyice yoldan çıkar, dünyaya meydan okur ve daha da kötü şeyler yapar. Damgalanmaya verilen, açık ara en yaygın tepki bu ikincisidir.”
İşin içinde değilseniz , “ Zaman her şeyin ilacıdır , bu da geçer . İnsanlar unutacaktır” falan demek kolaydır , ancak işin içimdeyseniz , zaman bir türlü geçmez , insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz .
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Aç kalmana sebep oluyorsa kim iyi biri olmak ister ki ?
“ Bana oldum olası garip gelmiştir “ dedi Doc. “ İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler , kibarlık ve cömertlik , açık kalplilik , dürüstlük anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler , aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları . Nefret ettiğimiz özellikler , kurnazlık , hırs , açgözlülük , gaddarlık , bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları . İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken , ikincinin meyvelerine bayılıyor “
Hayatım boyunca pişmandım zaten . Yeni bi şey değil yani . Bu hep böyleydi .
Mutluluklarını satılan mal miktarıyla , egolarını bankadaki hesap bakiyeleriyle ölçmedikleri gibi , herhangi bir şeye duydukları sevgi de o şeyin bedeline bağlı değildi.
Doc hala doğruları seviyordu , ama bunun herkesçe paylaşılan bir sevgi olmadığını ve çok tehlikeli bir metres olabileceğini biliyordu .
“ Doğruyu söylediği için insanlar ondan haz etmedi “
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
adamın birinin bir keresinde dediği gibi, fahişeler, pezevenkler, kumarbazlar ve orospu çocukları ; bununla kastettiği şey, Herkes. Adam bir başka gözetleme deliğinden baksaydı, azizler, melekler, şehitler ve mübarek adamlar diyebilirdi ve aynı şeyi kastetmiş olurdu.
‘Zaman her şeyi halleder, bu da ötekiler gibi gelip geçecek.Herkes her şeyi unutacak’ demek gayet kolaydır. Ne var ki, bütün bunlar siz işin içine karışmadığınız zaman böyledir. Ama siz içinde oldunuz mu zaman yol vermez, insanlar unutmaz ve bir türlü değişmeyen bir halin orta yerinde bulursunuz kendinizi.
Ressam Henri Fransız değildi, asıl adı da Henri değildi zaten. Aslına bakarsanız ressam da değildi.
İnsanlar doğruyu konuşanlardan hoşlanmazlar.
İnsanın aklına bir şey takılmaya görsün,bir daha söküp atamaz.
Mutluluklarını satılan mal miktarıyla, egolarını bankadaki hesap bakiyeleriyle ölçmedikleri gibi, herhangi bir şeye duydukları sevgi de o şeyin bedeline bağlı değildi.
Neden sen de kafayı bulup aya çıkmıyosun ki?
ama onları dinlerken,
sevgilimin fısıltılarındaki lezzeti bulamıyorum.
Tahminimce, bir insanın ağzından çıkan her şey zehirlidir..
Üzgünüm, pişmanım demenin bi faydası olmıycak sanırım. Hayatım boyunca pişmandım zaten. Yeni bi şey diil yani. Bu hep böyleydi.
Ardından birbirlerine gülümsediler; yorgun, huzurlu ve muhteşem bir sırrı paylaşırcasına.
Bir tek aptallar büyük ateş yakar.
“devrilmiş viski bardakları mahzun mahzun yatıyordu. kitaplığa tırmanmaya çalışan biri bütün bir kitap bölümünü devirmiş, belkemiği kırık, karman çorman bir enkaz halinde yere saçmıştı, her şey bitmiş, ortalık boşalmıştı.”
Zaman tüm yaraları iyileştirir, bu da geçer. Bu da unutulur gider, demek kolaydır; tabii işin içindeki siz değilseniz. Ama söz konusu durumu yaşayan sizseniz zaman geçmek bilmez, insanlar hiçbir şeyi unutmaz ve asla değişmeyen bir şeyin tam ortasında kalakalırsınız.
Bir insanda hayranlık duyduğumuz özellikler, yani iyi niyet, cömertlik, dürüstlük, açık sözlülük, hoşgörü ve duyarlılık gibi şeyler bizim sistemimizde başarısızlığa eşlik eden özellikler. Sertlik, açgözlülük, hırs, acımasızlık, bencillik ve kendini beğenmişlik gibi istenmeyen özelliklerse insanı başarıya götüren araçlar. Bizler iyiliğe hayranlık duyuyoruz ama kötülüğün meyvelerini seviyoruz.
Böyle peş peşe gelen talihsizlikler için bir açıklama yoktur. Herkes kendini suçlar. İnsanlar karanlık zihinlerinde, gizlice işlenmiş günahları anımsar ve bu kötücül seriye kendilerinin mi sebep olduğunu merak eder.
“zihninin sınırları yoktu-duygudaşlığının da palamarı. çocuklarla konuşur, onlara alabildiğine derin şeyler söyler, onlar da anlardı. o bir harikalar âleminde, bir heyecan dünyasında yaşardı. bir tavşan kadar şehvetli, dibine kadar da şefkatliydi. tanıyan herkes borçluydu ona.”
Zaman tüm yaraları iyileştirir, bu da geçer. Bu da unutulur gider, demek kolaydır; tabii işin içindeki siz değilseniz.
Olaya karşı erdemlilik taslayanların çoğu, erdem denen malzemeyi uzun zaman önce yitirmiş olanlardı..
İşin içinde değilseniz, Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer.İnsanlar unutacaktır- falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
( İşin içinde değilseniz,Zaman her şeyin ilacıdır , bu da geçer.İnsanlar unutacaktır.- falan demek kolaydır,ancak işin içindeyseniz ,zaman bir türlü geçmez ,insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz. )
Her zamanki John Steinbeck imgelerinden çıkıp geldim dostlar ve bu ilk alıntım burdaki ????
“İşin içinde değilseniz, “Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır-“ falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.”
İşin içinde değilseniz“ zaman her şeyin ilacıdır, Bu da geçer. İnsanlar unutacaktır-“falan demek kolaydır, ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
“ İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler kibarlık ve cömertlik açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.”
Oh! Yeryüzünde biranın ilk yudumundan daha lezzetli bir şey yok!
İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları.
Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları.
İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine bayılıyor.
Zihninin sınırları yoktu,duygudaşlığının da palamarı.
Bir nalbur dükkanı bir kutu kırmızı boya verdi, üstelik gönülsüzce değil, çünkü verdiğinden haberi olmadı.
Bana oldum olası garip gelmiştir, dedi Doc. İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken , ikincinin meyvelerine bayılıyor.
Bana kalırsa onların da başkalarından farkı yok. Tek fark, parasız olmaları.
İsteseler bulabilirler, dedi Doc. Yaşamlarını mahveder ve paraya kavuşurlar. Mack bir dahinin niteliklerine sahip. Bir şey istediklerinde hepsi de gayet zeki olabiliyor. Ama eşyanın tabiatını, herhangi bir isteğe tutsak olmayacak kadar iyi biliyorlar.
Mutluluklarını satılan mal miktarıyla, egolarını bankadaki hesap bakiyeleriyle ölçmedikleri gibi, herhangi bir şeye duydukları sevgi de o şeyin bedeline bağlı değildi.
İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin katitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvesine bayılıyor.
Zaman tüm yaraları iyileştirir, bu da geçer. Bu da unutulur gider, demek kolaydır; tabii işin içindeki siz değilseniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir