İçeriğe geç

Eski İstanbul’da Hovardalık Kitap Alıntıları – Ahmet Rasim

Ahmet Rasim kitaplarından Eski İstanbul’da Hovardalık kitap alıntıları sizlerle…

Eski İstanbul’da Hovardalık Kitap Alıntıları

15) Oğlancılığın aile yurtlarına sokulması.
9)Kadına gelişme ve hürriyeti yanlış anlatmış olan düşünceler, kadın yanında erkeklik ile eşit olduğu yolunda yapılmış olan zararlı, mantıksız cahilce akıl yürütmeler.
6)Eski ev terbiyesi sıkılarının makul olmayan biçimde gevşetilerek veya gevşeyerek kadının birdenbire bir mutlak irade sahibi kalması.
Benim de görüp işittiklerime güven duyarsanız emin olun ki ahlâksızlığın her çeşidi bulaşıcıdır.
Kötülük daima kolay oluşan ve o anda yerleşen bir görenektir.
Yarım teselliler bile kırık gönüllerde bütün kuvvetler meydana getirir.
Yalana bak yalana! Üç, beş gün ağlayacakmış!.. Bu kalpte bir kadın üç beş dakika bile ağlamaz.
Bu, kuvvetli bir sarsıntıydı. Kapılmış bir ruh, her taraftan bağlı bir anlayışın arkasından bağırmak istiyor, fakat bağıramayıp hıçkırıyordu.
Bende mecnundan füzun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık menem Mecnun’un ancak adı var.
Fuzuli

(Bende Mecnundan çok aşıklık kabiliyeti var)
(Sadık aşık benim Mecnun’un ancak adı var)

Sen gitgide bir afet-i devran olacaksın
Canlar yakacak ateş-i suzan olacaksın
Bilmem ne zaman derdime derman olacaksın
Çağın geçecek sonra pişman olacaksın.
Muntazır teşrifine çifte kayık
İnce yaşmakla bu cuma seyre çık
Pembe mantinden ferace pek de şık
İnce yaşmakla bu cuma seyre çık.
Arzetmediğim yare meğer yare mi kaldı?
Ya derd-i dile kılmadığım çare mi kaldı?
Bülbül ne acep terk-i vatan eyledi şimdi
İklimi çemen yoksa gene hare mi kaldı?
lt; lt;Ey afet-i can kanıma girme elemim var gt; gt;
lt; lt; Anber-i zülfün getirdi başıma sevdalan gt; gt;
lt; lt;Yoksa nerden düş olurdum bu hayal-i hame ben gt; gt;
– Neden bana güleryüz gösteren bir kadına kaşımı çatayım, başımı indirip durayım?.. Bizim valide de çok kıskanç!.. Yalnız onun yüzüne mi güleyim?..

Ne bayağı düşüncesizlik!.. Keşke sağ olsaydı onun gülyüzüne bakıp ömür geçirseydim ve erkeklikten bile nasibim olmasaydı!..

Arada şu fark vardı ki ben o bakıştan biraz korkuyordum, annemin bakışından ise Ah!.. Onun bakışından korkmuyordum, onun benim için kaç kere ağlamış olduğunu görmüştüm, hastalıklarımda yatağımın başında derin suskunluklar arasında ahlar ettiğini, bana baktığı zamanlarda gözyaşlarıyla gülümsediğini biliyordum.
Şüphe iyi şey değildir, insanı verem eder.
Her kötü kitaptan da alınacak bir ders muhakkak vardır .
Alıntı :
birçok yerlerine saldırarak dallı budaklı bir şekil aldı.Özellikle Îslam terbiyesini zedeledi. Ondan sonra birbiri ardına gelen kötülükleriyle ne mal olduğu anlaşıldı. İnancıma göre Fuhş-ı cedid’e (yeni fuhuş) şehrin her tarafında birer,ikişer zemin hazırladı. I. Dünya savaşı onu seferber haline koydu. Bu büyük karmaşa sırasındaydı ki Avrupa’dan aldığımız her teori ,her ilke gibi emancipation (özgürleşme) teorisi de İslam terbiye kurallarını kapatarak aile bağları,saygısı,kollamaları gevşedi. Zaruret ,sefalet,açlık,kimsesizlik dertleri arttıkca bu dert, dört tarafa saldırdı. Birkaç sene içinde bir görenek olup kaldı.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İste insanlık böyle!.. Karanlık,belirsiz bir duruma girmedikçe:
-Ben neredeyim? Demez!.
Bunlar elbette bize de gülmüşlerdir! Fakat onlara da gülen bulunmuştur. Dünya bu, gülen gülene !..
Halbuki insan etraflıca düşünecek olursa bu dünyanın ne tarafı korkunç değil?..
İnsan ne bilirse çocukluğunda öğrenir
Bunlar elbette bize de gülmüşlerdir! Fakat onlara da gülen bulunmuştur. Dünya bu, gülen gülene !..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir