Tuhaf Dergi kitaplarından Tuhaf Dergi – Sayı 34 kitap alıntıları sizlerle…
Tuhaf Dergi – Sayı 34 Kitap Alıntıları
Bu dünyanın prangası çoktur. Sahip olunan maddi-manevi her şey prangaların sayısını artırır. Ya gerçekten hakiki ihtiyaçlarla meşgul olmalısın ya da hiçbir şeyin yegâne sahibi olmadığını bilmelisin.
Tarihi bilmeyen önündeki kuralın ruhunu anlamadan yanlış tatbik eder.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
hepte deli deliyi buluyor.
karakterim zayıf olduğundan suskunluğa hiç dayanamam, keza yalnızlığa da
daha doğar doğmaz kuyruğundan yakalanır kadın.gece dışarda ne işin var?hamile kadın sokağa çıkmaz.eteğin kısa.tanımadığın adamlarla konuşma.namuslu ol.ne demekse . evlen.niye?kocana itaat et.itaat, sebep?ana ol.ya istemezsem? topuklu giyme.bir yerine mi battı?kahkaha atma.kafa mı atayım?sen sus.susmayacağım.seni öldüreceğim.kadın olduğum için mi?nasıl bir hayat bu?bir kadın kaç kere ölür?
sosyal medya zehirli bir yer;parçası olabilmek için ses çıkarmalı ve polemik üretmelisin.aksi halde orada var olamazsın.
seni düşünmek için aklımın başında olması kâfi,ama seni düşünmeye başladığım anda aklım başımdan gidiyor.
eğer kaptan cook, uzak diyarları merak edip gemisine atlamak yerine Londra’daki siyasetçilerin ne giydiğini, ne yediğini ve ne dediğine takılsaydı, insanlığa toplu iğne başı kadar yarar sağlamamış olarak ölecekti.
evvela kendine güveneceksin.”ben yapabilirim!”diyeceksin.ne yapmak istediğine karar vereceksin.önüne muhakkak bir hedef koyacaksın. o hedefe göre çalışacaksın ve kıskançlık yapmayacaksın.insanlarla yarışa girmek doğru değil.kendi başını oku, çalış,yap,ortaya bir şey çıkar.ondan sonra insanları seveceksin, insanlara kötü muamele etmeyeceksin.
kadın-erkek her yerde hep beraber olmak zorunda.bir arada iyi yaşamayı beceremezsek bu cemiyet,cemiyet olmaz.
Ben de iyilerin kötüler kadar güçlü olması gerektiğine katılıyorum.
Ülkede hukuk kitapları var ama uygulamak hangi güne kaldı!
Çocuklara kıymayın!
İnsanlığımıza kıymayın artık!
İnsanlığımıza kıymayın artık!
Düşünsenize, Türkiye’de kötülük cezalarla caydırıcıymış. Ütopyalara sığınmak bazen ısıtıyor ne yapayım! Hani bazen deriz ya içim yanıyor ya da İçim buz kesti , işte hep şok etkisindeyiz. Ama insan, insan olabilse cezaya gerek kalmazdı zaten
Sevgi bir inanç eylemidir. İnancı az olanın sevgisi de azdır.
Her yolculuk ayrı acı birer hikayeye dönüşüyor beynimde.
Aklına gelir miydi
Birbirimizi seveceğimiz
Birbirimizi seveceğimiz
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Seni seven biri var bu devirde
Uzakta çok uzakta
Uzakta çok uzakta
Ben ne istiyorum
Asıl bunu bulmalı
Asıl bunu bulmalı
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Hedefinizi hep yükseklerde tutun. O hedefe ulaşmak için bir geri sayım başlatın.
Ve sonra
Aklınızdaki keşif mantığı ve kalbinizdeki tutku gücüyle ateşleyin roketlerinizi
Kimse gelmedi.
Ben de bir şeyler yapmak istiyordum ama Cümlelerimin sonunda hep bir ama vardı. O koltuktan kalkip bir şeyler yapmak istiyordum ama
Yine o sıkıcı hayatımdaydım. Gördüklerimi yapmayı çok istememe rağmen oturduğum koltukta oturmaya devam ediyordum.
Silemezsin gözlerinden o filmleri
Geçti içimizden ateş böcekleri
Geçti içimizden ateş böcekleri
Her şey neden böyle olmuştur?
Bir şey değil, her şey neden böyle olmuştur?
Öyle alışmışız ölmeye, öldürmeye. Gizleyecek neyimiz kalmış yağmalanmış bedenlerimizde?
İnsan kaçındığı şeyler tarafından her daim tehdit edilir. Dikkati, sık sık kendisini terk ettiği için kaçmak istediği eğilimlere boyun eğer ya da murdar sırlara yem olur
Sevgimiz ya da aşkımız legal mi?
Şehrin içi de dışı da aynı kesime ait olmaya başladı. Steril bir hayat istiyorlar ama çok tedirginler. Huzurlu olmak istiyorlar ki sıkıntıları da bu. Böylesine tedirginken huzur istemek
Seni öldüreceğim. Kadın olduğum için mi? Nasıl bir hayat bu? Bir kadın kaç kere ölür?
Tanımadığın adamlarla konuşma. Namuslu ol. Ne demekse
Kahkaha atma. Kafa mı atayım?
Galiba benim karakterimde de dünyaya bizi seyredenlerin hayatında ufak da olsa bir şeyleri degiştirme isteği var.
Söyleyecek sözü olan ama söylemekten çekinen o kadar çok kadın var ki
Sen benim yerimde olsan, senin gibi bir adamla sevgili olmaya devam eder misin?
Her şey birbirine girdi; umutsuzluk, umut kırıcı uzaklıklar, ikiye bölünmek, bağlılık ve yıkım. Birbirimize Klimt’in tablosundaki adamla kadın gibi sarılalım, derken, dokunaklı, şiirsel, can yakıcı bir ayrılığın kirli elbiseleri üzerimizde, bir başımıza kalakaldık.
Sırtını demirden zincirlerle kamçılayan günahkar Orta Çağ ruhbanları kadar acımasız oldum kendime.
Seni düşünmek için aklımın başında olması kâfi, ama seni düşünmeye başladığım anda aklım başımdan gidiyor.
hayatta olmak suçluluğumu derinleştiren bir hayal kırıklığıydı.
Suratınızı asıp durmayın, hepimizi aynı yere gömdüler, ölümün keyfini çıkarın
hayatın oraya savurduğu ölü bir hayvandım. Kendimi düşündükçe ağlamam şiddetlendi.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.